Şengül Şirin
|
Cevap : Osmanlı Tarihi
BELGRAD'lN MUHASARASI Tarihî kronoloji itibari ile Karaman seferinden sonra olmasina ragmen, olaylarin akisi içinde Sirbistan hadiseleri ile yakin ilgisinden dolayi bu muhasaradan bahs edildikten sonra, Karaman olaylarina temas edilecektir
Sirbistan'in fethinden sonra Belgrad için de bir seyler yapmak gerekiyordu Zira o siralarda Macar hâkimiyetinde olmakla beraber Belgrad, gerçekte bir Sirp sehri idi Filhakika o tarihlerde Bohemya'da meydana gelen krallik mücadelesi ile Alman Imparatoru ve Macaristan Krali Albert'in ölümünden dolayi meydana gelen çekismeler, Sultan Murad'i düsüncesini gerçeklestirmeye yöneltmisti O, bu sehrin stratejik durumunu çok iyi biliyordu Bunun için de "Belgrad, Engürüs vilayetinin kapisidir" diyerek onun askerî önemini ortaya koyuyordu Sultan Murad, Belgrad'i muhasara için önce Evrenosoglu Ali Bey komutasinda bir ordu gönderdi Arkasindan bizzat kendisi de bu kusatmaya istirak etti Kusatma hem karadan hem de nehirden yapiliyordu Osmanli toplari kaleyi dövmeye baslayinca ondan büyük bir parçayi yikip bir gedik açtilar Osmanli birlikleri buradan içeri daldilarsa da siddetli bir mukavemetle karsilastilar Sehri Zovan adinda Raguza'li bir rahip müdafaa ediyordu Evrenosoglu kusatmayi kaldirmadi Surun etrafindaki hendek kenarina kadar büyük bir siper kazdirdi Bu arada kale burçlarindan, kendisini rahatsiz edenleri de kaçirdi Polonya Krali iken ayni zamanda Macaristan kralligina da getirilmis olan Viladislas, Sultan Murad'dan kusatmayi kaldirmasini rica etmis ise de buna pek aldiris edilmedi Bu siralarda Macaristan içlerine dogru da akinlar devam ediyordu Fakat alti ay kadar devam eden Belgrad kusatmasi, zamanin uzamasindan dolayi kaldmldi
KARAMAN SEFERI
Murad Bey'in destegi sayesinde idareyi elde edip is basina gelmis olmasina ragmen, Karamanlilar'in, Osmanlilar'a karsi takib ettikleri tarihî ve daimî düsmanlik siyasetine devam etmekte mahzur görmeyen Ibrahim Bey, mevkiini ve yerini kuvvetlendirdikten sonra Sirp despotu ve Macarlar'la ittifak ederek Osmanlilar'in aleyhindeki faaliyetlerine baslar Osmanlilarin, Rumeli'deki sIkIsik durumlarindan devamli olarak istifade etmeyi adeta bir prensip haline getiren Karamanlilar, bu sefer de rollerini Ibrahim Bey vasitasiyle oynuyorlardi
Evrenoszâde Ali Bey'in, Macaristan'a yaptigi bir akinda muvaffak olamamasi üzerine, Balkanlar'daki Hiristiyanlarla is birligine giren Ibrahim Bey, 1433 senesinde de Sirp ve Macarlar'la birleserek Osmanlilar'in aleyhinde bir ittifak kurmustu
Karsilikli anlasmalar geregince Macarlar ile Sirp despotunun Tuna'yi geçip Güvercinlik (Kolambac) kalesine taarruzlari esnasinda Karamanoglu Ibrahim Bey de Beysehir'den sonra Hamideli'ni isgal etmeye baslayarak bu sancagin beyi olan Sarabdar Ilyas'i esir almisti Rumeli islerinin kritik bir vaziyet arz etmesinden dolayi yerinden ayrilamayan Murad Bey, her iki tarafi da tarassut ediyordu Bununla beraber Rumeli'ndeki isler yüzünden Edirne'yi birakip Karamanoglu'nun üzerine gidemiyordu Karamanoglu da bunu bildigi için isgal sahasini gittikçe genisletmeye çalisiyordu
