Yalnız Mesajı Göster

Sasani İmparatorluğu | Sasani Devleti | Sasaniler

Eski 05-27-2009   #6
[KAPLAN]
Varsayılan

Sasani İmparatorluğu | Sasani Devleti | Sasaniler



İlk Altın Çağı (309-379)

II Hürmüz'ün ölümünün ardından, güneyden gelen Araplar, Sasani krallarının doğum yeri olan Fars vilayeti de dahil olmak üzere güney şehirlerini yağmalayıp harabetmeye başladılar Bu arada, İran asilleri II Hürmüz'ün en büyük oğlunu öldürdüler, ikincisini kör ettiler ve daha sonra Roma topraklarına kaçan üçüncüsünü de hapsettiler Taht, II Hürmüz'ün eşlerinden birinden henüz doğmamış olan çocuğuna kalmıştı II Şapur daha annesinin karnındayken tahta geçen ilk kral olarak bilinir Taç, annesinin karnına konmuştu Şapur ismindeki bu çocuk böylece hükümdar olarak doğdu Gençliğinde, imparatorluk annesi ve asiller tarafında idare edildi Büyüdüğünde ise, gücü hemen eline alan II Şapur, aktif ve etkili bir hükümdar olduğunu kanıtladı

II Şapur öncelikli olarak küçük ama disiplinli ordusuyla güneydeki Araplar'ın üzerine yürüyerek onları mağlup etti ve böylece imparatorluğun güney bölgelerini güven altına aldı[13] Daha sonra batıda Romalılara karşı ilk seferini başlattı Başlangıçta başarılı olan bu saldırılar Singara Kuşatması'nın ardından doğu sınır boylarındaki göçebe baskınları yüzünden durmak zorunda kaldı Bu baskınlar, İpek Yolu'nun kontrolü için stratejik açıdan önemli bir yer olan Maveraünnehir'i tehdit etmeye başladı Buna ilaveten, II Şapur'un ordusu batıda yeni ele geçirilen yerleri tutmak için yeterli değildi II Şapur, bundan dolayı II Konstantin'le iki tarafın da belli bir süre birbirlerinin topraklarına saldırmamasını öngören bir barış anlaşması imzaladı

II Şapur daha sonra doğulu göçebelerle karşılaşmak için Transoksanya tarafına doğuya doğru ilerledi Orta Asya kabilelerini ezerek bölgeyi yeni bir vilayet olarak istila etti Bugün Afganistan olarak bilinen bölgenin fethini tamamladı Bu zaferi kültürel yayılma takibetti Böylece Sasani sanatı Türkistan içlerine ve Çin'e kadar yayıldı II Şapur, göçebe kralı Grumbates ile birlikte, 359 yılında Romalılar'a karşı ikinci seferini düzenledi Bu sefer, ordusunun bütün gücünü ve göçebelerin desteğini de yanında götürdü Çok başarılı geçen seferle birlikte, toplam beş Roma vilayeti İranlılar'ın eline geçmiş oldu

II Şapur, sert bir dini politika yürüttü Hükümdarlığı sırasında, Zerdüştilik'in kutsal metinleri olan Avesta'nın toplanması tamamlandı Ayrıca Hıristiyanlar baskı ve işkence görmüşlerdir Bu olay, Roma İmparatorluğu'nun Büyük Konstantin (324-337) tarafından Hıristiyanlaştırılmasına bir tepkiydi I Şapur gibi II Şapur da nispeten özgürlük içinde yaşayan ve bu zaman diliminde önemli avantajlar yakalayan yahudilere karşı dostane kaldı (bknz Raba (Talmud))
Şapur öldüğünde, İran İmparatorluğu hiç olmadığı kadar güçlenmiş, doğudaki düşmanlarla uzlaşılmış ve Ermenistan İran kontrolü altına girmişti

Ara Tarihi (379–498)


