Konu: » Felsefe
Yalnız Mesajı Göster

Cevap : » Felsefe

Eski 04-24-2009   #48
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : » Felsefe



Skolastik Felsefe Nedir?
Skolastik felsefe, Latince kökenli schola (okul) kelimesinden türetilen scholasticus teriminden gelmektedir ve kelime anlamı olarak okul felsefesi demektir Bu anlam önemlidir, zira skolastik felsefe, ortaçağ düşüncesinde doğru'nun zaten mevcut olduğu düşüncesine ve felsefenin okullarda okutularak öğretilmesine dayanan bir yaklaşım sergiler Bu felsefenin temeli teolojidir, ona dayanır ve onu desteklemeye çalışır

Tarihsel ve Felsefi Çerçeve

Skolastik felsefe, Patristik felsefenin sürdürülmesi ve orada bir öğretiye dönüştürülmüş olan Hıristiyan inancının felsefi anlamda temellendirilip sistematize edilmesi yönündeki çabalardan meydana gelmiştir Ortaçağın belirli bir döneminden itibaren tüm felsefe etkinliği skolastik zemininde gerçekleştiği için, ortaçağ felsefesi denildiğinde akla gelen genellikle skolastik felsefedir Oldukça geniş bir tarihsel dönemi kapsar İkinci bir nokta, hem Hıristiyan skolastiğinin hem de İslam skolastiğinin söz konusu olmasıdır Felsefe tarihi içinde Skolastiğin üç ayrı dönem olarak ele alınması söz konusudur:

- Erken Dönem Skolastik (800-1200'lü yıllar)
- Yükseliş Döneminde Skolastik (1200-1300'lü yıllar)
- Geç Dönem Skolastik (1300-1500'lü yıllar)

Bu dönemlerde skolastik felsefenin belirli bir açıdan ortaya atılan sorunları farklı niteliklerle çözmeye yöneldiği söylenebilir Ancak bununla birlikte skolastik felsefe denilince anlaşılan genel bir nitelik söz konusudur Bu genel nitelik ilk olarak Aristotelesçi bir özellik olarak belirtilmelidir Patristik felsefede Platon ve Platonizm öne çıkmaktaydı, buna karşılık skolastik felsefede Aristotelizmin ilham kaynağı olduğu görülür Aristo felsefesi Platon'unkinden daha kesin olarak düşünürleri bilgeliğe yönlendirir, bunun anlamı salt Tanrı'yı bilmeye çalışmamak, olgular dünyasıyla da ilgili olmaktır

Bir okul felsefesi olarak skolastik, ilk olarak teoloji öğretmenleri tarafından, hem sistematikleştirilmiş teolojinin öğretilmesini, hem de antikçağ okullarında öğretilen Yedi özgür sanat'ın (Septem artes liberales) öğretilmesini kapsar Daha sonraları bu okulun bütün öğreti ve çalışmalarını kapsayacak nitelikte ifade edilir olmuştur

Skolastiğin yöntemsel olarak ortak karakteristiği ise felsefeyi dinin, ya da aklı inancın alanına uygulayarak bu alandaki meseleleri kavranılır kılmaktır Özelikle inanca ve vahye, akıl temelli getirilen itirazlar bu şekilde aşılmaya çalışılmıştır Bu anlamda da skolastik felsefe yeni bir şeyler bulmak ya da düşünceler üretmek arayışında değildir, aksine zaten mevcut olanlar içerisinde skolastik felsefe uygun olanları temellendirmek ve uygun olmayanları çürütmek çabasında olmuştur Bu çaba için gerekli mantığı Aristoteles'te ve Euclides (Öklid) geometrisinde bulmuştur


Böylece ana belitler daha baştan saptanmış bulunuyordu Bu dönemin özlü sözü ve düşüncesi, Augustinus'un: "Anlamak için inanıyorum" düşüncesidir

Bu düşünceye göre hem inanç hem de onun anlatımı ve dili doğru olarak mevcuttur Realizm düşüncesinin temeli olan bu düşünce Skolastiğin temel önermesidir Buna göre bilgi, çeşitli önermeler ve çıkarsamalarla, tanrısal gerçeğin ortaya konulmasından ve yansıtılmasından, kanıtlanmasından başka bir şey değildir Skolastik bu nedenle görelikçiliğe, öznelliğe ve kuşkuculuğa karşı savaşır Skolastik yalnızca tek bir doğrunun ve ona bağlı tek bir doğruluk sisteminin varlığını kabul eder Nominalizm bunlara bağlı olarak daha sonra Skolastiğin çözülmesinde önemli rol oynayacaktır

Skolastik felsefenin genel ahlaki tutumu konusunda iki öğenin altını çizmek gerekir Skolastik emir ahlakını ve değer ahlakını üstlenir durumdadır Buna göre, önemli olan iyi'ye uygun davranmaktır; çünkü iyi hem tanrının buyruğudur, hem de Tanrı bizzat tüm iyiliğin kendisidir Skolastik felsefe, başlangıcında ve gelişiminde inanç ile bilgiyi uzlaştırmaya çalışmış ve bu temelde dinsel dogmalara felsefi bir temel bulmaya ve bunları sistemleştirmeye yönelmiştir Ancak son dönemlerinde bu projenin başarılamayacağı kesinlik kazanmış, tam aksi yönde bizzat iç tartışmaları sebebiyle bilgi ile inanç ayrışması kesinlik kazanmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla