05-04-2009
|
#1
|
delishhhh
|
Soykırımın Ermenicesi, Besmele'nin Farsçası
AMERİKAN Başkanı Barack Obama'nın 24 Nisan açıklamasında kullandığı "Meds Yeghern" yani "Büyük Felâket" sözüyle ne demek istediğini, neyi kasdettiğini birileri nihayet anladı
24 Nisan gecesi "Başkan 'soykırım' kelimesini kullanmadı, içimiz rahat etti" diyenler, Obama'nın Ermenice'de "soykırım" demek olan "Meds Yeghern" ifadesiyle nasıl bir diplomatik manevra yaptığını 48 saat sonra idrak buyurabildiler Şimdi, Amerikan elçisini Dışişleri'ne davet edip "rahatsızlığımız" aktarılıyor, devletlûlarımız hep bir ağızdan "tatmin olmadıklarını", "hayal kırıklığına uğradıklarını", "bu ifadeyi kabul etmediklerini" söylüyorlar
Bonjur beyefendiler, sabah şerifleriniz hayrolsun!
BU İŞ, KIVRAK ZEKÂ İSTER
Bir olayla ilgili olarak sıfat yahut kavram kullanmak icap ettiğinde o sıfatın yahut kavramın pek bilinmeyen dillerdeki karşılıklarını söylemek hem bilgi, hem de kıvrak bir zekâ ister
Örnek teşkil edecek bir hadise anlatayım:
Tahran'da, bundan birkaç sene önce, kültür konusunda uluslararası bir toplantı vardır ve toplantının başkanı, Türkiye'nin çok meşhur bir âlim profesörüdür
Açılış konuşmasını Türk profesör yapacaktır ve Türkiye Büyükelçiliği'nin mensupları da salondadırlar Diplomatlarımız, kürsüye çıkmasından önce profesörün yanına yaklaşır ve "Aman, hocam!" derler "Malumunuz, İranlılar böyle toplantılarda söze Besmele ile başlarlar Şimdi, misafirlerinden de aynı şeyi yapmalarını istiyorlar Lâik kimliğimiz dolayısıyla bu şekilde davranmamız imkânsız  Siz tabii çok daha iyi bilirsiniz ama, işte, görevimiz gereği bir hatırlatalım
dedik"
Hoca'nın cevabı "Tabii, hiç merak etmeyin" olur
Sonra, İranlılar gelirler ve hocadan diplomatlarımızın söylediğinin tam tersi bir ricada bulunurlar: "Agggay e üstâd, mâlum, İslam Cumhuriyetiyiz  Besmele mecburiyeti var  Bizi mahcup etmezsiniz değil mi?  "
Hoca gene aynı cevabı verir: "Bilmez olur muyum canım? Merak buyurmayın! "
Derken kürsüye çıkar, konuşmasına "Bismihî teâlâ behşende e mehribân" sözleriyle başlar, söyleyeceğini söyler ve iner
Hocaya ilk teşekkür, diplomatlarımızdan gelir "Söze Besmele ile başlamadığınız için sağolun" derler "Bismillâh dese idiniz, hakikaten problem olurdu"  
Memnuniyetlerini ifade etme sırası, İranlılardadır: "Besmeleniz için binlerce teşekkür üstad! Eğer çekmeseydiniz, çok zor durumda kalırdık"
BİR TEŞEKKÜR BORÇLUYUZ
Hocanın kıvraklığını farkedebildiniz mi? Besmele, İran'da bizde olduğu gibi sadece Arapça değil, Farsça da çekilir ve bu iş bin küsur senedir böyledir İranlılar bazen "Bismi'llâhi'r-rahmani'r-rahîm" derler, bazen de bu ifadenin Farsça tercümesi olan "Bismihî teâlâ behşende e mehribân"ı kullanırlar
Türk profesör, sözlerine Arapça yerine Farsça besmele ile başlamakla iki tarafı da memnun etmiştir İranlılar kurallarına riayet edilmesinden dolayı memnundurlar Bizimkilerin memnuniyeti ise maalesef hazindir ve bu memnuniyetin temelinde, açık söylemek gerekirse, derin bir bilgisizlik yatmaktadır Tayin edildikleri memleketlerin kültürünü öğrenmeleri diplomatlarımızın görevleri gereğidir ama işin görev tarafını bir tarafa bırakın, bu konulara şahsî bir merak bile duymamaktadırlar ve Tahran'daki hariciyecilerimiz, İranlılar'ın Besmele'yi Farsça da çektiklerinden bîhaberdirler
Dolayısıyla, "Medz Yeghen"in ne olduğunu sayesinde öğrendiğimiz Obama'ya, başta dışişlerimiz olmak üzere, hepimizin teşekkür borcu var 
|
|
|