05-21-2009
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Edatlar,edat çeşitleri Ve Edatların özellikleri
EDATLAR, EDAT ÇEŞİTLERİ VE EDATLARIN ÖZELLİKLERİ İLE İLGİLİ KONU ANLATIM
İLGEÇLER, İLGEÇ ÇEŞİTLERİ VE İLGEÇLERİN ÖZELLİKLERİ İLE İLGİLİ KONU ANLATIM Sözcükler ve kavramlar arasında türlü anlam ilgileri kurmaya yararlar ve anlamları ancak bu ilgiyle belirir
Tek başlarına anlamları yoktur
Cümle içindeki kullanışlarına göre anlam kazanırlar
Örn:
Senin için aldım bu gülleri (sana özel)
Güller kadar güzelsin (eşitlik)
Ve başına
Taç gibi takasın diye (benzerlik)
Cümleden çıkarıldıklarında cümlenin anlamında eksiklik, daralma veya bozulma olur
Örn:
Sen kuş gibisin > sen kuşsun
Ağırlığı kadar para kazandı > ağırlığı para kazandı
Bunun için çok geç > bunun çok geç
Kendilerinden önce gelen adlarla genelde öbek oluştururlar
Örn:
İçimize /güneş gibi/ doğdun
Bütün bunları /azıcık mutluluk için/ yapmıştı
Dilimizdeki ilgeçler çok değildir Genelde ve sıklıkla kullanılanlar: “kadar, gibi, için, göre, ile” dir
Bunların dışındakiler “dolayı, ötürü, üzere, doğru, karşı, yalnız, ancak, mi, …” dir
Sık kullanılan ilgeçlerin cümleye kattıkları anlamlar:
1 gibi:
Benzetme ilgecidir Karşılaştırma/eşitlik anlamı da verir
örn:
Dünyada onun gibisi yoktur (eşitlik)
Dev gibi adamdı (benzerlik)
2 kadar:
Benzetme ilgecidir Zaman, karşılaştırma, yaklaşıklık anlam ayrıntılarını da verir
Örn:
Sabaha kadar çalıştık (zaman)
Melek kadar saf biri (benzerlik, gibilik)
O, Ayhan kadar güçlüydü (karşılaştırma)
Bahçede yüz kadar öğrenci toplanmıştı (yaklaşıklık)
3 ile:
Birliktelik, araç, durum, neden anlam ayrıntıları verir
Örn:
Asya’yla buraya geldiler (birliktelik)
Ankara’ya uçakla gidin (araç)
Annesinin boynuna sevinçle sarıldı (durum)
Dalgınlıkla unutmuşum (neden)
4 için:
Amaç, neden sonuç, hakkında, özgülük (aitlik), uğruna anlamlarını verir
Örn:
Gözünü açmadığı için göremedi (neden-sonuç)
Onun için iyi şeyler söylemiyorlar (hakkında)
Kış için hazırlıklar başladı (kışa özgü, ait)
Bu kitaplar için iki yüz bin lira ödedik (bedel, karşılık)
Yurdumuz için çalışmalıyız (uğruna)
5 göre:
Görelik, görecelik, uygunluk, ölçütlük, karşılaştırma anlamları verir
Örn:
Bu, bize göre bir ev değil (uygunluk)
Bana göre adam gelmeyecek (bence, bana sorulursa)
Ayağını yorganına göre uzat (ölçü)
Öğrendiğimize göre Ali gelecekmiş (bakılırsa)
Kardeşlerine göre biraz daha huysuz (karşılaştırma)
|
|
|
|