Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Kelime-i Tevhidin Hakkı

Eski 05-09-2009   #8
meLankoLik_asaLet
Varsayılan

Cevap : Kelime-i Tevhidin Hakkı



GERÇEK SEVGİ
Bütün derdi yeme ve içme olan bir kimsenin ALLAH'ı sevdiğini söylemesi yalandır Bunun gibi cennet nimetlerini düşünen, onlarla meşgul olan kişi de sevgisinde yalancıdır
Gerçek mânada kul olanlar yalnızca ALLAH için kalkar, oturur, konuşur, her şeyi O'ndan alır ve yalnız O'na bakarlar Gözlerini ALLAH için kapatırlar Böylece O'nunla görür, O'nunla işitir, O'nunla konuşur, O'nunla tutar ve O'nunla yürür bir hale gelirler Bu durum bir kudsî hadiste şöyle ifade edilmiştir:
"Ben bir kulumu sevdiğim zaman onun kulağı, gözü, eli ve ayağı olurum Kulum benimle duyar, benimle görür, benimle tutar, benimle yürür"™
ALLAH Teâlâ, diğer insanlara vaad ettiği birtakım şeyleri bu kullarına peşinen vermiştir Başkalarına gaib olan şeyi onlara ayan beyan göstermiştir Diğerleri, bir köşeye serilmiş bulunan seccadeleri üzerindeyken, onlar şarkta, garpta, arş ve terstedirler Bedenleriyle olmasa da sırlarıyla maddî âlemi aşmışlar, Hak Teâlâ'yı gözleriyle olmasa da sırlarıyla görmüşlerdir Onlar Hakk'ın güzide kulları ve kâinatın yaratılış sebebidirler Halk onların bereketi sayesinde rızka kavuşur, onların duaları ile nice şeyler yaratılır Onlar, sadece ALLAH'a kulluk eder, sırf O'nun birliğini ikrar ve ilân ederler Bu güzide insanlara ve onlara tâbi olanlara ne mutlu!
Cenâb-ı Hak, onların bu halini överek peygamberine şöyle buyuruyor: "Rablerinin rızasını dileyerek sabah akşam O'na yalvaranları kovmal Onların hesabından sana bir sorumluluk yoktur Senin hesabından da onlara bir sorumluluk yoktur Dikkat et, onları üzersen zalimlerden olursun"

İRADE NEDİR?
Bana, "İrade nedir?" diye soracak olursan, cevabım şu olur:
İrade, kalbi, âlemlerin rabbi olan ALLAH'ın sevgisine, rızasına, isteğine bağlamak; malı mülkü terkedip fâni ve helak edici şeylere hükmetmek; rahatı terketmek, mubah şeylerden yüz çevirmek; ALLAH'ı arzulamak ve O'nun muhabbet ateşinde yanmaktır
Bir pervanenin bile kendini mum ışığında yaktığını görmüyor musun? Miskin bir pervane bile kendini ateşe atıp yakıyor da bu yanıştan bir hayat umuyor O küçücük haliyle, canını sevgilisinin kollarına atıp feda ediyor da sen, üstün bir varlık olarak, mükemmel bir sevgili için nefsini harcamakta, varlığını ona armağan etmekte tereddüt ediyorsun Sonsuza kadar bu fâni dünyada yaşayacağını mı zannediyorsun! O küçücük pervane tüm varlığını sevgilinin ateşinde yakarak yeni bir hayata doğacağını biliyor da, sen yücelerden gelen, "ALLAH yolunda öldürülenleri sakın ölü zannetmeyin Onlar diridirler" sesini duymana rağmen hâlâ duraklamaktasın
Bu gibi insanlar, iradelerinde sadık olmayan, yalancı kimselerdir Onların hakiki (manevî) lezzetlerden hiçbir nasibi yoktur
Şüphesiz nefsini harcamadıkça ve varlığını yok etmedikçe ALLAH'a kavuşamazsın Nefis perdesini kaldırmadıkça O senin için, sen de O'nun için olamazsın Varlığını yok edersen, O'nunla baki olursun Her kim ki varlığını O'na feda ederse ALLAH Teâlâ onu kendine dost edinir, halef yapar
Nefsin her şeyden hakir; muradın her şeyden aziz olduğuna göre, değersiz ve hakir bir şeyi, kıymetli ve aziz bir şeye değişmedikçe Hakk'ın müridi ve talebesi olamazsın
O halde varlığını O'na sun, nefsini O'na feda et Bak, Resûl-i Kibriya ile özel konuşmak isteyenlere ne buyuruluyor:
"Onunla konuşmadan önce sadaka veriniz" İşte, Cenâb-ı Hakk'a kavuşmanın bedeli, O'na canı hediye vermektir
Bunu yaptığında, eğer mürid isen murad, talip isen matlûp, habîb isen mahbûb olursun İşte o zaman sende, "ALLAH dilemedikçe dileyemezsiniz" âyeti tecelli eder
Ey insan, ALLAH'tan başkasına yöneldiğin ve iltifat ettiğin müddetçe sürekli "lâ ilahe illallah" de ki kötü sıfatların gitsin, iyi sıfatların artsın
Sende, iyi ve kötü olarak iki türlü sıfat vardır, iyi sıfatlar ALLAH'ın ihsanı, kötü sıfatlar ise adaletinin gereğidir
Bu iyi ve kötü sıfatların değişik kısımları vardır
Kötü ahlâkların temeli yedi şeyden meydana gelip bunların her birinin arkasında şeytan vardır Bu yedi şey; kötü his, kötü meşguliyet, hevâ, nefis, fâsid nefis, beşerî haller ve kötü huydur
Güzel sıfatların temeli sekiz şeyden oluşup bunların her birinin arkasında melek vardır Bunlar, his, fehim, akıl, gönül, kalp, ruh, sır ve himmettir
Bunlardan her biri bir diğerine tekabül etmektedir Şöyle ki, kötü olan his iyi olanın, kötü meşguliyet fehmin, hevâ aklın, nefis fesadı gönlün, beşerî haller ruhun, kötü huy sırrın karşılığı olup şeytan da meleğin karşılığıdır Yalnız güzel sıfatların sekizinci sırasındaki himmetin karşılığı yoktur
Güzel sıfatların sekiz, kötü sıfatların yedi oluşu cennet ve cehennem kapılarını simgelemektedir Zira cennet "ilâhî ihsan evi", cehennem "adalet evi"dir ALLAH Teâlâ,
"Cehennemin yedi kapısı vardır" buyurmuştur
Güzel sıfatlar, sana bu dünyada verilmiş küçük bir cennettir Kötü sıfatlar da sana bu dünyada verilmiş küçük bir cehennem sayılır Bu küçük cennet ve cehennemin her bir kapısı hakiki cennet ve cehenneme açılır Âyette,
"Her kapı onların gireceği bir kısma açılır"^ buyurulmuştur

Alıntı Yaparak Cevapla