Yalnız Mesajı Göster

Sasani İmparatorluğu | Sasani Devleti | Sasaniler

Eski 05-27-2009   #9
[KAPLAN]
Varsayılan

Sasani İmparatorluğu | Sasani Devleti | Sasaniler



Din




Tak-ı Bostan'daki bu kabartmanın ortasında, II Ardeşir tacını Ahura Mazda'dan alırken İkisi halsiz kalmış bir düşmanın üzerinde duruyor Sol kısımda, rahip olarak Mithra, güneş ışınlarından bir taç giymekte, bir rahip barzamını tutmakta ve kutsal nilüfer üzerinde durmaktadır




Sasani Devleti'nin dini Zerdüştçülük'tü (Zoroastrianizm) Fakat bunun, Zerdüştçülük'ün kutsal kitapları olan Avesta'da ortaya koyulan uygulamalarla arasında gözle görülür oranda farkları vardı Sasani Zerdüşti ruhban sınıfı, dini kendilerine uygun gelecek şekilde değiştirmiş bu da önemli derecede dini huzursuzluğa sebep olmuştu Sasani dini politikaları çok sayıda dini reform hareketlerinin ortaya çıkmasına yol açtı Bunların en önemlileri Mani ve Mazdak dinleridir

Aşırı ve keskin bir dualizm Zerdüştçülük'ün en göze çarpan özelliğini oluşturdu Ahura Mazda'nın ve Ehrimen'in, iyiliğin ve kötülüğün ana kaynaklarının, ikiz oldukları ve "başlangıçta yaşamı ve ölümü yaratmak ve dünyanın nasıl olacağını karara vermek için bir aray geldikleri" açık şekilde deklare edilirdi Birinin varlığının diğerine karşı bir önceliği ve kararlaştırılmış üstünlüğü yoktu İkisi yaşıt olarak zamanın başlangıcından beri birbiriyle mücadele ederlerdi Bunun da sonsuza kadar süreceği kesindi Herhangi biri de diğerini mağlup edemeyecekti

Bu iki ana kaynak, şahıslar olarak gösterilirdi Ormazd, "hayatın yaratıcısı, dünyevi ve manevi, semavi gökcisimlerini, yeryüzünü, suyu ve ağaçları yapan"dı Aynı zamanda "iyi", "kutsal", "saf", "gerçek", "Kutsal İlah", "Mukaddes", "Hakikatin Özü", "bütün gerçeğin babası", "herşeyin en iyisi", "saflığın efendisi"ydi "Sağlık, zenginlik, erdem, bilgelik, ölümsüzlük" gibi bütün nimetlere sahip olduğu için alabildiğine "mutlu"ydu İnsan tarafından sahip olunan bütün iyilikler ondan gelirdi Erdem sahiplerine ve dindarlara sadece dünyevi kazanç değil, kıymetli ruhani hediyeler, hakikat, adanmışlık, "salim bir kafa", sonsuza kadar sürecek mutluluk da bağışlardı İyiyi ödüllendirdiği gibi kötüyü de cezalandırırdı Fakat cezalandırıcı oluşu nadiren gösterilen bir özelliğiydi


Zerdüştçülük ibadeti, ateş tapınakları ve sunaklarıyla yakından ilintiliydi İmparatorluğun her tarafında bütün önemli şehirlerde bir ateş tapınağı mutlaka bulunurdu Bunların içinde, semadan yakıldığına ve asla södürülemez olduğuna inanılan bir ateş, rahipler tarafından aralıksız sürdürülürdü Ateş sunakları da büyük ihtimalle tapınaklardan bağımsız olarak var oldular Müstakil duran bir ateş sunağına, Sasani tarihi boyuncu tedavüldeki paraların diğer yüzünde olacak kadar önem verildi İçinden bir ateş yükselirken, bazense alevin içinde bir kafa şeklinde resmedildi Gövdesi, kurdele çelenkiyle süslü olurdu Diğer yüzünde, koruyucu ya da kulluk edenler olarak, bazen alevi seyreden, bazense ondan dönük vaziyette görünüşe göre dış düşmanlara karşı onu koruyor şekilde iki kişi gösterilirdi


