Yalnız Mesajı Göster

Endektraeal Entübasyon

Eski 05-29-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Endektraeal Entübasyon



ENDOTRAKEAL ENTÜBASYON

Endotrakeal entübasyon, solunum yollarını açık ve serbest bulundurmak amacıyla trakeaya bir tüp yerleştirmektir
Laringoskopi, larinks ve etrafını çevreleyen oluşumların görülmesi ve muayenesidir Laringoskopi sırasında görülebilecek oluşumlar arasında; vallekula, epiglot, volkal kordlar, glottis anteriyor komissür, priform sinüsler ve posteriyor farinks duvarı vardır Laringoskopi iki yöntemden birisi ile yapılabilir
a) İndirekt Laringoskopi : Ağız içine sokulan bir larinks aynası yardımıyla yapılır
b) Direkt Laringoskopi : Laringoskop kullanılarak yapılır

Şekil -1: Havayolu Anatomisi
Larinksin Fonksiyonel Anatomisi:

Larinks, 4, 5 ve 6 servikal vertebraların korpuslarının önünde yer alan, pulmoner sistemin girişini kontrol eden, kuvvetli kas yapılı bir organdır Ses yapabilme yeteneğine sahip olan larinks, ses kutusu olarak da isimlendirilir Larinksin yaptığı işler incelendiğinde, dolaşım, solunum ve intratorasik basıncın devamlılığında görev aldığı görülür
Yapısal olarak ele alındığında larinks; ligamentlerle birleştirilmiş ve dokuz kasla hareket ettirilen dokuz kıkırdaktan oluşmuş bir kutu şeklindedir Yapısında üç tek ve üç çift kıkırdak bulunur (Şekil-2)
Şekil-2: Larinksin Kıkırdak Yapısı
Larinksin Kıkırdakları :
· Aritenoid kıkırdak 2 tane
· Tiroid kıkırdak 1 tane
· Krikoid kıkırdak 1 tane
· Korniküleyt kıkırdak 2 tane
· Küneyiform kıkırdak 2 tane
· Epiglottis 1 tane

Sinirleri: n glossofaringeus (IX) ve n vagus (X) a ait kafa çiftleri sinirlerinden gelir n glossofaringeus, faringeal, tonsiller ve lingual dalları ile, tonsiller ve dilin 1/3 arka kısmının duyu sinirlerini taşır N Vagus, superior laringeal sinirin internal laringeal dalı ile, epiglotun her iki yüzeyini, ariepiglotik kıvrımı, sahte kordların bulunduğu larinks mükoz membranının aşağı kısımlarını innerve eder Rekürrent laringeal sinirler ile de, larinks müköz membranının geri kalan kısımları ve trakeanın üst bölgesini innerve eder (Şekil-3)
V 1 : Trigeminal sinir, oftalmik dalı,
V 2 : Trigeminal sinir, maksiler dalı,
V 3 : Trigeminal sinir, mandibular dalı,
IX: Glossofaringeal sinir,
X : Vagus siniri:
SL: Superior laringeal dalı,
IL: İnferior laringeal dalı,
RL: Rekürrent laringeal dalı

Şekil-3: Havayolunu İnnerve Eden Sinirler
Larinksin fonksiyonları :


a) Valvüler bir mekanizmayla, pulmoner sistemin hava pasajını Sağlar
b) Solunum yolunu yabancı maddelere karşı korur
c) Öksürüğün oluşabilmesi için, intrapulmoner basıncın arttırılmasında rol alır
d) İntrapulmoner basıncı ayarlayarak, intratorasik basıncı etkiler

ENDOTRAKEAL TÜPLER


Endotrakeal tüp, traked içine ve dışına solunum gazlarının ve bunun yanında anaestezik gazların ve vaporize maddelerin de verildiği bir tüptür Endotrakeal tüpün hasta trakeasına itilen uç kısmına, trakeal uç veya distal uç denir ve bu uç açı yapacak şekilde ve eğimli olarak kesilmiştir Hastanın dışında olan ve anestezik sistemden maddeleri olan uç kısmına ise, makina ucu veya proksimal uç denir
Özellikleri :


