Şengül Şirin
|
…Ziya Gökalp/Şiirlerinden Örnekler
Ala Geyik
(Ziya Gökalp) Çocuktum, ufacıktım,
Top oynadım,acıktım Buldum yerde bir erik,
Kaptı bir Ala Geyik Geyik kaçtı ormana,
Bindim bir ak doğana Doğan, yolu şaşırdı,
Kaf Dağından aşırdı Attı beni bir göle;
Gölden çıktım bir çöle, Çölde buldum izini,
Koştum, tuttum dizini Geyik beni görünce,
Düştü büyük sevince Verdi bana bir elma,
Dedi, dinlenme, durma Dağdan yürü, kırdan git,
Altın Köşke çabuk yet Seni bekler ezeli,
Orda dünya güzeli Bin yıllık çile doldu!
Bunu dedi, kayboldu Yedim sırlı elmayı,
Gördüm gizli dünyayı Gündüz oldu, geceler;
Ak sakallı cüceler, Korkunç devler hortladı,
Cinler, cirit oynadı Kesik başlar yürürdü,
Saçlarını sürürdü Bir de baktım, melekler,
Başlarında çiçekler Devlere el bağlıyor,
Gizli gizli ağlıyor Kılıcımı çıkardım,
Perileri kurtardım Kurtardığım periler,
Adım adım geriler, Kanadını açardı,
Selam verir, kaçardı Az, uz gittim, dolaştım,
Altın Köşke ulaştım Bir kapısı açıktı,
Öteki kapanıktı Kapalıyı açarak,
Açığa vurdum kapak At önünde et vardı,
İt, ot yemez ağlardı; Otu ata yedirdim,
Eti ite yedirdim Açtım bir elmas oda;
Dev şahı uykuda Gördüm, kestim başını,
Dedim, Ey dev nerede? Nerede Dünya Güzeli?
Dedi, Elinde eli! Döndüm, baktım Bir Kırgız
Elbiseli güzel kız Durmuş, bakar yanımda,
Şimşek çaktı canımda Güldü, dedi, Türk Beyi!
Tanıdın mı geyiği? Kimse, beni bu devden
Alamazdı Ancak sen, Kaya deldin, dağ yardın,
Geldin, beni kurtardın Ah o imiş anladım,
Sevincimden ağladım, Dedim, Turan Meleği!
Türkün yüce dileği! Yüz milyon Türk bu anda
Seni bekler Turanda Haydi, çabuk varalım,
Karanlığı yaralım; Sönük ocak canlansın,
Yoksul ülke şanlansın İndik, iti okşadık,
At sırtına atladık Geçtik nice dağ, kaya,
Geldik Demirkapıya Kapanması, çok yıldı,
Açıl! dedim, açıldı Yol verince gizli yurt,
Aldı bizi Bozkurt, Kaf Dağından geçirdi,
Türk Eline getirdi Altın Destan
(Ziya Gökalp) I Sürüden koyunlar hep takım takım
Ayrılmış, sürüde kalmamış bakım;
Asmanın üzümü dağılmış; salkım
Olmak ister, fakat bağban nerede?
Gideyim, arayım: çoban nerede? II Yüce dağlar çökmüş, belleri kalmış,
Coşkun ırmakların selleri kalmış,
Hanlar yok meydanda, illeri kalmış,
Dü enler çok ama, kalkan nerede?
Gideyim arayım: Hakan nerede? III Türk yurdu uykuda ey düşman sakın!
Uyuyan ülkeye yapılmaz akın
Tan yeri ağardı, yiğitler kalkın
Bakın yurd ne halde, vatan nerede?
Gideyim arayım: yatan nerede? IV Herkesin gözünde vatan öz yurdu,
Çitlerin yağısı, derenin kurdu,
Yad iller, Turan’da hanlıklar kurdu,
Turan’dan yadları koğan nerede?
Gideyim arayım: ogan nerede? Vatan
(Ziya Gökalp)
Ey Türk, senin köyün hür bir yuvadır
Çiftlik değil, yoktur beyi ağası
Her köylünün var bir çifti tarlası,
Öz evinde o hem bey hem ağa’dır Hiç kimsenin yarıcısı rençberi
Olmaz, ancak olur vatan askeri Ümmi değil, muallimsiz kalsa da
İmamı yok, gene bilir dinini
Dost ve düşman kimdir, bilir dünyada,
Doğru bulur… sevgisini kinini Ona cami, mektep, kitap yapınız
Emin kalır hudutta her kapımız… Lakin ey Türk, bu mesut köy bitiyor!
Mültezimin, faizcinin, tüccarın
Pençesinde diyor beni kurtarın;
Bu üç işi senden çabuk istiyor Kaldır a’şar usülünü aç banka
Yap her semtte bir ziraî sendika
|