Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Osmanlı Tarihi

Eski 04-21-2009   #72
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Tarihi



II MESRUTIYET DÖNEMI
IMesrutiyet'in kaldirilmasindan sonra IIAbdülhamit içte ve dista meydana gelen olumsuz gelismelerin de etkisiyle, hassas ve planli bir yönetim sergilemeye baslamisti Mesrutiyet taraftarlari da buna karsilik muhalefetlerinin dozunu artirmislardi Osmanlilik fikrinin temsilcisi olan Sadrazam Midhat Pasa 1881'de ölüm cezasina çarptirilmis, sonra affedilerek, Arabistan'a sürgüne gönderilmis ve 1883'te öldürülmüstü
Ali Suavi, Ziya Pasa ve Namik Kemal gibi kisiler de sultan aleyhine faaliyetlerini sürdürüyorlardiBalkanlardaki çalkantilarin yani sira Osmanli Devleti iktisadî açidan da çok zor durumda idi Devlet iç ve dis borçlarini kapatabilmek için batililarin elindeki Osmanli Bankasi ile malî bir anlasma imzalamak zorunda kalmisti (1879 ve 1881) Buna göre banka mali yardimlari karsiliginda, devletin bazi gelirlerini devraliyordu Ingiliz ve Fransizlarin kontrolünde bu maksatla kurulan Düyun-i Umumîye Idaresi Osmanli ülkesini âdeta bir sömürge hâline getirecektir Genç Türkler veya Jön Türkler adi verilen ve yurt disinda ve içinde faaliyet gösteren vatan hainleri ve koyu bir Mesrutiyet taraftarlari, Istanbul'da Ittihad-i Osmani dernegini kurmuslar ve bu dernek 1894/95'te Ittihat ve Terakki Cemiyeti adini almisti Selanik'te Enver ve Niyazi Pasalar gibi subaylarin da katilmasiyla güçlenen Ittihatçilar, Osmanli devletini ancak Kanun-i Esasî'nin yeniden kabulünün kurtarabilecegini düsünüyorlardi Kolagasi Niyazi Bey ve ona katilan Enver Bey'in Resne'de isyan ederek daga çikmalari üzerine IIAbdülhamit anayasayi yürürlüge koyarak IIMesrutiyet'i ilân etti ((23 Temmuz 1908)
17 Aralik 1908'de meclis yeniden açildi Yapilan seçimlerde Ittihat ve Terakki Firkasi basari saglamisti Ancak bu gelismeler esnasinda Bulgaristan bagimsizligini elde etmis ve Girit meclisi Yunanistan'a ilhak karari almisti
Isgal altindaki Bosna Hersek ise Avusturya tarafindan fiilen ilhak edilmisti (5 Ekim 1908) Millî bir politika izlemeyi amaçlayan Ittihatçilar, olumsuz gelismelerin de etkisiyle gittikçe otoriter bir idare olusturmaya baslamislardi Bazi Avrupa devletlerinin de kiskirtmasiyla isyan ettiler IIAbdülhamit olaylari önleme imkani oldugu halde kardes kaninin dökülmesini arzu etmediginden isyancilara karsi çikmadi Bunun üzerine Mahmut Sevket Pasa komutasindaki ordu Selanik'ten yola çikti Ve büyük bir isyan baslattiIsyani çok kolay bastirabilecek olan IIAbdülhamit,kardes kaninin dökülmesini istemediginden isyancilara karsi çikmadi ve isyancilar tarafindan tahttan indirildi (27 Nisan 1909) ve kardesi V Mehmet Resat yerine getirildiBurada büyük sahsiyet ve büyük devlet adami 2Abdülhamidi Rahmetle aniyoruzÜlkeyi çok kötü sartlarda büyük basariyla idare eden büyük devlet adami 2Abdülhamid bir gün mutlaka Dünya savasinin çikip Avrupa ülkelerinin birbirlerine girecegini biliyordu ve bütün siyasetlerini buna göre planlamistiAma kendini bilmez bazi Ittihatciler koskoca Osmanli devletini birkaç hayalleri ugruna Dünya savasina katarak Osmanli Imparatorlugunun yokolmasina vesile oldular
VMehmed (1909-1918) devlet idaresinde inisiyatifi Ittihatçi hükûmete birakmisti Yeni iktidar zamaninda da felâketler birbirini takip etti Osmanli Devleti hizla dagilma devrine girmekteydi
TRABLUSGARP SAVASLARI
Osmanlilarin iç isleri ve Balkanlardaki gelismelerle ugrasmasini firsat bilen Italyanlar, Avusturya'nin Bosna-Hersek'i ilhak etmesi (1908), Arnavutlarin isyani (1910) gibi olaylardan da cesaretlenerek, pastadan pay alabilmek için Trablusgarp'a asker çikardi (Eylül 1911) Italyan donanmasi denizden, Ingilizler ise Misir'i ellerinde bulundurdugundan karadan, Osmanlilarin bölgeye asker göndermesini imkânsiz hâle getirmisti Bu sebeple Osmanli hükûmeti gizlice Türk subaylarini bölgeye göndererek mahallî bir direnisi örgütleme yolunu seçmisti Osmanli ordusu Italyanlara karsi büyük basarilar kazandi Savasi kazanamayacagini anlayan Italya, Osmanlilari barisa zorlamak için Oniki Ada'yi isgal etti Ancak bundan ziyade Balkanlarda baslayan savas Osmanlilarin barisi imzalamaya zorladi Usi Antlasmasi ile Italyanlar isgal ettikleri yerleri muhafaza ettiler (1912)
BALKAN SAVASLARI
Türk-Italyan Savasi'nin basladigi sirada Balkan devletleri aralarindaki anlasmazliklari bir tarafa birakarak, Osmanli Devleti'ne karsi bir ittifak olusturdular Rusya'nin mimarliginda gerçeklesen Bulgar-Sirp ittifakina daha sonra Yunanistan ve Karadag da katildi (1912) Karadag ile baslayan savasa 18 Ekimde diger Balkan devletleri de istirak etti Bu sirada Osmanli askerleri, subaylarin bir kisminin politik çekismelerle mesgul olmasindan dolayi daginik bir hâldeydi Bunun sonucunda Balkan devletleri, Osmanlilar karsisinda kendilerinin de beklemedigi bir zafer kazandilar Yunanlilar Ege adalarini ele geçirdiler Sirplar Kumanova'da üstünlük sagladilar Sirplarin denize çikmalarini önlemek için Avusturya'nin destegi ile Arnavutluk bagimsizligini ilan etti (28 Kasim 1912)
Bulgarlar ise Edirne'yi ele geçirerek Çatalca'ya kadar ilerlediler (19 Kasim 1912) 16 Aralikta Londra'da baslayan görüsmeler bir ara iktidardan düsen Ittihatçilarin yeniden is basina gelmesi üzerine kesilmisti Nihayet Mayis ayinda Londra Antlasmasi imzalanarak IBalkan Savasi sona erdi Gelibolu Yarimadasi hariç Trakya, Bulgaristan'a verildi Makedonya'nin büyük bir kismi Yunanistan ve Sirbistan arasinda paylasildi Özellikle Makedonya'nin paylasimi Bulgarlari rahatsiz etmekteydi Sirbistan ve Yunanistan, Bulgarlara karsi ittifak olusturdu Bu ittifaka Romanya da katildi Bulgaristan ile bu ittifak savasa girince, durumdan faydalanmak isteyen Osmanli Devleti de Bulgar isgalindeki topraklari geri almak için harekete geçti Kirklareli ve Edirne kurtarildi IIBalkan Savasi, taraflarin imzaladigi Bükres Antlasmasi ile sona erdi (1913) Bulgaristan ile imzalanan Istanbul Antlasmasi ile, Meriç nehri iki ülke arasinda sinir oldu Bulgaristan'daki Türklerin haklari belirlendi (29 Eylül 1913) Yunanistan ile imzalanan Atina Antlasmasi ile ise Girit'in Yunanistan'a birakilmasi kabul edildi (14 Kasim 1913) Büyük devletler bu anlasmalardan sonra Çanakkale Bogazi yakinlarindaki Bozcaada ve Imroz'u Osmanlilara geri verdiler Balkan Savaslari, Balkanlardaki Türk varliginin büyük bir kiyima ugramasina sebep olmustur Yüz binlerce Türk savaslar sirasinda ve sonrasinda aç ve yokluk içinde buradan göç etmek zorunda kalmistir
IDÜNYA SAVASI VE OSMANLI DEVLETi'NIN YIKILISI
Sadrazam Mahmut Sevket Pasa'nin öldürülmesi ile (21 Haziran 1913), Ittihat ve Terakki Firkasi, hükûmetin idaresini tamamen ellerine geçirmisti Enver, Talat ve Cemal Pasalar, Osmanli Devleti'nin iç ve dis politikasini belirlemede en etkili nazirlardi Balkan savaslarindan sonra, ordu ve donanmayi güçlendirmek isteyen hükûmet, Avrupa devletlerinden mühendisler ve askerî uzmanlar getirtmekteydi Osmanli Devleti, dis siyasetini de, dengeleri gözeterek yeniden belirlemek ihtiyacini hissetmekteydi Emperyalist devletler, nüfuz alanlarini korumak veya genisletmek maksadiyla siyasî, askeriî ve iktisadî açidan ittifaklar olusturmaktaydi Ingiltere ve Fransa'ya nazaran sömürgecilige geç baslayan Almanya, Afrika, Avrupa ve Orta Dogu'da nüfuz sahasini genisletmek istiyor ve Osmanli Devleti'ne bu maksatla yakin durmayi yegliyordu Avusturya-Macaristan Imparatorlugu da, Balkanlarda Panislâvizmi gerçeklestirmeye çalisan Rusya'ya karsi Almanlarla is birligi içindeydi Ingiltere ve Fransa tarafindan pay edilmis Kuzey Afrika'da gözü olan Italya da bu ittifaka yakindi Dolayisiyla Almanya önderligindeki Üçlü Ittifak'in (Almanya, Avusturya-Macaristan ve Italya) dogal rakibi, Ingiltere'nin öncülügündeki Fransa ve Rusya'dan olusan Üçlü Itilâf (Anlasma) devletleri idi Avusturya-Macaristan Veliahti Ferdinand'in, Sirbistan ziyareti esnasinda bir Sirp tarafindan öldürülmesi (28 Haziran 1914), bu iki cepheyi sicak savasa sokmaya yetti Daha sonra Romanya, Japonya ve ABD Itilaf Devletleri, Bulgaristan ve Osmanli Devleti ise Ittifak devletleri safinda bu savasa girdiler
Osmanli Devleti savastan önce Ingiltere ve Fransa'ya yakin bir politika izlemek istedi Ancak Enver pasa ve sözde Osmanli idaresini ellerinde bulunduran Ittihad ve Terakki cemiyeti yapmis oldugu büyük hatalarla Osmanli devletini Birinci Dünya Savasina sokmuslardir Özellikle Enver ve Talat Pasalar, Osmanli Devleti'nin yeniden silkinmesi ve kaybettikleri topraklari kazanabilmesi için Almanya'nin yaninda yer almayi uygun buluyorlardi Hükûmet baslangiçta tarafsiz kalmayi tercih etmisti Almanlarin IIAbdülhamit devrinden itibaren Osmanli Devleti'nin yenilesme çabalarina katkida bulunmasi ve bu maksatla gönderdikleri askerî ve sivil uzmanlarin varligi, Itilaf Devletleri'nin, Osmanli Devleti'nin tarafsiz kalamayacagi süphesini artiriyordu Bu tutum, dolayisiyla Almanya yanlilarinin tezini kuvvetlendirmekteydi Enver ve Talat Pasa'nin öncülük ettigi bu grup, Almanlarin yaninda savasa girmekle, Kafkaslar, Balkanlar ve Ege'de kaybedilen topraklarin geri alinabilecegi ve Osmanli Devleti'ni nefes alamaz hâle getiren kapitülâsyonlar ve düyun-i umumîden kurtulunabilecegini öne sürmekteydiler Nitekim Almanya'ya ait Goben ve Breslav zirhlilarinin Türk bayragi çekilerek, Rus limanlarini bombalamasi, Osmanli Devleti'nin Almanya safinda savasa girmesine vesile olacaktir (1 Kasim 1914) Osmanli Devleti IDünya Savasi'nda tam yedi cephede mücadele etti; Kafkasya, Kanal, Hicaz ve Yemen, Irak, Suriye ve Filistin, Galiçya ve Çanakkale Bütün cephelerde Osmanli askerleri büyük bir kahramanlik örnegi gösterdiler Ancak, yedi cephede birden savasi sürdürmek, zor sartlar içerisinde bulunan Osmanli Devleti için çok güçtü Enver Pasa'nin kumanda ettigi Kafkas