KRDNZ
|
Cevap : Tarihi Eserler, Çanakkale
Bigalı (Çamyayla) Atatürk Evi (Çanakkale) Çanakkale Savaşları sırasında Atatürk’ün 19 Tümen Karargâhı olarak kullandığı iki katlı bu ev 1973 yılında müze haline getirilmiştir Bu evin alt katında iki, üst katında üç odası bulunmaktadır Bunlardan üst katta Atatürk’ün çalışma ve yatak odası ile yaverinin odası bulunmaktadır Burada Atatürk’ün kişisel eşyaları, deri evrak çantası, sivil ve askeri giysileri, günlük mutfak eşyaları ve fotoğraflar sergilenmektedir
Atatürk bu evde 275 kg lık mermiyi omuzu ile kaldırıp top namlusuna süren Seyit Onbaşı’nın öyküsünü dinlemiştir
Kalafat Mehmet Paşa Mezarı (Gelibolu) Sadrazam Kalafat Mehmet Paşa’nın mezarı Gelibolu’da Fener Meydanı’ndadır
Kalafat Mehmet Paşa Yeniçeri Ağası iken 1778’de Sadrazam olmuş, bir yıl sonra da görevden alınarak Bozcaada’ya sürülmüştür Bir süre sonra Hanya Muhafızlığına tayin edilmişse de görevden affını ve Gelibolu’ya yerleşmek için izin istemiştir Halil Hamid Paşa’nın sadrazamlığı sırasında vezirlik rütbesi ile Belgrat Muhafızlığına gönderilmiştir Daha sonra emekliliğini isteyerek Gelibolu’ya yerleşmiştir Burada 1782 yılında ölmüş ve Gelibolu’da gömülmüştür
Namazgah Şehitliği (Biga) Biga ilçesinin Hamdibey Mahallesi’nde 1915’te Biga’da 1 850 yataklı Harp Hastanesi’ne ağır yaralı olarak getirilirken şehit olan 173 subay ve erin mezarları bulunmaktadır
Şehitliğin etrafı alçak bir duvarla çevrili olup mezarların baş taşları Çanakkale Savaşı’ndaki askerlerin giydiği “kabalak” denilen şapkaları şeklinde yapılmıştır Bu anıtta:
“Bu makbere 1914 senesinde harpte tahur olan Harb-i Umuminin Çanakkale Savaş Meydanında yaralanmış ve nakil eyledikleri Biga Harp Hastahanesinde ve asıl karabı yezdan olmuş 173 er konmuştur Zahir-Sen bugünkü hayat ve saadetini bu mübarek şehitlere medyunsun Minnet borcunu unutma 1914 canları pahasına bizlere bu vatan topraklarını armağan eden kahraman şehitlerimizin ruhları şadolsun ” Yazılıdır
Kanlı Sırt Anıtı (Gelibolu)
Gelibolu Yarımadası’nın en dar yerinde, Kabatepe ile Conkbayırı arasında kalan kanlısırt’ın doğu ucunda Kanlısırt Anıtı bulunmaktadır Buradaki Anzak ve Türk siperleri birbirlerine çok yakın olduklarından ötürü ölülerin siperden çıkartılıp gömülmesi olanaksızlaşmıştı Bu nedenle de burada dökülen kanlardan ötürü Kanlısırt ismi verilmiştir
Anıt yarı konkav şekilde köfeki taşından levha halinde yapılmıştır Bu anıtın üzerinde;
“Anzak Kolordusu 6-7 Ağustos 1915’de Anafartalar bölgesine çıkartma yapan 9 İngiliz Kolordusunun hedefine ulaşmasını kolaylaştırmak amacıyla 19 ve 16 Tümenlerin savunduğu Arıburun cephesindeki Türk kuvvetlerini yerinde tutmak için taarruz etti 16 Tümen birlikleri çok çetin geçen çarpışmalarda 1520 şehit,4750 yaralı vermesine rağmen kanlı sırtı kahramanca savundu” yazılıdır
Kanlısırt’ın bitiminde sağdaki İngiliz Mezarlığının kenarında bir kanal görülmektedir Deniz tarafından çıkartma yapan askerlerin kazdıkları bu tünel fark edildiğinde patlatılarak düşmanın çıkışına mani olunmuştur
Mehmet Çavuş Anıtı (Gelibolu) Gelibolu Arıburnu, Cesaret Tepe üzerinde; sayıca üstün Anzak kuvvetlerine karşı savunmasını gösteren ve onlara tepeyi vermeyen Mehmet Çavuş ve takımının anısına bir anıt yapılmıştır Bu nedenle de bulundukları tepeye “Cesaret Tepe” ismi verilmiştir Mehmet Çavuş’ın yakın dövüşte süngüsü kırılmış, taş ve yumrukla karşı koyarken de şehit düşmüştür
Mehmet Çavuş Anıtı kare bir kaide üzerine, 3 10 m yüksekliğinde dört köşe bir sütundur Kitabesindeki çapraz konmuş iki kılıcın üzerinde de Mehmet Çavuş’un ismi yazılıdır
Onbaşı Seyit Anıtı ve Rumeli Mecidiye Bataryası (Gelibolu) Gelibolu, Kilitbahir yakınında Mecidiye Şehitliğinin karşısında bulunan alandaki bu anıt, Seyit Onbaşı’nın anısına yapılmıştır Mermer bir kaide üzerine 275 kg lık bir mermiyi taşıyan Seyit Onbaşı’nın bronz heykeli yerleştirilmiştir
Seyit Onbaşı Edremit’in Havran-Çamlık Köyü’nde 1889 yılında dünyaya gelmiş, 1909’da askere alınmıştır Askerliğinin 6 yılında Gelibolu Mecidiye Bataryasında topçu eri iken Queen Elizabeth ve Ocean zırhlılarının açtığı ateş sonucu açılan çukura baş aşağı beline kadar gömülmüştür Yanındaki sıhhiye eri Onu bacaklarından çekerek kurtarmıştır O sırada bataryada bir tane top ve birkaç topçu eri hayatta kalmıştır Gemilerin ateşi devam etmekte iken topun mermiyi kaldıracak olan metaforası (vinci) isabet aldığı için parçalanmıştır Bunun üzerine Seyit Onbaşı, 276 kg lık mermiyi arkadaşı Niğdeli Ali’nin yardımı ile sırtlamış ve bu şekilde topun altı basamağını çıkarak mermiyi topa sürmüş ve ateşlemiştir Bu atışla Ocean’a isabet eden mermi gemiyi hareketsiz bırakmış ve bir süre sonra da Ocean batmıştır Bundan sonra Türk Müstahkem Mevkileri Komutanı Miralay Cevad Bey (Alb Cevat Çobanlı) eliyle Ona onbaşı rütbesini takmıştır
Seyit Onbaşı Kurtuluş Savaşı’na katılmış ve yaralanmıştır Savaştan sonra Havran’da bir yağ fabrikasında hamallık yaparken 50 yaşında zatürreeden ölmüştür Bugün doğduğu köye, Havran’daki ilkokula ve bir sokağa Onun ismi verilmiştir Havran’da top mermisini taşırken temsil edilen bir heykeli bulunmaktadır
Mecidiye Bataryasının bulunduğu yerde o günün anısına mermerden bir kaide üzerinde dikdörtgen şeklinde yukarı yükselen Mecidiye Anıtı bulunmaktadır
Son Ok Anıtı (Gelibolu) Gelibolu, Alçıtepe Köyü’nün 500 m batısında alçak bir duvarla çevrelenmiş bir alanın ortasına üç katlı beyaz mermerden bir anıt yapılmıştır Kare kaide üzerinde yükselen dikdörtgen anıtın yan yüzleri şehit Mehmetçiklerin kanlarını sembolize etmek için kırmızı renge boyanmıştır Anıtın üzerinde ay yıldız, altında dikdörtgen bir çerçeve içerisinde, elinde silahı ile Mehmetçik röliyefi bulunmaktadır Bunun altındaki kitabede ise;
“120 mm lik Muhasara Bataryası bu mevziden düşmanı süngü hücumu ile attı ve III Kirte (Alçıtepe) Zaferini sağladı 7 Haziran 1915” yazılıdır
Anıtın iki yanına uçları yukarıya doğru olmak üzere iki top mermisi yerleştirilmiştir
Çanakkale Şehitler Abidesi ve yanındaki Şehitlik (Eceabat) Gelibolu, Seddülbahir’in 3 km kuzeydoğusunda, Morto Koyu’nun doğusunda denize hakim Eski Hisarlık Tepe’nin sırtında Ömer Kaptan tepe’si üzerinde yer alan bu anıt bütün Çanakkale Savaşları şehitlerinin anısına yapılmıştır Bu anıt, Çanakkale Savaşları’nda şehit düşen 253 000 şehidi simgeleyen anıtların en görkemlisidir
Çanakkale şehitleri anısına ilk olarak anıtın yapılması için Alçıtepe düşünülmüş ve planlanmış, ancak arazinin bozukluğu ve denize uzak oluşundan ötürü bundan vazgeçilmiş ve bugünkü yerine yapılmıştır İlk kez bu anıtın yapılması 1944’te kararlaştırılmış ve aynı yıl bir yarışma açılmıştır Yarışmayı Y Mimar Doğan Erginbaş ve Y Mimar İsmail Utkualan’ın hazırladığı proje kazanmış, anıtın yapımına 19 Nisan 1954’te başlanmış ve 21 Ağustos 1960’ta tamamlanarak açılmıştır
Anıt 25 00x25 00 m ölçüsünde bir kaide üzerine 41 70 m yüksekliğinde dört ayak üzerine oturtulmuştur Buradaki ayaklar 7 50x7 50 ölçüsünde, 10’ar m aralıklı olup, girişte 30 00x30 00 m lik bir onur holü bulunmaktadır Anıtın ayakları üzerinde bulunan rölyefler Kültür Bakanlığı’nca yaptırılarak 27 Kasım 1999’da açılmıştır Anıt, son derece güzel bir ışıklandırma sistemine sahiptir Bahçesinde bulunan direk yekpare bronzdan olup 25 m yüksekliğindedir Bu direk ABD’de yaşayan Nazmi Celal (William Johnson) tarafından hediye edilmiştir Anıtın tümü 625 km lik bir alanı kaplamaktadır
Anıtın orta yerindeki taş blok burada şehit düşmüş askerlerin toplu mezarlarını sembolize etmektedir Bunun üzerinde Mehmet Akif’in Çanakkale Şehitleri için yazdığı şiirin ilk mısrasına yer verilmiştir Ayrıca anıtın altında Çanakkale Savaşı eserlerinden oluşan bir müze açılmıştır Bu müzede savaş alanı kroki ve haritaları ile savaşta kullanılmış mermiler, dürbünler, Anzaklara ait mektuplar, içki, ilaç, karavana kapları, sigara tabakaları ve bazı savaş araç ve gereçleri sergilenmektedir Bunlar arasında her iki tarafın birbirlerine açtıkları ateş sırasında havada çarpışan mermiler ile kemiklere saplanmış mermi ve şarapnel parçaları bulunmaktadır
Çanakkale Şehitler Anıtı’nın yanında Mayıs 1992’de yapımı tamamlanmış bir şehitlik bulunmaktadır Burada üstlerine ay yıldız konulmuş, isimleri tespit edilebilen 100 subay ve 398 erin isimleri yazılıdır
Yahya Çavuş Şehitliği ve Anıtı (Gelibolu)
Ertuğrul Koyu’na hakim bir tepede bulunan Yahya Çavuş Şehitliği ve Anıtının bulunduğu yerde 25 Nisan 1915’te Ertuğrul Koyu’a çıkartma yapan İtilaf Kuvvetlerinin 3 Alayına karşı 26 Alay 3 Tb 10 Bölüğünün 21 Takımından olan, Ezineli Yahya Çavuş 63 askeri ile savaşmıştır Sabah gün ağarmasından batımına kadar üç alaya karşı kahramanca dövüşerek şehit olmuşlardır İngilizlerin Aytepe’yi ele geçirmelerinin ardından süngü hücumuna kalkan Yahya Çavuş ve askerleri burada İngiliz hücumunu geciktirmiş ve savaşın geleceği üzerinde büyük rol oynamıştır Bu çatışmadan Yahya Çavuş ve birkaç askeri sağ çıkabilmiştir
Bu olayın anısına, Ertuğrul koyuna hakim bir tepede yapılan anıtta, mermer bir kaide üzerinde Yahya Çavuş iki yanında ellerinde bayrak ve tüfek tutan iki askerin arasında canlandırılmıştır Mermer kaide üzerindeki plakette ise Yahya Çavuş’un adı yazılıdır