Behram-ı Gur, Fars edebiyatında ve şiirinde önemli bir gözdedir "Behram ve Hindli prenses, siyah çadırda" Büyük Azeri şairi Nizami'nin bir XamsaSafevi dönemi (Beşlik) tasviri 16 yüzyıl ortası,




İran, II Şapur'un ölümünden I Kavad'ın (483-531) taç giymesine kadar Bizans İmparatorluğu'yla girişilen bir kaç savaşın dışında nispeten durağandı Bu zaman dilimi boyunca, Sasaniler'in din politikası kraldan krala önemli ölçüde değişiklik gösterdi Üstüste gelen zayıf liderlere rağmen, II Şapur zamanında oluşturlan yönetim sistemi kuvvetli kalarak imparatorluğun etkili şekilde işlemesini sağladı
II Şapur 370 yılında öldüğünde, üvey kardeşi II Ardeşir'e (379-383; Kuşanlı Vahram'ın oğlu) ve onun oğlu olan III Şapur'a (383-388) güçlü bir imparatorluk bırakmıştı Fakat ikisi de II Şapur'un kabiliyetlerini gösteremediler III Şapur'un yarı kardeşi olarak yetiştirilen II Ardeşir kardeşinin yokluğunu dolduramadı III Şapur'un ise bir şey başaramayacak kadar melankolik bir karakteri vardı IV Behram da (388-399) babası kadar pasif olmasa da imparatorluk için önemli bir şey başaramadı Bu zaman zarfında Ermenistan Roma ve Sasani imparatorlukları arasında anlaşma sonucu paylaşıldı Sasaniler Büyük Ermenistan üzerindeki hakimiyetlerini yeniden kurarken, Bizans İmparatorluğu batı Ermenistan'ın küçük bir bölümünü elde tuttular
IV Behram'ın oğlu olan I Yezdigirt (399-421) çoğunlukla imparator I Konstantin'le karşılaştırılır Onun gibi, hem fiziksel hem de diplomatik açıdan kuvvetliydi Romalı muadili gibi I Yezdigirt de fırsatçıydı Büyük KonstantinII Theodosius'u (408-450) koruması altına aldı Ayrıca bir Yahudi prensesiyle evlenerek Narsi adında bir oğlu oldu gibi, I Yezdigirt de dini tolerans uyguladı ve dini azınlıkların yükselmesi için onlara özgürlük sağladı Hıristiyanların eziyet görmelerine engel oldu Üstelik bunun aksini uygulayan asilleri ve rahipleri de cezalandırdı Onun dönemi nispeten huzurlu geçen bir zaman dilimi oldu Romalılar'la uzun süren bir barış antlaşması imzaladı Hatta genç I Yezdigirt'in halefi, en çok bilinen Sasani krallarından biri ve birçok efsanenin de kahramanı olan oğlu V Behram'dır (421-438) Bu efsaneler Sasani İmparatorluğu'nun Araplar tarafından yıkılmasının ardından bile devam etti V Behram, daha çok bilinen adıyla Behram-ı Gur, babası I Yezdigirt'in bir Arap hanedanı olan El-Hirah tarafından yardım gören asilzadelerin muhalefetleri neticesinde aniden ölmesinin (ya da suikaste uğraması) ardından tacı ele geçirdi V Behram'ın annesi Soşandukht, Yahudi Eksilarçı'nın kızıdır 427 yılında göçebe Eftalitelerin doğuda başlattıkları işgali durdurdu Böylece, Buhara (günümüz Özbekistan'ında) demir paralarında portesi yüzyıllar boyunca kalacak şekilde etkisini Orta Asya içerlerine kadar genişletti V Behram, Ermenistan'ın İran'a bağlı kralını azlederek, orayı bir eyalete çevirdi

