Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Cümlenin öğeleri Ve özellikleri

Eski 06-01-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Cümlenin öğeleri Ve özellikleri



CÜMLENİN ÖĞELERİ



Bir duygu, düşünce veya durumu tam olarak anlatan sözcük ya da söz öbeklerine cümle denir Şimdi birbirini tamamlayan öğeleri inceleyeceğiz
Bir cümlenin oluşması için en önemli şart, kip ve şahıs bildiren bir unsurun bulunmasıdır Yani eğer cümle içinde herhangi bir söz, haber veya dilek kiplerinden herhangi biriyle çekimli halde bulunuyorsa o, bir yargı bildiriyor demektir Yargı bildirmek ise cümle olmanın en önemli koşuludur Şahıs bildirmek, cümle olmak için her zaman gerekli değildir
Cümlede bulunabilecek öğeler, yüklem, özne, nesne ve tümleçlerdir Bunların özelliklerinin neler olduğunu şimdi ayrı ayrı görelim

Yüklem
Cümlede kip ve zaman bildirerek yargıyı ortaya koyan temel unsurdur Tek başına cümle özelliği gösterir Diğer öğeler yüklemin tamamlayıcı öğeleridir
Cümlede yüklemi bulmak için herhangi bir öğeye soru soramayız Onu çekimli durumda bulunan sözcüklerden anlarız

Örneğin;
“Biliyorum” sözü “bilmek” eyleminin şimdiki zamanla çekimlendiğini gösteriyor Öyleyse yargı bildiriyor demektir Dolayısıyla bir cümledir
“Biraz önce gelen çocuk, kapıcının kızıydı
cümlesindeki altı çizili söz isim tamlaması olduğundan;
“O, eskiden, yaramaz bir çocuktu
cümlesindeki altı çizili söz sıfat tamlaması olduğundan birbirinden ayrılmaz ve birlikte yüklem olur

Özne
Cümlede yüklemin bildirdiği işi, hareketi yapan ya da oluş içinde bulunan öğedir Cümlenin temel öğesidir Ancak her cümlede bulunmak zorunda değildir
Cümlede özneyi bulmak için yükleme “kim” ve “ne” sorularını sorarız Ancak özellikle “ne” sorusu, nesneyi bulmak için de sorulduğundan, biz özne sorusunu yükleme değişik biçimde sorarız

Örneğin;
“Öğretmen soruyu bana sordu
cümlesinde “sordu” yüklemdir Özneyi bulmak için yükleme “Soran kim?” diye soruyoruz Cevap olarak “Öğretmen” geliyor Öyleyse cümlenin öznesi bu sözcüktür
Cümlede özne yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi, açık olarak verilebileceği gibi, yüklemin çekiminden de çıkarılabilir Cümlede olmayan, yüklemdeki şahıs eklerinden anlaşılan bu tür öznelere “gizli özne” adı verilir
“Sana bu kitabı iki günlüğüne verebilirim

cümlesinin yüklemi “verebilirim” sözüdür Özneyi bulmak için “Veren kim?” diye soruyoruz, “Ben” cevabı geliyor; ancak bu söz cümlede yok, biz bunu yüklemin bildirdiği şahıstan çıkarıyoruz Öyleyse bu cümlenin öznesi gizli öznedir Bu özne cümlede var olan öğelerden biri sayılmaz Yani “Geldim” cümlesinde öznenin “ben” olduğu görülse bile bu cümle sadece yüklemden oluşmuş sayılır
Her cümlede özne bulunmaz Yani eylemi yapan bazen belli değildir
“Kasabaya bu yoldan gidilmez
cümlesinde “Gidilmeyen ne, gidilmeyen kim?” gibi sorulara cevap alınmaz Öyleyse cümlenin öznesi yoktur

Nesne
Cümlede yüklemin bildirdiği işten etkilenen öğedir Yükleme sorulan “kimi, neyi, ne” sorularına cevap verir
Nesneler hal ekini alıp almamalarına göre iki grupta incelenir

1 Belirtili Nesne
Nesne görevinde bulunan söz, “-i” hal ekini almışsa, nesneye belirtili nesne denir
“Çiçekleri annesine verdi
cümlesinde “Çiçekleri” nesnesi “-i” hal eki aldığından belirtili nesnedir

