Çok hücreli organizmalarda farklı doku, organ ve sistemler arasında birlikteliği sağlayacak düzenleyici sistemlere ihtiyaç vardır
Özellikle hayvanlarda endokrin ve sinir sistemi birlikte çalışarak organizma bütünlüğünü sağlar
17
1
BİTKİLERDE HORMONAL DÜZENLEME
Bitki hormonları, bitkinin büyüme, gelişme, farklılaşma ve çevresel etkilere tepki göstermesini sağlayan çeşitli organik maddelerdir
Başlıca bitkisel hormonlar ve etkileri şunlardır:
A

Oksin
Bitkilerdeki en önemli hormondur

Hücre bölünmesi, büyüme, hücre ve dokuların farklılaşması gibi gelişme olaylarında etkindir

Gövde ve kök uçlarından salgılanır
Ayrıca yaprak dökümü, çiçek açma ve meyve vermeyi de kontrol eder
B

Giberellinler
Tohum çimlenmesi, gövde uzaması ve meyve büyümesi üzerine etkilidir
C

Sitokininler
Tohum çimlenmesini, tomurcuk gelişimini ve yaprakların genç ve diri kalmasını sağlar
D

Absisik Asit (ABA)
Tomurcuk ve tohumların uyku halinde kalmasını sağlar
E

Etilen
Sadece üretildiği yerde etkilidir

Yaprak dökümü ve meyve olgunlaşmasını hızlandırır
17
2
BİTKİLERDE HAREKET
Bitkiler toprağa bağlı olduğu için yer değiştiremezler

Bununla birlikte iç ve dış etkilere tepki gösterirler

Bu şekil tepki göstermeye irkilme denir
itkisel hareketleri şu başlıklar altında toplayabiliriz;
17

2

1

Tropizma (Yönelim) Hareketi
Bitkinin dışarıdan gelen uyartıya (ısı, ışık, kimyasal madde) göre yönelme göstermesine denir

Yönelim uyartıya doğru ise pozitif tropizma uyartının tersine doğru ise negatif tropizma adını alır
A

Fototropizma
Işık uyartısı altında bitkide görülen yön değişikliğine denir

Bitki gövde dalları ışığa doğru yönelir

(pozitif fototropizma) Köklerde ise negatif fototropizma görülür

Güneş ışığı bitkinin tepe ve kök ucundan salgılanan oksin hormonu üzerine etki ederek tropizma hareketlerini kontrol eder

Fototropizmayı açıklayan deneylerin bazıları aşağıda anlatılmıştır
I

Deney :
Deneyde yeni çimlenmiş yulaf fidesi (koleoptil) kullanılmıştır

I

koleoptil karanlık ortamda bırakılmış, II

koleoptile ise tek yönden ışık verilmiştir

Yaklaşık 24 saat sonra, I

koleoptilde normal büyüme, II

koleoptilde ise ışığa doğru büyüme görülmüştür
Şekil 17

1 Fototropizma Hareketinin İncelenmesi
Deneyin Yorumlanması
Koleoptilin ucunda sentezlenen oksin hormonu, karanlık ortamda her tarafa eşit olarak dağılmış ve düzgün bir büyüme görülmüştür

II

koleoptilin ucunda sentezlenen oksin hormonu da eşit dağılım gösterir ancak ışık alan bölgede oksin hormonunun yapısı bozulmuş, bundan dolayı hormon miktarı azalmış ve büyüme yavaşlamıştır

Karanlık bölgede ise hormon miktarı değişmemiş, büyüme ışık alan tarafa oranla fazla olmuştur

Bu nedenle koleoptil ışığa doğru yönelmiştir
II

Deney :
Koleoptilin oksin sentezleyen uç kısmı kesilmiş ve sol tarafa doğru kaydırılmıştır
Şekil 17
2 Tropizma Deneyleri
Koleoptilin uç bulunmayan kısmında oksin hormonu bulunmadığından büyüme durmuş, diğer tarafta ise devam etmektedir

Bundan dolayı koleoptil tropik hareket göstermiştir

Kökteki fototropizma ise negatiftir
III

Deney :
Kökte ışık olan bölgede oksin miktarı azalmış diğer tarafta ise artmıştır
Şekil 17

