Şengül Şirin
|
Göktürk Devleti
İlk defa Türk adını taşıyan Türk devletidir Göktürkler, Türklerin atlı uygarlık ya da bozkır uygarlığından yerleşik uygarlığa geçiş döneminde, Türk boylarının başına geçerek hüküm süren bir hakan sülalesidir (552-745)
Göktürk Devleti 600 yılındaki sınırları
Göktürk Devleti, tarihte ilk defa Türk adını taşıyan devlettir Türk kelimesinin aslı "türümek" fiilinden gelmektedir Bu fiilden türetilmiş, kişi ve insan anlamında "türük" ve nihayet hece düşmesiyle "Türk" kelimesi ortaya çıkmıştır Nitekim Anadolu'da bir kısım göçebeler de yürümekten "yürük" adını almışlardır Türk kelimesi, ayrıca, çeşitli kaynaklarda; "töre sahibi, olgun kimse, güçlü, terk edilmiş, usta demirci ve deniz kıyısında oturan adam" manalarında kullanılmaktadır
Coğrafi ad olarak Turkhia (Türkiye) tabiri ise altıncı yüzyıldak
  
Göktürkler, Türklerin atlı uygarlık ya da bozkır uygarlığından yerleşik uygarlığa geçiş döneminde, Türk boylarının başına geçerek hüküm süren bir hakan sülâlesidir (552-745) Kurdukları devlete de Göktürk Devleti denir
Başkentleri Göktürkler veya Kök-Türkler Orta Asya ve Çin'de yaşamış Türk toplumu Göktürkler inanç ve düşünce yapılarına göre Göktanrı (Tanrı veya Tengri) tarafından devlet kurma görevinin kendilerine verildiğine inanır ve bu doğrultuda hareket ederlerdi Bu yüzden kendilerini Göktürk olarak tanımlamışlardır Türk adı ilk kez Göktürkler dönemine ait Orhun Yazıtları'nda geçmektedir
Orta Asya’da Karakurum yakınında Ötüken kentiydi Devlet başkanlarına «kağan», hakan soyundan olanlara "tigin" derlerdi Devletin kuruluşunda kağan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Tacikistan, Afganistan, Çin'in bir kısmı (Doğu Türkistan), Rusya ve Pakistan'ın bir kısmından oluşan bölge ve bölgeyi tanımlamak için kullanılan coğrafi terim
  
Bumin’di Ülkenin doğu kesimini yönetiyordu Batı kesiminde ise kardeşi İstemi Kağan vardı, ama geleneğe göre o, doğu kağanına bağlıydı
Bumin öldüğünde yerine oğullarından biri değil, İstemi Kağan geçti Göktürkler, saltanatı Avarların elinden alarak devletlerini kurmuşlardı Bu iki kağan ve onların oğulları zamanında Göktürkler, doğuda Kingan Dağları’ndan batıda Demirkapı’ya kadar bütün Orta Asya’ya egemen oldular İran Sasani hükümdarı Hüsrev Nuşirevan ile anlaşarak Çin ipek ticaret yollarım ellerine geçirdiler Türk egemenliğinin batıda yayılmasında ve Batı Türkistan Türkmenleşmesinde önemli rol oynadılar
VII yüzyılın ilk çeyreğinde bir durgunluk geçiren Göktürkler, Kutluğ İlteriş Kağan zamanında yeniden canlılık gösterdiler Ama bu sırada doğudaki Çin tehlikesine, batıdan gelen ve Sasani egemenliğine son veren bir de Arap tehlikesi eklendi
VIII yüzyılın başlarında, 706’da Kapağan Kağan komuta ettiği Türk ordusu Çinlileri yenerek Türk devletinin durumunu düzeltirken, batıda Kültigin Kağan ordusuyla Buhara yakınlarına kadar ilerledi (707) Böylece Türkler batıda Araplarla karşı karşıya" geldiler
Kapağan Kağan 716’da ölünce oğullarıyla yeğenleri Bilge ve Kültigin arasında iktidar mücadelesi başladı Yeğenler bu savaşı kazandılar ama, ayrılıkçı İstemi Kağan Göktürk Devleti hükümdârı Göktürk Devletinin (552-745) kurucusu olan Bumin (Bumın) Kağan’ın kardeşidir Bumin Kağan (552-553), Avarlara isyân ettiğinde İstemi, on boyun başında olarak ona yardım etti Göktürk Devleti kurulunca Bumin, Doğu Göktürk Hakanı, İstemi de Batı Göktürk Yabgusu oldu Bumin’in 553 yılında ölümüyle İstemi Büyük Göktürk Kağanı seçildi 576 târihinde ölümüne kadar kağanlık yaptı
İstemi Kağan, Göktürk Devletinin batısındaki Akhunlar Dev
 
Türk boyları ve Çinlilerle uzun uzun uğraşmak zorunda kaldılar Kültigin 731’de, ağabeyi Bilge Kağan ise 734’te öldüler Geniş bölgeyi elde tutmak iyice güçleşti Arap baskısına doğuda Moğol baskısı eklenince iç ayrılıkların da etkisiyle Göktürk Devleti son buldu (745)
Uygarlık
Göktürkler dönemi, Türklerin bozkır göçebe uygarlığından yerleşik tarım uygarlığına geçiş dönemidir Bu dönemde hayvancılığın yanı sıra tarım da yapılmış, etrafı duvarlarla çevrili kentler meydana getirilmiştir
Kaya resimlerinden anlaşıldığına göre Göktürkler deri veya keçe çizme ve uzun kaftan giyerlerdi Savaşırken başlarına tulga geçirir, uzun ve eğri kılıçlar kullanırlardı
Göktürklerin, Türk dilinin özelliklerine uygun bir yazıları vardı 38 harften oluşan Göktürk alfabesinde satırlar sağdan sola yazılırdı Bu alfabe ile yazılmış olan Orhon ve Yenisey yazıtları Türk dilinin VII yüzyılda gelişmiş bir kültür dili olduğunu gösterir
Göktürkler Türklerin ulusal dini olan Samanlığa bağlıydılar Başta Gök Tanrı olmak üzere doğa güçlerine taparlardı Hakanın hizmet yetkisini Tanrı’dan aldığına inanılır, bu görevi iyi bir şekilde yerine getirmesinin de bir Tanrı buyruğu olduğu kabul edilirdi
Yazıtlardan anlaşıldığına göre Göktürklerde ölen bir kimsenin ruhunun bir kuş gibi uçup gittiğine inanılır ve onun için "yuğ" denilen törenler yapılır, ardından ağıtlar yakılırdı
  
Bilge Kağan Yazıtı
Bilge Kağan ölümünden sonra oğlu tarafından diktirilmiş (735), yazısını da yeğeni Yollug Tigin yazmıştır Yazıt, piramit biçiminde büyük bir taş kütlesi üzerindedir Taşın doğu cephesinde 41, dar olan kuzey ve güney cephelerinde 15’er satır vardır
Batı cephesindeki yazılar Çincedir Asıl metin ve bugünkü şekil olarak yazıttan bir örnek: «Üze kök tengri asra yağız yir kılmdukda ikin ara kişi oglı kılınmış Kişi oglında üze eçüm apam Bumin Kağan istemi Kağan olurmış Olurupan Türk budunung ilin törüsin tuta birmiş, iti birmiş» (Üstte mavi gök, altta kara yer yaratılınca, ikisi arasında insanoğlu yaratılmış, insanoğlunun üzerine atalarım babam ve dedem Bumin Kağan ve istemi Kağan tahta geçmişler Oturmuşlar, Türk milletinin ülke ve kanunlarını idare ve tanzim etmişler)
Orhon ve Yenisey Yazıtları
Moğolistan, Sibirya ve Yedisu eyaletlerinde, Orhon ve Yenisey ırmakları yöresinde bulunan bu Türkçe yazıtlar, Türklerin devlet anlayışı, yurt sevgisi, devlet görevlilerinin sorumlulukları v b konularda da açıklamalar yapar Orhon’dan Tuna’ya, Yakutistan’dan Gobi’ye kadar olan bölgeye yayılarak, bu bölgenin Türk kültürünü meydana getiren bu yazıtların ilk zengin grubunu Kuzey Moğolistan yazıtları oluşturur
Bu gruba giren Ongin, Kuli-Çur, Selenga, Karabalasagun, Suci v b yazıtlarından başka, büyüklükleri bakımından şu üç yazıt çok önemlidir: Bilge Kağan tarafından 732’de diktirilen Kültigin yazıtı, Bilge Kağan oğlu tarafından 735’te diktirilen Bilge Kağan yazıtı ve Tonyukuk’un ihtiyarlık yıllarında bizzat diktirdiği (720-725) Tonyukuk yazıtı Diğer gruplarda şöyle sıralanabilir: Yenisey havzası yazıtları, Altay yöresi yazıtları, Lena ve Baykal yöresi yazıtları, Doğu Türkistan yazıtları, Orta Asya yazıtları, Doğu Avrupa yazıtları
İlgili bilgiler
Göktürk Devleti ile ilgili detaylı bilgi için bakınız: Bilge Kağan Yazıtı, Göktürk yazıtlarından biridir Bilge Kağan Yazıtı (Kitâbesi),Moğolistan`da Orhon Irmağı yakınlarında bulunmaktadır Bilge Kağan Yazıtı ile Kül Tigin Yazıtı arasındaki uzaklık bir kilometredir İskandinav runik harflere benzeyen Köktürk yazısı ile yazılmıştır
Batı Göktürk Hakanlığı
Doğu Göktürk Hakanlığı
  
Göktürk Yazıtları Göktürk yazıtları üç taştan oluşur: Tonyukuk anıtı 716, Köl Tigin (Kültigin) anıtı 732, Bilge Kağan anıtı 735 yılında dikilmiştir Köl Tigin yazıtı, Bilge Kağan'ın ağzından yazılmıştır Kültigin, Bilge Kağan'ın kardeşi, buyrukçu ihtiyar Tonyukuk ise veziridir Anıtların olduğu yerde yalnızca dikilitaşlar değil, yüzlerce heykel, balbal, şehir harabeleri, taş yollar, su kanalları, koç ve kaplumbağa heykelleri, sunak taşları bulunmuştur
I Göktürk Hakanlığı
II Göktürk Hakanlığı
Göktürkler
|