Şengül Şirin
|
karstik sular,aşındırma ve biriktirme şekilleri
F KARSTİK SULAR, AŞINDIRMA VE BİRİKTİRME ŞEKİLLERİ
Kayatuzu, jips (alçıtaşı), kalker (kireçtaşı) gibi suda kolay eriyebilen kayaçların bulunduğu arazilere karstik araziler adı verilir Bu arazilerde suların etkisiyle birtakım şekiller oluşur Bu şekillere karstik şekiller denir
1 Aşındırma (Çözünme) Şekilleri
Lapyalar: Karstik arazilerde, yağışlar sonucunda yeryüzüne düşen sular, kireçtaşlarını aşındırarak oyuklar ve yarıklar oluşturur Bunlara lapya denir
Lapyalar en küçük karstik çözünme şekilleridir Toroslar’da, Bolkar Dağları ile Aladağlar’ın yamaçlarında bu tür şekiller yaygın olarak görülür
Dolinler: Lapyalar zamanla genişleyip birleşerek dolinleri oluştururlar Derinlikleri birkaç metredir Çapları ise birkaç yüz metreyi bulabilir Göller Yöresi’nde, Geyik ve Bolkar Dağları ile Aladağlar üzerinde, İç Anadolu’nun güneyindeki Obruk Plâtosu’nda sayısız örnekleri vardır
Uvala ve Polyeler: Karstik sahalarda dolinler zamanla genişleyerek uvala denilen şekilleri oluştururlar Uvalalar da genişleyip birleşirlerse polye adı verilen şekilleri meydana getirirler Ülkemizdeki bazı ovalar polye ovası özelliğindedir Bunların en önemlileri Muğla, Elmalı, Kestel, Çeltikçi, Suğla, Bozova, Kızılova, Bademağacı, Kızılkaya, Seki ve Gembos polyeleridir
Obruklar: yer altındaki mağara ve galeri tavanlarının çökmesiyle oluşmuş derin karst kuyularıdır Obrukların bazılarının tabanlarında sular birikmiştir ve obruk gölleri meydana gelmiştir
Ülkemizin özellikle Konya Bölümü’nde obruklar yaygın olarak görülür Bu bölümde Kızılören, Timraş, Kuruobruk ve Çalıdeniz obrukları en çok bilinenlerdir Ayrıca Akdeniz Bölgesi’nde Akseki’nin doğusunda çok derin obruklar bulunur Silifke’nin doğusundaki Cennet - Cehennem obrukları turistik açıdan önemlidir
Mağaralar: Karstik alanlarda yer altı sularının eritmesi sonucu oluşan doğal yer altı boşluklarına mağara denir Bu mağaralar birer turizm alanıdırlar En tanınmış olanları Damlataş (Alanya), Karain (Antalya), İnsuyu (Burdur), Dim (Alanya), Zindan (Isparta), Dilek kuyu (Mersin) ve Narlı kuyu (Mersin) mağaralarıdır
Tüneller ve Doğal Köprüler: Karstik alanlarda yeryüzündeki sular yer altına sızarlar ve tabakaların bu sularla çözünmesi sonucu tüneller oluşur
Özellikle, Akdeniz Bölgesi’nde bu tüneller sıkça görülür Buralardaki bazı akarsular, akışlarının bir kısmını yer altındaki bu tünellerle gerçekleştirirler
yer altında oluşan bu tüneller yer yer çökerek doğal köprüler oluştururlar Örneğin, Silifke’nin kuzeydoğusunda Göksu nehri üzerindeki Yerköprü bu şekilde oluşmuştur Uzunluğu 500 m kadardır
2 Biriktirme Şekilleri
Travertenler: Karstik alanlardan kaynaklanan suların içerisinde eriyik halde bulunan kireç, buharlaşma ve sudaki karbondioksitin ayrışması sonucu çökelir ve travertenler meydana gelir
Ülkemizde traverten oluşumu en yaygın olarak, Antalya Ovası’ndadır Bursa’da, Denizli civarında, Pamukkale’de ve Silifke’de de travertenler oluşmuştur
Sarkıt, Dikit ve Sütunlar: Mağara tavanından sarkan kalsiyum karbonat çökelti taşlarına sarkıt, mağara tabanından yükselen kalsiyum karbonat çökelti taşlarına ise dikit adı verilir
Sarkıt ve dikitler birleşirse sütun adı verilen şekiller oluşur Akdeniz Bölgesi’ndeki karstik mağaralarda sarkıt, dikit ve sütunlar fazlaca oluşmuşlardır
