meLankoLik_asaLet
|
Sabır Ve Şükür
Sabır ve şükür
Sual: (ALLAHın nimetlerini yiyip, şükredenin sevabı, oruç tutup sabredenin sevabından az değildir) hadis-i şerifinde, şükretmek, neden oruç tutup sabretmekten daha sevabdır? Oruç tutup sabreden çok sıkıntıya katlanır; ama şükretmek daha kolay değil mi?
CEVAP
Hamd, bütün nimetleri ALLAHü teâlânın yaratıp gönderdiğine inanmak ve söylemek demektir Şükür, bütün nimetleri İslamiyet’e uygun kullanmak demektir Yani ALLAH’ın verdiği nimetleri yerinde sarf etmek, gizli açık ALLAH’a itaat edip günahlardan kaçınmaktır Kişi, Rabbinin verdiği nimetleri günaha vasıta kılarsa, şükretmiş olmaz, nankörlük etmiş olur Şükrün esası, nimetlerin sahibini bilmek, bunu kalble tasdik edip dille söylemektir
Büyüklerin söyledikleri gibi, Horasan’ın köpeklerini de aç bıraksanız, sabretmiş olur Şükretmek ise, çok zordur Onun için Kur’an-ı kerimde, (İnsanların çoğu şükretmez, şükredenler azdır) buyuruluyor
Her uzvun şükrü vardır:
1- Ellerin şükrü: Harama el uzatmamak, helal olan şeyleri tutmak,
2- Dilin şükrü: Yalan, gıybet, iftira, fuhuş söz gibi kötü şeylerden uzak durmak, hayır söylemek ve ALLAHü tealayı zikretmek,
3- Gözlerin şükrü: Harama bakmamak, Müslümanların kusurlarını görmemek ve her şeye ibretle bakmak,
4- Kulakların şükrü: İyi şeyler dinlemek, kötü şeyleri, çalgıları dinlememek, söylenilen ayıpları duymamak,
5- Burnun şükrü: Haram şeyler koklamamak, helal olanları koklamak,
6- Ayakların şükrü: Kumarhane, meyhane gibi kötü yerlere gitmemek, camiye ve salih akrabaları, diğer salih zatları ziyarete gitmek,
7- Fercin şükrü: Zinadan, livatadan uzak durmak, nikâhlı eşle beraber olmak,
8- Midenin şükrü: Mideye haram lokma sokmamak, helal şeyleri yiyip içmek,
9- Kalbin şükrü: Kibir, ucb, suizan, öfke, riya, kin, haset, mal ve makam sevgisi, övülmeyi sevmek, ayıplanmaktan korkmak, övünmek gibi şeylerden kaçmak; ilim, tefekkür, rıza, hayâ, tevazu, merhamet, mürüvvet, hüsnüzan etmek gibi güzel vasıflara sahip olmak, yani kötü sıfatlardan kurtulup güzel huylarla süslenmek,
10- Bedenin şükrü: Oruç tutmak ve namaz kılmak
Diğer şükürlerden bazıları:
ALLAH’ı tanımanın şükrü: Bildirdiği emir ve yasaklara riayet edip, hubb-i fillah buğd-i fillah üzere olmak, yani sevdiklerini sevip, düşmanlarına düşman olmak ve ayrıca çok elhamdülillah demek,
Peygamberi tanımanın şükrü: Sünnetiyle amel etmektir
Bir büyüğü tanımanın şükrü: Eserlerini okumak, okutmak ve yaymak, talebeleriyle birlik beraberlik içinde olmak
İmanın şükrü: Doğru iman bilgilerini ALLAHü teâlânın diğer kullarına ulaştırmak, Hubb-i fillah, buğd-i fillah üzere olmak Yani sevdiğini ALLAH için sevmek, sevmediğini de ALLAH için sevmemektir
Aklın şükrü: Aklı dinin emrettiği şekilde kullanmak
İlmin şükrü: Bildiğiyle amel etmek ve emr-i maruf yapmaktır
Sağlığın şükrü: Oruç tutmak, bedeni günah olan yerlerde hırpalamamak, dinin emrettiği yerlerde kullanmaktır
Malın şükrü: Zekât, sadaka vermek, hayır hasenat yapmaktır
Evin şükrü: Evde günah olan işler yapmamak ve misafir ağırlamaktır
Arabanın şükrü: Faydalı hizmetlerde kullanmaktır
Mesleğin şükrü: Mesleği dine uygun şekilde kullanmaktır
Eşin şükrü: Haklarına riayet etmek ve onu üzmemeye çalışmaktır
Evladın şükrü: Akikasını kesmek ve İslam terbiyesi üzere yetiştirmektir
Dertten kurtulmanın şükrü: Şükür secdesi yapmak veya şükür namazı kılmaktır
Günün şükrü: (ALLAHümme mâ esbaha bî min ni’metin ev bi-ehadin min halkıke, fe minke vahdeke, lâ şerîke leke, fe lekel hamdü ve lekeş-şükr) diyen gündüzün şükrünü yerine getirir Akşam (Mâ esbaha) yerine (Mâ emsâ) diyerek, okuyan da gecenin şükrünü yerine getirmiş olur
İbadet etmenin şükrü: Sabah akşam yüz kere, (Sübhanallahi ve bi-hamdihi sübhanallahil’azîm) demektir
Bütün nimetlerin şükrü: Bütün nimetlerin, ALLAHü teâlânın lutfü ve ihsanı olduklarını düşünerek İslam’ın beş şartını kusursuz yerine getirmektir Bunun için, şu üç hususa riayet etmelidir:
1- Ehl-i sünnet itikadına göre itikadı düzeltmek,
2- İslamiyeti Ehl-i sünnet âlimlerinin ilmihal kitaplarından öğrenip, bunlara uymak,
3- Tasavvuf büyüklerinin yolunda, kalbi ve nefsi temizlemektir
|