Zerdüştçülüğün yanında diğer dinler özellikle Yahudilik, Hıristiyanlık ve Budizm Sasani toplumunda yer edindiler Büyük oranda, özgürce uygulanmalarına ve inançlarını vaaz etmelerine izin verildi İsfahan, Babil ve Horasan gibi şehirlerde yükselen merkezleriyle, ve yarı-otonom ExilarchateMezopotamya'da, çok büyük bir yahudi cemaati Sasani egemenliği altında gelişti Bu cemaat, Siyonizm'in ortaya çıkışına kadar gelişmeye devam etti[47] Yahudiler sadece nadiren eziyet gördüler Nispeten dini bir özgürlük yaşadılar Diğer dini azınlıklara verilmeyen ayrıcalıklardan faydalandılar[48] I Şapur (Aramice'de Şabur Malka) Yahudilerin özellikle bir dostuydu Şmuel'le olan arkadaşlığı Yahudi cemaati için çok sayıda avantaj sağladı[49] Hatta, bir eşeğe ya da katıra bineceği düşünülen, gelmesi beklenen Mesih için onlara iyi bir Nisaen atı da sundu[50] Annesi yahudi olan II Şapur'un Raba isimli Babilli bir hahamla benzer bir arkadaşlığı vardı Raba'nın II Şapur'la olan bu arkadaşlığı, İran İmparatorluğu içinde yahudilere karşı uygulanan baskıcı kanunlardan bir rahatlama sağlamasına imkân verdi Bundan başka, imparatorluğun doğu parçasında, Budizm'in bölgede yavaş yavaş daha popüler olmasıyla beraber, Budistlere ait farklı ibadet yerleri, özellikle Bamyan Şehri'nde (Bamiyan) aktif olarak yer aldı


Zerdüştçü ateş tapınağı, Yezd, İran




Tarihinin bu noktasında İran'da yaşayan Hıristiyanlar, Hıristiyanlığın Nestoryan ve Yakobit Ortodoks Kilisesi dallarına aittiler Bu mezhepler, aynı sırayla, Doğu Assirian Kilisesi ve Syriak Ortodoks Kilisesi olarak da bilinirler Bu kiliseler orijinal olarak Roma İmparatorluğu'ndaki Hıristiyan kiliseleriyle bağıntılı olmalarına rağmen, aslında onlardan oldukça farklıydılar Bunun en önemli nedenlerinden biri, Nasturilerin ve Yakobitlerin kilise dilinin AramiceYahudiye ve Celile'deki Yahudilerin dilleri de Aramiceydi Bu dil Roma İmparatorluğunda yaşayan Hıristiyanların büyük bir çoğunluğu tarafından kullanılmazdı Onlar çoğunlukla Latince, Koine Yunancası ve Kıpti dillerini konuşuyorlardı olmasıdır İsa zamanında Pers İmparatorluğu'ndaki kiliselerin Roma İmparatorluğu'ndaki muadilleri ile bu tür yakın bağlar kurmamasının bir nedeni de bu iki büyük imparatorluk arasında sürekli devam eden bir rekabetin yaşanmasıydı; ve sık sık, İran Hıristiyanları (çoğunlukla yanlış yere), Romalılara karşı yakınlık göstermekle suçlanırdı Bu, özellikle Roma İmparatoru ITheodosius'un Hıristiyanlık'ı Romalıların devlet dini olarak deklare etmesinin ardından yaşandı

431 yılındaki Efes Konsulü'nin ardından, İran'daki Hıristiyanların büyük bir çoğunluğu Roma İmparatorluğu'ndaki kiliselerle bağlarını tamamen kopardı Bu konseyde, Suriye/Assirian kökenli bir ilahiyatçı ve Konstantinopolis'un patriği olan Nestorius, Hıristoloji'den farklı bir bakış açısı ortaya koydu Bu yeni bakış açısı, Rum, Romalı ve Koptik Hıristiyanların çoğu tarafından reddedildi ve dinden çıkmaya sebep sayıldı Nestorius'un öğretisindeki farklılıklardan bir tanesi, Meryem'i İsa Mesih'in "Theotoks" annesi ya da Tanrı'nın Annesi olarak kabul etmeyi reddetmesiydi Assirian Kilisesi, yine de, diğer kiliselerle görüş ayrılığına düştü ve Nestorius'un öğretilerini kınamayı reddetti

