yesimciwciw
|
Cevap : Dış Ekonomi Politikasının Tanımı Ve Kapsamı
Bu arada, dünya ticaretinde büyük yeri olan ülkelerin, özellikle tarifeleri yükseltme yönünde hareket etme olanaklarının çok kısıtlı olduğunu da belirtmek gerekir Çünkü böyle bir hareket hemen hemen tüm diğer ülkeleri zarara uğratacak, dolayısıyla onlar da kendilerini korumak için benzer bir yola başvurabileceklerdir O bakımdan sanayileşmiş büyük ülkelerin veya ülke gruplarının tarifelere dayalı bir korumacılık yoluna gitmeleri, dünya ticaretinde daraltıcı sonuçlar doğurabilir Bu da söz konusu ülkeleri, gümrük tarifelerini bir politika aracı olarak kullanmalarında daha dikkatli davranmaya zorlar
Bugün gümrük vergileri genellikle ithalattan alınır Ancak geçmişte, ihracattan ve transit mal geçişlerinden de gümrük vergisi alınmasına yaygın olarak rastlanmaktaydı Günümüzde hükümetlerin zaman zaman ihracata gümrük tarifesi koymaları, daha çok izlenen dış ticaret politikasıyla ilgilidir Örneğin, ülkenin tek satıcı durumunda olduğu mallarda monopol gücünden yararlanmak veya ihracatı sınırlandırarak dünya piyasalarında arz kıtlığı yaratmak gibi amaçlar bu arada belirtilebilir
5 2 Tarife Dışı Araçlar
5 2 1 Miktar Kısıtlamaları: Kotalar
Tanım ve Kapsam
Tarifeler, serbest uluslararası ticarete getirilen önemli bir kısıtlamadır Tarifeler dışında miktar kısıtlamaları diğer bir deyişle kotalar, tarife dışı kısıtlamalar içinde en önemli olanıdır Kota, gümrük tarifesinden farklı olarak, ithalat miktar veya değeri üzerinde mutlak bir sınırlama getirir Aslında Bhawwatinin de belirttiği gibi kota bir çeşit tarifedir Aralarındaki tek fark, kotanın maliyetleri dikkate almaksızın otomatik bir koruma sağlamasıdır Gümrük tarifeleri, ithal malı fiyatlarını arttırarak bu malların ithalatını dolaylı yoldan etkilerken, ülkeye girecek mal miktarını doğrudan doğruya sınırlandırır Kota uygulamasının sebebi, ülkenin dış ticaretinde meydana gelen açığı gidermek amacıyla ithalata ayırd edici bir kontrol sistemi getirmektir
Kotalar, uygulamada çeşitli şekillerde uygulanır Mesela Türkiye 1996 yılında 1 000 adet otomobil ithal etmeye karar vermiş ise, bu ithal kotasıdır Aynı şekilde Türkiye 1996 yılında ülke ihtiyaçlarını düşünerek 100 000 ton krom cevheri ihraç etmeyi planlıyor ise, bu ihraç kotasıdır Bu tip kotalara global veya ayırım yapmaya (non-discriminatory) kotalar denir Çünkü, kota sınırları içinde kalmak şartıyla ithalat ve ihracat her ülkeden yapılabilir Sınıra ulaşıldıktan sonra ithalat veya ihracata izin verilmez
Buna karşılık seçici(selective) veya ayırımcı (discrimatory) kotalar toplam hacim sınırı yanında ülke ayırımı da yapılır Türkiye eğer 1996 yılında Almanya dan 1 000 otobüs motoru ithal etmeyi planlıyor ise, bu selektif bir kotadır Uygulamada bu tip kotalar ülkeler arasındaki iki yanlı ticaret anlaşmaları ile belirlenir Diğer bir kota şekli de tarife kotalarıdır Tarife kotasında ithal olunacak malın miktar veya değeri üzerine limit konur ve bu sınır içindeki ithalata düşük tarife uygulanır Sınır aşıldığında ithalat yüksek tarifeden yapılır Mesela Türkiye, 1996 yılında ithal edeceği ilk 1 000 otomobile yüzde 20 adet valorem tarife uygular bu sınırın üzerindekilerden ise yüzde 50 gümrük vergisi alır
Bu ayırımda esas olarak global veya ayırım yapmayan kotalar üzerinde durulacaktır Bu tip ithal kotaları aslında tarifelere çok benzemektedir Çünkü, bir ülke belli bir malın arz ve talep eğrilerinin şekli konusunda bilgi sahibi ise ve bu eğriler gayri esnek değilse, tarife ve kota arasında çok az fark vardır Kota sonucu tüketim ve yeniden dağıtım etkileri tarifelerde olduğu gibi olur Fark sadece gelir etkisinde görülür
Kotalar dünya da ilk defa 1929-1930larda uygulamaya konulmuştu Tarifelerin daha eski tarihlere kadar gitmesinin sebebi, hükümetlerin tarifeler ile kolay gelir elde etmek istemeleridir Oysa kotalar, doğrudan gelir sağlayıcı bir fonksiyona sahip değildir 1930 yılında dünyada ilk defa kota uygulayan ülke olan Fransa, arzı gayri esnek olan buğday fiyatını kota ile yükselterek buğday üreticisini korumak istemiştir Bu tarihte Avustralya, buğday ürünü fazlasını Avrupaya satmak ve buğday stoklarını elden çıkarmak, buna karşılık Fransa kendi buğday üreticisini korumak amacındadır Fransa kota yerine gümrük tarifesi uygulasaydı, arz fiyatlara karşı esnek olmadığından yurt içi üretim artmayacak ve ithalat azalmayacaktı 1930lardan sonra kotalar çeşitli amaçlarla kullanılmış, özellikle gelişme yolunda olan ülkelerde yaygın bir uygulama alanı bulmuştur
5 2 2 Tarife Benzeri Tedbirler
Gümrük tarifeleri gibi ithal mallarının fiyatlarını arttırılarak ithalat hacmini daraltan bütün diğer kısıtlamalr tarife benzeri tedbirler olarak kabul edilir bu tedbirler arasında dolaylı vergiler en önemlisidir Dolaylı vergiler, bir mal veya hizmetin üretim veya satış aşamalarında o mal üzerine konulan vergilerdir Dolaylı vergiler, bütün mal ve hizmetleri kapsar AB ülkelerinde uygulanan genel satış ve katma değer (valueadded) vergileri, bu tür vergilerdir Selektif dolaylı vergiler nisbeten daha az sayıda malı kapsar Genel dolaylı vergilerdeki bir değişiklik bütün mal ve hizmetleri etkiler Bunun sonucunda ekonomideki tüketim, yatırım, ihracat ve ithalat gibi global büyüklüklerde de değişmeler meydana gelir
Genel dolaylı vergiler, genel olarak nihai fiyatlara yansıtıldığı için yerli üreticilerin rakipleri karşısındaki rekabet gücünü azaltır Bu sebeple, yerli üreticilerin yabancılar karşısındaki rekabet gücünü koruyabilmeleri için ithal mallarından gümrük
vergileri dışında yurt içinde uygulanan dolaylı vergiler kadar ek bir vergi alınır İhracat esnasında bu vergiler ihracatçılara geri ödenir GATT kurallarına göre dolaylı vergilerin ihracat esnasında ihracatçıya geri verilmesi mümkündür
Ülkelerin vergi sistemlerindeki farklılıklar, zaman zaman dolaylı vergiler üzerinde büyük tartışmaların ortaya çıkmasına yol açmıştır AB ülkelerinde vergi sistemi, esas olarak dolaylı vergilere dayanmaktadır Buna karşılık ABD vergi sistemi, dolaysız vergilere daha çok önem vermektedir AB ülkeleri, ABDden olan ithalatlarında gümrük vergileri dışında, kendi ülkelerindeki dolaylı vergi farkını giderecek ölçüde ek bir vergi alırken, ABDye yapılan ihracatta daha önce tahsil edilen dolaylı vergileri ihracatçılara geri ödemektedirler Aynı uygulamayı ABD yapamadığı için, bu durumdan adı geçen ülke zarar görmektedir
Dolaylı vergilerin dışında ithal teminatları da diğer bir tarife benzeri tedbirdir İthal teminatı, ithalatçının ithal edeceği mal bedelinin belli oranını yetkili bankalara yatırmasıdır İthal teminatı karşılığı olan paralar, ithal malları ülkeye gelinceye kadar yetkili bankalar veya merkez bankasında bloke edilir böylece ithalatçı elindeki likiditenin bir kısmını ithal teminatı olarak yaptırdığı için ithalata ayıracağı fonlar azalır Ayrıca atıl bir kaynak olan bu fonlardan faiz geliri elde edemeyeceği için gelir kaybına uğrar Bu fonların yetkili bankalarda bloke edilmesi, piyasada para hacmini sınırlandıracağı için ekonomide deflasyonist bir etki de yaratır Bunun sonucunda genel talep hacmi ile birlikte ithal mallarına yönelik talepte bir rüşme olur ve ithal hacmi küçülür
Tarife benzeri tedbirler arasında en önemlileri tarife kotaları ve mevsimlik gümrük vergileridir Tarife kotaları, ilan edilen gümrük vergisinin (fiili vergi) ancak belli bir miktar ithalat için geçerli olması, bunun aşılması durumunda yasal vergi oranına kadar tedricen yükseltilmesidir GATT a konsolide vergi oranının yüksek olduğu mallarda için uygulama, çok taraflı ticaret sistemi çerçevesinde yasal olarak yapılabilmektedir Benzer şekilde, mevsimlik gümrük vergileri de özellikle tarım ürünleri için değişik mevsimlerde farklı ithal vergileri uygulanarak çıkmaktadır Vergilerin yüksek tutulduğu mevsimler yerli üretimin bol olduğu dönemler olup, böylece iç fiyatlardkai düşüşler önlenmektedir Gümrük vergisine eşdeğer ithalat vergileri de, bir tarife dışı kısıtlamadır Türkiye de 1993 e kadar belediye hissesi, damga resmi, destekleme ve fiyat istikrar fonu, kaynak kullanımı destekleme fonu, maden fonu, konut fonu, ulaştırma altyapıları resmi gibi çok sayıda gümrük vergisine eşdeğer vergi uygulanmıştır GATT bu tür vergilere, ancak bir hizmet karşılığı tahsil edilemelrinde ve ayırımcılık yapılmaması şartıyla izin vermiştir Bu sebeple damga resmi için GATT dan uzun süre waiver alınmış, diğer bazı vergiler ise 1993 yılı başında tek vergiye dönüştürülerek tarife konsolidasyonuna dahil edilmiştir Konut Fonu ise, 1995 yılı içinde AB ile Türkiye arasında Gümrük Birliği gerçekleştirilirse sıfırlanacaktır
5 2 3 Görünmeyen Engeller
İthal hacmini doğrudan etkileyen bütün iradi ve teknik düzenlemeler görünmeyen engellerdir; Günümüzde özellikle gelişme yolunda olan ülkelerin hızla sanayileşme arzuları, bu ülkelerin dış ticaret üzerindeki denetimlerinin artmasına yol açmıştır Gelişmiş ülkelerin de dış ticareti düzenleme ve yönlendirme çabalarının yoğunlaşması, görünmeyen dış ticaret engellerinin çoğalmasına sebep olmuştur Görünmeyen dış ticaret engellerinin uygulamada pek çok çeşitleri vardır Paketleme ve etiketlemeye ilişkin düzenlemeler, sağlıkla ilgili kurallar, kalite standartları, sanayi standartları (ISO 9000 serisi gibi), gümrük işlemleri ve bu işlemlerle ilgili formaliteler, milli standart düzenlemeleri, lisanslar, menşe şahadetnameleri, sınırlardaki bürokratik işlemler, çeşitli sebeplerle konan ambargolar, görünmeyen dış ticaret engellerine örnektir
5 2 4 Fiyat Denetimleri
Bu tür kısıtlamalar, değişken vergiler, asgari fiyat ve gönüllü ihracat gibi uygulamalardır Özellikle ortak tarım politikası çerçevesinde AB tarafından kullanılan değişken ithalat vergileri ile yurt içi fiyatın dünya fiyatındaki değişmelerden etkilenmesi önlemek istenmektedir Böylece gümrük tarife oranı iç fiyatı belirli bir seviyede sabit tutulacak ve malin dünya fiyatında meydana gelen değişikliklerin etkilerini azaltacak şekilde değiştirilmektedir Asgari fiyat uygulamasında ithal edilen malın fatura fiyatı ne olursa olsun, iç fiyata yakın bir bedel üzerinden ad valorem vergilendirilmesi suretiyle ithalat artışı engellenebilmektedir GATT çerçevesinde bu kısıt)ama ile mücadele için Tokyo Turu'nda bir Gümrük Kıymet Kodu kabul edilmiştir (") Gönüllü ihracat fiyatı ise, ihracatçı ile yapılan ikili bir anlaşmayla ithal fiyatının belirlenmesidir Bu, karşılaştırmalı üstünlüklere aykırı bir uygulamadır
5 3 Sübvansiyonlar
- Devlet uygulamasının, hibe, kredi ve hisse katılımı gibi doğrudan fon transferi içermesi veya potansiyel olarak doğrudan fon ya da yükümlülük transferini (kredi garantisi gibi) kapsaması,
- Tahakkuk etmiş olacak bir devlet gelirinin affedilmesi veya tahsil edilmemesi (vergi ertelemeleri gibi mali teşvikler),
- Devletin genel altyapısı dışında kalan alanlarda mal veya hizmet sağlaması veya mal satın alması,
- Devletin bir fon mekanizmasına ödemeler yapması, garanti sağlaması veya bir özel kuruluşa yukarıda belirtilen tipteki fonksiyonları yürütme görevini vermesi,
- GATT ın ihracat teşviklerinin kaldırılmasını öngören 16 ıncı maddesi anlamında herhangi bir şekilde gelir veya fiyat desteği verilmesi sonucunda bir yarar sağlanmış olması gerekmektedir
5 4 Damping
İhracat endüstrisindeki bir büyük firmanın malını dış piyasada iç piyasadan daha düşük bir fiyattan satma uygulamasına damping (damping) adı verilir Damping deyimi, başlangıçta üreticilerin yurt içinde satamadıkları malları, iç fiyatları kırmamak için dünya pazarlarına boşaltmaları (dump) anlamında kullanılmıştır Ancak giderek değişik şekiller ve farklı amaçlar ortaya çıkmıştır Örneğin malın dış piyasada iç piyasadan daha yüksek fiyatla satılması da damping sayılmış, fakat buna "ters damping" denmiştir
Malların dış piyasada iç piyasaya oranla daha düşük fiyatlardan satılması biçiminde tanımladığımız damping üçe ayrılabilir: (1) Arada bir yapılan (sporadic) damping, (2) yıkıcı (predatory) damping ve (3) sürekli (persistent) damping
Ekonomide baş gösteren talep daralması, zevk ve tercihlerin değişmesi ve benzeri geçici nedenlerle, firmanın iç satışlarının yavaşlaması stoklarda aşın birikmeler doğurabilir Bu gibi durumlarda üreticiler, bu stok fazlalarını yalnızca değişken maliyetleri karşılayacak bir fiyattan dış piyasalarda satmayı deneme yoluna gidebilirler Arada bir yapılan damping budur; iç piyasada firmaların yaptıkları mevsim sonu indirimli satışlara benzetilebilir
Bazen büyük bir firma, dış piyasadaki rakiplerini ortadan kaldırmak için, fiyatlarını onların dayanamayacağı kadar düşürür, rakipler endüstriden çıktıktan sonra da monopolcü olarak aşın şekilde yükseltir Buna yıkıcı damping denir Yerli endüstrilerin bu tür zararlı dampingin etkilerine karşı korunmasında kesin bir zorunluluk vardır
Bazı durumlarda ise bir firma malını dış piyasalarda sürekli olarak içerden daha düşük fiyatlardan satmayı planlayabilir Aşağıda görüleceği gibi, sürekli damping bir çeşit uluslararası fiyat farklılaştırması olup, monopolcü firmaların normal kar maksimizasyonunun sonucudur
KAYNAKÇA
1 EROĞLU Ömer; Doç Dr , Türkiye Ekonomisi, 2000 ISPARTA
2 KARLUK Rıdvan; Prof Dr , Uluslararası Ekonomi, 1996, İSTANBUL
3 SEYİDOĞLU Halil; Prof Dr , Uluslararası İktisat, Kurtiş Matbaası, 1999 İSTANBUL
__________________
|