Yalnız Mesajı Göster

Divan-i Lügati’t Türk - Atasözleri

Eski 05-11-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Divan-i Lügati’t Türk - Atasözleri



Divan-i Lügati’t Türk - Atasözleri
(A Harfi)
Abçı neçe al tep bilse, ayıg anca yol bilir
Avcı ne kadar hîle bilse, ayı o kadar yol bilir

Aç ebek, tok telek
Aç kişi aceleci, tok kişi yavaş olur

Açıglığ er şebük karımas
Varlıklı kişi çabuk kocamaz

Aç ne yemes, tok ne temes
Aç olan ne yemez, tok olan ne söylemez?

Agılda oglak togsa arıkda otı öner
Ağılda oğlak doğsa, dere boyunda otu biter

Agız yese köz uyadur
Ağız yese göz utanır


Alımçı arslan, berimçi sıçgan
Alacağına arslan, vereceğine, borcuna sıçan

Alın arslan tutar, küçin sıçgan kösgük, oyuk tutmas
Hîle ile arslan tutulur, zor ile güç ile sıçan nazar, hayâl tutulmaz

Alp çerikde, bilge tirikde
Yiğit ordu içinde, bilgin mecliste kiñeşte belli olur

Alp eriğ yabrıtma, ıkılaç arkasın yagrıtma
Yiğiti bakımsız bırakma, yörük atın sırtını yara etme

Divan, Türk, Divanı Lügatit Türk, Kaşgarlı Mahmut, Divan-u Lügati’t Türk
Alplar birle uruşma, beğler birle turuşma
Yiğitlerle vuruşma, beğlerle sürtüşme, iddiâlaşma

Alp yağıda, alçak çoğuda I-
Yiğit kişi düşman karşısında, yumuşak kişi savaşda belli olur

Anası teblük yufka yapar, oglı tetik koşa kapar
Annesi yalancı yufka yapar, oğlu tetik koşup kapar

Añduz bolsa at ölmes
Andız ota olsa, at ölmez

Anıñ yüziñe titinü baksa bolmas
Onun yüzüne dik bakılmaz

Anuk otru tutsa yokka sanmas
Öne konan yemek ikram edilmemiş sayılmaz

Arı kapçıtsa ısrur
Arı kızdırılırsa ısırır, sokar

Arkasız er çeriğ sıyumas
Arkasız kişi düşmanını, rakibini yenemez

Arpasız at aşumas, arkasız alp çeriğ sıyumas
Arpasız at aşamaz, arkasız yiğit rakibini yenemez

Arslan karışa sıçgan ötin ködezür
Kocayan arslan sıçan deliğini gözler

Arslan kökrese at ayakı tulaşır
Arslan kükrese atın ayakları dolaşır

Aşıç ayur tübüm altın, kamıç ayur men kayda men
Tencere der dibim altın, kepçe der ki ben neredeyim?

Aş tatıgı tuz yogrın yemes
Yemeğe tad veren tuzdur ama tuz çanakla yenmez

Atan yüki aş bolsa açka az korunur
Aş deve yükü ile olsa aça az görünür

Ata oglı ataç togar
Oğul babasına çeker, çekmek üzere doğar

Atası açıg almıla yese oglınıñ tısı kamar
Babası ekşi elma yese, oğlunun dişi kamaşır

Atası anası açığ almıla yese oglı kızı tısı kamar
Babası anası ekşi elma yese, oğlunun kızının dişi kamaşır

Ata tonı ogulka yarasa atasın tilemes
Babanın giyimi oğluna yarasa, oğul babasını istemez

At teküzligi ay bolmas
Atın alnındaki akıtma, gökdeki Ay’la bir olmaz, tutulamaz

Ayın kişi neñi neñ sanmas
Başkasının malı, mal sayılmaz

Ay tolun bolsa eliğin imlemes
Ay dolun olunca el ile gösterilmez

Azuklug aruk ermes
Azığı olan yorulmaz



(B-Ç Harfi)

Balık subda közi taştın
Balık suda, gözü dışarıda

Bar bakır, yok altun
Bulunan, var olan bakır, bulunamayan,nâdir olan altındır

Barçın yamağı barçınka, karış yamağı karışka
İpek yaması ipeğe, yün yaması yüne

Barıg otru tutsa yokka sanmas
Öne konan varlık, ikram edilmemiş sayılmaz Bk Anuk …

Beş erñek tuz ermes
Beş parmak düz, birbirinin eşi değildir

Bilmiş yek bilmedük kişiden yeğ
Tanıdık şeytan yabancıdan iyidir


Birin birin miñ bolur, tama tama kol bolur
Birer birer bin olur, damlaya damlaya göl olur

Bir karga birle kış kelmes
Bir karga ile kış gelmez, gelmiş sayılmaz

Bir tilkü terisin ikile soymas
Bir tilkinin derisi iki defi soyulmaz, yüzülmez

Bir toyın başı ağrısa, kamug toyın başı agrımas
Bir şamanın başı ağrısa, bütün samanların başları ağrımaz

Boldaçı buzagu öküz ara belgülüğ
Öküz olacak buzağı, kendisini belli eder

Bor bolmayıp sirke bolma
Şarap olmadan sirke olma

Boşlaglansa boksuklanur
Kızıp kurudan kişi boyunduruklanır

Boş neñge iyi bolmas
Yaramaz malın sahibi olmaz

Böri koşnısın yemes
Kurt komşusunu yemez

Böriniñ ortak, kuzgunuñ yıgaç başında
Kurdun avı ortaklı, kuzgunun avı ağaçda kendine ait olur

Buğday katında sarkaç subalur
Buğdayın yanında karamuk otu da sulanır

Bu kök kirsün, kızıl çıksun
Bu mavi, ak girsin, kızıl çıksın

Buşmasar boz kuş tutar, ebmeser ürüñ kuş tutar
Sıkılmayan kişi boz kuş, acele etmeyen kişi beyaz kuş tutar

Buzdan sub tamar
Buzdan su damlar

Bütün ümlüğ kanca bolsa olturur
Şalvarı sağlam olan nereye istese oraya oturur

Divan, Türk, Divanı Lügatit Türk, Kaşgarlı Mahmut, Divan-u Lügati’t Türk
Çaksa tütnür, çalsa bilnür
Yaksa tüter, söylese bilinir

Çakşak üze ot bolmas, çakrak bile ubut bolmas
Taş üstünde ot olmaz, yanşak kişide ar olmaz



(E Harfi)

Ebdeki buzagu öküz bolmas
Ev içinde bakılan buzağı öküz olmaz

Ebek ebğe tegmez IBk Ersek …
Aceleci evine varamaz

Ebek siñek sütge tüşür
Aceleci sinek süte düşer

Ebliğ toygursa közi yolka bolur
Ev sahibi doyurunca, konuğun gözü yolda olur

Eğir bolsa er ölmes
Eğir otu kökü bulunduran kişi, hastalansa da ölmez

Eliğ tutgınça ot tut
Yabancıyı tutacağına ateş tut


El kalır kaldı toru kalmas
Yurt gider, töre kalır

Emgek eginde kalmas
Sıkıntı ebedîyen sırtda kalmaz

Emikliğ uragut kösekçi bolur
Emzikli kadın iştahlı olur

Endik uma eblikni agırlar
Şaşkın konuk ev sâhibini ağırlar

Erdem başı tıl
Faziletin başı dildir

Erdemsiz kut çertilür
Faziletsizden uğur, kut kaybolur

Erge muñ tegir, tag señiriñe yel tegir
Kişiye keder değer, dağ doruğuna rüzgâr değer

Erik erini yaglıg, ermegü başı kanlıg
Yürekli kişi yağlı, tembelin başı kanlı olur

Erkeç eti em bolur, eçkü eti yel bolur
Teke eti ilâç olur, keçi eti yel olur

Ermegüğe bulıt yük bolur
Tembele bulut yük olur

Ermegüğe eşik art bolur
Tembele eşik dağ geçidi olur

Erñeñe eliğ karı böz üm tikemes
Ergene elli karış bezden iç donu dikilmez

Er oglı muñaymas, it oglı külermes
Kişi oğlu kederli kalmaz, it oğlu tökezlemez, ayağı sürçmez

Ersek erğe tegmes, ebek ebğe tegmes
Oynak kadın koca bulamaz, aceleci evine varamaz

Er sözi bir, eyer köki üç
Er kişinin sözü bir, eyerin bağı üç olur

Esende ebek yok
Selâmetde acele yokdur

Divan, Türk, Divanı Lügatit Türk, Kaşgarlı Mahmut, Divan-u Lügati’t Türk
Esiz anıñ yiğitliği
Yazık onun yiğitliğine…

Eşyek ayur başım bolsa sundurıda sub içgeymen
Eşek der ki; başım aklım olsa denizden su içerim

Etli tırñaklı eyirmes
Et tırnakdan ayrılmaz

Eyğü er süñüki erir atı kalır
İyi kişinin kemiği erir, adı kalır

Eyğülüğni sub ayakında kemiş başında tile
İyilik yap suya at, pınarında dile bulursun

Eyğülükün kel, isizliğin kelme
İyilikle gel, kötülükle gelme



(I-İ Harfi)
Iñan ıñrasa botu bozlar
Dişi deve inlese yavrusu bağırır, bozlar

Iş yaragında, sart asığında
İş sırasında, tüccar kârında…

It çakırı atka tegir, at çakırı ıtka tegmes
İt nazarı ata değer, at nazarı ite değmez