Nestorius en sonunda tartışmayı kaybetti ve patriklikten azledildi Takipçilerinden bir kısmıyla Sasani İran Krallığı'na kaçmaya zorlandı Burada İran topraklarına yerleşmesine izin verildi Kendisi ve takipçileri Mezopotamya'daki Assirian Kilisesi'ne kabul edildiler Bir kaç İran imparatoru, İran'daki katoliklik yanlısı ruhban sınıfının en önemlilerini elimine ederek ve yerlerine Nestoryanların geçmesini sağlayarak Nestorius'un Assirian Kilisesi içindeki pozisyonunu, ki Fars İmparatorluğu'ndaki Hıristiyanların büyük bir çoğunluğu bu kiliseye aitti, kuvvetlendirip bu fırsatı değerlendi Bu, bu Hıristiyanların yegane bağlılıklarını İran İmparatoru'na göstermelerini temin etmek içindi


Faravahar, Fravaşi'nin tasviri olduğuna inanılır, Zerdüştçülüğün en önemli sembolüdür




Sasani İmparatorluğu'nun Hıristiyanlarının büyük bir çoğunluğu özellikle Mezopotamya olmak üzere imparatorluğun batı sınırlarında yaşıyordu Fakat, Tylos Adası'nda (günümüz Bahreyn'i), İran Körfezi'nin güney sahili, Arap krallığı olan Lakhmidler'in bölgesi ve Ermenistan'ın İran'a dahil olan kısmında da önemli topluluklar vardı Bu bölgelerin bazısı en önce Hıristiyanlaşacak olanlardı 301 yılında, Ermenistan dünyadaki ilk bağımsız Hıristiyan devleti oldu Aslında Assirian topraklarının bir kısmı daha önce 3 yüzyıl süresince Hıristiyanlaşmıştı fakat hiç bir zaman bağımsız ulus olmadılar


Fars İmparatorluğu'nda yaşayan Hıristiyanların büyük bir kısmı, çoğunluğu oluşturan Hıristiyan etnik gruplarının birkaçına aittiler Bu gruplardan bazıları, Assirianlar, güney Mezopotamya'nın Arapları, Ermeniler, ve ek olarak Monofisite Syriakları gibi daha küçük bazı etnik gruplardı Bu sonuncu grup, Roma İmparatorluğu ile girişilen çok sayıda mücadele neticesinde İran'a savaş esirleri olarak getirildiler Etnik Farslılar ve imparatorlukta ikamet eden diğer etnisiteler arasında din değiştirmeler da yaşandı Bunlardan bir kısmı, Hıristiyanlığa dönen bazı küçük Kafkas ve Kürt kabileleridir

Mirası ve önemi

Sasanilerin etkisi yok olmalarından çok sonraları bile devam etmektedir

Avrupa'da



Derbent, Dağıstan Cumhuriyeti'nde bulunan bir Sasani kalesi, İslender Geçitleri




Sasaniler Roma medeniyetini gözle görülür bir şekilde etkilemiştir Roma ordusunun karakteri İran ordusunun metodlarından etkilenmiştir Sasanilerin Ktesifon'da hükümdar sarayında uyguladıkları krallık törenleri Roma İmparatorluk otokrasisi tarafından değiştirilerek taklit edilmiş, Romalıların törenlerinin de modern Avrupa'nın saraylarındaki tören geleneklerine etkisi olmuştur Avrupa diplomasisinin resmi adetlerinin kaynağı, İran hükümetleriyle Roma İmparatorluğu arasındaki diplomatik ilişkilere atfedilir


Orta Çağ'daki Avrupa şövalyeliğinin prensipleri (ağır zırhlı süvari sınıfı) bir çok benzerliğe sahip Sasani süvari sınıfına (Azadan/Asavaran soylular sınıfına) kadar götürülebilir

Hindistan'da

Sasani İmparatorluğu'nun yıkılmasının ardından, İslam'ın Zerdüştiliğin yerine geçmesiyle birlikte, Zerdüştler artarak baskı altına alınan bir azınlık haline geldi ve bir kısım Zerdüşt göç etmeyi tercih ettiler Kıssa-yı Sencen'e göre bu mültecilerin bir gurubu şu an Gucarat, Hindistan diye bilinen yere yerleştiler Burada onlara eski geleneklerini devam ettirme ve inançlarını koruma hakkı tanındı Bu Zerdüştlerin soyundan gelenler şu an ParsilerParsi vardır [4] olarak bilinmektedir ve Hindistan'ın gelişmesinde önemli rol oynamışlardır Günümüzde Hindistan'da 70,000 civarında
Parsiler, Zerdüşt olarak Sasaniler zamanında oluşturlan dini takvimin bir çeşidini kullanmaktadırlar Bu takvim hala 632 yılında olduğu gibi yılları III Yezdigirt'in tahta çıkmasından itibaren sayar

Sasani İmparatorluğu Kronolojisi

226–241: I Ardeşir'in hükümdarlığı:
  • 224–226: Part İmparatorluğu'nun yıkılması
  • 229–232: Roma'yla savaş
  • Mecusilik'in resmi din olarak yeniden canlandırılması
  • Zend Avesta olarak bilinen yazılar toplanıp birleştirildi
241–271: I Şapur hükümdarlığı:
  • 241–244: Roma'yla ilk savaş
  • 258–260: Roma'yla ikinci savaş Roma imparatoru Valerian'ın Edessa Savaşı'nda ele geçirilmesi
  • 215–271: Mani, Maniheizm'in kurucusu
271–301: Hanedanlık mücadelesiyle geçen bir dönem
309–379: "Büyük" II Şapur hükümdarlığı:
  • 337–350: Nispeten az başarı getiren Roma'yla ilk savaş
  • 358–363: Roma'yla ikinci savaş Büyük galibiyetler, imparatorluğun doğu ve batı sınırlarını genişletti
399–420: "Günahkar" I Yezdigirt hükümdarlığı:
  • 409: Hıristiyanlara açıkça ibadet etme ve kilise inşa etme izni verilir
  • 416–420: Yezdigirt'in eski kararını feshetmesi ve Hıristiyanların zulme uğraması
420–438: V Behram'ın hükümdarlığı:
  • 420–422: Roma'yla savaş
  • 424: Dad-İşu Konseyi, Doğu Kilisesi'nin Konstantinopolis'den bağımsız olduğunu ilan etti
438–457: II Yezdigirt hükümdarlığı:
  • 441: Roma'yla savaşta başarı
  • 451: Ermeni başkaldırısı Vartanantz Savaşı'nda bastırıldı
483: Hıristiyanlara Hoşgörü Fermanı verildi
491: Ermeni Kilisesi Kalkedon (Kadıköy) Konsulünü tanımadı:
  • Nestoryan Hıristiyanlığı Sasani Devleti'nde egemen Hıristiyan mezhebi oldu
531–579: I Hüsrev hükümdarlığı, "ölümsüz ruhla" (Anuşirvan)
533: Roma İmparatorluğu ile "Sonsuz Barış Antlaşması"
540–562: Roma İmparatorluğu ile savaş
590–628: II Hüsrev hükümdarlığı
603–628: Roma İmparatorluğu ile savaş
  • Suriye, Filistin, Mısır ve Anadolu'da fetihler
  • İran Romalılar tarafından yenilmeden önceki Ahameniş Hanedanı sınırlarına hemen hemen geri döndü
610: Araplar Sasani ordusunu Thi Qar (Dhu-Qar) Savaşı'nda yendi
626: Avarlar ve İranlılar tarafından başarısız Konstantinopolis kuşatması
627: Roma İmparatoru Heraklius Assyria ve Mezopotamya'yı işgal etti
  • İranlıların Nineveh Savaşı'nda birleşik Bizans güçleri tarafından kesin mağlubiyet edilmesi
628–632: Birden fazla hükümdarın kaotik dönemi
632–642: III Yezdigirt hükümdarlığı
636: İran'ın Müslümanlar tarafından fethi sırasında Kadisiye Savaşı'nda Sasanilerin kesin mağlubiyeti
642: İran ordusunun Nihavend'de yok edilmesiyle Arapların son zaferi
651: Son Sasani hükümdarı III Yezdigirt, Merv'de (bugünkü Türkmenistan) öldürüldü, hanedan sona erdi Oğlu Firuz ve diğerleri Çin'e sürgüne gitti

Alıntı Yaparak Cevapla