İdeal bir endotrakeal tüpün yapısında kullanılan maddeler aşağıdaki özellikleri taşımalıdır
· İnertlik : Kullanılacak madde, non-toksik, non-allerjik ve kimyasal sterilizasyon veya otoklavın zararlı etkisine dayanıklı olmalı,
· Mukozaya zarar vermemek için, tüp yüzeyi düz olmalı,
· Eğri şeklini koruyabilecek uygun sertlikte olmalı,
· İletimi sağlayabilmek için, içi boş olmalıdır
İdeal bir endotrakeal tüp, yapısal özelliklerin dışında aşağıdaki özelliklere de sahip olmalıdır:
        • Kolayca saklanabilmeli ve normal ısıda değişikliğe uğramamalı,
        • Sertlik özellikleri ve kink yapma özelliği az olmamalı,
        • Eğilmeye bağlı yüzey kesitinde kritik bir azalma olmamalı,
        • En uygununu seçebilmek için kullanıma uygun çeşitli boyları olmalıdır
        • Bütün tüpler açıkca görülebilecek şekilde ve uygun olarak işaretlenmelidir

Tüpler yapısal özelliklerine göre 4 tipe ayrılır:
I - Metal tüpler : Helezon şeklinde metalden yapılmışlardır Eğilebilir, lateks veya kauçuk tabaka ile kaplanmıştır, kink yapmaz veya ezilmezler
II - Yarı-sert tüpler : Kauçuk, lateks veya diğer sentetik maddelerin tübüler duvarı rasına yerleştirilmiş helezon tel veya sert ipekten yapılmışlardır
III - Yumuşak tüpler :
· Kauçuk tüpler ( kauçuk veya neoprene yapılıdır),
· Plastik tüpler ( Sentetik eğilebilen maddelerden yapılır),
· Lateks tüpler
IV - Endobronşial tüpler : Bronşların birine girebilecek, yeterli uzunlukta tüplerdir Yukarıda sayılan bütün maddeler ile yapılmış olabilirler
Endotrakeal tüp ölçümleri :


Endotrakeal tüp ölçümlerinde kullanılan 5 sistem vardır
· Fransız kateter ölçümü
· Magil sayılarına göre yapılan numaralama
· Davol sistemi
· mm olarak dış çap (ED)
· mm olarak iç çap (İD)
Fransız kateter ölçüm sistemi en yaygın kullanılanıdır Tüpün dış çap ölçümünden çıkarılan yuvarlak rakamlardan oluşmuştur Dış çap 3 ile çarpılır (Fr No = ED * 3)
Oral ve nazal tüpler arasındaki farklar : Oral ve nazal kullanmalar için yapılan tüpler anatomik gereksinimlere göre düzenlenmiştir Aralarındaki farklar sıralanacak olursa :
a) Oral tüpün eğimi nazal tüpe göre daha fazladır Eğimin yarı çapı, oral endotrakeal tüplerde 14 ± 010 Cm, nazal endotrakeal tüplerde 20 ± 010 Cm'dir
b) Tüp uçlarının kesim açıları farklıdır Tüp açısı oral endotrakeal tüplerde en az 45 derece, nazal endotrakeal tüplerde en az 30 derecedir
Uygun endotrakeal tüp seçimi :
Uygun endotrakeal tüp seçiminde "zorlama olmadan hastanın glottisine uyan en geniş tüp, en iyi hava yolunu sağlar" kuralına uyulmalıdır Genel olarak infantlarda 12-19, çocuklarda 16-28, ve erişkinlerde ise 28-40 Fr No tüpler seçilir Tüpün uzunluğuna ise hastanın yaşına ve ölçülerine göre karar verilir (Tablo-1)
Tablo-1 : Endotrakeal tüp seçimi

Kesit Çapı
Uzunluk
İnfantlar 0 - 1 Yaş
12 - 18 Fr
10 - 14 Cm
Çocuklar 1 - 5 Yaş
16 - 24 Fr
12 - 20 Cm
Çocuklar 5 - 15 Yaş
22 - 32 Fr
16 - 24 Cm
Erişkinlerde
28 - 40 Fr
24 - 30 Cm