G BUZULLAR VE BUZULLARIN OLUŞTURDUĞU ŞEKİLLER
Kutuplarda ve yüksek dağlar üzerinde yağışlar genellikle kar halinde olur Sıcaklık çok düşük olduğu için yağan karlar erimeden üst üste birikir Biriken bu karlara toktağan (kalıcı) kar denir Yaz ve kış karla örtülü olan böyle yerlerin alt kısımlarına ise, toktağan (kalıcı) kar sınırı adı verilir

Türkiye’de IV Jeolojik zamanda buzullaşmaya uğrayan sahalar Kar örtüsü başlangıçta yumuşak ve gevşektir Ancak, daha sonra soğuğun etkisi ve yağan karların sıkıştırması ile sertleşir Buna buzkar denir Buzkarlar, daha sonra üstüste yağan karların basıncı ile iyice katılaşır ve buzul haline gelir
Binlerce km2 lik sahaları geniş ve kalın bir örtü gibi kaplayan buzullara örtü buzulu, dağların zirvelerinde oluşan buzullara da dağ buzulu denilmektedir Ülkemizdeki buzullar dağ buzulu şeklinde oluşmuşlardır
Buzulların Aşındırma Şekilleri
Buzul Vadisi: Buz örtüleri altında kalmış olan bölgelerde, buzun yatağını aşındırıp derinleştirmesi sonucunda oluşan “U” şeklindeki vadilerdir
Hörgüç kaya: Anakayanın buzullar tarafından işlenmesi sonucunda oluşan kaya tepeleridir
Sirk Çanağı (Buz Yalağı): Dağ yamaçlarındaki bazı buzulların, bulundukları alanı aşındırmasıyla oluşan çanaklardır Buzullar bazen eriyince bu çanaklar sularla dolarak sirk göllerini meydana getirirler
Türkiye’de, buzulların aşındırma şekilleri, en çok aşağıdaki dağlarımızda görülür:- Toroslar’da, Bey Dağları, Sultan Dağları, Bolkar Dağları ve Aladağlar
- Göller Yöresi’nde, Davras ve Dedegöl Dağları
- Doğu Anadolu Bölgesi’nde, Mescit, Yalnızçam, Bingöl, Buzul, Süphan, Sat ve Ağrı Dağları
- İç Anadolu Bölgesi’nde, Erciyes Dağı
- Marmara Bölgesi’nde, Uludağ
- Karadeniz Bölgesi’nde, Kaçkar ve Giresun Dağları
Buzulların Biriktirme Şekilleri
Moren (Buzultaş): Buzulların aşındırdıkları malzemeleri biriktirmesiyle oluşurlar Ortalama kalınlıkları 50 - 60 m kadardır
Drumlin: Buzulların taşıyıp biriktirdiği materyallerin, buzulun alt kısmındaki erimeler sonucu meydana gelen dereler tarafından işlenmesiyle oluşan birikintilerdir
Sander Ovası: Eriyerek çekilen buzul sularının oluşturduğu düzlüklerdir
Türkiye'de, buzul birikim şekillerinden sadece morenler bulunur Ancak, bunlar da pek yaygın değildir Çünkü, morenlerin büyük bir kısmı akarsular tarafından taşınmıştır
H RÜZGÂRLARIN OLUŞTURDUĞU ŞEKİLLER
Rüzgârlar, kopardıkları parçacıkları havalandırarak taşımak, bu parçacıkları çarptırarak aşındırmak ve gücü bitince de biriktirmek yoluyla yeryüzünde şekillendirme yaparlar
Rüzgârlar, en fazla kurak ve yarıkurak bölgelerde etkilidirler Çünkü, bu bölgelerde bitki örtüsü zayıf, arazi kuru, rüzgâr hızlıdır
Rüzgâr Aşındırma Şekilleri
Rüzgârlar, güçleri ölçüsünde yeryüzünden kopardıkları parçacıkları veya mevcut materyalleri sürükleyerek, havalandırarak taşırlar ve önüne çıkan engellere çarptırırlar Bunun sonucunda, kayaların yüzeyinde çizikler ve oyuklar oluşur Aşınmaya karşı farklı dirençteki tabakalar üst üste oluşmuş ise bu oyuklar büyür ve bazı şekiller meydana gelir Bu şekillerin en sık görülenleri şeytan masaları (mantar kayalar) ve şahit kayalardır

Mantar kayaların oluşum aşaması 
Şahit kayaların oluşum aşaması