Sultan Murad, Sinan Pasa komutasinda bir ordu sevk ederek Macarlari maglub eder Maglub olan Macarlar'dan bir kismi Tuna nehrinde bogulurken krallari da zor kurtulmustu (1433)
Sultan Murad, Güvercinlik önünde kazanilan bu zaferden sonra Rumeli'ndeki vaziyetin düzeldigini görünce vezir Saruca Pasa'yi Edirne muhafazasinda birakarak Karamanoglu'nun üzerine yürür Aksehir, Konya ve Beysehri'ni alan Sultan Murad, Bozkir'a kadar gidip Karamanoglu'nu takib eder Yaninda bulunan Karamanoglu Isa Bey'i de Karaman hükümdari ilan edip, Ibrahim'i sonuna kadar takib edecegini açikça ortaya koyar Buna karsilik Ibrahim Bey, âlimlerden Mevlânâ Hamza vâsitasiyle özür dileyerek barisa talib olur Padisahi bu konuda ikna etmek için Mevlânâ Hamza, epey dil döker Bunun üzerine Sultan Murad:
"Senin hatirin için günahindan vaz geçelim, fakat onun bu makama gelmesi bizim yardimimizla olmustur Simdi onu azl ederek biraderi Isa Bey'i Karaman Bey'i yapmayi uygun gördüm" deyince Mevlânâ Hamza, Padisahin ayaklarina kapanarak onu düsüncesinden vaz geçirir Sonunda is, Osmanlilar'dan aldigi yerleri iad etmekle tatliya baglanir Sultan Murad, Sükrüllah'i (Behcetü't-Tevânh adli eserin müellifi) Karamanoglu'na elçi olarak gönderir
Osmanlilar'a karsi giristigi tecavüzden dersini aldiktan kisa bir müddet sonra Dulkadirogullan'na ait Kayseri'yi zapt etmesi, Ibrahim üzerine yeniden kuvvet gönderilmesine sebep oldu
Bu son gelismeler karsisinda Macarlar'la ayni zamanda hareket eden Sultan Murad, Macarlar'in maglubiyeti üzerine 1437 baharinda tabiî müttefiki Dulkadirlilarla beraber dogudan ve batidan Karaman ülkesine taarruz eder Tokat'tan yola çikan kuvvetli bir Osmanli ordusu, Maras Bey'i Dulkadirli Süleyman Bey'le birlikte Kayseri'yi kusatirken, Murad Bey de Rumeli ve Anadolu kuvvetleri ile Aksehir'e girer Böylece Karamanlilari, isgal ettikleri yerlerden çikarir Ibrahim Bey, Ikinci Murad'in kiz kardesi olan haniminin ricalari üzerine bu sefer de af edilir
Daha önce de belirtildigi gibi Sultan Murad, kizkardeslerinden birini de Karamanoglu Ibrahim Bey'in kardesi olan Isa Bey ile evlendirmisti Isa Bey, Ikinci Murad tarafindan Hamideli sancakbeyligine getirilmisti Karaman Devleti'nin yanibasindaki bir Osmanli sancaginin basina, Ibrahim Bey'in en büyük rakibinin getirilmis olmasi onu ürkütmüstü Bu korku yüzünden olsa gerek ki, 1437 yili sonlarina dogru Ibrahim Bey, kardesi Isa Bey ile giristigi bir vurusmada onu öldürür
Bu arada, Osmanlilar'in Dulkadirogullari'ni himaye etmesini bir türlü hazmedemeyen Memlûklular, Karamanoglu'nun Osmanlilar karsisinda ezilmesinden dolayi endiseye kapilirlar Zira bu, Osmanlilarin tek baslarina Anadolu'nun hâkimi durumuna gelmeleri, ve Anadolu'da kendilerine ait olan topraklarin kaybi demekti Osmanlilar ile Memlûklular arasinda Karaman ve Dulkadir gibi tampon devletlerin bulunmasi, Memlûk Devleti için bir garanti olarak görülüyordu Bunlarin, Anadolu'da Osmanlilari ezip ortadan kaldirmalari imkânsizdi Fakat fütuhatçi olan ve dünyanin en müsait jeopolitik mevkiinde yerlesmis bulunan Osmanlilarin Memlûklulari ezmesi imkân dahilinde idi Bu durumu bilen Memlûk idarecileri, Osmanlilarla savasmak üzere bizzat sultanlarinin sefere çikmasini bile düsünmüslerdi Fakat Sultan Murad'in Anadolu'da kalmayip Rumeli'ye geçmek üzere oldugu haberinin gelmesi üzerine sultan bu tasavvurundan vazgeçer Bununla beraber Suriye valisine Anadolu islerine çok dikkat etmesi emrini verir
