|  05-12-2009 | #1 | 
	| 
Şengül Şirin  | 
				  Eskiye Tepki: Garip şiir Akımı 
 
              Eskiye tepki: Garip  şiir akımıYalnız eski şiire değil, Nazım Hikmet şiirine de tepki olan Garip akımı üç ozanın adına bağlanır: Orhan Veli Kanık, Oktay Rifat, Melih Cevdet Anday  Üç arkadaş Varlık dergisinde ölçüsüz, uyaksız, şairanelikten uzak yeni bir şiir akımı başlatır (1936), bu yoldaki şiirlerini Garip adlı bir kitapta toplarlar (1911)  Garipçiler adıyla anılmalarının nedeni de budur  Yeni akımı özellikle Nurullah Ataç destekler  arip devinimi birçok genç izleyici bulduğu gibi, dönemin ünlü ozanlarını da etkiler  Orhan Veli’nin yazdığı “Garip” önsözü bir bakıma bu yeni şiir deviniminin bildirisidir  Ama üç ozanın birlikteliği uzun sürmez  Kitabın ikinci basımı yalnız Orhan Veli’nin şiirleriyle yayımlanır (1945)  Ayrıca Orhan Veli, kitabına “Garip İçin” başlıklı ikinci bir önsöz eklemek gereğini duyar  Nitekim Garip devinimi sonraları, gerek bu nedenle, ama asıl Melih Cevdet ve Oktay Rifat’ı şiiri ayrı bir çizgide sürdürmeleri sonucu Orhan veli’nin adına bağlanmıştır   Garipçilerin dayandıkları ilkeler kısaca şöyle özetlenebilir: “Konuşma dilinin doğallığı içinde şiirsel deyişleri bulmak, gündelik yaşamın sorunlarına ve küçük adamlara eğilmek, söylev havasından kurtulmak, süslerle söz oyunlarından yardım beklememek, ölçü-uyak-biçim tutsaklığında nazım kolaylığına düşmemek, dünya görüşlerine bağlı kalarak yaşamak ve özgürce yazmak
  ” (Rauf Mutluay)   Ama Orhan Veli’nin kendisi de kitabının ikinci basımında sanat anlayışını gözden geçirmek gereğini duyacaktır
  Özellikle şiirsel gelenek, biçim konularında daha esnek bir tutuma girmiştir  Nitekim ikinci kitabı Vazgeçemediğim’den (1945) başlayarak şiirini değiştirdiği görülür  “Kimi şiirlerde akıl çizgisinden duygu çizgisine kayılır, mizah ve şaşırtma bırakılır, yer yer uyağa ve sıfata başvurulur, sözcük tekrarlarından, müzikten yararlanılır  Hepsinden önemlisi, halk şiirinin dil ve deyişine özenilir” (Asım Bezirci)  En ilginç gelişme ise özdedir: Toplumcu şiire yaklaşır Orhan Veli de   Garip devinimi, gerek ilk yıllarında, gerekse sonraları, değişik sanat anlayışlarına bağlı olanlarca değişik biçimlerde değerlendirilmiştir
  Geleneğe bağlı olanlar, Orhan Veli ve arkadaşlarını şiiri ayağa düşürmekle suçlarken; toplumcular, Garipçileri, toplumcu şiiri engelleyen, yozlaştırmayı amaçlayan ve küçük burjuva duyarlığını geliştirmeye çalışan bir devinimin başlatıcısı olarak gördüler  Yazın tarihçileri ise, Garip devinimini genellikle yeni şiirin başlangıcı saydılar   Bugün de bu tutumların pek değiştiği söylenemez
  Ama nesnel bir değerlendirmeyle, Garip deviniminin Türk şiirinin gelişim sürecinde önemlice bir yeri olduğunu söylemek gerekmektedir  Doğrudur; toplumcu şiirin yasaklanmaya çalışıldığı, toplumcu ozanların kovuşturulduğu ve Nazım Hikmet’in susturulduğu bir dönemde Garip’in yeşermesi rastlantı sayılamaz  Orhan Veli ve arkadaşlarının “serbest nazım” anlayışıyla şiirler yazmaları, bu alanda en çok Nurullah Ataç’tan destek görmeleri sanatın siyasal dışı tutulması eğiliminin iktidarca da desteklenmesi sonucudur  Ama bu, konunun olumsuz görünen bir yüzüdür  Öteki yüzde ise, Türk şiirinin yeni biçim ve söyleyiş olanaklarıyla zenginleştirilmesi, sokaktaki insanın duyarlığına açılması, gündelikleştirilmesi vardır  Garip’in Birinci Yeni olarak adlandırılmasıdır  Türk şiirinin Tanzimat döneminde başlayan yenileşme sürecinde, Garip beşinci, altıncı yeniliktir  Cumhuriyet sonrası alındığında da yeni Türk şiirinin kurucusu Nazım Hikmet’tir  Garip ise bu yenileşme sürecinde bir ayrıntıdır  Ama bütünün onsuz olamayacağı bir ayrıntı   
 | 
	|  |   |