Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Tarihi Eserler, Çanakkale

Eski 05-04-2009   #3
KRDNZ
Varsayılan

Cevap : Tarihi Eserler, Çanakkale




Conkbayırı Anıt ve Mezarlarlığı (Gelibolu)
Çanakkale Savaşları sırasında 25 Nisan 1915 günü Anzak Koyu’na çıkartma yapan Anzaklar, kendisine çekilme emri verildiği halde bu emri dinlemeyen Mustafa Kemal (Atatürk) tarafından Conkbayırı’nın güney eteklerinde durdurulmuştur Atatürk, cephanesi biten ve geri çekilmeye başlayan askerleri durdurarak “Kurşununuz yoksa süngünüz var” sözünü burada söylemiştir Daha sonra 57Alayı 261 rakımlı bu tepeye doğru hücuma kaldırmıştır Akşam saatlerinde de Anzakları dar sahil şeridinde sıkıştırmıştır Atatürk bu emri vermeseydi Anzaklar yarımadaya hakim olup Conkbayırı-Kocatepe bölgesini ele geçirip Eceabat’a kadar inecek ve İstanbul yolunu açmış olacaklardı Ertesi günü, 10 Ağustos 1915 sabahı bu bölgede tekrar büyük bir çarpışma olmuştur Bu arada Conkbayırı’nın bazı kısımlarını işgal eden Anzak askerlerine karşı yeni bir saldırı yapılarak geri püskürtülmüşlerdir Anzak kuvvetleri bu hamlelerinde başarılı olsalardı bu kez 25 Nisan’da ele geçiremedikleri Conkbayırı’nı alarak tabyaları arkadan kuşatacak ve Çanakkale Boğazı’na inerek İtilaf Devletleri donanmasına İstanbul yolunu açacaklardı

Conkbayırı Anıtı ve şehitliğinin bulunduğu tepede üçü yarım yuvarlak diğer ikisi de biraz daha ileride olmak üzere üzeri yazılı beş mermer anıt vardır Bunlardan birincisinin üzerinde;

“Mustafa Kemal Atatürk 25 Nisan 1915 sabahı Conkbayırı’na doğru ilerleyen düşmana karşı 57Piyade Alayı ile taarruza başlarken “Ben size taarruzu emretmiyorum ölmeyi emrediyorum Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler başka komutanlar kaim olabilir” emri yazılıdır

Mustafa Kemal’in bu sözü üzerine harekete geçen askerler Anzakları Cesarettepe’ye kadar atmışlardır

Buradaki ikinci anıtta şu sözler yazılıdır

“10 Ağustos 1915 sabahı Türk karşı taaruzu siperler yakın olduğundan süngü hücumu ile başlamıştır Düşman donanma topçusunun yoğun ateşi altında cehennemi bir hal alan Conkbayırı’ndaki muharebeler sırasında gözetleme yerinden bir an bile ayrılmayan Anafartalar Grup Komutanı Alb Mustafa Kemalin bir şarapnel misketi ile parçalanan cep saati hayatını kurtarmış ve düşman bu taaruz sonunda Ağılderesi’ne kadar geri atılmıştır

Üçüncü anıttaki yazıt ise şöyledir:

“Düşman kuvvetlerinin,Gelibolu Yarımadasının en önemli bölgesi ve doruk noktası olan Conkbayırı’nı ele geçirerek Türk kuvvetlerini ikiye bölmek ve Çanakkale Boğazı’nı ele geçirmek amacı ile giriştikleri devamlı saldırıları kahraman Türk askerinin büyük cesaret ve gayretle yaptığı savunma karşısında başarısızlıkla sonuçlanmıştır Bu bölgede cereyan eden muharebelerde Türk ordusu 9200 şehit,düşman 12 000 kayıp vermiştir

Şehitliğin yanındaki iki anıttan birincisinde;

“Arıburun’daki düşman kuvvetleri, aldıkları takviyeler ile daha da güçlenmiş olarak 6 Agustos günü Conkbayırı’na doğru yeniden taarruza başlamışlardır Gece gündüz aralıksız devam eden kanlı muharebeler sonunda iki taraf da ağır kayıplar vermiş ve Türk askeri,düşmanı 9 Ağustos 1915 akşamı Conkbayırı tepeler hattına 25 mmesafede durdurmayı başarmıştır

Diğer anıt üzerinde;

“ 19 Piyade Tümen KKurYarbay MKAtatürk 25 Nisan 1915 günü düşmanın Arıburun’a çıkartma yaptığını öğrenince kendi inisiyatifi ile 57 Piyade Alayını bölgeye sevk etmiş,bu arada kıyı örtmesi yapan,cephanesi bitmiş çok az sayıdaki ere yaptıkları süngü hücumu ile kazanılan zaman içinde yetişen alaya mevzi aldırarak,düşmanı Conkbayırı’na ulaşmadan durdurmayı başarmıştır” yazılıdır





Arıburnu Şehitliği ve Anıtı (Gelibolu)
Gelibolu’daki şehitlik girişinin karşısına yüksek mermer bir platform üzerine Arıburun Şehitliği’nin anıtı yerleştirilmiştirYukarıya doğru küçülen üç katlı anıtın her cephesinde yuvarlak kemerli, üzeri sekizgen mermerden sivri bir külahla örtülüdür

Çanakkale Savaşları’nda Arıburnu bölgesinde yaşamını yitiren 608 şehidin anısına yapılan bu anıt ve şehitlik 12 Aralık 1992’de açılmıştır Burada yapılan bir kazıda boynundaki künyesinden İngiliz YzbWolters ile 57Alay 6 blkomutanı Erzincanlı üsteğmen Mustafa Asım Bey’in iskeletleri yan yana silahları ve mataraları ile birlikte bulunmuştur Bu iki şehir şehitliğin içerisindeki anıtın önüne bulundukları şekilde gömülmüşlerdir Bu iki şehidin aileleri bulunmuş ve 1993 yılı başında şehitlikte buluşturulmuştur




57 Piyade Alayı Şehitliği (Gelibolu)
Çanakkale Savaşı sırasında Avustralya ve Yeni Zelanda askerlerinin çıkartma yaptıkları Anzak Koyu ile Conk Bayırı arasındaki alan strateji yönünden son derece önemli idi Bu yüzden buradaki savaşlarda her iki tarafta çok kayıp vermişlerdir Siperlerin birbirlerine 5 m kadar yaklaştığı bu yer savaşlar boyunca en fazla ateş altında kalan bölge idi Karşılıklı bomba saldırıları ve süngü hücumları burada yoğunlaşmıştır

Mustafa Kemal’in komutasındaki 19Tümen’in 57Alay’ı müttefik çıkartmasının ilk gününden itibaren Anzak (Avustralian and New Zeland Army Corps kelimelerinin baş harflerinin birleştirilmesidir) askerlerinin Arıburnu cephesindeki ilerleyişini durdurup geri püskürtmüştür Komutanları da dahil olmak üzere birkaç gazi haricinde bütün alayın komutan, subay ve erlerin şehit olduğu, Bomba Sırtı denilen bu yer Kültür Bakanlığı’nca 1992’de yeniden düzenlenmiştir

Burada yatan şehitlerin en küçüğü 9 yaşındaki Saka Çocuk’tur Ayrıca 57Alay’ın İstanbullu Rum Doktoru Yüzbaşı Dimitroyati, Alay İmamı Konyalı Hasan Fehmi Efendi ile beraber burada gömülüdür Alay’ın komutanı Yarbay Manastırlı Hüseyin Avni Bey’in mezarı parmaklıkla çevrili küçük bir alanın ortasındadır Mermerden yapılmış olan bu mezarın başındaki bir yazıtta kısaca savaş hakkında bilgiler verilmektedir Mezarın ayakucu tarafında dikdörtgen bir kaide üzerinde mermerden yapılmış Alay Sancağı bulunmaktadır

Avustralya’nın Melburn Müzesi’nde sergilenen ve 57Alaya ait olduğu iddia edilen bir Sancağın altındaki plakette şunlar yazılıdır:

“ Bu Alay Sancağı Gelibolu savaş alanından getirtilmiştir,ama esir edilmemiştir Türk Ordusu’nun geleneklerine göre bir alayın sancağı, alayın son eri ölmeden teslim edilemez Bu sancak, sonuncu muhafızın da altında ölü olarak yattığı bir ağacın dalına asılı olarak bulunmuştur Kahramanlık timsali olarak karşınızda duran bu Türk Alayı Sancağını selamlamadan geçmeyin

Şehitliğin giriş kapısının sağ tarafında yüksekçe bir kaide üzerinde bronzdan yapılmış heykelde ihtiyar bir gazi, bir kız çocuğunu elinden tutmuş içerideki mezarlara sanki bakıp konuşuyormuş gibi canlandırılmıştır Bu heykelde tasvir edilen gazi Çanakkale’de savaşmış Hüseyin Kaçmaz isimli biri olup, elinden tuttuğu kız çocuğu de Eylül adındaki torunudur

Anıtın ve şehitliğin 1993’deki açılışında hayatta kalmış Anzac askerlerinden Jaen Ryan ile bu gazimiz üniformalarını değiştirirler Ne yazık ki bir yıl sonra her iki gazi de ölmüştür Bir söylenceye göre; Alay Komutanı Hüseyin Avni Bey aldığı hücum emrini yerine getirmek üzere son kalan taburu ile hücum hazırlıkları içinde bulunduğu gece kısa bir uyku sırasında Kanlısırt eteklerinde beyaz kümeler görür Uyandığında Tabur komutanına bu rüyayı anlatır ve “Bunlar nedir evladım?” der

Tabur komutanının cevabı ise şöyledir:

“ Komutanım o beyaz kümeler bu sabah gün doğmadan şehitlik mertebesine ermek için hücuma kalkacak Mehmetçiklerin iç çamaşırlarıdır Her bir Mehmetçik şehit olabilmek için temiz çamaşırlarını giymiş salimen dönersek diye üzerlerinden çıkanları yıkayıp çalılıklar üzerine sermişlerdir

Bu rüyanın ertesi günü ise alaydan hiç kimse sağ kalmamış, su taşıyan saka çocuğundan komutanına kadar hepsi şehit olmuştur





Zığındere Sargı Yeri Şehitliği (Gelibolu)
Seddülbahir’e 4 km uzaklıkta Zığındere Plaj Mevkii ile kuzeyindeki Sargıyeri Mevkii arasındaki uzun dere yatağı, Çanakkale Savaşları’nda en kanlı çatışmaların geçtiği bölgedir Dere yatağının kısmen korunaklı olması dolayısıyla burası her iki taraf için de çok önemliydi Bunun için birkaç metreyi ele geçirmek için binlerce asker burada hayatını kaybetmiştir

General Hamilton Zığındere’de başarıya ulaşamayınca 28 Haziran’da Zığındere’den taarruza başlamış, gemilerden açılan top atışları karşısında bölgede sıkışan orduya takviye olarak gönderilen 11 ve 6 tümenler ile taarruz güçlükle durdurulabilmiştir Her iki tarafın da çok kayıp vermesine rağmen istenilen sonuç elde edilememiştir Bu bölgedeki çatışmalar Seddülbahir bölgesindeki savaşların noktalandığı yerdir Müttefik kuvvetleri geri çekilirken de en son bu bölgeyi boşaltmışlardır

Zıgındere’nin girişinde plajın hemen arkasında İngilizlerin su sıkıntısını karşılamak için açtıkları demir konstrüksiyonlu bir kuyu halen durmaktadır Kuyunun bileziğinde bunu açan mühendislerin isimleri yazılıdır

Zıgındere ile Alçıtepe arasında, Alçıtepe’nin 1 km batısında bulunan Sargı Yeri Şehitliği savaşın bitiminde yapılmıştır Bu şehitlik 1995’de yenilenerek 30 Temmuz 1995’de açılmıştır Seddülbahir bölgesindeki savaşlarda yaralanan askerler burada tedavi görürken, İngiliz donanmasının bombardıman ve saldırısına maruz kalarak şehit olmuşlar ve topluca buraya gömülmüşlerdir 1995’deki düzenlemede toplu mezarlardan çıkarılan kemikler burada muntazam bir şekilde gömülmüş ve künyeleri olanların da isimleri üzerlerine yazılmıştır Burada 60’ı subay olmak üzere 300 şehit gömülüdür Şehitlikte normal insan boyutunda, mermer kaide üzerinde bronzdan, kucağındaki yaralı bir askeri kızgın güneşten korumak için elini yukarıya kaldırmış bir askeri gösteren anıt bulunmaktadır




Havuzlar Şehitliği (Gelibolu)
Kerevizdere’de 21 Haziran 1915’te şehit düşen askerlerin anısına mermerden iki katlı bir kaide üzerine yukarıya doğru incelen, obelisk şeklinde bir anıt yapılmıştır Çanakkale Şehitlerine Yardım Derneği tarafından 1961-1962 yıllarında yaptırılan anıtın çevresinde şehitlerin kemikleri toplanarak bir araya getirilmiş, anıtın üzerine de askerlerin isimleri yazılmıştır

İtilaf Devletleri komutanı General Hamilton 27 Nisan 1915’te başlattığı taarruzda kıyılara hakim olmuş ve tepeleri ele geçirmiştir Bunu önlemek üzere karşı taarruzda altı bin kişi şehit olmuş, Fransızların kayıpları da 2500’ü bulmuştur




Akbaş Şehitliği (Eceabat)
Çanakkale, Eceabat ilçesi’nin Yalova Köyü girişinde bulunan bu anıt 7tümenden şehit düşenlerin anısına 1945 yılında dikilmiştir Şehitlikte, Şehit Binbaşı Ali Zeynel Abidin ve 18 asker elbiseleri ile gömülüdür



İlk Şehitler Anıtı ve Şehitliği (Gelibolu)
Seddülbahir Kalesi önünde, Cephanelik Şehitliği adı ile de isimlendirilen İlk Şehitler Anıtı 3 Kasım 1914’de İtilaf Devletleri donanmasından 6 kruvazörün açtığı bombardıman sırasında bir bombanın kale içindeki cephaneliğe isabeti sonucu meydana gelen infilakta ölen 5’i subay 81’i er olmak üzere savaşta ilk canlarını veren 86 şehidimizin anısına 1986’da düzenlenmiştir

Seddülbahir Kalesi komutanı Yzb Şevki, Komutan muavini ÜstğmCevdet ile takım komutanları ÜstğmRıza ile Tğm Eşref burada yatmaktadırlar

Sekizgen mermer bir kaide üzerinde yukarıya doğru incelen mermerden anıtın arkasında kalede patlayan cephaneliği sembolize etmek için de yine mermerden bir kale burcu yapılmıştır Bu anıt ve şehitliğin etrafı geniş bir duvar ile çevrelenmiş ve içerisi de çimlenmiştir




__________________

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?




Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
Alıntı Yaparak Cevapla