SAHRUH'A KARSI TAKIP EDILEN OSMANLI SIYASETI
Sultan Murad, dedesi Yildirim Bâyezid zamaninda oldugu gibi bir anda kendisinin de yeni bir tehlike ile karsi karsiya geldigini görür Bütün bati Hiristiyan dünyasini sevince bogan bu tehlike, dogudan geliyordu Venedik gibi bazi Hiristiyan devletler ise bu tehlikeyi bir silah gibi kullanarak bazi Osmanli sehirlerini istila ümidine bile kapilmislardi
Timur'un çok dindar oldugu söylenen oglu Sahruh (1404-1447), Anadolu ve Iran'da babasi tarafindan tesis edilen füli durumu yeniden iade etmek arzusunda oldugundan Anadolu'daki olaylari yakindan takib ediyor ve mektuplari ile bazi durumlari tasvib etmedigini bildiriyordu Öbür taraftan, önce Timur'un sonra da Sahruh'un destegini saglayan Akkoyunlu Bey'i Karayülük Osman Bey, ona bir mektup göndermisti Mektubunda Anadolu beylerinden Karamanoglu Mehmed Bey, Isfendiyar Bey, Hamidoglu Hüseyin, Cüneydoglu Hamza ve Dulkadir Bey Süleyman ile Birlikte Bizans ve Trabzon imparatorlari da dahil olmak üzere Gürcü meliklerinin de emrine girmek için kendisini beklediklerini yazmisti
Timur'un yaptigi tahribati unutmayan Osmanlilar, içislerinin karisik olmasina ragmen, kudretini devam ettiren Sahruh'un ölümüne kadar (1447) ona açiktan açiga cephe almaktan uzak durmuslardi Sultan Ikinci Murad, Memlûk ve Karakoyunlular gibi Timurlulara kafa tutmayi düsünmüyordu O, dedesi zamanindaki Timur hadisesinden iyi bir ders almisa benziyordu
Sultan Murad, Memlûk Devleti ile de iyi geçinmeye dikkat ediyordu Bu devletin, Anadolu siyasetine karsi kötü bir tavir takinmamaya itina ediyor, onlarin çogu zaman Osmanlilar'in tabii olan Karaman ve Dulkadirogullari'nin islerine müdahale etmelerine ses çikarmiyordu Zira o, Balkanlar'in ve Anadolu'nun mutlak hâkimi olmadan, bu ülkelerdeki tabi devletleri ortadan kaldirmadan, Timurlular ve Memlûklular gibi kudretli Müslüman dogu devletleri ile, sonunun nereye varacagi ve nasil bitecegi belli olmayan bir mücadeleye girmenin hiç bir faydasi olmayacagini biliyordu
Bütün Anadolu topraklari üzerinde metbûluk iddiasinda bulunan Sahruh, Memlûklularin, Anadolu siyasetine karsi açik bir sekilde cephe aliyordu 1437 yilina kadar Memlûk yöneticilerinin Osmanlilarla hemen hemen hiçbir ihtilafi olmadi Hatta Sahruh, Anadolu'ya girince bunlar, dört elle Osmanli dostluguna sarildilar Karamanoglu Ibrahim Bey de bu yüzden onlara karsi cephe aldi Zira bir Osmanli Memlûk ittifaki demek Karaman Beyligi'nin haritadan silinmesi demekti
Sahruh'un, 17 Eylül 1429'da Selmas Meydan savasinda Karakoyunlularla müttefiklerini perisan etmesi ile Anadolu ve Suriye yollari bütün genislikleri ile onun önünde açilmis bulunuyorlardi O zamana kadar Sahruh'un aleyhinde olabilecek herhangi bir faaliyette bulunmamakla beraber Sultan II Murad, bu durumdan endise duyuyordu Sultan Murad'in bu endisesinin farkina varan Venedik, bu tehdidi siyasî bir manevra ile kendi lehine çevirmeye yeltendi ise de Sultan Murad'dan istedigini elde edemedi Sahruh'un, adi geçen savasi kazanmasi, Misir'da da büyük endiselere sebep olmustu Buna karsilik Osmanli Memlûk yakinlasmasi daha bir perçinlenmis görünüyordu Sahruh'un Herat'a dönmesi ile bu iki büyük devlet rahat nefes aldilar
Sahruh'un üçüncü Azerbaycan seferine çikmasi (1435), Osmanlilarca yeni bir tehlikenin isareti olarak görüldü Buna karsilik Avrupa'da ise büyük ümit ve hayaller uyandi Zira Yildirim Bâyezid döneminde oldugu gibi, II Murad'in da basina bir felâketin gelmesi artik an meselesiydi Bu da onlar için Osmanlilar'in ortadan kalkmasi ve Avrupa'nin, Müslümanlardan temizlenmesi demekti
Karakoyunlu hükümdari Iskender Bey, Sahruh'un oglu Muhammed Cuki Mirza'nin önünden kaçarak Tokat'a gelip siyasî mülteci olarak Osmanlilar'a siginir Ibn Hacer'in ifadesine göre Iskender Bey, ulak gönderip kisi Tokat'ta geçirmek üzere II Murad'dan müsaade ister Bunun üzerine Sultan Murad, Amasya valisi olan Yörgüç Pasa'ya Iskender'in lâyik oldugu sekilde agirlanmasini emr eder O, bununla da yetinmeyerek Karakoyunlu beyine on bin altin ile sirmali elbiseler, islemeli silahlar, altin egerli atlar, köle ve câriyeler göndermisti Yine padisahin buyrugu üzerine Yörgüç Pasa da Iskender'in askerleri için lazim olan bin kepenek, iki bin çul ve torba ile davar vesair hayvan tedarik etmisti
Bu esnada Sahruh, kalabalik ve muazzam ordusu ile Azerbaycan'da bulunuyordu Bu ordunun tehdid sahalarinin nerelere kadar uzanacagi pek kestirilemiyordu Iskender Bey'in Osmanlilar'a siginmasi, babasi Kara Yusuf Bey'in Yildirim Bâyezid'e ilticasina benziyordu II Murad, Iskender
Bey'i reddetmeyi hükümdarlik serefi ile mütenasib görmemekle beraber, Timurlulara bagli olan ve ikide bir ayaklanan bu Karakoyunlu hükümdarlarindan da kurtulmak istiyordu Zira o dönemin en güçlü ordusuna sahip olan bu Türk Hakanligi ile sonu nereye varacagi belli olmayan bir savasa girmek istemiyordu
Baharin gelmesi, Sultan II Murad'a bu beyi topraklarindan uzaklastirma firsatini vermisti Çünkü Iskender Bey'in askerleri, baharla birlikte yöredeki halka saldirmaya, onlarin çoluk çocuklarini esir etmeye ve mallarini ellerinden almaya baslamislardi Bunlara engel olamayan Yörgüç Pasa, durumu Sultan Murad'a bildirir Böyle bir karsiliga cani sikilan Osmanli Padisahi, Anadolu Beylerbeyi olan Timurtas Pasa oglu Umur Bey'i, Iskender'in üzerine gönderir Ona, ilk önce Iskender'e memleketi güzellikle terk etmesinin bildirilmesini, bundan bir netice alinmadigi takdirde üzerine varilarak zorla hudud disi edilmesini emr eder Umur Bey, aldigi emir üzerine Iskender Bey'e bir mektup yazarak memleketi terk etmesini ister Bu mektup üzerine Iskender, askerlerini alip Osmanli ülkesini terk eder Zira artik Osmanli ülkesinde kalmak tehlikeli bir hal almistir Buna, 1436 baharinda Sahruh'un bütün Anadolu devletlerine onu kabul etmemeleri gerektigine dair gönderdigi mektup da ilave edilirse artik Iskender Bey için yapilabilecek bir seyin kalmadigi anlasilir O da Tebriz'e gidip Sahruh'a boyun egmeyi uygun görecektir Sahruh da isi daha fazla ileri götürmek istemez Irkdas ve dindas devletlerle mecbur kalmadikça harbe girmenin bir mânâsi yoktu O da Herat'a döner
