|
yesimciwciw
|
Cevap : :::İsimler Ve Anlamları:::
SENA: Övmek, methetmek; Şimşek parıltısı; Yücelik, yükseklik; Aydınlık; Bir ot adi
SENAHAN: Metheden, alkışlayan, öven
SENAR: Yar, aşık, seven insan
SENAY: Ay gibi güzelsin
SENEM: Kars dolaylarında kadın ve erkeklerin karşılıklı olarak oynadıkları bir halk dansı; Arapça'da put; Arapça'da kendine tapılacak kadar güzel olan kadın, sevgili, güzel
SERA: Varlıklı olmak, zengin olmak; Şarkı söyleyen; Yer, toprak; Ok yapımında kullanılan bir ağaç
SERAP: Çorak yerlerde, çölde, sıcak ve ışığın etkisiyle, ileride, yakında ya da ufukta su veya yeşillik var gibi görünmesi olayı
SERAY: Ay gibi güzel
SEREN: Gemi direği
SERMA: Kış soğuğu
SERPİL: Gelişmek,büyümek
SERPİN: Yağmur
SERRA: Rahatlık,kolaylık
SERTAP (SERTAB): İnatçı anlamında
SEVAL: Severek al anlamında
SEVDA: Vurgunluk, tutkunluk, aşk; Heves, arzu, kuvvetli istek
SEVDEM: Sevginin en son demi
SEVEN: Bir başkasına sevgi duyan
SEVGİ: İnsanı bir şeye ya da bir kişiye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu
SEVGÜL: Gül gibi sevilen
SEVİL: Her zaman sevilen biri ol
SEVİM: Sevmek eylemi; Bir kişi ya da bir şeyde bulunan o kişi ya da şeyi başkalarına sevdiren özellik
SEVİNÇ: İstenilen şeyin olmasıyla duyulan coşku
SEVTAP: Tapılacak kadar çok sevilen
SEYLAN: Sel, akma, akış
SEYYAL: Akıcı, akışkan
SEZEN: Hisseden, sezgili
SEZER: Açık bir kanıt olmaksızın, olmuş ya da olacak bir şeyi duyumsar
SEZGİ: Sezmek eyleminden sezgi; Sezme yeteneği
SEZİN: Sezinleme işi, sezme Duygulu,anlayışlı
SILA: Bir süre ayrı kaldığı bir yere veya yakınlarına kavuşmak; Doğup büyüdüğü ve özlediği yer; Bahşiş, hediye; Bağ
SİBEL: Henüz yere düşmemiş yağmur damlası (Fransızca "si belle": öylesine güzel anlamında)
SİM: Gümüş gibi parlak ve beyaz
SİMA: Yüz, çehre
SİMGE: Anlamı olan harf, bitki gibi işaretler
SİMİRNA: İzmir'in eski adı Aynı zamanda Amazon savaşçılarının kraliçesinin adı
SİNEM: Yüreğim, çok sevdiğim
SİTARE: Yıldız
SONEDA: Nazlı olmaması temenni edilen
SONGÜZ: Kasım ayının halk arasındaki adı
SONYAZ: Sonbahar
SU: Canlıların yaşaması için en gerekli olan kokusu, rengi olmayan sıvı
SUMRU: Bir şeyin yüksek yeri, tepesi
SUNA: Boylu, poslu, yakışıklı Yaban ördeği
SURPERİ: Peri güzeli
SUZAN: Yakan,yakıcı
SÜHEYLA: Yumuşak ve iyi huylu,mütevazı kadın
SÜNDÜS: Ham ipek,ipekli
SÜSEN: Nisan-Haziran dönemlerinde açan güzel kokulu bir çiçek
Şafak: Gündoğumundan önceki aydınlık
Şahane: Tam anlamıyla güzel
Şahika: Zirve, doruk
Şanal: Ünlen, ünün yayılsın
Şansal: Ünün yayılsın
Şayeste: Uygun, layık
Şaylan: Övünen, gururlu, neşeli
Şaziye: Sevinç, gönül ferahlığı
Şebnem: Su damlacığı, çiy
Şefika: Acıyan, esirgeyen
Şehnaz: Çok nazlı, Türk müziğinde bir makam
Şehrazat: Özgür
Şehriban: Şehrin ileri geleni
Şelale: Çağlayanın büyüğü
Şenay: Ayın parlaklığı, güzelliği
Şengül: Güleryüzlü
Şeniz: Mutlu, sevindiren iz, hatıra
Şennur: Neşeli, nurlu
Şenol: Şen, mutlu ol