It ısırmas, at tepmes teme
İt ısırmaz at tepmez deme


Itka ubut atsa oldañ yemes
İtde utanma olsa çarığın altını yemez

Divan, Türk, Divanı Lügatit Türk, Kaşgarlı Mahmut, Divan-u Lügati’t Türk
İgliğ tutrugı ay bolur
Hastanın vasiyet etmesi iyilik getirir

İki koçñar başı bir aşaçta aşıçta pışmas
İki koç başı bir tencerede pişmez

İkki bogra igeşür, otra kökegün yancılur
İki buğra, erkek deve itişir, ortada bükelek sineği incinir

İm bilse er ölmes
Parolayı bilen kişi hayâtını kurtarır, ölmez

İzlik bolsa er öldimes, içlik bolsa at yagrımas
Çarığı olsa kişi ölmez, teyelti olsa atın sırtı açılmaz, yara olmaz



(K Harfi)
Kaçış bolsa kıya körmes
Halk içinde uyuşmazlık olsa, kimse birbirine yan bakamaz

Kadaş temiş kaymaduk, kayın temiş kaymış
Kardeş demiş bakmamış, kayın demiş bakmış

Kagun karma bolsa iyisi ikki eliğin tegir
Kavun yağma edilse, sahibi iki eliyle kapar

Kal sabı kalmas, kagıl bağı yazılmas
Söz leke bırakmaz, yaş söğütten yapılan düğüm ırgalanmaz

Kalın bulutug tüpi sürer, karañku ışıg urunç açar
Yoğun bulutu tipi sürer, karanlık işi rüşvet açar

Kalıñ berse kız alır, kerek bolsa kız alır
Çeyiz veren kız alır, gerekliyse pahalı alır


Kalın kaz kulabuzsuz bolmas
Kaz sürüsü kılavuzsuz olmaz

Kalın kolan çupgasız bolmas
Eşek sürüsü başsız olmaz

Kañdaş kuma ürür, iğdiş örü tartar
Baba bir kardeşler dövüşürler, ana birler yardımlaşırlar

Kanıg kan bile birle yumas
Kanı kan ile yıkamazlar

Kan ışı bolsa, katun ışı kalır
Kağanın işi olursa, hâtununun işi kalır

Kara bulıtıg yel açar, urunç bile el açar
Kara bulutu yel açar, rüşvet ise yurt açar

Kara muñ kelmeğinçe Kara Yalga keçme
Kara belâ gelmedikçe Kara Yalga geçidini geçme

Karga karısın kim bilir, kişi alasın kim tapar
Karganın kocamışını kim bilir, kişinin gönlündekini kim anlar

Karga kazga ötgünse butı sınur
Karga kaza özense bacağı kırılır

Divan, Türk, Divanı Lügatit Türk, Kaşgarlı Mahmut, Divan-u Lügati’t Türk
Karı öküz balduka korkmas
Yaşlı öküz baltadan korkmaz

Kayıñ kasıña
Katılık kayın ağacına mahsûstur

Kayıñ kasıña, söküt süliñe
Kayın ağacına katılık, söğüt ağacına tazelik yaraşır

Kaynar öküz keçiksiz bolmas
Coşkun ırmak geçitsiz olmaz

Kaz kopsa ördek kol iğ igenür
Kaz giderse ördek göle sâhib çıkar

Kek Keten kördi keregü yüydi
Sıkıntıyı görünce çadırını yüklenip gitt

Keñeşliğ bilig üyreşür, keñeşsiz bilig obraşur
Danışılmış bilgi güzelleşir, danışılmamış bilgi yıpranır

Keriş yagrı ogulka kalır
At sırtındaki yara oğula kalır

Keyüklüğ ölimes, küpeçliğ kürimes
Giyimli kişi ıslanmaz, gemli at huysuzluk etmez

Kılıç tatıksa iş yunçır, er Tatıksa et tuncır
Kılıç paslanırsa iş incinir, kişi Farslaşırsa eti, kanı bozulur

Kılnu bilse kızıl keyer, yaranu bilse yaşıl keyer
Cilve bilse kırmızı giyer, yaranmayı bilse yeşil giyer

Kırk yılka teğin bay çıgay tüzlinür
Kırk yıla kadar zengin fakir bir olur

Kış konuki ot
Kış konuğu ateşdir

Kız birle küreşme, kısrak birle yarışma
Kız ile görüşme, kısrak ile yarışma

Kız kişi sabi yorıglı bolmas
Cimri kişinin sözü, ünü yayılmaz

Kiçikde katıglansa ulgayu sebnür
Küçük iken uğraşan, büyüyünce sevinir

Kiçik ulugka turuşmas, kırguy soñkurka karışmasI
Küçük büyüğe karşı durmaz, atmaca sungura karışmaz

Kimiñ bile kaş bolsa yaşın yakmas
Kimin yanında kaş denilen taş olsa, yıldırım onu yakmaz

Kim kür bolsa köbez bolur
Kuvvetli olan kabadayı olur

Kiñ ton opramas, keñeşliğ bil iğ artamas
Geniş, bol giyim yıpranmaz, danışılmış bilgi yanılmaz

Kişi alası içtin, yılkı alası taştın
Kişinin alası içinde, atın alası dışındadır

Kişi eti tiriğle tatır
Kişi eti diri iken tatlıdır, kıymetlidir

Kişi sözleşü, yılkı yıylaşu
Kişi söyleşerek, at koklaşarak anlaşır

Kizdeki kiz yıpar
Misk kutusu misk kokar

Kizlençü kelinde
Gizli şey gelinde bulunur

Kobı er kuyugka kirşe yel alır
Talihsiz kişi kuyuya girse yel alır

Kolan kuyugka tüşse kurbaka aygır bolur
Eşek kuyuya düşse kurbağa aygır olur

Korkmış kişiğe koy başı koş korunur
Korkmuş kişiye koyun başı çift, iki görünür

Koş kılıç kınka sığmaz
Çift, iki kılıç bir kına sığmaz

Kökge sagursa suysa yüzge tüşür
Kişi göğe tükürse, yüzüne düşer

Kök temür kerü turmas
Çelik kılıç geri durmaz

Koni barır keyikniñ közinde ayın başı yok
Düz giden geyiğin gözünden başka yarası yokdur

Kop sögütğe kuş konar, körklüğ kişiğe söz kelir
Söğütlüğe kuş konar, doğru kişiye söz gelir

Közden yırasa köñülden yeme yırar
Gözden ırak olan gönülden de ırak olur

Közüñüğe köğ tüşdi
Aynaya pas düşdü

Kulak eşitse köñül bilir Köz korse üyik kelir
Kulak işitse gönül bilir, göz görse sevinç gelir

Kul yağı, it böri
Kulunun düşman, itinin kurt olduğunu unutma

Kurmış kiriş tügülmes, ukrukun tag egilmes
Kurulmuş kiriş düğümlenmez, kement ile dağ egilmes

Kurtga büyik bilmes yerim tar ter
Yaşlı kadın oyun bilmez yerim dar der

Kurug yıgaç egilmes, kurmış kiriş tügülmes
Kuru ağaç egilmes, kurulmuş kiriş düğümlenmez

Kurug kaşık agızka yaramas, kurug söz kulakka yakışmas
Kuru kaşık ağıza faydasızdır, kuru söz kulağa lüzumsuzdur

Kuş balası kusınçıg, it balası okşançıg
Kuş yavrusu süs için, it yavrusu okşamak için

Kuş kanatın, er atın
Kuş kanadı ile, kişi atı ile varır, uçar

Kuş tuzakka meñ uçun ılınur
Kuş tuzağa yem için yakalanır

Kuş yabuzı sagzıgan, yıgaç yabuzı azgan, Yer yabuzı kazgan, budun yabuzı Barsgan
Kuşun kötüsü saksağan, ağacın kötüsü kuş burnu, Yerin kötüsü çöl, ahâlînin kötüsü Barsgan’lılardır

Kut belgüsi bilig
Devlet alâmeti bilgidir

Kutlugka koşa yağar
Kısmetliye çift yağar

Kutsuz kuyugka kirşe kum yağar
Kısmetsiz kişi kuyuya girse kum yağar

Kuyugda sub bar, it burnı tegmes
Kuyuda su var ama itin burnu erişmez

Kuzda kar eksümes, koyda yağ eksümes
Dağın güneş görmeyen yamacında kar eksilmez, koyunda yağ eksilmez

Küç eldin kirşe toru tüñlüktin tünlükten çıkar
Zorbalık yurda girse, töre bacadan kaçar

Kül ürkünçe köz ürse yik
Küle üflemektense, köze üflemek yeğdir

Kümüş küñe ursa altun ayakın kel ir
Gümüş güneş altına bırakılsa, altın ayağıyla gelir

Künde irük yok, beğde kıyık yok
Güneşde gedik yokdur, beyde caymak yokdur

Küñe baksa köz kamar
Güneşe bakan göz kamaşır

Küniniñ küline tegü yağı
Kuma kumanın külüne dahi düşmandır

Küzegü uzun bolsa el iğ köymes
Küskü ateş kuskusu uzun olursa el yanmaz

Kuz keliği yazın yayın bilgürer belgülüğ
Güzün gelişi yazdan bellidir










Alıntı Yaparak Cevapla