Genel olarak, tüp uzunluğu hastanın boynunun yanına tutularak, dudaktan krikoid kıkırdak veya biraz altında olacak şekilde, birfürkasyo trakeayı geçmemek üzere ölçülebilir Birfürkasyo, topoğrafik olarak Lewis açısında veya ikinci kostal kıkırdak hizasında yer alır
Nazal entübasyonlar için tüp seçiminde, tüpün kesik olan uç tarafı önemlidir Kesik ucu sola bakan bir tüp sağ burun deliğinden, kesik ucu sağa bakan bir tüp ise sol burun deliğinden kullanılmalıdır Bu seçim, kesik ucun burun septumu boyunca kaynamasını sağlar Ters yöne bakan kesik uç nazal konkalara kolayca takılıp ileri derecede travmaya yol açar
İnfantlarda ve çocuklarda endotrakeal tüpün genişlik ve uzunlukları aşağıdaki formüle göre de bulunabilir :
Genişlik (Fr No)
=
Yaş (yıl olarak) + 18 / 2



Uzunluk(Cm)
=
Yaş (yıl olarak) + 12 /2



Tüplerin bakımı ve temizlenmeleri :


Kauçuk endotrakeal tüpler soğukta ve güneş ışığından uzakta saklanmalıdır Eğim ve şekillerinin devamlılığını sağlamak için, daire şeklinde kutularda saklanmaları uygun olur
Tüplerin bakım ve temizlenmesi üç aşamada yapılır:
1 Mekanik temizleme, tüpün su, fırça yardımıyla temizlenmesidir
2 Sterilizasyon, 3 yolla yapılabilir:
a) Otoklavlama (Buhar sterilizasyonu)
b) Gaz sterilizasyonu
c) Kimyasal sterilizasyon
3 Steril olarak saklanılmaları
LARİNGOSKOP


Endotrakeal tüplerin glottisten trakeaya yerleştirilmesi için, larinks ve etrafını çevreleyen oluşumların açığa çıkarılması ve direkt olarak görülmesini sağlamak amacıyla laringoskop kullanılır
Laringoskop iki esas parçadan oluşur:
a - Blade :
- Spatül,
- Çıkıntılı kenar (Flange),
- Uç,
- Işık
b � Handle :

Şekil- : Laringoskop Blades Çeşitleri
Şekil- : Laringoskop


Spatül : Yumuşak dokulara ve ait çeneye baskı ve manipülasyon ile epigiotun ve larinksin aynı doğrultuda görülmesini sağlar Spatülün uzun ekseni, eğri veya düz olabilir
Çıkıntılı kenar (Flange) : Burası spatülün kenarından çıkıntı yaparak enstrümantasyona yol gösteren ve araya giren dokuları itmek için kullanılan blade kısmıdır Basit, düz spatül şekilden, tamamen kapalı bir tüp şekline kadar bladeler yapılmıştır
Blade Ucu : Doğrudan veya dolaylı olarak epiglotu görüş alanından kaldırmak için kullanılır Travmayı önlemek için, uç körletilmiş veya kalınlaştırılmıştır
Handle : L ve U tipi olmak üzere handle tipi sık olarak kullanılmaktadır L tipinde handle ile blade arasında dik açı vardır ve anestezistler arasında en yaygın olarak kullanılan şekil budur
Işık : İlk Laringoskoplarda proksima ışıklandırma kullanıldı Yani, ışık gözlemci ile alet arasındaki bir noktadan veriliyordu Daha sonra bulunan distal aydınlatma, bugün için en yaygın olarak kullanılan şekildir
Fiberoptik flexible laringoskop : Laringoskop konusunda son yılların en önemli buluşudur Entübasyondan önce, laringoskopun flexible kısmı endotrakeal tüpün içine yerleştirilir ve tüpün itilmesi sırasında laringoskop kılavuz görevi görür
ENDOTRAKEAL ENTÜBASYONUN AMAÇLARI


