|  04-24-2009 | #8 | 
	| 
KRDNZ  | 
				  Muslihuddin Mustafa (Hocazade) 
 
            Muslihuddin Mustafa (Hocazade)Hoca’ nın bir anlamı da zengin ve tüccar demektir M  Mustafa’nın babası zengin bir tüccardı  Babası, okumasını değil, ticaret yapmasını istiyordu  Okumak için para vermedi  Kitaplardan alacağı notları helvacı kağıtlarına yazdı gizlice  Okudu ve alim oldu  Alimler arasında "ilim dağarcığı" diye anılan Hızır Bey’ in öğrencisiydi  Hocası Hızır Bey, İstanbul kadısıydı  Altı sene Bursa’ da müderrislik yaptı  Hızır Bey, öğrencileri arasında en çok onu severdi ve kendine sorulan bazı sorulara yanıt vermek için "aklı selime müracaat ediniz" diyerek onları Hocazadeye gönderirdi  Fatih ’ e öğrencisini tavsiye etti  Sultanın sorduğu sorulara verdiği yanıtlardan ulemadan Molla Zeyrek’ ten bile yüksek olduğu anlaşıldı  Fatih, ona para gönderdi ve kendisine hocalık yapması için İstanbul’ a çağırdı  Zengin tüccaroğlu Hocazade Mustafa, resmi olarak ilmiye sınıfına girmiş oldu  Çok geçmeden kazaskerlige yükseltildi  Fakat bu yükseliş, bazı alçakları rahatsız etti  Karamanlı Mehmet Paşa’ nın başını çektiği grup, onun yeniden Bursa’ ya gönderilmesini sağladı  2  Bayezid padişah olunca (1481) günde yüz akçe ile Bursa Sultaniye müderrisliğine ve Bursa Kadılığına atandı  Ünü, İran ve Orta Asyaya kadar yayılmıştı  Sultan Hüseyin Baykara (ölümü 1556) Bayezid’ in başa geçişini kutlamak için gönderdiği heyetin içinde Hocazade’ den ders görmek üzereHorasanlı bir bilgin de göndermişti  Ali Kuşçu daha İstanbula gelmeden önce Türkiye’den memleketine dönmüş olan Alaeddin Tusi ile görüştüğü sırada Tusi ona "İstanbul’a gittiğinde Hocazade denilen Köseç ile iyi geçinin; kendisi ilimde fevkalade müdekki ve muhakkıktır" demişti  Ali Kuşçu, istanbul’a geldi  Bilimsel bir konuda Hocazade, Ali Kuşçu’ nun hatasını düzeltti  Fatih, Ali Kuşçu’ya "Hocazadeyi nasıl buldunuz?" diye sordu: Ali Kuşçu " Rumda ve Acemde emsali yok" deyince Fatih Sultan Mehmet, "Arap’ta bile eşi yoktur" dedi  
 (Uzunçarşılı,İsmail Hakkı,Osmanlı Tarihi, s: 653-654 )
 
				__________________ Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar, 'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar? Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır | 
	|  |   |