Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Fiziki Cografya

Eski 04-23-2009   #8
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Fiziki Cografya



• Nüfusun cinsiyet durumu

1945 yılındaki sayıma kadar, ülkemizde kadın nüfusunun erkek nüfustan daha fazla olduğunu görüyoruz Bu durumda, Kurtuluş Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı tehlikesi etkili olmuştur Fakat, 1945'ten sonra erkek nüfusu kadın nüfusunu geçmiştir Şu anda erkek nüfus % 1,2 oranında fazlalık gösterir
Türkiye’de dışarıdan göç alan İstanbul, Ankara, İzmir gibi merkezlerde erkek nüfus fazla iken, dışarıya göç veren Trabzon, Tokat, Yozgat gibi merkezlerde kadın nüfusu daha fazladır

2 Aktif Nüfus

Aktif nüfus, çalışan nüfus veya faal nüfus olarak da adlandırılır
15 - 64 yaş arasındaki nüfusa çalışma çağındaki nüfus denilmektedir Bu nüfusun hepsi bir işte çalışmaktadır Çalışabilecek yaştaki nüfus içinde, çalışan nüfus oranı ne kadar çoksa, işsizlik oranı o kadar azdır Genellikle, sanayileşmiş ve buna bağlı olarak gelişmiş ülkelerde işsizlik az iken, az gelişmiş ülkelerde işsizlik fazladır
3 Çalışan nüfusun ekonomik faaliyet kollarına göre dağılımı
Ekonomik faaliyetler üç büyük gruba ayrılır Bunlar
  • Tarım (Tarım, hayvancılık, ormancılık, vs)
  • Sanayi (Endüstri, madencilik, vs)
  • Hizmet (İnşaat, ticaret, turizm, vs) sektörleridir
Az gelişmiş ülkelerde, toplam çalışan nüfusun % 90'a yakını tarımsal nüfus özelliği taşır Gelişmiş ülkelerde ise tarımsal nüfus % 10 civarındadır Diğer nüfus, hizmet ve sanayi sektöründe çalışmaktadır

Gelişmekte olan ülkelerde, sanayi ve hizmet sektöründe çalışan nüfus, gelişmiş ülkelere göre daha azdır

Aşağıdaki tabloya baktığımızda, Türkiye’de 1927 yılında nüfusun %90'ı tarım, %10'u sanayi ve hizmet sektöründe çalışmıştır
1950 - 1960 lı yıllarda tarım sektöründeki nüfus azalmaya başlamıştır Özellikle 1980 li yıllardan sonra, sanayileşme hızının artmasıyla tarım sektöründeki nüfus % 50'nin altına düşmüştür

Türkiye’de nüfusun 1927 - 1990 yılları arasındaki sektörel dağılımı
Türkiye’de çalışan nüfusun yaş ortalaması düşüktür Çalışan nüfusun bölgelere göre dağılımı incelendiğinde dengesizlik görülür

Sanayi ve hizmet sektöründeki nüfusun büyük bölümü, Marmara Bölgesi’ndeki Çatalca - Kocaeli ve Güney Marmara bölümlerinde yoğunlaşmıştır İzmir, Ankara, Eskişehir, Adana, Mersin, Zonguldak, Ereğli, Karabük, Gazi Antep, Kayseri, Denizli, Konya gibi illerde sanayi nüfusu yoğundur

4 Nüfusun Eğitim Durumu

6 yaşını bitiren nüfusa, tüm Dünya’da eğitim verilmeye çalışılır Eğitim okur - yazarlık, ilköğretim, lise ve üniversite olmak üzere sınıflandırılabilir
1990 yılına göre, Türkiye’deki faal nüfusun % 55'e yakınını ilkokul mezunları, % 7,4'e yakınını okur - yazar, % 5'e yakınını ortaokul ve lise mezunları, % 4'ünü de üniversite mezunları oluşturmaktadır

5 Nüfusun Kırsal - Kentsel Durumu

Türkiye’de nüfusu 10000'den az olan yerleşmelere kır nüfusu, fazla olan yerleşmelere de kent nüfusu denilmektedir

Türkiye’de 1927 - 1950 yılları arasında, kırsal ve kentsel nüfus oranlarında fazla değişiklik olmamıştır Fakat, 1950'li yıllardan sonra, ülkemizde ulaşım yollarının ve sanayi faaliyetlerinin gelişmeye başlaması bunun yanında kırsal nüfusun artmasıyla birlikte kente doğru bir göç olayı başlamıştır

Kırsal kesimden kente göç olayı, en fazla, 1980 - 1985 yılları arasında meydana gelmiş ve 1985 li yıllarda kır ve kent nüfusu az çok dengelenmiştir En son yapılan 1997 yılındaki sayımda kent nüfusu % 65'e ulaşmıştır Bu sonuç, ülkemizde sanayi ve hizmet sektöründe çalışan nüfusun arttığını göstermektedir Aşağıdaki grafikler, Türkiye’nin kentsel ve kırsal nüfus değişimlerini daha iyi ifade etmektedir Dikkatle inceleyiniz

NÜFUS HAREKETLERİ (GÖÇLER)

İnsanların, doğdukları yerden başka yerlere geçici ya da sürekli olmak üzere taşınmasına göç denir

A İÇ GÖÇLER


Ülke içerisinde, nüfusun yer değiştirmesine iç göç denir İç göçlerle bir ülkenin toplam nüfusunda değişme olmaz Sadece, bölgelerin ve illerin nüfusunda artma ya da azalma meydana gelir
İç göçler, sürekli ve mevsimlik göçler olmak üzere ikiye ayrılır
1 Sürekli İç Göçler
Ülke içerisinde yer değiştiren insanların, göç ettikleri yerlere yerleşmesiyle gerçekleşir
İç göçün nedenleri
Türkiye’de, Cumhuriyetin başlangıcından günümüze kadar, özellikle kırsal alanlardan kentlere doğru hızlı bir göç olayı görülmektedir
  • Kırsal alanlardaki hızlı nüfus artışı
  • Miras yoluyla tarım alanlarının daralması ve ailelerin geçimini karşılamaması
  • Tarım alanlarının yetersiz gelmesi ve erozyonun artmasıyla toprağın verimsiz hale gelmesi
  • Tarımda makineleşmenin artması ve buna bağlı olarak tarımsal işgücünün azalması
  • Kırsal kesimde iş imkanlarının sınırlı olması
  • Ekonomik istikrarsızlık ve sosyal problemler
  • Eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği
  • İklim ve yerşekillerinin olumsuz etkileri
  • Kentlerde sanayinin gelişmiş olmasından dolayı iş olanaklarının fazlalığı
  • Kentlerde eğitim ve sağlık hizmetlerinin yaygınlığı
İç göç, özellikle Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerindeki illerde daha fazla olmaktadır
Yüksek oranda göç alan şehirlerin başlıcaları şunlardır:
İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Bursa, Şanlı Urfa, Antalya, Mersin, Konya, Samsun, Gazi Antep, Diyarbakır gibi illerdir İç göç, ülkemizde özellikle sanayileşmiş merkezlere daha fazla olmaktadır

İç göçlerin sonuçları
  • Ülke genelinde nüfusun dağılışında dengesizlik görülür
  • Yatırımlar dengesiz dağılır
  • Kırsal kesim yatırımlarında verimsizlik meydana gelir
  • Düzensiz kentleşme görülür
  • Sanayi tesisleri kent içinde kalır
  • Kentlerde konut sıkıntısı çekilir
  • Kent nüfusunda aşırı artış meydana gelir
  • Alt yapı hizmetlerinde (yol, su, elektrik) yetersizlik görülür
  • Kentlerde işsiz insanların oranı artar
İç göçü önlemek için,
  • Tarımda sulama olanaklarını artırmak
  • İntansif tarım metodunu geliştirmek,
  • Besi ve ahır hayvancılığını geliştirmek ve yaygınlaştırmak,
  • Kırsal kesimde eğitim ve sağlık hizmetlerini yaygınlaştırmak,
  • Tarım ve hayvancılığa bağlı sanayi kollarını kırsal alanlara yönlendirmek,
  • Kırsal kesimde küçük sanayi kollarını geliştirmek, vb gereklidir
2 Mevsimlik İç Göçler

Kırsal kesimdeki bazı ailelerin büyük şehirlere, tarımın yoğun olarak yapıldığı yerlere, yaz turizminin geliştiği yerlere bir müddet çalışmak üzere göç etmeleri ile gerçekleşir
Yaylaya çıkma olayı da mevsimlik göçler içerisinde yer alır Mevsimlik göçlerle Adana, Mersin, Hatay, Aydın, Muğla, Antalya gibi merkezlerde, yaz ile kış mevsimleri arasındaki nüfus miktarlarında önemli değişmeler olmaktadır

B DIŞ GÖÇLER


Bir ülkeden diğer bir ülkeye yapılan göçlere dış göç denir
Dış göçlerin başlıca nedenleri
  • Ekonomik nedenlerle çalışmaya gidilmesi
  • Tabii afetler
  • Savaşlar
  • Etnik nedenler
  • Sınırların değişmesi
  • Uluslararası anlaşmalarla sağlanan nüfus değişimi
Dış göçlerin sonuçları
  • Göç eden ülkede nüfus artar, göç veren ülkede ise azalır
  • Ülkeler arasında ekonomik ilişkiler gelişir
  • Ülkeler arası kültürel ilişkiler gelişir
Dış göçler ve Türkiye

Ülkemize 1923 - 1989 yılları arasında çoğu Balkan ülkelerinden olmak üzere 2,2 milyon göç olmuştur Bu sayı nüfusumuzun % 5'ini oluşturur
1950'den sonra, başta Almanya olmak üzere yurt dışına işçi gitmeye başlamıştır Arabistan, Kuveyt ve Orta Asya ülkelerinde işçilerimiz bulunmaktadır
Türkiye’den yurt dışına göç sonucunda;
Bugün Fransa, Belçika, Hollanda, İngiltere, İsveç, ABD, Avustralya, Libya, S
  • Ülkemize giren işçi dövizi artmıştır
  • Ülke turizminin gelişmesi sağlanmıştır
  • Türk ticaretinin yaklaşık % 20 sine kaynak sağlanmıştır
  • Artan nüfusun işsizlik sorununa kısmen çözüm bulunmuştur

Alıntı Yaparak Cevapla