Yalnız Mesajı Göster

Ayasofya Müzesi

Eski 05-08-2009   #1
ysnkrks
icon111

Ayasofya Müzesi



Ayasofya Müzesi (Ayasofya Cami veya Ayasofya Kilisesi), Bizans İmparatoru I Jüstinyen tarafından MS 537 yılında İstanbul'un eski şehir merkezine inşa ettirildi "Kutsal Bilgelik" anlamına gelen "Hagia Sophia", Yunanca: Αγιά Σοφιά adı verilen bina 6 yılda tamamlandı



Ayasofya, sanat tarihi ve mimarlık dünyasının baş yapıtları arasında yer alır Başlangıçta bir kilise olarak inşa edilen ve Osmanlı döneminde camii'ye çevrilen Ayasofya, günümüzde bir müze olarak hizmet vermektedir


Bizans tarihçileri (Theophanes, Nikephoros, Gramerci Leon) ilk Ayasofya'nın İmparator I Konstantinos (324-337) zamanında yapıldığını ileri sürmüşlerdir Bazilika planlı, ahşap çatılı bu yapı, bir ayaklanma sonunda yanmıştır Bu yapıdan hiçbir kalıntı günümüze gelmemiştir



İmparator II Theodosius, Ayasofya'yı ikinci defa yaptırmış ve 415'te ibadete açmıştır Yine bazilika planlı bu yapı 532'de Nika ihtilali sırasında yanmıştır 1936 yılında yapılan kazılarda bununla ilgili bazı kalıntılar ortaya çıkmıştır Bunlar mabede girişi gösteren basamaklar, sütunlar, başlıklar, çeşitli mimari parçalardır

İmparator Justinianus (527-565) ilk iki Ayasofya'dan daha büyük bir kilise yaptırmak istemiş, çağın ünlü mimarlarından Miletos'lu İsidoros ve Tralles'i Anthemios'a günümüze ulaşan Ayasofya'yı yaptırmıştır Yapımına 23 Aralık 532'de başlanmış, 27 Aralık 537'de tamamlanmıştır Miletli Isidore ve Trallesli Anthemius tarafından tasarlanan binanın Aralık 557 depreminden sonra zayıflayan kubbesi Mayıs 558'de çökünce farklılaştırılarak yeniden inşa edilmiştir Anadolu'nun antik şehir kalıntılarından sütunlar, başlıklar, mermerler ve renkli taşlar Ayasofya'da kullanılmak üzere İstanbul'a getirilmiştir Döneminin en geniş kubbesine sahip olan yapı, asırlar boyunca sık sık çöküp yenilendi

Bizans dönemi mimarisinin ve sanatının en görkemli örneklerine sahip olan yapı, Mimar Sinan'ın yaptığı Süleymaniye ve Selimiye Camii'nin esin kaynağı oldu 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u ele geçirmesiyle camiye dönüştürüldü, cumhuriyetin ilanından sonra 1935 yılında Atatürk'ün emriyle müze olarak kullanılmaya başlandı

Mimari yönden incelendiğinde büyük bir orta mekân, iki yan mekân (nef), absis, iç ve dış nartekslerden meydana gelmiştir İç mekân, 100 x 70 m ölçüsünde olup, üzeri dört büyük ayağın taşıdığı 55 m yüksekliğinde, 3031 m çapında kubbe ile örtülmüştür

Ayasofya'nın mimarisinin yanı sıra mozaikleri de büyük önem taşımaktadır En eski mozaikler iç narteks ve yan neflerde altın yaldızlı geometrik ve bitkisel motifli olan mozaiklerdir Figürlü mozaikler 9-12 yüzyıllarda yapılmıştır Bunlar İmparator kapısı üzerinde, absiste, çıkış kapısı üzerinde ve üst kat galeride görülmektedir

Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'a girişinin ardından ilk iş olarak Ayasofya'nın onarılmış olması dikkat çekicidirBazı rivayetlere göre camii'nin kıblesi ters olduğu için eli ile duvarı kıbleye doğru iterek düzelttiği anlatılır Ayasofya'daki papaz odalarını medrese olarak faaliyete başlatmış, İstanbul Üniversitesi'nin temeli sayılan bu medreseler 1934 yılında Müzeler Müdürlüğü tarafından her nedense yıktırılmıştır

Fatih Sultan Mehmet tarafından döneminde camiye çevirilmiş olan Ayasofya, Osmanlılar arasında 500 yıl içinde İstanbul'un en önemli camilerinden birisi oldu Yapıya çeşitli padişahlarca dört minare eklendi

Ayasofya İstanbul'un fethi ile birlikte başlayan Türk döneminde çeşitli onarımlar görmüştür Mihrap çevresi, Türk çini sanatı ve Türk yazı sanatının en güzel örneklerini içerir Bunlardan kubbedeki ünlü Türk Hattatı Kazasker Mustafa İzzet Efendi'nin Kuran'dan alınma bir suresi ile 750 m çapındaki yuvarlak levhalar en ilgi çekici olanıdır Bu levhalarda, Allah, Muhammed, Ömer, Osman, Ali, Hasan, Ebu Bekir, Hüseyin'in isimleri yazılıdır Mihrabın yan duvarlarında ise Osmanlı padişahlarının yazıp buraya hediye ettiği levhalar vardır

Sultan II Selim, Sultan III Mehmet, Sultan III Murat ve şehzadelerin türbeleri, Sultan I Mahmut'un şadırvanı, sıbyan mektebi, imareti, kütüphanesi, Sultan Abdülmecit'in hünkar mahfeli, muvakkithanesi, Ayasofya'daki Türk çağı örnekleri olup türbeler, iç donanımı, çinileri ve mimarisiyle klasik Osmanlı türbe geleneğinin en güzel örneklerini oluşturmaktadır

Ayasofya 1934 yılında müze haline getirildi Mozaikleriyle ünlü yapıyı 5560 m yüksekliğinde ve içten 3080-3188 m çapında 40 kaburgalı bir kubbe örtmektedir Binanın ağırlığını 40'ı aşağıda, 67'si üst katta 107 sütun taşımaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla