05-28-2009
|
#1
|
GöKKuŞaĞı
|
Osmanlılarda Fetih Aşkı
“Vur pençe-i Âlîdeki şemşir aşkına/ Gülbankı âsmâni tutan pîr aşkına
“Ey leşker-i müfettihü’l-ebvâb, vur bugün/ Feth-i mübîni zâmin o teşbîr aşkına
“Düşsün çelengi Rûm’un, eğilsün ser-i firenk/ Vur Türk’ü gönderen yed-i takdir aşkına!
“Son savletinle vur ki, açılsın bu surlar/ Fecri hücûm içindeki tekbir aşkına ” (Yahya Kemal)
•
Peygamber Efendimiz’in İstanbul’un “Bir gün mutlaka” fethedileceğine ilişkin hadisi yüreklere düşer düşmez, yürekler tutuştu  
Osmanlı Devleti o heyecandan doğru  
Daha aşiret seviyesinde iken rotasını bulmuş, şanlı serdarı Gündüz Alp’ın önderliğinde doğusundan girdiği Anadolu’nun batısına yönelmişti
Batı’da Bizans vardı Batı’da Peygamber müjdesi vardı Hedef zaten Bizans’tı
Hedefin Bizans olduğu o kadar belliydi ki, aşiret, Ahlat çevresinde dinlenip soluklandıktan sonra, hiç tereddütsüz Bizans’a yöneldi
Her fert yayından fırlamış bir ok gibiydi  
Kader ki, Aşiret Reisi Gündüz Bey bu yolda öldü  Dört erkek evlat bıraktı geriye: Sungur Tekin, Gündoğdu Bey, Ertuğrul Bey ve Dündar  (Dündar sekiz-dokuz yaşlarındaydı)
Dizginleri eline alan eşi Hayme Ana en büyük oğlu Sungur Tekin’i çağırdı: “Seni aşiretimize bey yaparsam, bizi nereye götüreceksin?”
“Geriye” dedi Sungur Tekin, “eski topraklarımıza döneceğiz, ekeceğiz, biçeceğiz, geçinip gideceğiz ”
Sungur Tekin’in tüm ufku geçimle sınırlıydı Ama bu kadarı devletin temeline yüreğini koyan “Devlet Ana”yı tatmin etmemişti Bu kez Gündoğdu Beyi çağırdı Hayme Ana  Çağırdı ve aynı soruyu sordu:
“Seni aşiretimize bey yaparsam aşireti nereye götüreceksin?”
O da Ağabeyiyle aynı görüşteydi: “Eski topraklarımıza götüreceğim” dedi, “Cengiz Hanlılar şimdiye kadar çekilmişlerdir Topraklarımızı tekrar eker biçer, arada hayvancılık da yaparız ”
Onun da ufku geçimle sınırlıydı
Şimdi sıra üçüncüsüne gelmişti Hayme Ana Ertuğrul’u çağırdı ve aynı suali ona da sordu: “Seni aşiretimize bey yaparsam, bizi nereye götüreceksin?”
“İleriye” dedi Ertuğrul, “deryayı (Denizi=Boğazı) geçeceğiz ve devlet olacağız!”
Sadece Ertuğrul’un cevabı farklıydı 
Sadece Ertuğrul’un cevabı anlamlıydı 
Sadece Ertuğrul’un cevabı Peygamber kokuyordu
Ve sadece Ertuğrul’un ufku Bizans’ı kuşatacak kadar genişti
Çünkü, muhtemelen, Ahmed Yesevi Hazretlerinin “Alp Eren”leri, fetih sırrını sadece Ertuğrul Bey’in kulağına fısıldamışlardı
Hayme Ana (türbesi Domaniç ilçemizin Çarşamba köyündedir, Ankara’nın Haymana ilçesi de onun adından ad almıştır) kararını verdi:
“Artık Beysin Ertuğrul’um” dedi, “hadi bizi devlete götür!”
Bunu haksızlık sayan iki ağabeyi aşiretin yarısından fazlasını alıp geriye döndüler
Ama geri dönenlerden hiçbir tarih bahsetmiyor Muhtemelen Moğol ordusundan kaçma çapaçullara çarpılıp şehit olmuşlardır
İleriye, Bizans’a doğru gidenleri ise, bütün dünya tarihleri, Osmanlı Devleti’nin kurucuları olarak selamlıyor
Bizden de onlara selam olsun!
•
Hem Osman Gazi, hem de Orhan Gazi dönemlerine baktığınızda, adımların Bizans’a doğru atıldığını rahatlıkla görebilirsiniz
Söğüt ve Domaniç çevresine kök salan Osman Gazi, öncelikle İznik’i feth ile Bizans’ın böğrüne hançer gibi saplanıyor  
Orhan Gazi Bursa’yı fetheder etmez, Rumeli’ye asker geçirerek Bizans’ın Avrupa yolunu kesiyor: Kuşatma artık fiilen başlamıştır
Hatta Bizans’ın iç işlerine o kadar karışıyor ki, hanedanın değişmesinde bile rol oynuyor, istediğini imparator yapıyor
Yıldırım Bayezid Bizans’ta, şimdiki Cibali taraflarında bir mahalle kurulmasını sağlıyor Böylece Bizans içten de kuşatılıyor
Yıldırım’ın oğulları arasında taht kavgaları yaşanırken bile Bizans, Osmanlı muhasarasından kurtulamıyor Fırsatını bulan Bizans’ı zorluyor: Bu zorlayışta pek tabii siyasi, askerî, ekonomik ve sosyal sebepler de vardır, ama temel amaç, Peygamber müjdesini gerçekleştirmektir
Sultan II Murad bile dünya gözüyle fethi görebilmek aşkına tacını-tahtını geleceğin “Fatih”ine bırakıp en anlamlı, en verimli çağında Manisa’ya çekiliyor
“Feth-i Mübin”in kendisine değil, oğluna nasip olacağı kulağına fısıldanmış, bunun bir an önce gerçekleşmesi için tahtını feda etmiştir
Yavuz Bahadıroğlu
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK
GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|
|
|