Endotrakeal entübasyonun amaçlarını başlıca iki grup altında özetleyebiliriz:
a -Yeterli bir havayolunun devamlılığını sağlamak :
Baş, boyun, ağıziçi gibi bölgelerde yapılan cerrahi girişimlerin çoğunda, endotrakeal entübasyon yapılmadan, açık havayolu sağlanması olanaksızdır Bunların dışında, birçok durumlarda endotrakeal entübasyon akıllıca bir önlem olmakla birlikte, uygulanması zorunlu olmayabilir Bu durumlar, endotrakeal entübasyonun endikasyonları konusunda tartışılacaktır
Cerrahi girişimle bir aykırılık oluşturmadıkça, oral yoldan entübasyon, nazal yola her zaman yeğ tutulmalıdır Çünkü bu yolla her zaman daha geniş tüp kullanılabilir
b - İntermittent pozitif basınçlı solunuma olanak sağlamak :
Günümüzde, kas gevşeticiler cerrahi girişimler sırasında yaygın olarak kullanılmaktadır Bunun sonucu olarak, solunum sistemi etkilenmekte ve yapay solunum gerekmektedir Hastaya yapay solunum uygulanırken, kullanılacak endotrakeal tüplerle yalnız yapay solunumun etkinliği artırılmakta kalmayıp, aynı zamanda midenin şişirilmesi tehlikesi de ortadan kaldırılmış olmaktadır Hastada yeterli dozda adale gevşeticisi kullanılmış, ancak entübasyon yapılmamışsa, 25 cm H 2 O basıncından fazla bir basınçla solutma sırasında bir kısım hava özofagus ve mideye kaçacaktır Midenin distansiyonu, intermittent pozitif basınçlı solunumun istenmiyen bir yan etkisidir
KAÇAKSIZ İNHALASYON SİSTEMİ