Rüzgâr Biriktirme Şekilleri
Rüzgâr biriktirme şekillerinden en yaygın olanları kumullardır Kumullar, rüzgâr hızının azaldığı alanlarda kum yığınları şeklinde meydana gelirler
Rüzgâr yönünde uzanan kumul tepelerine boyuna kumul, rüzgâra dik yönde olanlara da enine kumul denir Hilal biçimindeki enine kumullara da barkan adı verilmektedir Kumul alanlarına yakın yerlerde oluşan ince toz birikintilerine ise lös toprakları adı verilmektedir
I GEL-GİT (MED-CEZİR) DALGALAR ve AKINTILAR
1 Gel - Git (Med - Cezir)
Özellikle, Ay’ın ve Güneş’in çekim gücü tesiriyle okyanuslarda görülen alçalma - yükselme hareketleridir Ay, Dünya’ya Güneş’ten daha yakın olduğu için, gel - git oluşumundaki etkisi daha fazladır Ay ve Güneş aynı doğrultuda oldukları zaman çekim güçleri birbirine eklenir ve kabarma daha fazla olur Buna Büyük Gel-git denir
Ay ve Güneş birbirlerine dik doğrultuda oldukları zamanlarda çekim güçleri birbirini zayıflatır ve kabarma daha az olur
Buna da Küçük Gel-Git denir
Suların kabarma ve çekilme düzeyleri arasındaki dikey yükselti farkına gel - git genliği denir İç denizlerde genlik az iken (30 - 80 cm), kıyı denizlerde fazladır (8 - 20 m)
Gel - git’in etkisi sonucunda;- Akarsu ağızlarında delta oluşumu engellenir

- Akarsu vadilerinin ağızlarının tıkanması önlenir

- Kıyı kirlenmesi önlenir

- Haliçler oluşur
Deniz yükseldiği zaman akarsuların ağız kısımlarına sokulur ve haliç şekli meydana gelir Bu çeşit kıyılara estuar (haliç tipi) kıyılar denir
- Watt kıyıları oluşur
Deniz, belli aralıklarla alçalıp yükselince kıyı çizgisi değişir Deniz alçalınca ortaya çıkan, deniz yükselince ortadan kalkan bu kıyılara watt kıyıları denir
2 Dalgalar
Dalga, deniz yüzeyindeki salınım hareketleridir
Dalgaları oluşturan nedenler;- Dünya’nın dönmesi,
- Rüzgârlar,
- Depremler,
- Denizaltı heyelanı,
- Volkanizma’dır
Deniz dibindeki depremlere ve volkanik faaliyetlere bağlı olarak oluşan dalgalara tsunami dalgaları denir
3 Akıntılar
Deniz yüzeylerindeki suların, bulundukları yerlerden başka alanlara doğru taşınmasına akıntı denir Akıntıların oluşmasına neden olan faktörler şunlardır:
a Yoğunluk farkı- Sıcaklık farkı: Yoğunluğu fazla olan soğuk sular, alttan sıcak su alanlarına doğru, yoğunluğu az olan sıcak sular, üstten soğuk su alanlarına doğru akarlar

- Tuzluluk farkı: Yoğun olan tuzlu sular, alttan tatlı su bölgelerine doğru, yoğunluğu az olan tatlı sular ise üstten tuzlu su bölgelerine doğru akarlar
b Seviye farkı: Beslenme kaynakları fazla olan denizlerin seviyeleri, beslenme kaynakları az olan denizlere göre fazladır Örneğin, İstanbul ve Çanakkale boğazındaki akıntılar gibi
c Sürekli rüzgârlar: Okyanus ve denizlerdeki akıntıların en önemli nedeni, sürekli rüzgârlardır Rüzgârların süresi ve şiddeti, akıntıların etkili olma süresi ve alanını etkiler
d Gel - git olayı: Deniz ve okyanuslardaki akıntıların oluşum sebeplerinden birisi de, gel - git olayıdır Gel - git’in etkili olduğu kıyılarda şiddetli akıntılar, buna bağlı olarak aşınım ve birikim şekilleri oluşur
4 Türkiye’de Dalga ve Akıntıların Oluşturduğu Kıyı Şekilleri
Falezler (Yalıyarlar): Yüksek kıyılarda dalgaların etkisiyle kıyıların alt kısımları aşındırılır ve bazı oyuklar oluşur Bu oyuklar büyüdüğü zaman tavanları çöker ve denize dik kıyılar meydana gelir Bu dik kıyılara falez ya da yalıyar adı verilir
Ülkemizde, falezler en çok Karadeniz kıyılarında oluşmuştur Çünkü, en dik kayılarımız Karadeniz kıyılarıdır Hopa - Sarp kıyıları ile Cide - İnebolu kıyıları arasında ve Şile çevresinde falezli kıyıların en tipik örnekleri görülür Akdeniz’de Teke ve Taşeli kıyılarında da falezler oluşmuştur
Kıyı Kumsalları (Plajlar):Dalga ve akıntıların etkileriyle kıyıdan koparılan malzemeler, bir müddet sonra sürtünme sonucu iyice ufalanır, incelir Dalgalar bu küçülen malzemeleri alçak kıyılarda biriktirirler Sonuçta kıyı kumsalları yani plajlar oluşmuş olur
Kıyı Okları ve Kordonları: Dalgalar ve kıyı akıntıları, taşıdıkları materyalleri özellikle koyların kenarında biriktirirler Sonuçta kıyılarda çıkıntılar oluşur
Bunlara kıyı oku denir Kıyı okları zamanla daha da genişler ve uzar Bunlara da kıyı kordonu adı verilir
Kıyı okları ve kordonları, en belirgin olarak Çukurova, Göksu, Çarşamba ve Bafra deltalarında oluşmuştur
Lâgünler: Koyların önünde oluşan kıyı kordonları zamanla koyun önünü tamamen kapatır ve denizle olan bağlantısını keserek deniz kenarında bir göl oluşumuna sebebiyet verir Böyle oluşan göllere lâgün ya da deniz kulağı denir
Türkiye’deki bütün delta ovalarında küçük lagünler oluşmuştur Ayrıca, Büyük ve Küçük Çekmece Gölleri ile Durusu Gölü birer lagündür
Tombololar: Kıyı yakınındaki bir adanın bir kordonla kıyıya bağlanması sonucu oluşan yarım adalara tombolo denir Türkiye’de Güney Marmara kıyılarındaki Kapıdağ Yarımadası tomboloya örnek olarak verilebilir
5 Başlıca Kıyı Tipleri
a Fiyort Kıyılar: Buzul vadilerinin sular altında kalması sonucu oluşan kıyılardır Bu kıyı tipine ait en güzel örnek, İskandinav Yarımadası’nın Atlas Okyanusu kıyılarıdır Dünya’nın en büyük fiyordu Norveç’teki Soğne fiyordudur
b Skyer Kıyılar: Buzulların aşındırdığı tepeciklerle veya buzulların biriktirdiği moren yığınlarıyla şekillenmiş kıyılar sular altında kalınca yüzlerce adacık ortaya çıkar Bu tür kıyılara skyer kıyılar denir Baltık Denizi’nin kuzeydoğusunda bu tür kıyılar görülür
c Ria tipi kıyılar: Plâtoları yaran derin vadilerin sular altında kalmasıyla oluşan kıyılardır Dünya’da en güzel örnekleri, Güneybatı İrlanda ve Kuzeybatı İspanya’da görülür Ülkemizde’de Güneybatı Ege kıyıları, İstanbul ve Çanakkale boğazları ile Haliç, ria tipi kıyılara örnek olarak verilebilir
d Liman tipi kıyılar: Alçak kıyılardaki geniş vadilerin sular altında kalması ve bunların önünün kıyı setleriyle kapatılması sonucunda oluşmuştur Dünya’daki en iyi örnekleri, Ukrayna’nın Karadeniz kıyılarında görülür Ülkemizde de örnek olarak Büyük ve Küçük Çekmece kıyıları gösterilebilir
e Dalmaçya tipi kıyılar: Deniz sularının, kıyıya paralel uzanan dağlar arasındaki çukurluklara dolmasıyla oluşan kıyılardır Dünya’daki en iyi örneği Adriya Denizi kıyılarında görülür Ülkemizde de Kaş (Antalya) çevresinde bu tür kıyılara rastlanır
f Haliç (Estuar) tipi kıyılar: Gel - git olayı sonucunda akarsu ağızlarının aşındırılmasıyla oluşan ve huniye benzeyen kıyılardır Dünya’nın en büyük halici Hamburg halicidir
g Boyuna kıyılar: Dağların denize paralel uzandığı yerlerde boyuna kıyılar görülür Bu kıyılarda girinti ve çıkıntı son derece azdır Karadeniz ve Akdeniz kıyıları bu tiptendir
h Enine kıyılar: Dağların denize dik uzandığı yerlerde enine kıyılar görülür Bu kıyılarda girinti - çıkıntı son derece fazladır Ege kıyıları bu tiptendir
İ GÖLLER VE OLUŞUMLARI
1 Yerli Kaya Gölleri
a Tektonik Göller: Yer kabuğunun çökmesi veya kırılması neticesinde meydana gelen çukurluklara suların dolmasıyla oluşurlar Dünya’nın en derin gölü olan Baykal Gölü (1741 m), Lût Gölü, Hazar Gölü ve Çad Gölü yeryüzündeki başlıca büyük tektonik göllerdir
Ülkemizdeki başlıca tektonik göller ise şunlardır:- Marmara Bölgesi’nde; Sapanca, İznik, Ulubat ve Manyas gölleri,
- Ege Bölgesi’nde; Simav Gölü,
- Göller Yöresi’nde; Beyşehir, Eğirdir, Acıgöl, Burdur, Ilgın (Çavuşçu), Akşehir, Eber, Suğla ve Kovada gölleri,
- İç Anadolu Bölgesi’nde; Tuz, Seyfe ve Tuzla gölleri,
- Doğu Anadolu Bölgesi’nde Hazar, Hozapin ve Van gölleri
Türkiye’nin en büyük tabii gölü olan Van Gölü, tektonik bir çukurluğun önünün lavlarla kesilmesi sonucu oluştuğundan volkanik set gölü olarak da bilinir
b Karstik Göller: Bu tür göller, kayatuzu, jips, kalker gibi çözünebilen tabakaların bulunduğu sahalarda meydana gelir Bazı karstik göllerin oluşumunda tektonik olaylar da etkili olmuştur
Karstik göller, ülkemizde en fazla Toros Dağları’nın batı kesiminde bulunur Buralarda yer alan Kızılören obruk gölü, Kestel, Avlan, Yarışlı ve Salda gölleri tipik birer karstik göldür Bu göllerimiz sadece, kireçtaşlarının çözülmesiyle oluşan çanaklar üzerinde meydana gelmişlerdir
Bununla birlikte, bu alandaki bazı göllerimizin ise oluşumu, tektonik çanaklarda başlamış, karstik olaylarla devam etmiştir Bu göllerimizin başlıcaları, Beyşehir, Eğirdir, Burdur, Acıgöl, Kovada ve Suğla gölleridir
c Volkanik Göller: Volkanik faaliyetler esnasında oluşan patlama çukurları içerisinde meydana gelen göllerdir
Başlıca volkanik göllerimiz, Meke Gölü, Acıgöl, Nemrut ve Gölcük gölleri ile Süphan Dağı’nın yan kraterlerinden birinde bulunan Aygır Gölü’dür
d Buzul (Sirk) Gölleri: Dağ doruklarında, buzulların aşındırmasıyla oluşan ve sirk adı verilen çukurluklarda meydana gelirler Ülkemizde Sat, Ağrı, Erciyes, Kaçkar ve Bolkar dağları ile Aladağlar üzerinde yer yer bu türden göller bulunmaktadır
2 Set Gölleri
a Alüvyal Set Gölleri: Alüvyonlarla akarsuyun önünün kapanması sonucu oluşur Ülkemizde, Marmara, Çamiçi (Bafa), Köyceğiz, Mogan ve Eymir Gölleri ile Uzungöl bu tür göllerdendir
b Kıyı Set Gölleri: Dalga ve akıntıların taşıdığı malzemeleri koy ve körfezlerin ağız kısmında biriktirmesiyle oluşur Ülkemizde, Büyük ve Küçük Çekmece gölleri, Durusu (Terkos) gölü, Çukurova deltasındaki Akyatan gölü kıyı set gölleridir
c Heyelan Set Gölleri: Heyelan sonucu bir akarsuyun önünün kapanmasıyla oluşur Tortum, Sera, Abant, Zinav ve Sülük gölleri ile Yedigöller bu tür göllerdendir
Abant Gölü’nün oluşumunda tektonik hareketler ile alüvyal birikimlerin de etkisi oluşmuştur
d Volkanik Set Gölleri: Volkanizma sonucu vadi önlerinin kapanmasıyla meydana gelir Van, Erçek, Nazik, Çıldır, Haçlı ve Balık gölleri ülkemizdeki volkanik set gölleridir
e Baraj (Yapay) Gölleri: Yapay göllerimizin en büyükleri, Atatürk, Keban, Karakaya ve Hirfanlı barajlarının gerisinde kurulan göllerdir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|