Şengül Şirin
|
Cevap : Vücudumuzu Tanıyalım...Resimli
Üreme sistemi canlılığın devamını sağlayan sistemdir Türün devamlılığı iki ayrı cins tarafından gerçekleştirilir
Erkek ve kadın üreme sistemi anatomisi ve fizyolojisi birbirinden oldukça farklı yapılardan oluşmuştur Ayrıca erkeğin üremedeki rolü kadına göre daha basittir
Kadın üreme sistemi
Kadın üreme sistemi, erkek üreme sistemine göre daha karmaşık bir yapıya sahiptir Dişi üreme sistemi dişi üreme hücresi olan yumurta üretimini, döllenmeden sonra zigotun taşınması, beslenmesi ve gelişen embriyonunun korunmasını sağlar Ayrıca meme bezleri salgısı ile doğumdan sonra bebeğin beslenmesi sağlanır
Organizasyonu
Dişi üreme sistemini meydana getiren organlar dış ve iç üreme organları olarak iki kısımda incelenir
Dış üreme organlarının tümüne birden vulva adı verilir Bunlar; büyük ve küçük dudaklar, klitoris, kızlık zarı ve vajina girişidir
İç üreme organları; vajina, rahim (uterus), yumurtalıklar (overler) ve fallop tüpleri,
İç üreme organları
Vajina

Üretra ve mesanenin arkasında ve rektumun önünde yer alır Rahim ile dış ortam arasındaki bağlantıyı sağlayan boru şeklinde, esnek ve 8-10 cm kadar olan bir organdır Vajinal duvar düz kaslardan ve fibroelastik bağ dokusundan oluşur
Cinsel birleşmenin olduğu yerdir Cinsel birleşme sırasında vajina penisin girişini kolaylaştırmak için serviks bezlerinden gelen müköz salgılarla kayganlaştırılır
Vajina asidik bir ortama sahip olması sayesinde bakteriyel infeksiyonların önlenmesinde de önemli yere sahiptir
Doğum sırasında bebek buradan geçerek dünyaya gelir
Rahim (uterus)
Mesanenin arka kısmında ve rektumun önünde yer alan şeklinde kasl ve bağ dokusundan oluşmuş bir organdır Yaklaşık 7-8 cm uzunluğunda, 40-50 gr ağırlığında olan bu organ tersine duran bir armut görüntüsüne benzer Geniş olan üst kısmına fundus, alt kısmına ise serviks denir Fundus uterin tüplerinin açıldığı, serviks ise vajinaya açılan kısımdır

Uterus dıştan içe doğru 3 tabakadan oluşur;
En dış tabaka perimetriumdur ve uterusu iki geniş ligamentle pelvisin yan duvarlarına tutturur
Orta tabaka olan miyometrium kaslı bir yapıya sahiptir Doğum sırasında bu kaslı yapı sayesinde gerçekleşen kasılmalar bebeğin geçişini kolaylaştırır Ayrıca miyometrium kadın ******ında da kasılır
En iç tabaka ise endometriumdur Bu tabaka her ay çocuğun yerleşmesi için östrojen hormonu etkisi ile kalınlaşır Progesteron hormonu ise zigotun alınmasını ve beslenmesi için gerekli olan hazırlıkları sağlar Her bir siklus sonunda gebelik olmazsa aylık kanama (menstruasyon, regl, adet kanaması) şeklinde dışarı atılır Kanam sonucunda endometrium kendisini yenilemek için yeni bir siklusa başlar
Bebeğin anne karnındaki gelişimi uterusta olur Gebelik döneminde uterus bebeği, çevresindeki sıvıyı bebeğin büyümesine imkan sağlayacak şekilde barındırır ve büyüyerek tüm karın boşluğunu kapsar
Fallop tüpleri (uterin tüpleri)
Uterusun iki yanından çıkıp yumurtalıklara doğru uzanan bu tüpler 10 cm uzunluğunda olup yumurtalıklardan atılan yumurtayı ovaryumdan uterusa (rahime) iletir Bu yumurtaların erkek üreme hücresi tarafından yakalanıp döllenmesi tüplerde gerçekleşir ve döllenmiş yumurta da bu tüpler aracılığıyla uterusa iletilir
Yumurtalıklar (ovaryum)
Rahmin her iki yanında yer alan, gri-pembe renkli, badem şekilli yassı ve oval 6-8 gr ağırlığında iki organdır
Ovaryumun başlıca fonksiyonu yumurta (ovum) ve dişi eşey hormonları olan östrojen ve progesteron üretmektir Ayrıca hipofizin ön lobundan salgılanan folikül stimüle edici hormonu kontrol eden ihibini (baskılayıcı) salgılar
Dış üreme organları
Dış üreme organlarının tümüne birden vulva adı verilir
Büyük dudaklar (labia majör)
Vulvanın dışındaki en belirgin kısımdır ve ik kalın deri katlanması şeklindedir İçlerinde ter ve yağ bezleri, kan damarları ve sinirler bulunur Puberteden sonra burası kıllanır
Küçük dudaklar (labia minör)
Büyük dudakların hemen altında yer alan iki küçük deri kıvrımıdır Vajina girişini çevreleyen bu kısım kılsız, ince ve kan damarlarınca zengindir
Klitoris
Vulvanın üst kısmında, küçük dudakların bittiği yerde bulunur Klitorisin hemen altında idrar deliği, onun da altında vajina girişi bulunur Kan damarlarının yoğun olarak bulunduğu klitoris, cinsel birleşme esnasında sertleşip duyarlılığı sağlayarak kadın ******ında önemli rol üstlenir
Kızlık zarı ( himen)
Vajina girişinden hemen sonra yer alır Bağ dokusu ve damarlardan oluşmuş bu zarın dayanıklılığı kişiden kişiye değişmektedir İlk vajinal cinsel ilişki sırasında zarda zedelenme ve yırtılma olur Bu esnada bir miktar kan gelir bazı kızlarda bu zar çok sağlamdır ve bazen doğum yapana kadar yırtılmayabilir
Adet Döngüsü

Adet döngüsü ergenlik dönemiyle başlayıp menopoz dönemine kadar devam eden bir süreci kapsar Ergenlik döneminde beyinden gelen uyarılarla yumurtalıklardan östrojen ve progesteron denilen ve adet döngüsünü düzenleyen hormonlar salgılanır Ergenlikle beraber yumurtalıklarda doğuştan var olan yumurtaların her ay biri olgunlaşarak vücuttan atılır İlk adet görme yaşı kişiden kişiye değişir ve 9 ile 16 arası herhangi bir yaşta görülebilir
Rahim iç yüzeyinde her ay olgunlaşmış yumurtanın , gelip yapışmasına ve buradan beslenmesi için damarlanmasını sağlayacak bir tabaka oluşur (endometrium) ve eğer döllenme yoksa bu duvar görevini tamamlayıp yerini alttan gelen yeni dokuya bırakarak dökülür, rahimden dışarıya atılır Her ay aynı şekilde tekrarlanan bu işleme adet kanaması (menstrüasyon, regl, aybaşı) denir
Bileşik bir hormon grubu tarafından işareti verilen ve beyin tarafından kontrol edilen bu süreç, genellikle gebelik hariç, her ay gerçekleşir Kadınlar, yeni bir yumurtanın oluşmasından önce adet görürler
Bir adet döngüsü ortalama 28 gündür fakat, bu kişilere göre değişebilir Adet döngüsünün 21 ile 35 gün arasında olması normaldir Adet döngüsü, çeşitli uzunluklarda olabilir
Meme dokusu
Memeler ergenlik dönemi başlayana kadar kızlarda ve erkeklerde aynı büyüklüktedir Ancak kızlarda ergenlik dönemiyle beraber salınan östrojen hormonunun etkisiyle hızla büyürler

Meme büyüklüğü, genetik yapı, vücudun yağ oranı ve büyüklüğüyle yakın ilişkilidir
Memeler, bebeğin belli bir süreye kadar besin ihtiyacını karşılamak için süt üretir ve salgılarlar Ayrıca memeler cinsel uyarılmada da etkilidir
İç yapısında salgı bezleri, yağ ve bağ dokusu bulunur Meme dokusu içerisinde üretilen sütün dışarı taşınması için çok sayıda süt iletim kanalları bulundurur
Erkek üreme organları
Erkek üreme sisteminin dış organları penis, skrotum ve testislerdir İç organlar ise vas deferens, üretra, prostat bezi ve seminal veziküllerdir Erkeğin genlerini taşıyan sperm testislerde yapılır ve seminal veziküllerde depolanır Cinsel ilişki sırasında sperm meni adı verilen bir sıvının içinde vas deferensten sertleşmiş penise taşınır
Penis
Penis hem cinsel birleşme, hem de idrar boşaltma organıdır Penis başı, ince bir zarla çevrilmiş süngerimsi yapıdadır Penis başının deri rengi koyu olup, uç kısmında idrar deliği bulunur

Penis gövdesinin büyük bir bölümü erektil (sertleşebilen) dokudan oluşan üç silindirik alandan (sinüsler) meydana gelir Büyük olan iki alan (korpus kavernosum) yanyanadır Üçüncü sinüs olan korpus spongiosum (süngersi cisim) üretranın çevresini sarar Bu alanlar kanla dolunca penis büyür, dikleşir ve sertleşir (ereksiyon)
Skrotum (Erbezi kesesi, torbalar)
Skrotum penisin alt kısmında yer alan, içerisinde yumurtalar ve sperm kanallarının bir kısmının bulunduğu ince kırışık derili kesedir 
Testisleri sarar, korur, darbelerde ve sıkışmalarda yumurtaların zarar görmesini engeller
Skrotum testisler için bir ısı kontrol sistemi olarak görev yapar; spermlerin normal gelişmesi için testislerin vücut sıcaklığından biraz daha düşük ısıda (35ºC) olması gerekir Skrotum duvarındaki kaslar gevşeyip kasılarak testisler için uygun ısıyı sağlarlar
Testisler (Erbezleri, yumurtalar)
Skrotumun içinde bulunan testisler bir kordon vasıtasıyla vücuda bağlanmışlardır Bu kordonun içinde damarlar, sinirler ve sperm kanalı bulunur Testisler sperm yapımı ve testosteron (başlıca erkek seks hormonu) sentezini gerçekleştirirler

Vas deferens (Meni kanalı)

Epididimden spermi alıp taşıyan kordon benzeri bir kanaldır
Her bir testisten çıkan kanal prostatın arkasından yukarı çıkar ve üretraya girerek ejakülasyon kanallarını oluşturur Vas deferense paralel giden kan damarları ve sinirler gibi diğer yapılar bir arada sperm kordonunu oluşturur
Epididim
Testislere bitişik olan epididim yaklaşık 6 metre uzunluğunda bir tüp yumağıdır Testislerden spermi alır ve spermin olgunlaşmasına elverişli bir ortam yaratır Sol testis sağdakine göre biraz daha aşağıdadır
Prostat bezi
Pelviste mesanenin hemen altında yer alır ve üretranın orta bölümünü çevreler Genellikle ceviz büyüklüğünde olan bu bez yaşla birlikte büyür Prostat ve üstündeki seminal veziküllerde spermin beslenmesini sağlayan bir sıvı yapılır Bu sıvı spermin ejakülasyon sırasında içinde bulunduğu salgı olan meninin hacminin büyük bir bölümünü oluşturur Meninin içerdiği diğer sıvılar vas deferens ve penis başındaki müköz bezlerden gelir
Üretra (İdrar Yolu)
Bu kanal idrarı mesaneden aşağı taşıyan idrar yolunu ve üreme sisteminde meninin dışarı atıldığı bölümü oluşturur
Erkekde cinsel işlev
Cinsel aktivite sırasında penis sertleşir ve dikleşir (ereksiyon), cinsel ilişki sırasında girişe olanak verir Ereksiyon nörolojik, damarsal, hormonal ve psikolojik eylemlerin karmaşık bir etkileşimi sonucu gerçekleşir Duyulardan kaynaklanan zevk veren uyaranlar beyinde bir reaksiyona neden olur Beyin omurilikten aşağıya penise sinir sinyalleri gönderir Korpus kavernosumlar ve korpus spongiosuma kan getiren atardamarlar buna genişleyerek yanıt verir Atardamarların genişlemesi bu alanlardaki kan akımının dramatik olarak artmasına, bu alanların kanla dolup şişmesine yol açar Normal olarak penisten dışarı kan akımını sağlayan toplardamarların çevresindeki kaslar kasılarak dışarı kan akımını yavaşlatır Penisteki kan basıncının yükselmesi boyu ve çapının artmasına neden olur Cinsel heyecanın doruğunda, glans penisteki sürtünme ve diğer uyaranların beyin ve omuriliğe sinyaller göndermesiyle ejakülasyon (boşalma) meydana gelir Sinirler epididim ve vas deferens, seminal veziküller ve prostat çevresinde kasların kasılmasını uyarır Bu kasılmalar meninin üretraya geçmesini sağlar Üretranın çevresindeki kasların kasılması meniyi daha da ilerletir, penisten dışarı atılmasına neden olur Meninin mesaneye geri dönmesini engellemek üzere mesane boynu da büzülür Ejakülasyon gerçekleştikten (ya da uyarı durduktan) sonra atardamarlar büzüşür, toplardamarlar gevşer Bu kan akımını azaltır, kanın dışarı akımını artırır, penis yumuşar
Üreme fizyolojisi ve Gebeliğin oluşması
Üreme olayı sayesinde canlılığın devamı sağlanır Türün devamlılığı iki ayrı cins tarafından gerçekleştirilir
İnsanların üreyebilmesi için cinsel ilişki sırasında vajinaya boşalan spermlerin (erkek üreme hücrelerinin) fallop tüplerinde dişi yumurta hücresini döllemesi gerekir
Gebelik erkek üreme hücresi olan sperm ile dişi yumurta hücresinin birleşmesiyle başlayan bir süreçtir
Yumurtlama kadınlarda bir sonraki adet kanamasından iki hafta önce olur Dişi yumurta hücresi yumurtalıklardan ayrıldıktan sonra 12-24 saat canlı kalırken, spermler rahim boynundaki kıvrımlarda ortalama 6 gün kadar canlı kalırlar Testislerde her gün milyonlarca sperm üretilir, ancak bunlardan sadece bir tanesi dişi yumurta hücresi ile birleşme şansına sahiptir
Cinsel ilişki esnasında erkeğin penisinden spermler rahim boynuna yakın bir alana boşaltılır daha sonra da rahimden fallop tüplerine doğru hareket ederler
İşte hareket yeteneğine sahip olan spermlerden bir tanesinin dişi yumurta hücresiyle birleştiği anda gebelik başlar Dişi ve erkek üreme hücrelerinin çekirdeklerinin birleşerek yeni bir hücre oluşturmasına döllenme denir Bu birleşmenin gerçekleştiği yer fallop tüpleridir
Döllenmiş olan yumurta hücresi 8-9 gün içerisinde çoğalıp bir hücre yumağı haline gelir ve rahim içine ulaşır Bu hücre yumağına embriyo denir Embriyo rahim içine ulaştıktan sonra endometriyumu yani rahim duvarını eriten bir enzim salgılayarak bir kovuk oluşturur ve bu kovuğun içine yerleşir Burada hücreler daha hızlı çoğalmaya başlar ve anne karnından plasenta adı verilen bir damar yumağı sayesinde beslenir Embriyo döneminde (ilk 12 hafta) gebeliğin sürdürülmesinden yumurtalıklardan salgılanan progesteron hormonu sorumludur İlk 12 haftadan sonraki dönemde henüz doğmamış olan bebek fetus olarak adlandırılır Bu süre içinde büyüme gerçekleşir Bu dönemde plasentanın salgıladığı hormonlar ile gebeliğin devamlılığı sağlanır
__________________________________________________ ___________________
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|