Basit bir entübasyon, kusmuğun cerahatin veya kanın trakeaya kaçmasını önleyemez Hatta aksine, sıvının tüpün bulunduğu tarafa doğru akmasına neden olarak, aspire edilmesine dahiyardım eder Trakeobronşiyal sistemi yabancı madde aspirasyonnundan korumak ve kaçak olmadan solunumun kontrolünü sağlamak amacıyla, iki yöntem önerilmektedir
a) Faringeal tamponlama
b) Şişirilebilir kaf (cuff, balon) kullanılması
Faringeal tamponlama :
Özel şartlar altında kullanılır Seçilme nedeni, şişirilebilir kafa ait bazı şüpheli komplikasyonların ve dezavantajların ileri sürülmesi yüzündendir Kapayıcı olarak kullanılan madde, yumuşak gaz parçası veya yumağıdır Bu, vazelin gibi bir yağlandırıcı ile yağlandırılmalıdır Yağlandırılmış bu gaz, ya bir forceps ya da kör olarak işaret parmağı aracılığı ile yerleştirilebilir Sistemin sağlamlığı, gazın iyi yerleştirilmesine bağlıdır
Faringeal tamponlama sisteminin, aspirasyon insidansını azaltmadığı ve yeterli bir kaçaksız inhalasyon sistemini sağlayamadığı ileri sürülmüştür Bunun yanında diğer sakıncaları şu şekilde sıralanabilir :
· Oral mukozanın zedelenmesi,
· Uvula, dil frenulumunun laserasyonu,
· Farinkste sekresyon birikmesi,
· Sert tamponlar ile yumuşak endotrakeal tüplerin ezilmesi
Şişirilebilir Kaf :
Trakeaya en uygun genişlikteki tüplerde bile, tüp ve trakea arasında küçük bir aralık kalır Buradan, hem gaz kaçağı olur, ventilasyonun etkili olması engellenir, hem de üst solunum yolu sekresyonları, hatta bazen mide muhtevası trakeaya kaçabilir 1928'lerde kafın geliştirilmesinden sonra, bu istenmiyen yönler büyük ölçüde önlenmiş, buna karşın, bizzat kafa bağlanan yan etkiler ortaya çıkmıştır Bu yan etkiler için, önceleri kafın yapıldığı maddelerin kimyasal yapısı, tüplerin sterilizasyonu için kullanılan maddeler suçlanmışsa da, sonraları balonun trakea duvarına yaptığı basınçtan dolayı olduğu konusunda karar birliğine varılmıştır Trakea genişliğine en uygun tüp seçildiğinde, kaçağı önlemek için 2-3 ml hava vermek kafı şişirmek için yeterli olmaktadır Bu miktarda verilen hava, kafa 90-130 mm Hglık bir basınç meydana getirir Bu basıncın büyük bir kısmı, kafın yapıldığı metaryalin elastikiyetini yenmek için harcanır Trakea duvarına ancak 20 mm Hglık kadar bir basınç yansır Bu ise, trakea kapiller basıncına yakındır Hatta bazen onu geçebilir Böylece, basınca bağlı olarak iskemi olasılığı ortaya çıkmaktadır Kadavralarda 320 mm Hg gibi kaf içi basıncının trakeayı rüptüre ettiği gösterilmiştir
Endotrakeal tüpün kaf basıncının miktarına ve trakeada bulunduğu süreye bağlı olarak, meydana gelen yan etkiler en hafifinden en ağırına kadar şöyle sıralanabilir :
a - Entübasyon sonrası boğaz ağrısı : Endotrakeal entübasyondan sonra boğaz ağrısı, % 60 gibi yüksek sıklıkla görülür Nedeni, entübasyon işlemi sırasında tüpün farinks ve larinkse olan travması olabileceği gibi daha çok, entübasyon süresince endotrakeal balonun trakeaya yaptığı basıncın meydana getirdiği irritasyondur Trakea yüzeyi, normalde çok katlı titrek tüylü yassı epitel ile örtülüdür Dalgalanan buğday tarlasını andırır İki saat gibi kısa süreli entübasyonda, kaf basıncına bağlı olarak silialar düzleşir, epitel harabiyeti görülür, bazen trakeit dahi gelişir
b - Ödem ve iskemi : Normal olarak şişirilen bir kafın trakeaya yapmış olduğu basınç, trakeal kapiller basınca yakındır Trakeal kapiller basınç normalde 30 mmHg'dir Kafın trakeaya yapmış olduğu basınç ise, 20 mmHg dır Bunun üzerine çıktığı durumlar ise ender değildir O halde, kaf civarında mikrosirkülasyonun bozulacağı, staz, ödem ve dolayısıyla iskemi oluşacağı açıktır
c - Ülserasyon : Basıncın süre ve şiddeti ile ilgili olarak, dolaşımın bozulduğu bu bölgede, beslenmenin azalmasıyla ülserasyon gelişir
d - Nekroz : 24 - 48 saat süreyle kafı şişirilmiş vaziyette entübe kalan hastalarda, trakeada dejenerasyon başlar Hatta, 6 saatlik entübasyondan sonra dahi trakeal nekrozun oluştuğu gösterilmiştir
e - Rüptür : Nekroz daha derin tabakalara inerek kıkırdak halkaları ve bağ dokusunu da içine almışsa, trakea rüptürüne neden olur
f - Trakea - Özofagial fistül : Trakea rüptüründen sonra trakea-özofogial fistül oluşması olağandır Kaflı trakeostomi tüpü uygulanan 14 hastada meydana gelen trakea - özofagial fistülün nedeninin, kafın trakeaya yaptığı basınç olduğu bildirilmiştir Bu çalışmada hastalar, ortalama 22 gün süre ile tüplü kalmışlar ve 12 hasta fistül sonucu ölmüştür
g - Stenoz : Trakea doku harabiyeti nekroza gitmeden iyileşmeye başlamışsa, squamoz cell metaplazi gelişir Bu ise, fibröz stenoz ile sonuçlanır Stenoz belirtileri, ekstübasyondan 3 hafta ile 3 ay içinde ortaya çıkar ve trakea çapı % 50 azalmışsa semptom verir Stenoz oranını Andrews % 20, Holmdohl ise % 18 olarak vermektedirler Diğer bazı araştırıcılar ise çocuklarda % 47 ve yetişkinlerde % 12 gibi düşük oranda rastladıklarını bildirmektedirler
Endotrakeal tüp kafının basıncı, sadece trakeaya zarar vermesi yönünden değil, diğer birçok yönden de sakıncalıdır: Gelişi güzel şişirilmiş bir kafın her an patlama olasılığı vardır Endotrakeal tüp kafının patlamasına bağlı ölümler yayınlanmıştır Bu yayınlarda, travmaya bağlı bronş kontüzyonu, pulmoner hemoraji, trakeal rüptür ve şok, cilt altı afizemi bildirilmiştir Bütün bunlar, kesinlikle kafın patlamasına bağlanmayabilir Fakat sonuncusu olan cilt altı amfizeminin kafın patlaması ile oluşması olasılığı fazladır Ayrıca aşırı basınca sahip kaf, trakeal tüpün kollapsına neden olabilir Roland ve Stovner, aşırı kaf basıncı altında kollabe olmuş endotrakeal tüpe bağlı olarak hipoksik beyin hasarı gelişebileceğini, bildirmişlerdir
Trakeal hasarın minimal olması istenilen vakalarda, kaf basıncını düşük olarak korumak için, kafın serum fizyolojik ile şişirilmesi emin ve pratik bir yol olarak önerilmiştir (Kepçe, 1978)
Endotrakeal entübasyon tüplerinin kaflarının şişirilmesi ve kullanılması sırasında uygulanacak kurallar :
· Yavaş şişirilmelidir,
· Yaklaşık 4 ml hava kullanılmalıdır,
· Hiçbir zaman 8 ml den fazla hava verilmemelidir,
· Kaf, tüpü, uygun olarak sarmalıdır,
· Anatomik olarak uygun, en kalın tüp kullanılmalıdır,
· Kullanılmadan önce kontrol edilmelidir,
· Uygun şişirilmelidir,
· Uzun kullanımlarda kaf, kısa sürelerle indirilmelidir
ENTÜBASYONDA KULLANILAN DİĞER MALZEMELER


