Şengül Şirin
|
Cevap : Atatürk Ve Türkiye Cumhuriyeti
İSTİKLAL MADALYASI KANUNU
Kurtuluş Savaşı'nın başarıyla sonuçlanması üzerine, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinden bazılarına ve savaş sırasında yararlılık gösterenlere istiklal madalyası verilmesi düşünüldü Bu konuyla ilgili 66 sayılı kanun 29 Kasım 1920 günü Meclis'te kabul edilip, 4 Nisan 1921 gün Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi Ön yüzünde, üstte Ankara şehrinin, ortada TBMM Binası'nın resmi bulunan madalyanın arkasında zafer ve barışa işaret eden güneş ışınları görülmektedir Meclis'in sağında 23 Nisan solunda ise 1336 (1920) yazılıdır
Meclis'in altında bulunan dünya haritası bilgiyi, orak ve tırpanlar tarıma önem verileceğini, iki taraftaki meşaleler de barışı anlatır En altta kağnısıyla birlikte bir köylü kadını görülmektedir Madalyanın öteki yüzünde ay yıldızla çevrilmiş olarak Misak-ı Milli sınırlarını gösteren Türkiye Haritası vardır Bu harita üzerindeki tek yıldız Ankara şehrini işaret etmekte, yıldızdan çıkan ışınlardan birisi Kars'a kadar uzanmaktadır En altta madalyanın yapılış yılı olan 1 Teşrinisani 1338 (1 Kasım 1922) tarihi bulunmaktadır Çapı 35x55 mm ağırlığı 15 55 gr olan madalya pirinçten yapılmıştır Milletvekillerine verilen madalyanın şeridi yeşil, cephede bulunanların kırmızı, cephe gerisinde çalışanların da beyazdır Cephede görev almış milletvekillerinin madalya şeritleri yarı kırmızı, yarı yeşil renklidir Sağ göğüs üzerinde taşınır Medeni haklarını kaybedenlerle cinayet suçundan hükümlü olanlar İstiklal Madalyası'nı taşıma hakkını kullanamazlar
30 Ocak 1929 gün ve 3579 sayılı kanun gereğince; İstiklal Savaşı'nda (15 Mayıs 1919'dan, 9 Eylül 1922'ye kadar) milli ordu da göre alan alay sancaklarına da birer İstiklal Madalyası verilmiştir
İLK DEFA İSTİKLAL MADALYASI ALANLAR
TBMM Birinci Devre üyelerinden bazılarına İstiklal Madalyası verilmesi için Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından yazılan tezkere, TBMM'nin 21 Kasım 1923 Çarşamba günü 65 toplantısında görüşülmüş ve yapılan oylama sonucunda Mustafa Kemal ve 23 arkadaşına İstiklal Madalyası verilmesi oybirliğiyle kabul edilmiştir
Buna göre, TBMM Birinci Devre üyelerinden olup Batı Cephesi'nin Kuzey Grubu'nda yararlık gösteren asker milletvekilleriyle, sivil şahıslara 66 sayılı yasanın ikinci ve beşinci maddelerine dayanılarak İstiklal Madalyası verilmiştir
Bu durumda madalya verilen kişiler şunlardır
1 Gazi Mustafa Kemal Paşa(Ankara)
2 Fevzi Paşa (Çakmak) (Kozan)
3 İsmet Paşa (İnönü) (Edirne)
4 Ali Paşa Fuat (Cebesoy) (Ankara)
5 Kazım Paşa (Karabekir) (Karesi)
6 Refet Paşa (Bele) (İzmir)
7 Fahrettin Paşa (Altay) (Mersin)
8 Ali Bey (Çetinkaya) (Karahisarı Sahip)
9 Avni Bey ( Zaimler) (Saruhan)
10 Hüsrev (Gerede) Bey (Trabzon)
11 Cavit Bey (Erdel) (Kars)
12 Cafer Tayyar Eğilmez Paşa (Edirne)
13 Hacı Şükrü Bey (Aydınlı) (Diyarbakır)
14 Esat Efendi (İleri) (Aydın)
15 Memduh Necdet Bey (Erbek) (Karahisarı Şarki)
16 Ömer Lütfi Bey (Ergeşo) (Karahisarı Sahib)
17 Selahattin Bey (Köseoğlu) (Mersin)
18 Celal Bayar (Saruhan)
19 Mustafa Necati Bey (Saruhan)
20 Reşad Bey (Kayalı) (Saruhan)
21 Mehmet Vehbi Bey (Bolak) (Karesi)
22 Osmanzade Hamdi Bey (Aksoy) (Ertuğrul)
23 Hüseyin Bey (Gökçelik) (Elazığ)
24 Rıza Bey (Kotan) (Muş)
TEKALİF-İ MİLLİYE (MİLLİ YÜKÜMLÜLÜKLER) EMİRLERİ
Tekalif-i Milliye Emirleri" 7 ve 8 Ağustos 1921 günleri yayımlanmıştır ve on emirden oluşmaktadır "Tekalif-i Milliye Emirleri" çok kapsamlı olup bir taraftan aynı vergi mahiyetindeki uygulamayı içermekte, diğer taraftan da hizmet vergisi mahiyetindeki uygulamayı öngörmektedir 1) Her ilçede kaymakamın başkanlığında malmüdürü ve ilçenin en büyük askeri amiri ile idare meclisi, belediye ve ticaret odalarının seçtikleri üyelerden oluşan Tekalif-i Milliye Komisyonları (Milli Yükümlülükler Komisyonları) Kurulacaktır Bu komisyonlara o yörenin Müdafaa-i Hukuk Dernekleri merkez kurulundan iki üye ile köylerde imamlar ve muhtarlar tabii üye olarak katılacaklardır
Tekalif-i Milliye Komisyonları derhal toplantılara başlayacak ve hiçbir komisyon üyesine hizmetleri karşılığı ücret ödenmeyecektir Ayrıca her komisyon iki ay süre ile askeri hizmetleri ertelenmek üzere altı memur çalıştıracaktır
Tekalif-i Milliye Komisyonları, savaş ekonomisine giren ve Tekalif-i Milliye Emirlerinde belirtilen malları toplayarak kendisine bildirilen cepheye gönderecek, ayrıca bu emirlerin hizmet yükümlülüğüne ilişkin hükümlerini uygulayacaktır Komisyon üyelerinden görevinde ihmal gösterenler, vatana ihanet suçu işlemiş sayılacak ve ona göre cezalandırılacaktır
2) Kentler, kasabalar ve köylerdeki her ev birer kat çamaşır (kilot, fanila veya benzeri iç giyim), birer çorap, birer çift çarık hazırlayacak, belirli süre içinde komisyona teslim edecektir Ordu ihtiyaçlarında kullanılacak bu giyeceklerin, yöresel özellikler gözönünde tutularak hazırlanmasına dikkat edilecektir
3) Tüccar ve halk elinde bulunan çamaşırlık bez, amerikan patiska, yıkanmış veya yıkanmamış yün ve tiftikle, erkek elbisesi yapımına yarayan her türlü yazlık ve kışlık kumaş, kösele, taban astarlığı, sarı ve siyah meşin sahtiyan mamül veya yarı mamül çarık, fotin, demir kundura çivisi, kundura ve saraç ipliği, nal, nal yapımında kullanılan demir, yem torbası mıh, yular, belleme, kolan, kaşağı, gebre, semer ve urganların yüzde kırkı Tekalif-i Milliye Komisyonlarına teslim edilecektir Teslim edilen malların bedelleri daha sonra devlet tarafından ödenecektir
4) Tüccar ve halkın elinde bulunan mevcut buğday, un, saman, arpa, kuru fasulye, bulgur, nohut, mercimek, koyun, keçi, kasaplık sığır, şeker, gazyağı, pirinç, sabun tereyağı, zeytinyağı, tuz, çay ve mum stoklarının yüzde kırkına ordu adına el konulacaktır El konulan malların bedelleri daha sonra devlet tarafından ödenecektir
5) Ordu içinde alınan taşıt araçlarının dışında halkın elinde kalan her türlü taşıt aracıyla (at arabası, yaylı, öküz arabası, kağnı, at, eşek, katır, deve, kamyon, kamyonet, motorlu tekne, taka) halk ayda bir kez olmak ve yüz kilometreyi aşmamak şartıyla orduya ait malları istenen yere kadar taşıyacaktır Taşıma hizmetleri parasız yürütülecek, kimseye ücret ödenmeyecektir
6) Ülkeyi terk etmiş olanların hazineye geçmiş olan mallarından ordu ihtiyacını karşılamaya yarayacak olanlara el konulacaktır
7) Halkın elinde bulunan savaşta yararlanılabilecek her türlü silah ve cephane, en çok üç gün içinde Tekalif-i Milliye Komisyonlarına teslim edilecektir El konulan silah ve cephane için ücret ödenmeyecektir
8) Halkın, tüccarın ve nakliyecilerin elinde bulunan benzin, vakum, gres yağı, makina yağı, don yağı, saatçi ve taban yağları, vazelin, otomobil lastiği, kamyon lastiği, lastik yapıştırıcısı, solüsyon, buji, soğuk tutkal, Fransız tutkalı, telefon makinası, kablo, çıplak tel, pil tecrit edici madde ve bunlara benzer malzeme ile sülfirik asit stoklarının yüzde kırkına ordu adına el konulacaktır Alınan mal ve malzemenin bedelleri daha sonra devlet tarafından ödenecektir
9) Demirci, marangoz, dökümcü, tesviyeci, saraç ve araba yapan esnaf ile imalathaneler tespit edilecek, bunların üretim, onarım ve yapım kapasiteleri hesaplanacaktır Ayrıca süngü, kılıç, mızrak ve eğer yapabilecek zanaatkarlar da aranıp belirlenecektir Söz konusu edilen esnaf, imalathane ve zanaatkarlar savaş araç ve gereçleri üretimi, onarım ve yapımı ile görevlendirilecektir Sürekli görevlendirileceklere geçimlerine yetecek ücret ödenecektir
10) Daha önce halka bırakılmış olan dört tekerlekli yaylı araba, dört tekerlekli at ve öküz arabalarının bütün donatımları ve hayvanları dahil olmak üzere yüzde yirmisi, binek atı, top çekebilecek hayvanlar, yük taşıma atı, katır, eşek ve develerin yüzde yirmisi ordu adına alınacaktır Bütün bu alınanların bedeli daha sonraları devlet eliyle ödenecektir
MUSTAFA KEMAL PAŞA'nın BAŞKOMUTAN OLUŞU
(5 Ağustos 1921)
10-24 Temmuz 1921'deki Eskişehir-Kütahya Savaşları sonunda alınan yenilgi, Meclis'te karamsarlığa neden oldu Yunan Ordularını yenebilmek için acil kararların hemen uygulanması gerekiyordu Türk Ordusunun Sakarya'nın doğusuna çekilmesinden sonra TBMM'de başlayan gizli oturumlarda Mustafa Kemal'e meclisin tüm yetkilerinin verilmesi anlamına gelen, Başkomutanlık konusu tartışıldı Çoğunluğun kabulüyle 5 Ağustos 1921'de Mustafa Kemal yasama, yürütme ve yargı yetkilerine 3 ay süreyle tek başına sahip oldu Amaç, çabuk kararlar almak ve bu kararları uygulamaktı Ama bu durum mecliste tedirginliğe ve tartışmalara yol açtı
|