Nüfus, belirli bir zamanda sınırları tanımlı bir bölgede yaşayan insan sayısıdır

Sözcük çoğunlukla insan sayısını belirleyen bir kavram olarak kullanılır

Nüfus, sayımlar yoluyla belirlenir

Nüfus sayımları seçmenlerin belirlenmesinin yanı sıra başka pek çok amaç için de yapılmaktadır

İlk nüfus sayımlarının temel amacı askeri gücü belirlemek, vergilendirme için kolaylık sağlamaktı ve yalnızca erkekler dikkate alınıyor, kadınlar ve çocuklar göz ardı ediliyordu

Düzenli sayımlar yakın tarihlidir

14

yüzyılda İskandinav ülkelerinin uygulamaları ile başlamıştır

Nüfus sayımları yoluyla bir yerleşim birimindeki insan grubunun demografik özellikleri ortaya konur

Yaş ve vücut yapısı, ekonomik ve sosyal durum gibi

Düzenli sayımlar, nüfusun artış hızı, ölümler, doğumlar ve göçler gibi demografik göstergelerin gidişatını belirlenmesine olanak tanır ancak tüm dünyada, her ülkenin farklı nüfus sayım uygulamaları (yineleme süresi, güvenirlik vb

) nedeniyle tüm dünya nüfusu hakkında sağlıklı verilere ulaşmak güçtür

Dünya 6,6 milyarı geçmiştir ve önemli toplanma alanları Çin'in doğusu ve Japonya; Hindistan, Kuzey Amerika'nın doğusu ve Batı Avrupa'dır

Dünya Nüfusu, Birleşmiş Milletler tarafından nüfus saati ile izlenmektedir
Genel nüfus sayımı
Genel nüfus sayımı, Türkiye'de istatistik işlerini yürütmekle görevli devlet kurumu olan Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE), yeni adıyla Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından periyodik olarak yapılan nüfus sayımıdır

TÜİK tarafından yapılan çok sayıdaki istatistik çalışmalarının en önemlisi genel nüfus sayımı'dır

1927 yılından itibaren genellikle 5 yıllık aralarla yapılmıştır ve bu uygulama esnasında ülke çapında sokağa çıkma yasağı uygulanmıştır

İlk kez sokağa çıkma yasağı olmaksızın adrese dayalı nüfus sayımının 2007 yılında yapılması planlanmış ve çalışmalar başlatılmıştır

Adrese dayalı nüfus sayımının Haziran 2007 tarihinde tamamlanacağı ve sonuçların açıklanacağı bildirilmiştir

Ancak belirtilen tarihte sayım tamamlanamamıştır

Bu önemli çalışmanın Ekim 2007 sonu itibarıyle hala bitirilememiş olması ve kamuoyuna tatminkar bir açıklama yapılmamış olması, kurumun saygınlığının zedelendiği yorumlarının yapılmasına neden olmuştur
GENEL NÜFUS SAYIMINDA YILLARA GÖRE TÜRKİYE NÜFUSU:
1927 13648270 1935 16158018 1940 17820950 1945 18790174 1950 20947188 1955 24064763 1960 27754820 1965 31391421 1970 35605176 1975 40347719 1980 44736957 1985 50664458 1990 56473035 1997 62865574 2000 67803927
Nüfus, belirli bir yerde yaşayan insan sayısını ifade eder
NÜFUS ARTIŞI
Doğum oranı ile ölüm oranı arasındaki fark nüfus artışını gösterir

Bir ülkede doğum oranı fazla, ölüm oranı az ise nüfus artışı meydana gelir

Ölüm oranı doğum oranından fazla olursa, nüfusta azalma meydana gelir

Genellikle az gelişmiş ülkelerde nüfus artış hızı fazla, gelişmiş ülkelerde ise nüfus artış hızı azdır

Nüfus artış hızı ile kalkınma hızı arasında bir ilişki bulunmaktadır

Buna göre;
• Nüfus artış hızı kalkınma hızından yüksek ise, ülkenin gelişimi yavaşlar veya geriler
• Nüfus artış hızı kalkınma hızından düşük ise, ülkenin gelişimi artar
Nüfus artışının olumlu sonuçları olduğu gibi, olumsuz sonuçları da olabilmektedir

a

Nüfus artışının olumlu sonuçları
• Üretim artar
• Vergi gelirleri artar
• Mal ve hizmetlere talep artar
• Yeni endüstri dalları doğar
• İşçi ücretleri ucuzlar
• İhracatta rekabet kolaylaşır
b

Nüfus artışının olumsuz sonuçları
• İşsizlik artar
• Kalkınma hızı düşer
• Kişi başına düşen milli gelir azalır
• Tasarruflar azalır
• Tüketim artar
• İç ve dış göçler artar
• İnsanların temel ihtiyaçlarının karşılanması zorlaşır
• İhracat azalır
• Demoğrafik (nüfusa bağlı) yatırımlar artar
• Çevre kirlenmesi artar
• Belediye hizmetleri zorlaşır
TÜRKİYE’DE NÜFUS SAYIMLARI VE SONUÇLARI
Nüfusla ilgili bilgiler, genellikle nüfus sayımı sonuçlarından elde edilir

Bu sayımlarla nüfusun sayısı, meslek grupları, yaş durumu, eğitim, ailedeki nüfus sayısı, kadın - erkek nüfusu, nüfus artış hızı gibi bilgiler elde edilebilir

Türkiye’de ilk nüfus sayımı 1927 yılında, en son nüfus sayımı ise, 22 Ekim 2000 tarihinde yapılmıştır
• 1927 - 2000 yılları arasında nüfus yoğunluğu ve miktarı sürekli artmıştır
• 1927 yılında 13,6 milyon olan nüfus, 1997 yılında 62,8 milyona yükselmiş, 2000 yılındaki son sayımda 70 milyon civarında olmuştur
• Nüfus artış hızı en az 1940 - 1945 yılları arasında, en fazla 1955 - 1960 yılları arasında gerçekleşmiştir
TÜRKİYE’DE NÜFUSUN DAĞILIŞI
Türkiye’deki coğrafi bölgeler, bölümler ve yöreler arasında nüfus miktarı ve yoğunluğu yönünden önemli farklar bulunmaktadır

Türkiye’de nüfusun farklı dağılışında etkili olan faktörler şunlardır:
1

Fiziki Faktörler
a

İklim özellikleri: Ülkemizde nüfusun yoğun olduğu yerlerin, genelde kıyı bölgeler olmasında ılıman iklimin büyük etkisi vardır

Kurak ve kışları aşırı soğuk geçen yerlerde nüfus fazla yoğun değildir

b

Yerşekilleri: Ülkemizde yüksek ve engebeli yerlerde nüfus azdır

Doğu Anadolu Bölgesi, Taşeli plâ-tosu, Menteşe yöresi gibi yerler bunlara örnek verilebilir

c

Toprak özellikleri: Verimli toprakların bulunduğu alanlar (Çukurova, Gediz, B

Menderes) nüfusça kalabalık iken, Tuz Gölü çevresi gibi yerlerde verimsiz topraklar bulunduğundan nüfus çok azdır

2

Beşeri Faktörler
a

Sanayileşme: Bütün Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de de, sanayileşmenin arttığı yerlerde nüfus yoğunluğu artmıştır

İstanbul, İzmit, Adapazarı, Bursa, Adana ve İzmir buna örnektir

b

Tarım: Tarımın geliştiği yerler yoğun nüfusludur

Çukurova, Gediz, Bafra ve Çarşamba ovaları çevresi gibi

c

Yeraltı kaynakları: ****nlerin veya enerji kaynaklarının işletilmesinde yoğun nüfusa ihtiyaç olduğundan, bu alanlarda da nüfus fazladır

Zonguldak, Soma, Elbistan buna örnektir

d

Turizm: Ülkemizde, Ege ve Akdeniz kıyılarındaki merkezlerde turizmden dolayı nüfus yoğunlaşmıştır

e

Ulaşım: Ulaşım yolları kavşağında bulunan illerimizin nüfusu artmıştır

Eskişehir, Ankara, Kayseri, İstanbul gibi illerin gelişmesinde, ulaşım yolları üzerinde bulunmaları da etkili olmuştur
NÜFUS YOĞUNLUĞU
1
Aritmetik Nüfus Yoğunluğu
Bir ülke veya bölgedeki toplam nüfusun, o ülke veya bölgenin yüzölçümüne bölünmesiyle elde edilen sayıya, aritmetik nüfus yoğunluğu denir

Türkiye’nin yüzölçümü (izdüşüm alanı olarak) 779

452 km2, toplam nüfusu da 62

865

574 (1997) dir

Buna göre, Türkiye’nin aritmetik nüfus yoğunluğu, 1997 yılına göre yaklaşık olarak 81'dir

Ancak, bu yoğunluk çok kaba olarak nüfusun dağılışını gösterir ve sadece ülkelerin nüfus yoğunluklarını kıyaslamak için kullanılır

Oysa il ve ilçelerin nüfusları ve yüzölçümleri dikkate alınarak yapılan aritmetik yoğunluk, gerçeğe daha yakın rakamlar vermektedir
2
Tarımsal Nüfus Yoğunluğu
Bir ülkede veya herhangi bir sahada, tarım ve hayvancılıkla geçinen nüfusun, tarımsal alana bölünmesiyle elde edilen nüfus yoğunluğuna tarımsal nüfus yoğunluğu denir

Bu yöntem, aritmetik nüfus yoğunluğuna göre, daha gerçekçidir

Türkiye’de tarımsal nüfus yoğunluğu bölge ve iller arasında farklılık gösterir

Bunda yerşekillerinin dağlık ve ovalık olmasıyla, tarımda çalışan nüfusun miktarı etkili olmaktadır

Genel olarak, tarımsal nüfus yoğunluğu, dağlık alanlarımızda fazla, geniş tarımsal ovalarımızda ise düşüktür
3
Fizyolojik Nüfus Yoğunluğu
Toplam nüfusun, ekili - dikili alanlara bölünmesiyle ortaya çıkan yoğunluğa fizyolojik nüfus yoğunluğu denilmektedir
Nüfus Belirli bir nüfus sayımı gününde bir ülkede, ya da bir bölgede bulunan insanların sayısı