Gözetleme Tepe Şehitliği ve Anıtı (Gelibolu) Behramlı’dan Saros Körfezi’ne doğru giderken Alçıtepe’den sonra Çam ağaçları içinde Saros Körfezi’ne hakim Gözetleme Tepesi denilen yerdedir
1939’da yapılan üç katlı, yukarıya doğru katları küçülen beyaz renkte bir anıttır Bunun yanında sanduka biçiminde isimleri bilinmeyen üç şehidin mezarları yan yanadır
Hastane Bayırı Şehitliği ve Anıtı (Eceabat) Eceabat İskelesine 1 km uzaklıkta Hastane Bayırında bulunan şehitlik, savaş sırasında burada kurulmuş olan seyyar hastaneye getirilen yaralılardan hayatlarını kaybedenlerin gömüldükleri yerdir
Etrafı alçak bir duvarla çevrili şehitliğin demir parmaklıklı kapısından içeriye girilince çimenler üzerinde üzerleri bayrak şeklinde yapılmış çoğunun adı bilinmeyen şehit mezarları vardır Merdivenle çıkılan yüksek mermer bir platformun üzerindeki obelisk şeklindeki anıtın üst tarafında ay-yıldız bulunmaktadır Obeliskin alt tarafındaki yazıtta şunlar yazılıdır:
“Birinci Cihar Harbinde burada Tanrısına kavuşan ulu şehitlerimizin ruhuna el-fatiha 1331-1333 (1915-1917)”
3 Kasım 1914’de Seddülbahir Batarya komutanlığı yapan Gazi Yzb Şemsettin Çamoğlu da öldükten sonra kendi vasiyeti üzerine buraya gömülmüştür
Hasan Mevsuf Anıtı Top Bataryası ve Şehitliği (Çanakkale) Çanakkale Boğazı’nın Anadolu yakasında, Eski Çanakkale-İzmir yolu üzerindeki Kepez Köyü yakınlarında Hasan Mevsuf Anıtı ve Şehitliği bulunmaktadır 18 Mart 1915’de buradaki denize hakim tepenin yamacında 2 tane 15’lik ve 3 tane de 5’lik topun bulunduğu topçu bataryasının kumandan ve erlerinin şehit oldukları bu yere yapılmış olan anıttır
Siyah mermer bir kaide üzerinde yukarıya doğru daralan, üzerine tunçtan bir top mermisi konmuş dört köşe bir anıttır Bu anıtın üzerindeki yazıtta şunlar yazılıdır:
“ 22 düşman harp gemisinin zorladığı Çanakkale Boğazı Türk azmi karşısında geçilemedi O gün 18 Mart 1915, Türk zaferinin üstün başarısını bu topçu bataryası göstermiştir Burada o gün yurdu için savaşırken şehitlik mertebesine yükselen batarya Komutanı Ütgm Hasan ile Tk K Tğm Mevsuf ve dört er yatmaktadır ”
Batarya Komutanı Ütgm Hasan Bey için 18 Mart 1915 sabahı, İstanbul’dan Çanakkale Müstahkem Mevkii komutanlığına bir kızının dünyaya geldiğini bildiren telgraf gelmiştir Bu telgrafı alan Cevat Paşa bataryaya gelmiş ve Ütğm Hasan’a :“Bir kızın dünyaya geldi Allah bağışlasın, izinlisin” demiştir Hasan Bey ise “Komutanım, vatan daha mukaddes, gidemem İsmini Didar koysunlar” cevabını vermiş ve aynı gece bütün batarya ve Hasan Bey gemilerden atılan toplarla şehit olmuştur
Anıttan 150 m kadar ileride denize hakim tepenin yamacındaki küçük şehitlikte burada şehit olan 6 subay ve erin mezarları bulunmaktadır Etrafı alçak muntazam bir duvarla çevrili şehitliğin kapısına dört basamakla çıkılmakta olup, kapının iki tarafına madenden birer top mermisi yerleştirilmiştir
__________________
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar, 'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
|