Şeref: Büyüklük, ululuk
TAÇNUR : Mutluluk
TAHİRE : Gündoğusundan esen rüzgar
TAİBE : Tövbe eden, pişmanlık duyan
TALHA : Güzellik
TALİA : Güzel, şirin
TALİHA : Rastlantıları düzenlediğine ve insanlara iyi veya kötü durumlar hazırladığına inanılan doğa üstü güç, şans, felek
TAMAY : Dolunay, ayın on dördüncü
TANAY : Secde eden
TANSELİ : Şafak vakti gelen sel
TANSU : Göğüsle ilgili
TANYEL : Katıksız, arı - Seçilmiş
TANYELİ : Tan vakti esen rüzgar
TARA : Sahur zamanı doğan kız çocuğuna verilen ad
TAYYİBE : 1 İyi davranış 2 Yatıştırıcı, hoşa giden söz
TENAY : Uygun, yakışan - Yetkili olan - Dine uygun hareket eden
TENDÜ : Öz, asıl
TENNUR : Yüksek, ulu
TİJEN : Taç, taçlar
TİLBE : Put - Güzel kadın
TUBA : 1 Cennette bulunduğun inanılan büyük ağaç 2 Güzellik, iyilik 3 Rahat
TUĞÇE : Küçük tuğ
TULÜ : Doğuş, doğma (güneş için) anlamında
TÜLAY : Ayın ince ışığı
TÜLİN : Ayın çevresinde görülen ışık halkası
TÜNAY : Gece ve ay
TÜRKAN : 1 Kraliçe 2 Güzel kız
TÜRKÜ : Yankı, ses
TÜRKAN : 1 Kraliçe 2 Güzel kız
UBEYDE : Tanrının kölesi
UĞURGÜL : Uğurlu gül
UHDE : Birinin yapmakla yükümlü olduğu iş, görev
ULYA : En yüce, en ulu, yüksek
UMAY : Devlet kuşu
UMUR : Görgü, deneyim
UZEL : Usta, becerikli
ÜLKÜ : Amaç, ideal
ÜMRAN : 1 Bayındırlık 2 Uygarlık, medeniyet 3 İlerleme, mutluluk, refah
ÜNZİLE : Gönderilmiş
ÜZGÜ : Yersiz ve gereksiz olarak çektirilen üzüntü, eziyet
VAHİBE : Hibe eden, bağışlayan
VAHİDE : Tek yalnızca bir tane
VARİDE : Gelen, erişen - Söylenti
VEDİA : Korunması için bırakılan emanet
VERDA : Gül
VİLDAN : Yeni doğmuş çocuklar
VİRA : Durmadan, aralıksız, sürekli
YAĞMUR : Bulutlardan yeryüzüne düşen su damlacıkları
YAPRAK : Bitkilerin solunumunu sağlayan, yeşil ve türlü biçimlerdeki ince bölüm
YAREN : Dost, arkadaş
YASEMİN : Çeşitli renklerde kokulu çiçekleri olan bir bitki
YAŞAM : Hayat
YELDA : 1 Uzun 2 Yılın en uzun gecesi
YELİZ : Ferah yer, aydınlık, havadar
YEŞİM : Açık yeşil ve pembe renkli kolay işlenen değerli bir taş
YILDIZ : Gökyüzündeki ışıklı cisimlerin her biri
YONCA : Çiçekleri kırmızı veya mor renkli çayır bitkilerinin genel adı
YUDUM : Bir içimlik sıvı
YÜKSEL : Başarı kazan, yücel
YUDUM : Bir içimlik sıvı
Zahide :Dinin yasak ettiği şeylerden sakınan
Zehra :Beyaz ve parlak yüzlü olan
Zekiye :Aklı, zekası olan, çabuk kavrayan
Zeliha :Züleyha'nın bir başka söyleniş biçimi
Zeliş :Din kitaplarındaki Yusuf ile Züleyha öyküsünün kadın kadın kahramanı "Züleyha'dan Zeliha ve ondan Türkçeleşen biçim
Zeren :Kavrayışlı, anlayışlı zeki
Zerrin :Nergis
Zeynep :Değerli taşlar / Mücevher
Zeyno :Zeynep'in halk dilindeki söylenişi
Zişan :Şanlı, ünlü, çok tanınmış
Ziynet :Süs, süs eşyası
Zübeyde :Öz, cevher
Zühal :Dokuz gezegenden altıncısı (Satürn)
Zühre :Çiçek açan / Çoban yıldızı (Venüs)
Zülal :Berrak, saf, tatlı, soğuk su
Züleyha :Hz Yusuf'un karısının adı
Zülfiye :Saçları çok güzel olan
Zümrüt :Yeşil renkli bir değerli taş
__________________
|