Cephesi'nde Osmanlilar büyük zayiat verdiler Dogu Anadolu ve Trabzon düstü Kanal (Süveys) cephesinde ise Cemal Pasa, Fransiz ve Ingilizlere basariyla direndi Hicaz ve Yemen'deki Osmanli birlikleri, destek görmemelerine ragmen, kutsal yerleri korumak ugruna, harbin sonuna kadar Serif Hüseyin ve Ingilizlere karsi koydular Basra'ya çikan Ingilizler Kuttü'l-Amare'de büyük bir bozguna ugradilar Komutanlari General Townshend esir edildi (29 Nisan 1916) Ancak, 1918'de yeni birliklerle saldiran Ingilizler, ihanet eden Arap kabilelerinin de yardimiyla Basra'da oldugu gibi, Suriye'de de saldirilarini artirdilarOsmanlilar, en büyük direnmeyi Çanakkale'de gösterdiler Itilaf Devletleri 19 Subat 1915'den itibaren muazzam bir donanma ve yüz binlerce askerle saldiriya geçtiler 18 Mart'ta Itilaf donanmasina ait pek çok gemi batirildi Ardindan Gelibolu Yarimadasi'ndaki Settü'l-Bahir ve Ariburnu'na asker çikararak, karadan da saldiriya geçtiler Anzak ve Hint birliklerinin de katildigi kara savaslari, tam bir ölüm kalim savasi oldu Itilaf Devletleri geri çekilmek zorunda kaldi
Bütün dünyaya ögretilen "Çanakkale Geçilmez" sözü, 250 bin Türk evlâdinin sehit kaniyla yazilan bir büyük destan oldu Itilaf Devletlerinin Çanakkale bozgunu, Rusya'nin yardim alma ümitlerini suya düsürmüs ve bunun neticesinde gerçeklesen Bolsevik Ihtilâli, Çarlik Rusyasi'nin sonu olmustur Rusya'nin savastan çekilmesi üzerine 7 Aralik 1917'de imzalanan anlasmayla Dogu cephesinde Türk-Rus Savasi sona ermistir
Osmanli Devleti, IDünya Savasi'nda yedi düvele karsi muhtesem bir mücadele sergilemistir Ancak 29 Eylül 1918'de Bulgaristan'in teslim olmasi Osmanlilar ile Almanya arasindaki irtibatin kesilmesine yol açmistir Müttefiklerinin savastan yenik ayrilmasiyla birlikte Osmanlilar da ateskes anlasmasini imzalamak durumunda kalmislardir Ittihat ve Terakki Firkasi'nin hükûmetten çekilmesinin ardindan kurulan Ahmet Izzet Pasa baskanligindaki hükûmet, Bahriye Naziri Rauf Bey baskanligindaki bir heyeti Limni'nin Mondros limanina göndermis ve Mondros Ateskes Anlasmasi'nin imzalanmasiyla (30 Ekim 1918), Osmanlilar resmen savastan çekilmislerdir Ateskes anlasmasiyla Itilaf Devletleri, Osmanli ülkesini isgal etme hakkini elde etmislerdir Bu durum, Osmanli Devleti'nin fiilen paylasilmasi demekti
Nitekim, Ingiliz, Fransiz, Italyan birlikleri bu anlasmaya dayanarak Anadolu'da isgallere baslamislar, Asirlarca Osmanlinin hâkimiyetinde yasayan Yunanlilar da, agabeylerinin müsaadesiyle Izmir'e asker çikarmislardir (15 Mayis 1919) Isgallere karsi Anadolu halkinda büyük bir infial yaratmis ve, düsmana karsi "Milli Mücadele" baslamistir Itilaf Devletlerinin Sevr Anlasmasi'ni Istanbul hükûmetinin imzalamak (10 Agustos 1920), zorunda kalmasi Milli Mücadele'nin güçlenmesinden endise eden düsmanlarin bir an önce Osmanli varligini ortadan kaldirmayi amaçlamalarindan baska bir sey degildi Fakat bu anlasma hükümleri hiçbir zaman uygulanamadi Halkin açtigi Milli mücadele iradesi,ve savasi bu oyunlari bozdu Istiklâl Harbi'nin kazanilmasiyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmus oldu Yeni Türk devleti 1 Kasim 1922'de saltanati kaldirdi Dolayisiyla bu tarih 622 yil devam eden Osmanli Devleti'nin de resmen sonu oluyordu

Alıntı Yaparak Cevapla