Şengül Şirin
|
Divan-i Lügati’t Türk - Atasözleri
Divan-i Lügati’t Türk - Atasözleri
(A Harfi) Abçı neçe al tep bilse, ayıg anca yol bilir
Avcı ne kadar hîle bilse, ayı o kadar yol bilir
Aç ebek, tok telek
Aç kişi aceleci, tok kişi yavaş olur
Açıglığ er şebük karımas
Varlıklı kişi çabuk kocamaz
Aç ne yemes, tok ne temes
Aç olan ne yemez, tok olan ne söylemez?
Agılda oglak togsa arıkda otı öner
Ağılda oğlak doğsa, dere boyunda otu biter
Agız yese köz uyadur
Ağız yese göz utanır
Alımçı arslan, berimçi sıçgan
Alacağına arslan, vereceğine, borcuna sıçan
Alın arslan tutar, küçin sıçgan kösgük, oyuk tutmas
Hîle ile arslan tutulur, zor ile güç ile sıçan nazar, hayâl tutulmaz
Alp çerikde, bilge tirikde
Yiğit ordu içinde, bilgin mecliste kiñeşte belli olur
Alp eriğ yabrıtma, ıkılaç arkasın yagrıtma
Yiğiti bakımsız bırakma, yörük atın sırtını yara etme
Divan, Türk, Divanı Lügatit Türk, Kaşgarlı Mahmut, Divan-u Lügati’t Türk
Alplar birle uruşma, beğler birle turuşma
Yiğitlerle vuruşma, beğlerle sürtüşme, iddiâlaşma
Alp yağıda, alçak çoğuda I-
Yiğit kişi düşman karşısında, yumuşak kişi savaşda belli olur
Anası teblük yufka yapar, oglı tetik koşa kapar
Annesi yalancı yufka yapar, oğlu tetik koşup kapar
Añduz bolsa at ölmes
Andız ota olsa, at ölmez
Anıñ yüziñe titinü baksa bolmas
Onun yüzüne dik bakılmaz
Anuk otru tutsa yokka sanmas
Öne konan yemek ikram edilmemiş sayılmaz
Arı kapçıtsa ısrur
Arı kızdırılırsa ısırır, sokar
Arkasız er çeriğ sıyumas
Arkasız kişi düşmanını, rakibini yenemez
Arpasız at aşumas, arkasız alp çeriğ sıyumas
Arpasız at aşamaz, arkasız yiğit rakibini yenemez
Arslan karışa sıçgan ötin ködezür
Kocayan arslan sıçan deliğini gözler
Arslan kökrese at ayakı tulaşır
Arslan kükrese atın ayakları dolaşır
Aşıç ayur tübüm altın, kamıç ayur men kayda men
Tencere der dibim altın, kepçe der ki ben neredeyim?
Aş tatıgı tuz yogrın yemes
Yemeğe tad veren tuzdur ama tuz çanakla yenmez
Atan yüki aş bolsa açka az korunur
Aş deve yükü ile olsa aça az görünür
Ata oglı ataç togar
Oğul babasına çeker, çekmek üzere doğar
Atası açıg almıla yese oglınıñ tısı kamar
Babası ekşi elma yese, oğlunun dişi kamaşır
Atası anası açığ almıla yese oglı kızı tısı kamar
Babası anası ekşi elma yese, oğlunun kızının dişi kamaşır
Ata tonı ogulka yarasa atasın tilemes
Babanın giyimi oğluna yarasa, oğul babasını istemez
At teküzligi ay bolmas
Atın alnındaki akıtma, gökdeki Ay’la bir olmaz, tutulamaz
Ayın kişi neñi neñ sanmas
Başkasının malı, mal sayılmaz
Ay tolun bolsa eliğin imlemes
Ay dolun olunca el ile gösterilmez
Azuklug aruk ermes
Azığı olan yorulmaz
(B-Ç Harfi)
Balık subda közi taştın
Balık suda, gözü dışarıda
Bar bakır, yok altun
Bulunan, var olan bakır, bulunamayan,nâdir olan altındır
Barçın yamağı barçınka, karış yamağı karışka
İpek yaması ipeğe, yün yaması yüne
Barıg otru tutsa yokka sanmas
Öne konan varlık, ikram edilmemiş sayılmaz Bk Anuk …
Beş erñek tuz ermes
Beş parmak düz, birbirinin eşi değildir
Bilmiş yek bilmedük kişiden yeğ
Tanıdık şeytan yabancıdan iyidir
Birin birin miñ bolur, tama tama kol bolur
Birer birer bin olur, damlaya damlaya göl olur
Bir karga birle kış kelmes
