|  04-28-2009 | #1 | 
	| 
KRDNZ  | 
				  Selçuklularda Bilim 
 
            Selçuklularda BilimBüyük Selçuklular, kendilerinden önce var olan medreselerde öğretimi sürdürdüler, ama bununla yetinmediler  Vezir Nizamülmülk’ün öncülüğünde ve onun adını taşıyan yeni medreseler kurdular  Nizamiye medreselerinin ilki 1067’de Bağdat'ta açıldı  Daha sonra Isfahan, Rey, Merv(selçukluların başkenti), Belh, Herat, Basra, Musul gibi kentlerde yeni Nizamiye medreseleri kuruldu  Medrese sisteminde programlı ve belli bir yönteme dayanan eğitim ilk kez bu medreselerde verildi  Medreselerde din konularının yanı sıra matematik, felsefe, dil ve edebiyat gibi dersler de okutuluyordu ve medreselerde zengin kitaplıklar vardı  Medreselerin dışında da ülkenin çeşitli yerlerinde kurulmuş kitaplıklar bulunuyordu  Melikşah döneminde önce Isfahan'da, sonra Bağdat'ta birer gözlemevi kuruldu  Büyük Selçuklular Arapça'yı din ve bilim dili, Farsça'yı edebiyat ve devlet dili, Türkçe'yi ise saray ve orduda günlük konuşma dili olarak kullanıyorlardı  
 Büyük Selçuklular, var olan kentleri bayındır hale getirirken yeni kentler de kurdular
  Ülkenin pek çok yerinde yeni kurumlar ve yapılar inşa ettiler  Bunlar cami, medrese, kervansaray, hastane, köprü, çeşme, imaret, han, hamam, türbe ve kümbet gibi yapılardı  
 Büyük Selçuklular, ince ve uzun minarelerle cami mimarisine yeni bir anlayış getirdiler
  Isfahan'daki Mescid-i Cuma bu anlayışla yapılmış en eski örnektir  Büyük Selçuklu anıtmezarları olan kümbetler de yaygın mimari yapılardır  Kümbetler içten kubbe, dıştan ise piramit ya da konik bir çatıyla örtülüyordu  Dört köşeli, çok köşeli ya da yuvarlak formdaki Büyük Selçuklu kümbetleri genellikle iki katlı olarak yapılıyordu  Bu kümbetlerin alt kat mezar, üst kat ise mescit olarak kullanılıyordu  
 Büyük Selçuklu sanatında hat (yazı), minyatür, ahşap ve taş oymacılığı, çinicilik, maden işleme, cilt ve çeşitli süsleme sanatları da gelişmişti
  
 
 
				__________________ Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar, 'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar? Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır | 
	|  |   |