Konnektörler :
Doğrudan endotrakeal tüpe birleşen herhangi bir parçaya, endotrakeal tüp konnektörü denir Konnektörlerin endotrakeal tüpe giren ucu, standartlara göre numaralar (iç çap mm olarak) ile belirlenir
Konnektörlerin hastaya en yakın ucuna "hasta ucu" ve makinaya en yakın ucuna "makina ucu" denir Bu terminoloji, distal ve proksimal terimlerinin yanlış anlaşılmasını önler
Endotrakeal entübasyondan sonra hasta anestezi makinasına iki şekilden biri ile bağlanabilir :
· Tüp veya yüz üzerine maske koyarak,
· Anestezi makinasını veya respiratörü doğrudan endotrakeal tüpe bağlayarak,
Çok çeşitli tiplerde konnektörler kullanılmasına karşın, en az parçalar ile olan en basit şekil, en uygun olanıdır Bunlar, endotrakeal entübasyon tüpünü inhalasyon sistemine veya anestezi makinasına bağlamak için planlanmıştır Standart olarak, konnektörlerin makina ucu 15 mm bağlama ölçüsü olarak belirlenir Konnektörlerin tüpe giren ucunun değiştirilmesi ile, değişik ölçüleri yapılmştır Bu ölçülerin yapılmasında ve belirlenmesinde mm cinsinden iç çap esas kabul edilmiştir Ölçüler 3 mm ye kadar 05 mm artarak gider, 3 mmden sonra 1mm artar Bu ölçüler, konnektörün benzer numaradaki endotrakeal tüpe kolayca ve emniyetli olarak girmesi için böyle yapılmışlardır
Adaptörler :
Endotrakeal tüp konnektörünü veya maskeyi y parçasına, kanistere, non - rebreathıng valve veya diğer parçalara birleştiren kısım olarak tanımlanabilir Bunlar: "Y parçası adaptörü" "kanister adaptörü" "Universal adaptör" ve "To and fro adaptörü" "Rovenstine adaptörü" dür
Stile :
Bunlar, yumuşak oral tüplerin girişini kolaylaştırmak için yapılmışlardır Ayrıca anatominin bozuk olduğu zor entübasyonlarda, sert tüplerin yönlendirilmesi için de kullanılırlar Bakır, metal ve diğer maddelerden yapılabilir
Ağız propları (ayıraçları) :
Bu parçaların amacı, dişleri birbirlerinden ayrı olarak tutmaktadır Dişler korunur ve tüpün ısırılmasına engel olunur Bunların arasında :
        • Ağız tıkaçları (Denharat, Davis)
        • Isırma blokları :

o Yuvarlanmış gazlı bezler,
o Plastik makara,
o De Vord lastik ağız probu,
        • Metal diş koruyucuları,
        • Oral diş burgusu

Yağlandırıcılar :
Parafinli yağlandırıcılar yeğlenir, ince bir tabaka halinde uygulanmalıdır Tüpün üzerinde bir kaç saat kalır Topikal bir anestezik de ilave edilirse, yararlı olur ve büyük olaslıkla kord aktivitelerini ve glottik travmayı önler
Entübasyon forsepsleri :
Bu forsepslerin kullanılma amaçları şunlardır :
· Tüplerin (özellikle farinkse ilerletilmiş nazal tüplerin) glottise ve endotrakeaya doğru ilerletilmesinde yol göstermek,
· Levin tüplerini özofagusa yönlendirmek,
· Farinks tamponunu yerleştirmek
Entübasyon forsepslerinden en yaygın olarak kullanılanı Magill forsepsidir
Aspirasyon sondaları : Trakeanın temizlenmesi için, çeşitli tiplerde özel küçük sondalar vardır Bu şekilde temizleme, cerrahi esnasında veya anesteziden sonra gerekli olabilir Bu amaçla, standart üretral kauçuk sondalar, ipek örgülü sondalar, çocuklar için üreteral kataterler ve plastik sondalar da kullanılabilir
ENDOTRAKEAL ENTÜBASYON TEKNİĞİ