Bir karga ile kış gelmez, gelmiş sayılmaz
Bir tilkü terisin ikile soymas
Bir tilkinin derisi iki defi soyulmaz, yüzülmez
Bir toyın başı ağrısa, kamug toyın başı agrımas
Bir şamanın başı ağrısa, bütün samanların başları ağrımaz
Boldaçı buzagu öküz ara belgülüğ
Öküz olacak buzağı, kendisini belli eder
Bor bolmayıp sirke bolma
Şarap olmadan sirke olma
Boşlaglansa boksuklanur
Kızıp kurudan kişi boyunduruklanır
Boş neñge iyi bolmas
Yaramaz malın sahibi olmaz
Böri koşnısın yemes
Kurt komşusunu yemez
Böriniñ ortak, kuzgunuñ yıgaç başında
Kurdun avı ortaklı, kuzgunun avı ağaçda kendine ait olur
Buğday katında sarkaç subalur
Buğdayın yanında karamuk otu da sulanır
Bu kök kirsün, kızıl çıksun
Bu mavi, ak girsin, kızıl çıksın
Buşmasar boz kuş tutar, ebmeser ürüñ kuş tutar
Sıkılmayan kişi boz kuş, acele etmeyen kişi beyaz kuş tutar
Buzdan sub tamar
Buzdan su damlar
Bütün ümlüğ kanca bolsa olturur
Şalvarı sağlam olan nereye istese oraya oturur
Divan, Türk, Divanı Lügatit Türk, Kaşgarlı Mahmut, Divan-u Lügati’t Türk
Çaksa tütnür, çalsa bilnür
Yaksa tüter, söylese bilinir
Çakşak üze ot bolmas, çakrak bile ubut bolmas
Taş üstünde ot olmaz, yanşak kişide ar olmaz
(E Harfi)
Ebdeki buzagu öküz bolmas
Ev içinde bakılan buzağı öküz olmaz
Ebek ebğe tegmez IBk Ersek …
Aceleci evine varamaz
Ebek siñek sütge tüşür
Aceleci sinek süte düşer
Ebliğ toygursa közi yolka bolur
Ev sahibi doyurunca, konuğun gözü yolda olur
Eğir bolsa er ölmes
Eğir otu kökü bulunduran kişi, hastalansa da ölmez
Eliğ tutgınça ot tut
Yabancıyı tutacağına ateş tut
El kalır kaldı toru kalmas
Yurt gider, töre kalır
Emgek eginde kalmas
Sıkıntı ebedîyen sırtda kalmaz
Emikliğ uragut kösekçi bolur
Emzikli kadın iştahlı olur
Endik uma eblikni agırlar
Şaşkın konuk ev sâhibini ağırlar
Erdem başı tıl 
Faziletin başı dildir
Erdemsiz kut çertilür
Faziletsizden uğur, kut kaybolur
Erge muñ tegir, tag señiriñe yel tegir
Kişiye keder değer, dağ doruğuna rüzgâr değer
Erik erini yaglıg, ermegü başı kanlıg
Yürekli kişi yağlı, tembelin başı kanlı olur
Erkeç eti em bolur, eçkü eti yel bolur
Teke eti ilâç olur, keçi eti yel olur
Ermegüğe bulıt yük bolur
Tembele bulut yük olur
Ermegüğe eşik art bolur
Tembele eşik dağ geçidi olur
Erñeñe eliğ karı böz üm tikemes
Ergene elli karış bezden iç donu dikilmez
Er oglı muñaymas, it oglı külermes
Kişi oğlu kederli kalmaz, it oğlu tökezlemez, ayağı sürçmez
Ersek erğe tegmes, ebek ebğe tegmes
Oynak kadın koca bulamaz, aceleci evine varamaz
Er sözi bir, eyer köki üç
Er kişinin sözü bir, eyerin bağı üç olur
Esende ebek yok
Selâmetde acele yokdur
Divan, Türk, Divanı Lügatit Türk, Kaşgarlı Mahmut, Divan-u Lügati’t Türk
Esiz anıñ yiğitliği
Yazık onun yiğitliğine…
Eşyek ayur başım bolsa sundurıda sub içgeymen
Eşek der ki; başım aklım olsa denizden su içerim
Etli tırñaklı eyirmes
Et tırnakdan ayrılmaz
Eyğü er süñüki erir atı kalır
İyi kişinin kemiği erir, adı kalır
Eyğülüğni sub ayakında kemiş başında tile
İyilik yap suya at, pınarında dile bulursun
Eyğülükün kel, isizliğin kelme
İyilikle gel, kötülükle gelme
(I-İ Harfi)
Iñan ıñrasa botu bozlar
Dişi deve inlese yavrusu bağırır, bozlar
Iş yaragında, sart asığında
