Yalnız Mesajı Göster

…Ziya Gökalp/Şiirlerinden Örnekler

Eski 05-15-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

…Ziya Gökalp/Şiirlerinden Örnekler



Ala Geyik
(Ziya Gökalp)
Çocuktum, ufacıktım,
Top oynadım,acıktım
Buldum yerde bir erik,
Kaptı bir Ala Geyik
Geyik kaçtı ormana,
Bindim bir ak doğana
Doğan, yolu şaşırdı,
Kaf Dağından aşırdı
Attı beni bir göle;
Gölden çıktım bir çöle,
Çölde buldum izini,
Koştum, tuttum dizini
Geyik beni görünce,
Düştü büyük sevince
Verdi bana bir elma,
Dedi, dinlenme, durma
Dağdan yürü, kırdan git,
Altın Köşke çabuk yet
Seni bekler ezeli,
Orda dünya güzeli
Bin yıllık çile doldu!
Bunu dedi, kayboldu
Yedim sırlı elmayı,
Gördüm gizli dünyayı
Gündüz oldu, geceler;
Ak sakallı cüceler,
Korkunç devler hortladı,
Cinler, cirit oynadı
Kesik başlar yürürdü,
Saçlarını sürürdü
Bir de baktım, melekler,
Başlarında çiçekler
Devlere el bağlıyor,
Gizli gizli ağlıyor
Kılıcımı çıkardım,
Perileri kurtardım
Kurtardığım periler,
Adım adım geriler,
Kanadını açardı,
Selam verir, kaçardı
Az, uz gittim, dolaştım,
Altın Köşke ulaştım
Bir kapısı açıktı,
Öteki kapanıktı
Kapalıyı açarak,
Açığa vurdum kapak
At önünde et vardı,
İt, ot yemez ağlardı;
Otu ata yedirdim,
Eti ite yedirdim
Açtım bir elmas oda;
Dev şahı uykuda
Gördüm, kestim başını,
Dedim, Ey dev nerede?
Nerede Dünya Güzeli?
Dedi, Elinde eli!
Döndüm, baktım Bir Kırgız
Elbiseli güzel kız
Durmuş, bakar yanımda,
Şimşek çaktı canımda
Güldü, dedi, Türk Beyi!
Tanıdın mı geyiği?
Kimse, beni bu devden
Alamazdı Ancak sen,
Kaya deldin, dağ yardın,
Geldin, beni kurtardın
Ah o imiş anladım,
Sevincimden ağladım,
Dedim, Turan Meleği!
Türkün yüce dileği!
Yüz milyon Türk bu anda
Seni bekler Turanda
Haydi, çabuk varalım,
Karanlığı yaralım;
Sönük ocak canlansın,
Yoksul ülke şanlansın
İndik, iti okşadık,
At sırtına atladık
Geçtik nice dağ, kaya,
Geldik Demirkapıya
Kapanması, çok yıldı,
Açıl! dedim, açıldı
Yol verince gizli yurt,
Aldı bizi Bozkurt,
Kaf Dağından geçirdi,
Türk Eline getirdi
Altın Destan
(Ziya Gökalp)
I
Sürüden koyunlar hep takım takım
Ayrılmış, sürüde kalmamış bakım;
Asmanın üzümü dağılmış; salkım
Olmak ister, fakat bağban nerede?
Gideyim, arayım: çoban nerede?
II
Yüce dağlar çökmüş, belleri kalmış,
Coşkun ırmakların selleri kalmış,
Hanlar yok meydanda, illeri kalmış,
enler çok ama, kalkan nerede?
Gideyim arayım: Hakan nerede?
III
Türk yurdu uykuda ey düşman sakın!
Uyuyan ülkeye yapılmaz akın
Tan yeri ağardı, yiğitler kalkın
Bakın yurd ne halde, vatan nerede?
Gideyim arayım: yatan nerede?
IV
Herkesin gözünde vatan öz yurdu,
Çitlerin yağısı, derenin kurdu,
Yad iller, Turan’da hanlıklar kurdu,
Turan’dan yadları koğan nerede?
Gideyim arayım: ogan nerede?
Vatan
(Ziya Gökalp)

Ey Türk, senin köyün hür bir yuvadır
Çiftlik değil, yoktur beyi ağası
Her köylünün var bir çifti tarlası,
Öz evinde o hem bey hem ağa’dır
Hiç kimsenin yarıcısı rençberi
Olmaz, ancak olur vatan askeri
Ümmi değil, muallimsiz kalsa da
İmamı yok, gene bilir dinini
Dost ve düşman kimdir, bilir dünyada,
Doğru bulur… sevgisini kinini
Ona cami, mektep, kitap yapınız
Emin kalır hudutta her kapımız…
Lakin ey Türk, bu mesut köy bitiyor!
Mültezimin, faizcinin, tüccarın
Pençesinde diyor beni kurtarın;
Bu üç işi senden çabuk istiyor
Kaldır a’şar usülünü aç banka
Yap her semtte bir ziraî sendika

Alıntı Yaparak Cevapla