Endotrakeal entübasyon :
· Direkt olarak laringoskop ile görülerek,
· Dokunma hissiyle tüpün itilmesi ile, veya
· Kör entübasyon yöntemiyle (nazal) gerçekleştirilebilir
Endotrakeal entübasyon aşağıdaki yollardan biriyle yapılır :
· Orotrakeal entübasyon,
· Nazotrakeal entübasyon,
· Trakeal stoma yoluyla entübasyon
Entübasyon öncesi değerlendirme :


Entübasyon yapılacak hastada olabilecek güçlükler, işleme başlamadan önce tahmin edilmelidir Aşagıdaki değerlendirme bu yönden çok önemlidir :
a) Öykü: Ses veya burun rahatsızlığı, göz, burun, ağız veya boğaz ile ilgili geçirilmiş cerrahi girişim öyküsü
b) Anatomik değerlendirme ,
1) Fasiyal anomaliler tanınmalıdır,
2) Konjenital sendromların varlığı araştırılmalıdır,
- Pierre - Robin sendromu,
- Treacher - Collins sendromu,
- Laringeal atrezi
3) Burun deliklerinin açıklığına bakılır
4) Çene muayene edilir,
c) Ağız boşluğunun muayene si
1) Dil büyüklüğü,
2) Dişlerin durumu,
3) Dili çıkarabilme kabiliyetine bakılır,
4) Mallampati skoru (Şekil- )
d) Boyunun fleksiyon ekstansiyon yeteneği araştırılır,
e) Trakeanın deviasyonu veya kompresyonu,
1) Boynun inpeksiyonu,
2) Rontgen filmlerinin incelenmesi
f) Vokal kordların çalışması, ses kalitesinin değerlendirilmesi,
g) İndirekt laringoskopi
Şekil- : Zor Entübasyonun Olabileceğinin Kilinik Belirtileri (Mallampati Sınıflaması)
Ani ölüm gibi acil durumlarda entübasyon öncesi ayrıntılı değerlendirme ile zaman kaybedilmemelidir

Entübasyon öncesi hazırlık :


a) Havayolunun temizlenmesi
1) İstemli öksürük ile
2) Burun silme ile,
b) Ağız ve boğazın bakteriel florasını azaltmak için ağız gargarası ve ağız temizliği verilmesi
c) Topikal vazokonstriktörlerin kullanılması
d) Tüplerin hazırlanması ve yağlandırılması
e) Pre oksijenizasyon
f) Ventilasyon yeteneğinin değerlendirilmesi
Endotrakeal entübasyonu gerçekleştirmek için, her vakada bir tepsi (set) hazırlanmalıve şu malzemeleri içermelidir:
  • Laringoskop
  • Tüpler
  • Yağlandırıcılar
  • Porseps (Magill)
  • Isırmayı önleyici blok
  • Flaster şerit
  • Aspirasyon sondası
  • Konnektörler
  • Faringeal tampon
  • Kaf enjektörü

1 Orotrakeal Entübasyon :


Orotrakeal entübasyon, ya iyi genel anestezi altında ya da topikal anestezi altında yapılabilir Genel anestezi mandibula kaslarını gevşetecek kadar derin olmalı, faringeal ve laringeal refleksleri kaybetmelidir Bu amaçla, �apneik rölaksan teknik� halen geçerli ve en yaygın kullanılan yöntemidir Bu yöntemde kas gevşemesi ile birlikte anestezi de sağlanır, kas gevşeticisi olarak sıklıkla süksinil kolin ( ya da kısa etkili non-depolarizan ajanlardan biri) kullanılır
Hem derin genel anestezi tekniğinde hem de rölaksan apneik teknikte önceden kestirilemeyen aşağıda sıralanmış durumlar ile karşılaşılabilir
· Bozulmuş anatomi,
· Laringoskop ışığının sönmesi,
· İşlem için yetersiz deneyim ve diğerleri
Bunlar hipoksiye yol açar Hipoksi, laringoskopiden hemen önce uygulanan oksijenizasyon ile (preoksijenizasyon) minimale indirilir Hasta 3 dakika % 100 oksijen alırsa arteriyel oksijen saturasyonunun yaklaşık 10 dakika % 100 de kaldığı gösterilmiştir (Lachman, Long ve Krumperman, 1955) Daha önceden hastayı oksijenize etmek pulmoner oksijen rezervuarı meydana getirir İşlemin emniyetini artırır, manipülasyon süresini uzatır, hipoksemi ve serebral depresyonunu geciktirir
Entübasyonda kas gevşemesi sağlamak amacıyla kullanılan süksinil kolin'in (Lysthenon) dozu: 1-15 mg/Kg'dır Daha küçük dozlar etkili değildir ve fazlasının da gereği yoktur En uygun şartlar 40 - 45 saniye sonra sağlanır Uygun şartların olduğu kararı şunlara göre verilir :
        • Fasikülasyonların kaybolması,
        • Spontan solunumun kaybolması,
        • Boyun ve çene kaslarının gevşemesi,
        • Kord vokal hareketlerinin kaybolması


Başa pozisyon verme :


Laringoskopi yapabilmek için, kesici dişlerden larinkse kadar olan pasaj ve trakea düz hatta getirilmelidir, bu amaçla üç eksen tarif edilmiştir :
  • Ağız boşluğunun ekseni (AE)
  • Farinks boşluğunun ekseni (FE)
  • Larinks ve trakea ekseni (LE)
Ağız ekseni ve farinks ekseni dik açı yapar Farinks ekseni ile larinks geniş açı ile kesişirler Bütün eksenleri düz bir hatta getirmek basit olarak mekanik bir işlemdir Hastanın başı uygun pozisyona konarak sağlanabilir Bu amaçla iki yaklaşım ön görülmüştür

Şekil- : Eksenler ( AE : Ağız Ekseni, LE : Larinks Ekseni, FE : Farinks Ekseni)



Jakson'un klasik pozisyonu:


Hasta sırt üstü yatırılır Omuz masanın kenarına yakındır ve omuzların altına kum torbası veya yastık konur Hem baş hem de boyun tam ekstansiyondadır, oksipit mümkün olduğu kadar servikal vertebraların altına itilir Böylece pozisyon verildikten sonra, epiglot ve dil kaldırılırsa (Laringoskopla) işlem tamamlanmış olur Tanımlanan bu yöntem, karmaşık ve akla uygun olmayan bir yaklaşımdır Laringoskop zorunlu olarak dişlere yaslanır, böyle bir destekli kaldıraç sıklıkla kuvvetli olur ve sakıncalıdır

Başın yükseltilmesi pozisyonu ;


Geçiş yolundaki eksenleri düz hatta getirmek için tamamen farklı bir yaklaşımdır Baş masadan kaldırılır ve omuzlar masada bırakılır Ense altına yastık konarak ensenin yaklaşık 10 cm masadan kaldırılması ile, faringeal ve laringeal eksenler hemen hemen aynı hatta gelir Servikal vertebralar bu durumda düzdür Ayrıca, bu pozisyon boyun adalelerinin üzerine olan gerilimi azaltır ve dişlerden glottise kadar olan gerçek uzunluğu kısaltır Daha sonra baş atlanto - oksipital eklemden ekstansiyona getirilir Bu durumda bütün eksenler aynı hizaya gelir fakat dil ve epiglot pasajı tıkar Eğer laringoskop blade'i bu oluşumları kaldırırsa, destek ve manivelaya gerek olmadan görünüm sağlanmış olur

Laringoskopun ağıza itilmesi :




Laringoskop blade'nin ağıza itilmesi nazik bir şekilde yapılmalıdır Laringoskop handle'ı sol el ve parmaklarla nazikçe kavranır Alet, sıkı olarak tutulmamalıdır Sağ elin baş parmağı mandibulaya basıp ağzı açarken, alt dudak kıvrılarak blade'den uzaklaştırılır Laringoskop blade'i dişler arasından ileri doğru itilirken dil blade'in çıkıntılı yan kenarı ile ağzın ortasına doğru itilir

Epilglotun görülmesi :

Laringoskop lade'i yavaşca ve atravmatik olarak sol elle ilerletilirken bu işleme epiglot görülünceye kadar devam edilir Entübasyonda, epiglot en önemli hareket noktasıdır

Şekil- : Başın Yükseltilmesi Pozisyonu

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla