Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #27
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



Muharebe günü sabah namazindan sonra Yildirim Bâyezîd, askerlerine veciz bir hitabede bulundu Fakat karsi taraf da sünnî müslüman ve Türk oldugu için, askerin, hiristiyan ordularina karsi gösterdigi basariyi gösteremiyecegi ortada idi

Iki ordu, Ankara'nin kuzey dogusundaki Çubuk ovasinda 28 Temmuz 1402 târihinde karsilasti Burada, o devrin en büyük kumandanlarindan ikisi arasinda târihin en büyük savaslarindan biri oldu Fil görmemis Osmanli atlari ürktü Osmanli ordusundaki Kara tatarlarin aniden Tîmûr tarafina geçip, Rumeli sipahilerinin arkasindan ok atmaya baslamalari, Osmanlinin taarruz gücünü kirdi Bu sirada Osmanli ordusundaki Karaman, Candar, Germiyan, Aydin, Mentese ve Saruhanli sipahileri karsi tarafta bayrak açmis olan beylerini görünce, Tîmûr Han'in tarafina geçtiler Yildirim Bâyezîd'in yaninda az bir asker kaldi Osmanli ordusunun bir kismi geri çekildi Kara Tîmûrtas ve Fîruz pasalar, birlikleri tamamen bozuluncaya kadar dayandilar Yildirim Bâyezîd gün batarken üç bin kisi ile Çataltepe'de muharebeye devam ediyordu Burada süren üç saatlik vurusmadan sonra maglûbiyeti anlayinca etrafindaki askerleri yararak kurtulmak istedi Yildirim Bâyezîd'in ati yaralaninca oglu ile beraber Çagatay hani sultan Mahmüd Han'in kumanda ettigi birlik tarafindan esir alindi

Tîmûr Han kendisini iyi karsiladi ve tesellîde bulundu Bir Osmanli pâdisâhina yarasir sekilde, izzet ve ikramda bulundu Timur'un, Yildirim Bâyezîd'e iyi davranmadigi iddialari uydurmadir Ancak esaret zilletini çekemeyen Yildirim Bâyezîd Han, kederinden ve nefes darligindan kirk dört yasinda vefat etti Tîmûr Han ölüm haberini alinca; "Yazik oldu, büyük bir mücâhid kaybettik" demekten kendini alamadi

Ankara savasi ortaçagin en büyük meydan muharebesidir Iki yüz binden fazla Türk askeri birbiri ile savasmistir Anadolu topraklarinda iki müslüman devlet arasinda yapilmis olan büyük meydan muhârebelerindendir Ankara savasinin önemli neticeleri arasinda; AnadoluTürk birliginin parçalanmasi, Bizans ve istanbul fethinin elli yil daha uzamasi ve Osmanli Devleti'nin gelismesinin en azindan yarim asirdan daha fazla gecikmesi sayilabilir

Tîmûr Han, Ankara savasinda kirk bine yakin zayiat vermistir Hâlbuki o bu muharebeye kadar alti binden fazla kayip vermemisti Buna Osmanli ordusundaki sevk ve idarenin mükemmeliyeti sebeb olmustur Bâzi tarihçiler, Yildirim Bâyezîd ile harb ettigi için Tîmûr Han'i haksiz olarak kötülemekte, harp sahasinda olanlari, zulüm ve ortaligi kana boyamak seklinde bildirmektedir Hâlbuki bunun iki devlet arasinda bir hâkimiyet savasi oldugu unutulmamali, bu savas tarafsiz ele alinip degerlendirilmelidir

BELGRAD'IN FETHİ



Kanûnî Sultan Süleyman tahta çıktığında Avrupa'nın en güçlü devleti Roma-Germen İmparatorluğu (Almanya) idi Almanya İmparatoru Şarlken Macaristan'a hakim olmak için Macar kralı ile yakın akrabalık ilişkileri kurmuştu Macar Kralı İkinci Lui, Şarlken'e güvenerek vergilerini ödemiyor kendisine gönderilen Osmanlı elçilerini öldürtüyordu

Fatih Sultan Mehmed, Avrupa'da düzenlediği seferlerde Sırbistan'ı almıştı Ancak stratejik bir öneme sahip Macaristan alınamamıştı Kanûnî Sultan Süleyman Macaristan'ı almak üzere harekete geçti Belgrad, karadan ve Tuna ırmağındaki Osmanlı donanması tarafından kuşatıldı Şehir, gayet iyi savunulmasına rağmen teslim olmak zorunda kaldı (29 Ağustos 1521) Belgrad Muhafızlığına Balı Paşa getirildi Bu sefer sonunda İstanbul'a gönderilen bazı Belgradlılar kurulan Belgrad köyüne yerleştirildi

Belgrad'ın fethi, Kanûnî Sultan Süleyman'ın ilk fethidir

Belgrad, bundan sonraki yıllarda Osmanlı Devleti'nin Avrupa'ya açılan en büyük kapısı oldu Bu sebeple Belgrad'a Darü'l-cihad" denildi




CERBE SAVAŞI


Turgut Reis'in İspanyollar'ın elinde bulunan Cerbe adasını kuşatması üzerine, Andrea Doria komutasındaki bir Haçlı donanması İspanyollara yardıma geldi Yapılan Cerbe Deniz Savaşında büyük bir zafer kazanıldı Cerbe Osmanlılara geçti (1559)




ÇALDIRAN SAVAŞI


Yavuz Sultan Selim, babası Sultan İkinci Bayezid ve kardeşleri ile taht mücadeleleri vererek tahta çıktığında, Osmanlı Devleti sıkıntılı bir dönem yaşıyordu Bu bunalımlı dönemin en büyük sebebi Doğu'daki Şii-Safevi Devletiydi Bu devletin ortadan kalkmasıyla huzur sağlanacak ve Türkistan yolu Osmanlılara açılacaktı

Yavuz Sultan Selim'in en büyük amacı doğudaki bütün Türk İslam devletlerini tek bir devlet çatısı altında birleştirmekti Yavuz Sultan Selim, 1514 yılı baharında ordusuyla birlikte İran seferine çıktı Osmanlı kuvvetleri, Erzincan'dan Tebriz'e doğru yürüyüşüne devam etti

Çaldıran'da 23 Ağustos 1514'te yapılan savaşta Osmanlı kuvvetleri büyük bir zafer kazanırken, Safeviler bozguna uğradılar Şah, kaçarak hayatını zor kurtardı

Yavuz yoluna devam ederek Tebriz'e girdi Şehirdeki birçok sanatçı ve ilim adamı İstanbul'a gönderildi Bu zafer sonucunda Şah İsmail eski prestijini kaybetti Bu sayede Doğu Anadolu'da Osmanlılar için bir tehlike kalmamış oldu

15 Eylül 1514'te de Tebriz'den Karabağ'a hareket eden Yavuz'un amacı, kışı orada geçirip, baharda İran'ı tümüyle almaktı Ancak şartlar müsait olmadığı için Amasya'ya gidildi Çaldıran Zaferi'nden sonra, Erzincan, Bayburt kesin olarak Osmanlı hakimiyetine geçti Kemah kalesi alındı 12 Haziran 1515'de kazanılan Turnadağ zaferi ile Dulkadiroğlu beyliğine son verildi Diyarbakır, Mardin ve Bitlis Osmanlı hakimiyetine girdi Böylece Anadolu'da Türk birliği sağlanmış oldu




EĞRİ KALESİ FETHİ


Durumun kötüye gittiğini anlayan Sultan Üçüncü Mehmed devlet büyüklerini toplayıp şöyle dedi:

"Ceddimiz, devletimizin kurucusu Osman Gazi Hazretleri'nden, büyük dedemiz Kanuni Sultan Süleyman'a kadar bütün padişahlar askerin önünde sefere çıkmışlardır Dedemiz Sultan İkinci Selim'le (Sultan İkinci Selim) cennetmekan pederimiz Sultan Murad (Sultan Üçüncü Murad) bu usulü bozdular Biz dahi, başlangıçta seferi paşalarımıza ısmarlamakla hataya düştük Asker evlatlarımız bizi başlarında görmek isterler Kararımız odur ki; yakında sefere çıkacağız Hazırlıklar tamamlansın Küffara haddini bildirmeye gitmek gerekir"

Sultan Üçüncü Mehmed kendisine karşı çıkan annesi Safiye Sultan'a da şöyle der:

"Valide, biz Sultan oğlu sultanız, kullanmayacaksak Eyüp Sultan Camiinde bu kılıcı niçün kuşandık? Kararımız karardır, sefere çıkacağız Taht uğruna devleti feda etmeyiz"

20 Haziran'da ordu hareket etti ve kuşatılan Eğri Kalesi 12 Ekim 1596'da padişaha teslim edildi




Alıntı Yaparak Cevapla