05-01-2009
|
#35
|
ysnkrks
|
Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey
SALAKAMEN SAVAŞI
Sultan İkinci Ahmed padişah olduğunda Köprülü Fazıl Mustafa Paşa sadrazamdı Sultan İkinci Süleyman'ın son yıllarında Köprülü Fazıl Mustafa Paşa önemli askeri başarılar elde etmişti Belgrad'dan çıkıp Tuna'yı aşarak, Avusturya üzerine yürüyen Köprülü Fazıl Mustafa Paşa, Kırım kuvvetlerini beklemeden Petervaradin'de düşmana ani bir darbe vurmak istedi
Ancak pusuya düşürülen Köprülü Fazıl Mustafa Paşa Salakamen'de bozguna uğradı ve kendisi de alnından vurularak şehit oldu Avusturya cephesindeki ilerleyiş ve mücadele böylece sona erdi Avusturya ile yapılmakta olan savaş neticelenemedi ve Osmanlı akınları durdu Köprülü Fazıl Mustafa Paşa'nın yapmaya çalıştığı ıslahat hareketlerinden de, o öldükten sonra vazgeçildi
Lehistan'ın amacı, 1672 yılında Osmanlılar tarafından fethedilen Podolya eyaletinin başkenti olan Kamaniçe'yi ele geçirmekti Ancak Lehistan'ın kuvvetli hücumlarına direnen Kahraman Paşa kaleyi korumayı başardı Bunun dışında Venediklilere karşı da başarılı direnişler yapıldı Eğriboz kalesi kahramanca savunularak Venediklilerin eline geçmesi engellendi Diğer yandan Sakız Kalesi de Venediklilerin saldırısına uğradı Ancak Sakız Kalesi tüm çabalara rağmen, 21 Eylül 1695 tarihinde şartlı olarak Venediklilere teslim edildi
SIRP SINDIĞI SAVAŞI
Islâm memleketlerine yönelen ve "Haçli Seferleri" diye anilan tecâvüz hareketleri, bir asra yakin zamandan beri durmustu Fakat, Osmanli Türkleri'nin Bati Trakyayi elde etmeleri ve Bulgaristan ortalarina kadar sokulmalari, Haçlilik ruhunun hortlamasina sebebiyet verdi
Filibe'nin zapti sirasinda kaçan ve Sirbistan'a siginan Rum kumandani, vakit geçirmeden Türkler üzerine yürünmesini tavsiye ediyor, devamli tahriklerde bulunuyordu Ancak, Sirplar'in da Bulgarlar'in da bu macerayi göze alabilecek kuvvet ve cesaretleri yoktu Türkler'i geri püskürtmeye çalisirken, ellerindeki topraklan kaybedebilirlerdi Ayrica, Balkan kavimleri, kendilerine din, can, mal ve kazanç hürriyeti getiren Islâm idaresinden memnundular; tekrar eski kötü jönlere dönmeyi istemiyorlardi Denizci bir devlet olan Venedikliler ise, Dogu'daki ticarî menfaatlerinin haleldar olacagi korkusuyla, tarafsiz kalma siyasetinden ayrilmiyorlardi
Osmanlilar'a karsi çikabilecek tek devlet Macaristan'di Balkanlar'i da hâkimiyeti altina alma sevdasina düsen Macar Krali Layos, böylece hazirlanmaya basladi
Iste o siralarda, Papa V Urban da, Macar ve Sirp krallari ile Eflâk (Romanya) ve Bosna prenslikleri arasinda askeri ittifak kurulmasina önayak oldu Tarihlerimizde umumiyetle 60 bin kisi olarak gösterilen Haçlilar, Macar Krali Layos kumandasinda Edirne'ye dogru yürüdüler
Sultan Murad, o sirada Bursa'da bulunuyordu ve Türk ordusunun büyük kismi Anadolu'da idi Rumeli Beylerbeyi Lala Sahin Pasa, bir taraftan padisaha haber yollarken, bir taraftan da Haci Ilbeyi kumandasindaki 10 bin kisilik akinci kuvvetini, kesif gayesiyle göndermisti
Herhangi bir mukavemet görmeden ilerleyen Haçli ordusu, Meriç nehrini geçtikten sonra, Edirne'nin birkaç kilometre ötesinde durakladi Taarruza geçtikleri anda, bu sehri zaptedecekleri ve Trakya'nin güneyine sarkacaklari muhakkakti Çünkü, Bursa'dan yola çikacak Osmanli ordusu, kisa zamanda oraya erisemezdi
Haci Ilbeyi, konak yerinde eglenceye dalan ve müstakbel zaferlerin tadini simdiden çikarmaya kalkan Haçlilar'a karsi, bir gece baskini düzenlemeyi kararlastirdi Kimseden talimat almamisti ve bu tehlikeli tesebbüsten zararli çikilirsa, kendi elleriyle idam fermanini hazirlamis olacakti Fakat, gece karanliginda hücuma geçen 10 bin Türk akincisi, düsmani tam gaflet halinde bastirdilar "Koyun sürüsüne dalan kurt gibi" neye ugradiklarini sasiran Haçli askerlerini kiliçtan geçirdiler Kaçabilenlerin çogunlugu da Meriç sularinda boguldu Kral Layos ise, canini güçlükle kurtararak memleketine dönebilmisti Osmanlilar'in, müttefik Hiristiyan ordularina karsi elde ettigi bu zafer, tarihlerimizde "Sirp Sindigi" olarak anilir
|
|
|