2 Belirtisiz Nesne
Nesne görevinde bulunan söz “-i” hal ekini almamışsa nesne, belirtisiz nesnedir
“Annesi için çiçek topladı
cümlesinde “çiçek” nesnesi bu eki almamış ve belirtisiz nesne olmuştur

Dolaylı Tümleç
Yüklemin yöneldiği, bulunduğu, çıktığı yeri gösteren öğedir Yükleme sorulan “-e”, “-de” ve “-den” hal eklerini alan sorulara aynı ekleri alarak cevap veren sözcük ya da söz öbekleri dolaylı tümleç görevinde bulunur Soruların ve cevapların aynı ekleri alması zorunluluğu bunun diğer öğelerle karışmasına engel olur Bunu örneklerle açıklayalım
“Elindeki kitap ve defterleri bana verdi
cümlesinde altı çizili öğeyi bulabilmek için yükleme “kime” sorusunu soruyoruz Soru da cevap da aynı eki almış Öyleyse “bana” sözü dolaylı tümleçtir
“Sizinle ancak yaza görüşürüz
cümlesinde altı çizili sözcük de “-e” hal ekini almıştır Ancak bu öğeyi bulmak için yükleme “ne zaman” sorusunu soruyoruz Görüldüğü gibi soru hal eki almadan soruluyor Öyleyse bu, “-e” hal eki almış olmasına rağmen dolaylı tümleç değildir
“Kimseye sormadan dışarı çıktı
cümlesinde ise altı çizili öğeyi bulmak için yükleme “nereye” sorusunu soruyoruz Bu durumda soru, “-e” hal eki almış, ancak “dışarı” sözü aynı eki almamış Öyleyse buna da dolaylı tümleç diyemeyiz
Görüldüğü gibi sorular ve cevapların aynı ekleri alması koşulu, birbiriyle karışan öğeleri ayırt etmemizi sağlıyor
Aynı durumu “-de” ve “-den” eklerinde de görebiliriz
“Beni sınıfta iki saattir bekliyormuş
cümlesindeki altı çizili öğeyi cevap olarak almak için, yükleme “nerede” sorusunu soruyoruz Öyleyse bu öğe dolaylı tümleçtir
“Hepimiz iki saattir ayakta bekliyoruz
cümlesinde ise altı çizili öğeyi bulabilmek için yükleme “nasıl” sorusunu sormamız gerekiyor Görüldüğü gibi soru “-de” ekiyle sorulmamış Demek ki öğe dolaylı tümleç değil
“O, iki gün önce buradan ayrıldı
cümlesinde altı çizili öğe “nereden” sorusuna cevap vererek dolaylı tümleç olmuş
“Senin de gelmeni yürekten isterdim
cümlesinde altı çizili öğe “nasıl” sorusuna cevap verdiğinden dolaylı tümleç değildir
Şu elmadan üç kilo verir misin?”
cümlesinde altı çizili öğeyi bulmak için “neyden” sorusunu yükleme soruyoruz Cevap geldiğinden öğe dolaylı tümleçtir
Hastalandığından gelmedi
cümlesinde altı çizili öğeyi ise “niçin” sorusuyla buluyoruz Öyleyse bu, dolaylı tümleç değildir
Örnekleri daha da çoğaltabiliriz Burada unutmamamız gereken, soruyla cevabın aynı ekleri (-e, -de, -den) almasıdır Dolaylı tümleci bulduran soruları ezberlemek yerine, bunu kavramak daha avantajlı bir yoldur

Zarf Tümleci
Yüklemin zamanını, durumunu, miktarını, yönünü, koşulunu vb bildiren öğelerdir Bunların her biri değişik bir soruyla bulunur
Hava kararmadan köye inmeliyiz
cümlesindeki altı çizili zarf “ne zaman”;
Dosta düşmana muhtaç olmadan yaşamalıyız
cümlesinde altı çizili zarf “nasıl”;
"Aldığı notlar şaşılacak kadar yüksekti
cümlesindeki altı çizili zarf “ne kadar”;
“Tek bir söz bile söylemeden içeri girdi
cümlesindeki altı çizili zarf “nereye”;
Zamanımız kalırsa bir örnek daha çözeriz
cümlesindeki altı çizili zarf “hangi takdirde” sorularına cevap vermişlerdir Yükleme sorulan bu sorulara cevap veren öğeler daima zarftır Ancak burada “nereye” sorusuna dikkat etmeliyiz Dolaylı tümleç konusunda da söylemiştik, bu soru dolaylı tümleci de buldurur Ancak cevabın da aynı eki alması gerekir Örnekteki “içeri” sözü ise bu eki almamıştır Bu özelliği, yani hal eki almadan yön bildirme özelliğini yer-yön zarfları gösterir
Cümleyi öğelerine ayırırken dikkat edilmesi gereken bir husus, azlık - çokluk zarflarının kullanımıdır
O, çok çalışkan bir öğrencidir
cümlesinde yüklem, altı çizili sözün tamamıdır Çünkü “öğrenci” isimdir, “çalışkan” öğrencinin sıfatıdır “çok” da çalışkan sıfatının zarfıdır Dolayısıyla, “çok çalışkan bir öğrenci” sıfat tamlaması olduğundan bunlar birbirinden ayrılmaz Oysa biz aynı cümleyi;
“O, çok çalışkandır
şeklinde kullansak, “çalışkandır” yüklem “çok” zarf tümleci olacaktır Kısaca adlaşmış sıfatlar yüklem olduğunda, onun derecesini bildiren zarflar zarf tümleci olur Çıkmış soruların birinde,
“Kafesteki kuşların tüyleri, şaşılacak kadar parlaktı
cümlesi verilmiş ve “şaşılacak kadar” öğesine zarf tümleci denmiştir

Edat Tümleci
Çıkmış sorularda, seçeneklerde bile olsa, edat tümleci adının geçtiği görülmemiştir Ancak bazı soruların çözümünde yardımcı olduğu söylenebilir Eğer seçeneklerde “edat tümleci” adı geçmiyorsa, siz “edat tümleci” olarak gördüğünüz söz öbeklerine zarf tümleci de diyebilirsiniz
Yüklemin ne ile, kimin ile, hangi amaçla, yapıldığını gösteren söz öbeklerine edat tümleci denir
“O, bütün yazılarını, dolma kalemle yazar
“Bu araştırmayı arkadaşlarıyla yapmış
“Bu yemekleri sizin için hazırladım
cümlelerindeki altı çizili söz öbekleri edat tümleci sayılır
Cümle içinde her söz, cümlenin bir öğesi durumunda değildir Yükleme sorulan sorulara cevap vermeyen söz veya söz öbekleri cümle dışı unsur sayılır Örneğin aşağıdaki cümleyi öğelerine ayıralım
“Ahmet, sana defalarca geç kalmamanı
Dolaylı Zarf Nesne
söylemedim mi?” yüklem
Görüldüğü gibi “Ahmet” sözü cümlede yükleme sorulan herhangi bir soruya cevap vermiyor yani cümle dışı unsurdur

CÜMLE VURGUSU

Cümlede asıl anlatılmak istenen öğe vurgulanır Biz konuşurken, önemsediğimiz öğeyi cümlenin herhangi bir yerinde ses tonumuzu yükselterek vurgulayabiliriz Ancak yazıda bunu yapamayacağımızdan, vurgulamak istediğimiz öğeyi yükleme yaklaştırırız Yani cümlede yükleme en yakın öğe, en çok vurgulanan öğedir
O, beni, hep burada bekler
Özne Nesne Zarf Dolaylı Yüklem
Tümleci Tümleç
cümlesinde yükleme en yakın öğe dolaylı tümleç olduğundan, en çok vurgulanan öğe de odur

ARASÖZ
Cümleyi söylerken söz arasına sıkıştırılan, bazen bir öğenin açıklayıcısı, bazen cümle dışı unsur olan söz veya söz öbeklerine arasöz denir Eğer bu söz bir cümle ise “aracümle” diye de adlandırılır
Açıklamadan da anlaşılacağı gibi arasözün iki işlevi vardır
O kasabayı, doğduğum yeri, bu kitapta tanıttım” Nesne Dolaylı Yüklem
Tümleç
cümlesinde “doğduğum yeri” sözü, kasaba hakkında söylenmiştir ve kasabayı açıklamaktadır Öyleyse bu öğe nesneyi açıklayan bir arasözdür
Arasöz daima açıkladığı öğeden sonra gelir
Ahmet, siz de çok iyi bilirsiniz, derslerine pek çalışmaz

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla