Özlemlerin adı değişir tadı hep aynı


Memleketim

Denizine uzak kalsam da yeşilinin koynundaydım senin,
Fabrikadan eser kalan çıplak dağların yeniden yeşille kucaklaşma sürecinde birlikteydik
Rengiyle isimlenen gri derenin yükselmesini izlerdik köprüden
Çok sular geçmişti o köprüden beraberinde sürüklediği nice anılar, hayatlarla birlikte

O köprüde düşmüştü sevdanın ilk cemresi yüreğime,akan suyun coşkusuna kapılıp gitmişti anılarım
Şimdi ne coşkusu kaldı suların, ne de bir izi sevdanın

Suya anlattım hasretimi konuşabilse söylerdi
Ne kaldı ki eskisi gibi
?
Hasretimi suyuna değil sadece havasına da demlendim
Soluğuna değince havası memleketimin içimde mevsim bahara dönerdi
Yüzümün iklimi değişir, toprak kokardı gözlerim
Çiçekler takıp gülüşlerimize gök renginyle süslerdik konuşmalarımızı
Muhabbetine demli çay ekler,derin yeşilin seyrine dalardık,
Dilimize memleket türküleri takar,destanlara eşlik ederdik,
Dağların yüceliğine eşdeğerdir yüreklerin yüceliği
Selamını eksik etmez yoldan geçene,tanıması şart değil
Bir insanı tanımak için memleketini bilmeli
Dağların geçit vermesi zorda olsa,
İnsanının tabiatında yollar çoktan geçildi
Hasretimi sadece havasına,suyuna değil toprağına da demledim,
Patika yollardan varılır köylerine,yaylalarına
Yol geçmemişken henüz yürünürdü adım adım
Karadeniz de insanlar biraz toprak kokar,toprak karadeniz

Deniz içindedir,çırpınır yürekler hırçın dalgalarında
Sevdaları da büyüktür ya dalgaları gibi
Her çarpışında eksik kalır kıyıları
Zordur yaşamak memleketimde aşkları
-alıntı-