İş sırasında, tüccar kârında…
It çakırı atka tegir, at çakırı ıtka tegmes
İt nazarı ata değer, at nazarı ite değmez
It ısırmas, at tepmes teme
İt ısırmaz at tepmez deme
Itka ubut atsa oldañ yemes
İtde utanma olsa çarığın altını yemez
Divan, Türk, Divanı Lügatit Türk, Kaşgarlı Mahmut, Divan-u Lügati’t Türk
İgliğ tutrugı ay bolur
Hastanın vasiyet etmesi iyilik getirir
İki koçñar başı bir aşaçta aşıçta pışmas
İki koç başı bir tencerede pişmez
İkki bogra igeşür, otra kökegün yancılur
İki buğra, erkek deve itişir, ortada bükelek sineği incinir
İm bilse er ölmes
Parolayı bilen kişi hayâtını kurtarır, ölmez
İzlik bolsa er öldimes, içlik bolsa at yagrımas 
Çarığı olsa kişi ölmez, teyelti olsa atın sırtı açılmaz, yara olmaz
(K Harfi)
Kaçış bolsa kıya körmes
Halk içinde uyuşmazlık olsa, kimse birbirine yan bakamaz
Kadaş temiş kaymaduk, kayın temiş kaymış
Kardeş demiş bakmamış, kayın demiş bakmış
Kagun karma bolsa iyisi ikki eliğin tegir
Kavun yağma edilse, sahibi iki eliyle kapar
Kal sabı kalmas, kagıl bağı yazılmas
Söz leke bırakmaz, yaş söğütten yapılan düğüm ırgalanmaz
Kalın bulutug tüpi sürer, karañku ışıg urunç açar
Yoğun bulutu tipi sürer, karanlık işi rüşvet açar
Kalıñ berse kız alır, kerek bolsa kız alır
Çeyiz veren kız alır, gerekliyse pahalı alır
Kalın kaz kulabuzsuz bolmas
Kaz sürüsü kılavuzsuz olmaz
Kalın kolan çupgasız bolmas
Eşek sürüsü başsız olmaz
Kañdaş kuma ürür, iğdiş örü tartar
Baba bir kardeşler dövüşürler, ana birler yardımlaşırlar
Kanıg kan bile birle yumas
Kanı kan ile yıkamazlar
Kan ışı bolsa, katun ışı kalır
Kağanın işi olursa, hâtununun işi kalır
Kara bulıtıg yel açar, urunç bile el açar
Kara bulutu yel açar, rüşvet ise yurt açar
Kara muñ kelmeğinçe Kara Yalga keçme
Kara belâ gelmedikçe Kara Yalga geçidini geçme
Karga karısın kim bilir, kişi alasın kim tapar
Karganın kocamışını kim bilir, kişinin gönlündekini kim anlar
Karga kazga ötgünse butı sınur
Karga kaza özense bacağı kırılır
Divan, Türk, Divanı Lügatit Türk, Kaşgarlı Mahmut, Divan-u Lügati’t Türk
Karı öküz balduka korkmas
Yaşlı öküz baltadan korkmaz
Kayıñ kasıña
Katılık kayın ağacına mahsûstur
Kayıñ kasıña, söküt süliñe
Kayın ağacına katılık, söğüt ağacına tazelik yaraşır
Kaynar öküz keçiksiz bolmas
Coşkun ırmak geçitsiz olmaz
Kaz kopsa ördek kol iğ igenür
Kaz giderse ördek göle sâhib çıkar
Kek Keten kördi keregü yüydi
Sıkıntıyı görünce çadırını yüklenip gitt
Keñeşliğ bilig üyreşür, keñeşsiz bilig obraşur
Danışılmış bilgi güzelleşir, danışılmamış bilgi yıpranır
Keriş yagrı ogulka kalır
At sırtındaki yara oğula kalır
Keyüklüğ ölimes, küpeçliğ kürimes
Giyimli kişi ıslanmaz, gemli at huysuzluk etmez
Kılıç tatıksa iş yunçır, er Tatıksa et tuncır
Kılıç paslanırsa iş incinir, kişi Farslaşırsa eti, kanı bozulur
Kılnu bilse kızıl keyer, yaranu bilse yaşıl keyer
Cilve bilse kırmızı giyer, yaranmayı bilse yeşil giyer
Kırk yılka teğin bay çıgay tüzlinür
Kırk yıla kadar zengin fakir bir olur
Kış konuki ot
Kış konuğu ateşdir
Kız birle küreşme, kısrak birle yarışma
Kız ile görüşme, kısrak ile yarışma
Kız kişi sabi yorıglı bolmas
Cimri kişinin sözü, ünü yayılmaz
Kiçikde katıglansa ulgayu sebnür
Küçük iken uğraşan, büyüyünce sevinir
Kiçik ulugka turuşmas, kırguy soñkurka karışmasI
Küçük büyüğe karşı durmaz, atmaca sungura karışmaz
Kimiñ bile kaş bolsa yaşın yakmas
Kimin yanında kaş denilen taş olsa, yıldırım onu yakmaz
Kim kür bolsa köbez bolur
Kuvvetli olan kabadayı olur
Kiñ ton opramas, keñeşliğ bil iğ artamas
Geniş, bol giyim yıpranmaz, danışılmış bilgi yanılmaz
Kişi alası içtin, yılkı alası taştın
Kişinin alası içinde, atın alası dışındadır
Kişi eti tiriğle tatır
Kişi eti diri iken tatlıdır, kıymetlidir
Kişi sözleşü, yılkı yıylaşu
Kişi söyleşerek, at koklaşarak anlaşır
Kizdeki kiz yıpar
Misk kutusu misk kokar
Kizlençü kelinde
Gizli şey gelinde bulunur
Kobı er kuyugka kirşe yel alır
Talihsiz kişi kuyuya girse yel alır
Kolan kuyugka tüşse kurbaka aygır bolur
Eşek kuyuya düşse kurbağa aygır olur
Korkmış kişiğe koy başı koş korunur
Korkmuş kişiye koyun başı çift, iki görünür
Koş kılıç kınka sığmaz
Çift, iki kılıç bir kına sığmaz
Kökge sagursa suysa yüzge tüşür
Kişi göğe tükürse, yüzüne düşer
Kök temür kerü turmas
Çelik kılıç geri durmaz
Koni barır keyikniñ közinde ayın başı yok
Düz giden geyiğin gözünden başka yarası yokdur
Kop sögütğe kuş konar, körklüğ kişiğe söz kelir
Söğütlüğe kuş konar, doğru kişiye söz gelir
Közden yırasa köñülden yeme yırar
Gözden ırak olan gönülden de ırak olur
Közüñüğe köğ tüşdi
Aynaya pas düşdü
Kulak eşitse köñül bilir Köz korse üyik kelir
Kulak işitse gönül bilir, göz görse sevinç gelir
Kul yağı, it böri 
Kulunun düşman, itinin kurt olduğunu unutma
Kurmış kiriş tügülmes, ukrukun tag egilmes
Kurulmuş kiriş düğümlenmez, kement ile dağ egilmes
Kurtga büyik bilmes yerim tar ter
Yaşlı kadın oyun bilmez yerim dar der
Kurug yıgaç egilmes, kurmış kiriş tügülmes
Kuru ağaç egilmes, kurulmuş kiriş düğümlenmez
Kurug kaşık agızka yaramas, kurug söz kulakka yakışmas
Kuru kaşık ağıza faydasızdır, kuru söz kulağa lüzumsuzdur
Kuş balası kusınçıg, it balası okşançıg
Kuş yavrusu süs için, it yavrusu okşamak için
Kuş kanatın, er atın
Kuş kanadı ile, kişi atı ile varır, uçar
Kuş tuzakka meñ uçun ılınur
Kuş tuzağa yem için yakalanır
Kuş yabuzı sagzıgan, yıgaç yabuzı azgan, Yer yabuzı kazgan, budun yabuzı Barsgan
Kuşun kötüsü saksağan, ağacın kötüsü kuş burnu, Yerin kötüsü çöl, ahâlînin kötüsü Barsgan’lılardır
Kut belgüsi bilig
Devlet alâmeti bilgidir
Kutlugka koşa yağar
Kısmetliye çift yağar
Kutsuz kuyugka kirşe kum yağar
Kısmetsiz kişi kuyuya girse kum yağar
Kuyugda sub bar, it burnı tegmes
Kuyuda su var ama itin burnu erişmez
Kuzda kar eksümes, koyda yağ eksümes
Dağın güneş görmeyen yamacında kar eksilmez, koyunda yağ eksilmez
Küç eldin kirşe toru tüñlüktin tünlükten çıkar
Zorbalık yurda girse, töre bacadan kaçar
Kül ürkünçe köz ürse yik
Küle üflemektense, köze üflemek yeğdir
Kümüş küñe ursa altun ayakın kel ir
Gümüş güneş altına bırakılsa, altın ayağıyla gelir
Künde irük yok, beğde kıyık yok
Güneşde gedik yokdur, beyde caymak yokdur
Küñe baksa köz kamar
Güneşe bakan göz kamaşır
Küniniñ küline tegü yağı
Kuma kumanın külüne dahi düşmandır
Küzegü uzun bolsa el iğ köymes
Küskü ateş kuskusu uzun olursa el yanmaz
Kuz keliği yazın yayın bilgürer belgülüğ
Güzün gelişi yazdan bellidir
|