3 Negatif Fototropizma
Oksin kökte belli bir miktarın üzerine çıkınca büyümeyi yavaşlatır

Azalan tarafta ise büyüme normal devam eder

Bu nedenle kök ışıktan uzaklaşır

(negatif fototropizma)
B

Geotropizma
Bitkilerde gövde, yerçekiminin tersine kök ise yerçekimine doğru büyüme gösterir
Şekil 17
4 Bitkide Geotropizma
Geotropizmada uyaran yerçekimidir

Gövdede negatif fototropizma, kökte ise pozitif geotropizma görülür
Deneyin Yorumlanması
Bitki yerçekimine paralel konuma getirildiğinde, oksin bitkinin alt tarafında toplanmıştır

Bu toplanma ile gövdenin alt tarafında büyüme hızlanmış üst tarafta ise yavaşlamıştır
Kökte ise oksinin biriktiği bölgede büyüme yavaşlamış, azaldığı bölgede ise büyüme hızlanmıştır

Bu etki ile bitki kökü uyarıya doğru hareket eder

(pozitif geotropizma)
C

Nasti (ırganım) Hareketi
Nasti hareketinde uyaranın yönü önemli değildir

Çiçeklerin ışıkta açılıp karanlıkta kapanması fotonastiye örnek verilebilir
D

Taksi (serbest) Hareket
Tek hücrelilerin sıcaklık, ısı, ışık ve kimyasal madde ve besine doğru olan hareketine pozitif
taksi, bunlardan ters yöne olan harekete negatif taksi denir
17
3
HAYVANLARDA HORMONAL DÜZENLEME
Hayvanlarda hormonal sistem, bitkilerden daha karışıktır

Hayvanlarda kana salgı yapan merkezlere endokrin bez, salgılanan maddeye hormon denir

Hormonlar etki edecekleri bölgeye kan yolu ile taşınır
Halkalı solucanda hormon üreten tek kaynak, salgı yapabilen sinir hücreleridir
Eklembacaklılarda ise özel endokrin bezleri vardır
17
3
1
Hayvansal Hormonların Özellikleri ve Etkileri
- Hormonlar; aminoasit, protein, yağ asitleri, yağ türevleri, steroid gibi organik maddelerdir
- Hormonların çoğu iç salgı bezlerinden salgılanır

Ancak sekretin ve gastrin gibi bazı hormonlar bez olmayan hücrelerden üretilir
- Hormonlar kan yolu ile vücudun her yerine taşınırlar

Her hormon belli hücre ve dokular üzerinde etkilidir

Hedef hücrelerin yüzeyinde veya içinde özel hormonlarla bağlanabilen reseptör proteinler vardır
- Hormonların kandaki konsantrasyonunun az olmasına rağmen etkileri çok yüksektir
- Hormon eksiklğinde veya fazlalığında ciddi hastalıklar açığa çıkar
- Hormonlar dışarıdan alınmaz, organizmanın bizzat kendisi tarafından üretilir
- Endokrin sistem, sinir sistemi gibi uyartı taşıyıcı sistemdir

Aralarındaki fark mesajların iletilme hızıdır

Sinirsel iletim hızlı, hormonal iletim yavaştır
- Hormonlar büyümeyi denetler, homeostasiyi sağlar
Üreme etkinliklerini ve eşeysel özellikleri denetler

koordinasyon ve bütünleşmeyi sağlar
17
4
İNSANDA ENDOKRİN BEZLER VE HORMONLAR
Beynin alt tabanında bulunan hipotalamus bölgesine bağlı, nohut büyüklüğünde bir bezdir

Ön, ara ve arka lop olmak üzere üç kısımdan meydana gelir

(Bkz

Şekil 17

5) Ara lop insanda embriyonal dönemde, kurbağa, sürüngen ve bazı memelilerde bulunur
Şekil 17
5 Hipofiz Bezinde Lopların Yeri
Şekil 17
6
Hipofiz bezinden salgılanan hormonlar
I - Ön Lop Hormonları
A

Büyüme Hormonu
(Somatotropin Hormon=STH)
Uzun kemiklerin ve kasların büyümesini kontrol eder

Protein sentezini arttırır, korbonhidrat ve yağ metabolizmasını etkiler
Protein yapıdadır
Çocuklukta az salgılanması cüceliğe, çok salgılanması devliğe sebep olur

Büyümenin durduğu erginlerde ise fazla salgılanması el, ayak ve yüz kemiklerinin büyümesine (akromegaliye) yol açar
B

Tirotropin (TSH=Tiroid Uyarıcı Hormon)
Tiroid bezi faaliyetlerini kontrol eder ve hormon salgılamasını uyarır
C

LH ( Luteinleştirici Hormon)
Dişilerde folikülün yırtılarak, yumurtanın atılmasını sağlar Corpus luteumun oluşmasını ve progesteron salgılamasını kontrol eder

Erkeklerde testosteron hormonunun salgılanmasını sağlar
D

FSH (Folikül Uyarıcı Hormon)
Dişilerde yumurtalıklarda folikül gelişimini uyarır
Erkeklerde testislerin çalışmasını düzenler
E

(LTH= Lüteotropik Hormon)
Genellikle korpus luteumun devamını sağlar

Süt bezlerinin gelişimi, süt salgılanması ve analık duygusunun oluşmasında etkilidir
Memelilerin dışındaki canlılarda sadece analık davranışlarını oluşturur
FSH, LH ve LTH hormonlarına gonadotropinler denir
F

ACTH (Adrenokortikotropik Hormon)
Adrenal beyin korteksinden steroid hormonların salgılanmasını uyarır
G

İntermedin
(MSH= Melonosit Uyarıcı Hormon)
Melanositlerdeki melanin sentezini etkiler ve derinin koyulaşmasını sağlar pigment dağılımını etkiler
II- Arka lop hormonları
A

Vasopressin
(ADH= Antidiüretik Hormon)
İnce atardamarlarda düz kasları kasarak kan basıncını yükseltir

Böylece suyun böbreklerden geri emilmesini sağlar
Yeterince salgılanamaması ile vücut su kaybeder

idrara çıkma ve susama şeklinde kendini gösteren bu rahatsızlığa Diabetes insipidus (Şekersiz diyabet) denir
B- Oksitosin
Dişilere özgü bir hormondur

Doğum sırasında düz kaslardan oluşan uterus kaslarını kasar

Süt salgılanmasını uyarır
17
4
2 Tiroid Bezi
Gırtlağın altında soluk borusunun iki yanında yer alan çift loplu küçük bir bezdir
Tiroid Bezi Hormonları: A
Tiroksin
Tiroid bezinin en önemli hormonudur

Oksijen kullanımı üzerine etkilidir

Fazla salgılanması durumunda hücreler fazla O2 kullanır, metabolizma hızlanır

Az salgılanırsa metabolizma yavaşlar
Gelişme döneminde az salgılanırsa kretenizm (ahmaklık) ortaya çıkar

Bireylerde zekâ geriliği, cücelik ve eşey bezlerinin gelişmemesi görülür
Erginlikte az salgılanırsa deride şişme, kılların dökülmesi, ruhsal dengesizlikle kendini gösteren miksödem sendozomu görülür
Ayrıca kemikten kana Ca++geçişini de sağlar
B
Trikalsitonin
Kanda Ca++ miktarı artınca salgılanarak, kandan kemiklere Ca++ geçişini sağlar
Tiroid bezi hormonları iyotludur

Bu yüzden iyotun az olduğu bölgelerde yaşayan bireylerde bez büyüme yaparak basit guatr oluşturur
Şekil 17
7 Tiroid ve Paratiroid Bezlerinin Yapısı Tiroid bezi içine gömülmüş dört küçük bezdir

Paratiroid bezinden parathormon salgılanır

Parathormon, tirokalsitoninle birlikte çalışarak kandaki fosfat ve kalsiyum miktarını düzenler
Parathormon az salınırsa, Ca++ kemiklerde birikir, kanda Ca++ miktarı düşer

Kaslara yeterli Ca++ gelmediğinden kaslarda ağrılı kasılmalar ve uyartıllara yavaş cevap verme gözükür

Buna tetani denir

Parathormonun çok salınması halinde kemiklerdeki Ca++un kana geçlişi hızlanır

Bu durumda iskelette zayıflama görülür

Kandaki kalsiyum böbreklerde fosfor iyonu ile birleşerek böbrek taşını oluşturur
17

4

4

Böbreküstü Bezleri (Adrenal Bezler)
Böbreklerin üzerinde yer alan bir çift bezdir

Bezlerin dış kısımında bulunan pembe renkli kısma "korteks" iç kısma ise "medulla" (öz) denir

Bu iki ayrı bölgeden farklı hormonlar salgılanır
A
Korteks Hormonları
a- Glukokortikoidler: Proteinlerin ve yağların karbonhidlara dönüşmesini uyararak kandaki glikoz seviyesini artırır

En önemli örneği kortizol olur
b- Mineralokoritikoidler: Vücut sıvısının su ve iyon dengesini düzenler

Bunlardan en önemlisi olan aldosteron böbreğin idrar toplama kanalında Na+- geri emilimini artırır
Korteks hormonlarının az salgılanması addison hastalğına neden olur

Na+ Cl-+ artar, kan şekeri düşer, zayıflama ve deride tunç rengi oluşumu görülür

ve CI atılımı artar Vücut sıvısında K
B

Medulla Hormonları
a- Adrenalin (Epinefrin): Sempatik sinir sistemiini etkileyerek kalp atışlarını hızlandırır

Damarları daraltarak kan basıncını arttırır

Bu nedenle stres ve öfke durumunda adrenalin salgılanır

Soğuk, ağrı ve bazı ilaçlar salgılanmasını artırır

Adrenalin hormonu ve kas ve karaciğer hücrelerinde depo edilen glikojenin glikoza dönüşümünü sağlamaktadır

Hipofizin ACTH salgsını uyarır
b- Noradrenalin (Norepinefirin): Kan damarlarını daraltarak kan basıncını yükseltir

Kalbin çalışmasını yavaşlatır

Parasampatik lifleri uyarır
17
4
5 Pankreas
Pankreasın Langerhans adacıkları bölgesinden, kandaki şeker dengesini düzenleyen insülin ve glukaon hormonları salgılanır
a- insulin Hormonu: Beta hücrelerinden salgılanır

Kandaki glikozun kas ve karaciğere geçmesini sağlar

Kas ve karaciğere geçen glikoz glikojone çevrilir
İnsülin az salgılanırsa kandaki şeker miktarı artar

Hücreler yeterince glukoz bulunması olmaz

Bu durum Diabetes mellitus olarak adlandırılır
Hastalarda; halsizlik, çabuk acıkma ve susama, sık idrara çıkma, idrarda glikoz gibi belirtiler görülür
insülinin fazla salgılanması ile kandaki şeker, karaciğer ve kasa geçer

Kan şekerinin normalin altına düşmesi ile şeker koması ve ölüm meydana gelir
b

Glukagon Hormonu: a Hücreleri tarafından salgılanır

karaciğer ve kas hücrelerinden kana şeker geçişini kontrol eder
Glukagon hormonu insülin hormonunun fazla salgılanması ile oluşan olumsuz etkileri ortadan kaldırır

Bu iki hormon birbirlerinin tersine çalışarak kandaki şeker seviyesini ayarlar
17
4
6 Gonadlar
Erkeklerde testisler, dişilerde ise ovaryum hormon üretir

Bu organlar hipofiz bezi tarafından gonadotropinler ile uyarılır
A- Erkeklerde salgılanan eşeysel hormonlara androjenler denir

Bunların en önemlisi testosteron olur
Testosteron
Erkekte, sakal bıyık oluşumu, ses kalınlaşması, iskelet ve kas gelişimi üzerine etkilidir

Testosteronun az salgılanması ile bu özelliklerde körelme görülür
B- Dişilerde yumurtalıklardan östrojen ve progesteron hormonları salgılanır
Östrojen
Ses incelmesi, üreme organlarının gelişmesi gibi dişi bireye ait ikincil karakterlerin gelişmesi üzerine etkilidir
Progesteron
Dişi bireyi gebeliğe hazırlar

Progesteron salgısı ile uterus iç çeperi kalınlaşarak embriyonun gelişmesi için hazır hale gelir