OSMANLI ARNAVUTLUK MÜNASEBETLERI
Osmanlilar, Çelebi Sultan Mehmed döneminde 1415 yilinda Arnavutluk'taki Kruya (Akçahisar)'i yeniden ellerine geçirmislerdi Bir yil sonra da Venedikliler'le çikan anlasmazlik yüzünden Yuvan Kastriota'ya hücum etmislerdi 1417'de Avlonya'yi da zapt eden Osmanlilar, ilk defa Akdeniz sahillerine çikiyorlardi Osmanlilar'in, Arnavutluk faaliyetleri daha sonra da devam etmisti Bu seferler sonunda Gergi Araniti ile Yuvan Kastriota, Osmanli tabiiyetini kabule mecbur olmuslardi Bunlardan Yuvan Kastriota, aralarinda en küçügü Gergi Kastriota olan dört oglunu rehine olarak Sultan Murad'in yanina göndermek zorunda kalmisti Gergi, bir iç oglani olarak padisahin hizmetinde Osmanli terbiyesi görerek büyümüs ve Iskender adini almisti
Arnavutlugun, genellikle güney ve merkez kisimlarinda yeni bir teskilat kuran Osmanlilar, kuzeyde özellikle daglik bölgelerdeki kabilelere dayanan Arnavut beylerini kendilerine tabi birer senyör olarak yerlerinde birakmislardi Bu Arnavut beyleri içinde en kuvvetli olani Ergiri sancaginin kuzeyindeki bölgeye hâkim olan Yuvan Kastriota idi O da diger Arnavut beyleri gibi muayyen yillik tahsisat sözünü alinca Venedik tarafina dönmekten ve onlara hizmet etmekten çekinmeyerek 1428'de Venedik himayesine girer Zaman zaman Venediklilere müracaatla oglu Iskender Bey'in bir Osmanli Beyi sifati ile Venedik arazisine saldirilan olursa kendisini bundan sorumlu tutmamalarini da rica ediyordu Fakat Selânik'ten sonra Yuvan Ili'ne gelen Osmanli kuvvetleri, ona tekrar boyun egdirdiler Bu arada Arnavutluk'ta köylerin timar olarak taksimi esnasinda mukavemetler görüldü Özellikle Ergiri bölgesinde, buranin eski Arnavut senyörleri olan Thopia Zenebissi ile Gergi Araniti tatmin olunmadiklarindan siddetli bir isyan ve ayaklanmaya bas vurdular Asilere karsi hareket eden Evrenos oglu Ali Bey, bir bogazda pusuya düsürülerek agir kayiplara ugratildi Osmanlilar, Venedikliler'in bu isyani tahrik ettiklerini düsünüyorlardi Onun için bu konuda Venedikliler'e ihtarda bulundular Durumun nezaket kazanmasi üzerine bizzat sefere çikan Sultan Murad, Serez'e giderek harekât sahasina yakin bulunmak istedi Buradan da Manastir'a gelerek Rumeli Beylerbeyi Sinan Pasa ile Uc Beyleri Turhan ve Ishak Beyleri, yanlarina yeniçeri bölükleri de katarak harekât sahasina gönderdi Isyan bastirilarak buradaki mahsur Türkler, muhakkak bir katliamdan kurtuldular Venedik senatosu Osmanlilar'in ihtari üzerine asilere yardim edilmemesi için Arnavutluk'taki makamlara emirler göndermisti O zaman daglara siginan asi Arnavut senyörleri, Macar Krali ile iliski kurdular Kral, Balkanlar'da Osmanlilara karsi yeni bir müttefik bulduguna inanarak anlari tesvik etti Böylece Osmanlilar'i uzun süre mesgul edecek olan Arnavutluk gailesi ortaya çikti Gerçekten de uzun bir süre geçmeden Izladi savasi sirasinda (Kasim 1443) Osmanli ordusundan kaçacak olan Iskender Bey, Arnavut beylerinin basina geçmek suretiyle mukavemet hareketini organize edip; Kuzey Arnavutluga giden Anayol üzerindeki Kocacik kalesini zapt ederek babasinin topraklarini elde etmeye yönelik faaliyetlere giristi
|