V Behram, cesaretinin, güzelliğinin, Romalılara, Türklere, Hintlilere ve Afrikalılara karşı elde ettiği zaferlerinin, avcılık ve aşk maceralarının konu alındığı hikâyelerin anlatıldığı Fars geleneğinde sevilen bir isimdir Behram-ı Gur olarak adlandırılır Gur, yaban eşeği anlamına gelir Avcılığa merakına, özellikle yaban eşeği avlamayı sevmesine atıftır Altın çağın zirvesinde bir kralı sembolize eder Tacını erkek kardeşiyle giriştiği mücadele ve yabancı düşmanlarla savaşması sayesinde kazanmıştı; fakat kendisini avcılıkla ve saray maiyetinde meşhur kadınlar grubu ve nedimleriyle düzenlediği partilerle eğlendirirdi Saray zenginliğini ve refahını kendinde sembolleştirmişti Hükümdarlığı süresince, Sasani Edebiyatı'nın (Pehlevi Edebiyatı'nın) en önemli eserleri yazıldı ve Sasani Müziği'nin dikkate değer parçaları bestelendi Polo gibi sporlar kraliyet uğraşları arasına girdi Bu gelenek günümüzde hala bazı krallıklarda devam ettirilmektedir


V Behram'ın oğlu III Yezdigirt (438-457) adaletli, ılımlı bir hükümdardı Fakat I Yezdigirt'ın aksine azınlık dinlerine özellikle Hıristiyanlar'a karşı sert bir politika uyguladı


II Yezdigirt, hükümdarlığının başlarında, Hindli müttefikleri de dahil olmak üzere farklı uluslardan oluşan karma bir ordu kurarak, Fars topraklarında Karrhe yakınlarında istihkam kuran (müteakip seferler için RomalılarDoğu Roma İmparatorluğu'na saldırdı Yezdigirt ağır bir selle karşılaşmasaydı şaşkınlık geçiren Romalılar karşısında Roma içlerine kadar ilerleyebilecekti Bizans imparatoru II Theodosius komutanını II Yezdigirt'in kampına göndererek barış çağrısında bulundu 441 yılında devam eden görüşmeler neticesinde iki imparatorluk da karşılıklı olarak sınırlarına istihkam oluşturmayacaklarına dair söz verdiler II Yezdigirt daha kuvvetli olmasına rağmen Kidarite Krallığı'nın Parthia ve Harezmiya'daki akınları sebebiyle daha fazlasını istemedi Kuvvetlerini 443'te Nişapur'da topladı ve Kidaritelere karşı uzun süreli bir sefer başlattı Bir çok muharebenin ardından, 450 yılında Kidariteleri mağlup ederek Amu Derya nehrinin ötesine sürdü[16] tarafından uygulanan bir hile)
Doğu seferi esnasında ordusundaki Hristiyanlar'dan şüphelenen II Yezdigirt hepsini yönetimden ve ordudan uzaklaştırdı Ardından Hristiyanlara ve daha az seviyede Yahudilere eziyet etti Ermenistan'da Zerdüştçülüğü yeniden oluşturmak için, Ermeni Hristiyanlarının Vartanantz Savaşı'nda başkaldırışlarını 451 yılında bastırdı Fakat Ermeniler büyük oranda Hristiyan olarak kaldılar Son yıllarında, Kidariteler ile 457 yılındaki ölümüne kadar tekrar savaştı


I Yezdigirt döneminden madeni para




II Yezdigirt'in daha genç oğlu III Hürmüz (457-459) tahta geçti Kısa hükümdarlığı esnasında, soylular sınıfının desteğini arkasına alan büyük kardeşi I Firuz ile sürekli mücadele etti[18] Baktria'da Akhunlar'la (Eftaliteler) ile savaştı Firuz tarafından 459 yılında öldürüldü

5 yüzyıl başlarında, Akhunlar diğer göçebe gruplarla birlikte İran'a saldırdı Başlangıçta, V Behram ve II Yezdigirt, bunlara kesin mağlubiyeti zorla kabul ettirdi ve doğu tarafına sürdü Hunlar 5 yüzyıl sonlarında tekrar gelerek İran'lı I Firuz'u (457-484) 483 yılında yendiler Bu zaferin ardından, İran'ın doğu bölgelerini işgal eden Hunlar buraları yağmaladılar Böylece yıllar sonra öçlerini almış oldular
Bu saldırılar imparatorluğa düzensizlik ve kaos getirdi Eftaliteleri yeniden uzaklaştırmayı hedef edinen I Firuz, Herat'a giderken çölde HunlarHerat şehrine doğru ilerleyen Eftaliteler imparatorluğu kaosun içine attılar En sonunda, eski bir Fars ailesi olan Karen'den gelme Zarmihr (ya da Sokhra) adında bir soylu, bir derece olsun düzen sağlayabildi I HüsrevI Firuz'un kardeşlerinden biri olan Balaş'ı tahta hazırladı Balaş (484-488) yumuşak başlı ve cömert bir kraldı Hristiyanlara imtiyazlar sağladı Yine de, imparatorluğun düşmanlarına özellikle Akhunlar'a karşı her hangi bir girişimde bulunmadı Balaş dört yıllık hükümdarlığının ardından kör edildi ve tahttan indirildi (nüfuzlu zenginlere atfedilir) Yeğeni I Kavad tahta çıktı tarafından tuzağa düşürülerek öldürüldü ve ordusu yok edildi


Behram-ı Gur'u ve arp çalan Azada'yı tasvir eden kase Geç 12- erken 13 yüzyıl




I Kavad (488-531) faal ve reformist bir hükümdardı Bamdad'ın oğlu Mazdak tarafından kurulan, zenginlerin eşlerini ve servetlerini fakirlerle paylaşmasını talep eden komünistik bir fırkaya destek verdi Amacı açıkça, Mazdakilerin doktrinini benimseyerek zengin soyluların ve yükselen aristokrasinin giderek artan etkisini kırmaktı Bu reformlar, azledilmesine ve Susa'da Oblivyon Kalesi'nde (Lethe) hapsedilmesine neden oldu Küçük kardeşi İranlı Jamaspa (Zamaspes) 496 yılında tahta çıktı Ama, 498'de kaçan I Kavad'a Akhunlar kralı tarafından sığınma verildi
Jamaspa (496-498) I Kavad'ın asil sınıfı tarafından azledilmesinin ardından tahta çıkartıldı Jamaspa iyi kalpli bir kraldı Köylüleri ve fakirleri rahatlatmak için vergileri azalttı Ayrıca, yönünü değiştirmesiyle tahtından ve özgürlüğünden olan I Kavad'ın aksine Mazdakizm'in iyi bir taraftarıydı Hükümdarlığı, I Kavad'ın Heftalite kralı tarafından kendisine verilen büyük bir orduyla imparatorluğun başkentine gelmesiyle son buldu Jamaspa bağlılık içinde tahttan indi ve tacı kardeşine bıraktı I Kavad'ın tekrar dönüşünün ardından hakkında bir bilgiye rastlanılmamaktadır Fakat, kardeşinin sarayında iyi bir şekilde muamele gördüğüne geniş ölçüde inanılır[14]

İkinci Altın Çağı (498–622)


I Hüsrev bir av esnasında




İkinci altın çağı I Kavad'ın ikinci hükümdarlığından sonra başladı I Kavad, Eftalitlerin yardımıyla Romalılara karşı bir sefer başlattı 502 yılında o zaman Ermenistan'da bulunan Theodosiopolis'i (Sivas), 503 yılında ise DicleistihkamlarınFiruz'un emrinde bir orduyu önemli bir Roma hudut şehri olan Daras'a saldırmak üzere gönderdi Bu ordu, Roma generali Belisarius tarafından karşılandı ve üstün olmasına rağmen Daras Savaşı'nda mağlup oldu Buna rağmen, ilerleyen süre içinde Lakhmid hükümdarının (Sasaniler' bağlı bir krallık, IVEl-Mundir ibn el-Mundir) yardımı ve elit Savaran şövalyelerinin Belisarius'un lejyonlarını karşılamak için giriştikleri taktik düzenlemeyle Roma ordularını ilki 530 yılında Nisbis Savaşı'nda ve diğeri 531 yılında Sallinicum Savaşı'nda olmak üzere iki kere mağlup etti[19] Kavad, Eftalitelerin boyunduruğundan kurtulamamasına rağmen, içerde düzeni kurmayı başarıp Doğu Romalılara karşı başarı elde etti Bazısı kendi adıyla anılan birden fazla şehir kurdu Vergilendirmeyi ve iç yönetimi düzenlemeye başladı üzerindeki Amida'yı (Diyarbakır) ele geçirdi 505 yılında, Ermenistan'ın Kafkasya tarafından gelen Hunlar tarafından işgal edilmesi bir ateşkesi zorunlu kıldı Bu esnada Romalılar İranlılara Kafkasya'daki bakımı için para yardımında bulundu 525 yılında Lazika'daki isyanları bastırdı ve Gürcistan'ı yeniden ele geçirdi 530 yılında, Mirranes I Kavad'tan sonra oğlu, Anuşirvan ("ölümsüz ruhla") ismiyle de bilinen I Hüsrev (531-579) tahta yükseldi En çok övülen Sasani kralıdır I Hüsrev'in en çok bilinen icraatı Sasanilerin eskiyen yönetim yapısını değiştirmesi oldu Reformları aracılığıyla, arazi sahiplerinin ellerindeki mallarının tetkikine bağlı olan akla yatkın bir vergilendirme sistemini oluşturdu Babası bu yöntemi başlatmış ve imparatorluğunun refahını ve gelirlerini artırmak için her yolu denemişti Bir önceki büyük feodal beyler kendi askeri teçhizatlarını, yandaşlarını ve tımar hizmetlilerini oluşturuyorlardı I Hüsrev maaşlı ve merkezi hükümet tarafından teçhizatlandırılan dehkanlardan ya da 'şovalyelerden' oluşan yeni bir kuvvet ve bürokrasi kurdu[20] Böylece orduyu ve bürokrasiyi yerel beylerden ziyade merkezi hükümete yakınlaştırdı (I Hüsrev'in reformları hakkında daha detaylı bilgi için bakınız:)

I Hüsrev, İmparator I Justinyan'ın (527-565) kendisine rüşvet olarak 440,000 altın vermesine rağmen, 532 yılında yapılan "sonsuz barışı" bozarak 540 yılında geçici bir süre elde tutacağı Antakya'yı işgal ve talan etti Suriye'yi ele geçirdi Hüsrev geri dönerken, farklı Bizans şehirlerinden para topladı

565 yılında I Justinyan öldü Ardından, Arap liderlerine Suriye'deki Bizans topraklarına baskınlar düzenlemekten alıkoymak için verilen yardımları durdurma kararı alan II Justin (565-578) başa geçti Bir sene önce, Suren ailesinden gelen Sasanilerin Ermenistan valisi günümüz Erivan'ının yakınlarındaki Dvin'de bir ateş tapınağı inşa etmiş ve Mamikonian ailesinin etkili bir üyesini öldürtmüştü Bu olay 571 yılında İran valisinin ve korumasının katledilmesine yol açan bir ayaklanmaya neden olmuştu Ermeni isyanından fırsat bulan II Justin, Kafkasya geçitlerinin savunması için I Hüsrev'e ödediği yıllık ödemeleri durdurdu Ermeniler müttefik olarak kabul edildi ve Sasani topraklarına Nisibis'i 572 yılında kuşatmak üzere bir ordu gönderildi Ama, Bizans generallerinin arasında çıkan ihtilaf sadece kuşatmanın bitmesine neden olmakla kalmayıp, Daraa'da kendilerinin kuşatmaya uğramalarına yol açtı Daraa daha sonra İranlılar tarafından ele geçirildi Suriye harap edildi ve böylece II Justin barış anlaşması istemek zorunda kaldı Ermeni isyanı I Hüsrev'in yayınladığı bir genel afla sona erdi Ermenistan böylece Sasani İmparatorluğuna tekrar dahil oldu


570 yılı civarında, Yemen Kralının yarı kardeşi "Ma'd-Karib" I Hüsrev'in müdahelede bulunmasını talep etti I Hüsrev Vahriz isimli bir kumandan komutasında bir donanma ve küçük bir orduyu bugünkü Aden yakınlarındaki bölgeye gönderdi Başkent San'a'ya yürüyen İranlılar şehri işgal etti Bu sefere iştirak eden Ma'd-Karib'in oğlu Saif, 575 ve 577 yılları arasında hükümdar oldu Böylece Sasaniler doğuyla yapılan deniz ticaretini kontrol etmek için Güney Arabistan'da bir üs kurmayı başardı Daha sonraları güney Arabistan krallığının Sasani hakimiyetini tanımamaları üzerine gönderilen ikinci bir ordu bölgeyi, II Hüsrev'in sorunlu zamanına kadar kalacak şekilde Sasani topraklarına bir vilayet olarak kattı[20]
I Hüsrev'in hükümdarlık dönemi dihkanların (kelime anlamıyla köy beylerinin) yükselişine tanıklık etti Bunlar, daha sonraları Sasani eyalet yönetiminin ve vergi toplama sisteminin iskeletini oluşturacak olan arazi sahibi küçük asillerdi[21] I Hüsrev büyük bir imar yanlısıydı: Başkentini süsledi, yeni şehirler kurdu, yeni binalar inşa etti Savaşlarda harap olan kanalları ve çiftlikleri tamir etti Geçitlerde güçlü istihkamlar kurdu ve sınır boylarında dikkatlice seçilen şehirlere işgalci güçlere karşı durmak üzere krallığa bağlı kabileler yerleştirdi Zerdüştlüğü resmi devlet dini olarak ilan etmesine rağmen bütün dinlere karşı hoşgörülüydü ve oğullarından bir tanesi Hıristiyan olunca çok fazla rahatsız olmadı


I Hüsrev zamanında Sasaniler en geniş sınırlarına eriştiler Yeşil: Sasani toprakları (619-629), Gölgeli: Sasani askeri kontrolü altında




I Hüsrev'den sonra, IV Hürmüz (579-590) tahta geçti IV Hürmüz de ondan önce gelenlerin elde ettikleri başarılarını ve imparatorluğun refahını devam ettiren kuvvetli bir hükümdardı II Hüsrev (590-628) hükümdarlığı esnasında, general Behram Çubin'in (rakip kral VI Behram'ın) başkaldırısı imparatorluğu kısa bir süre krize soksa da, bu dönem kolay atlatıldı ve II Hüsrev devlet hakimiyetini yeniden kuvvetlendirdi Bizans İmparatorluğu'nda yaşanan iç savaşı fırsat bilen II Hüsrev tam anlamıyla bir işgal başlattı Sasanilerin Aşamenit sınırlarını yeniden ihya etme hayalleri, Kudüs ve Şam'ın ardında da Mısır'ın düşmesiyle tamamlanma aşamasındaydı 626 yılında, Konstantinopolis de İranlılar tarafından desteklenen Slav halkları ve Avrasyalı Avarlar tarafından kuşatma altındaydı Sasanilerin bu dikkat çekici yayılmasının zirve noktası aynı zamanda Fars sanatı,müziği ve mimarisinin de zenginleşmesiyle eşzamanlıydı 622 yılında Bizans İmparatorluğu yıkılma noktasındaydı ve Sasaniler Aşamenit İmparatorluğu sınırlarına bütün cephelerde tekrar ulaşmaya yakındı

Alıntı Yaparak Cevapla