|  04-21-2009 | #6 | 
	| 
Şengül Şirin  | 
				  Cevap :  Selçuklu Tarihi 
 
            SÜLEYMAN SAH (1075-1086)Anadolu'da kurulan ilk müslüman Türk devleti olan Anadolu Selçuklulari'nin kurulus tarihi hakkinda tarihçiler degisik görüsler ileri sürerler
 
   
 
  Anadolu Fatihi Süleymansah ve kardeslerinin ne sekilde ve hangi sifatlarla Anadolu'ya geldikleri konusu üzerinde yerli ve yabanci tarihçiler arasinda sonu gelmeyen münakasalar halâ devam etmektedir   M
  Altay Köymen bu konuda farkli üç görüs belirtir ve devletin 1073, 1077 ve 1092 olmak üzere üç defa kuruldugunu iddia ederek özetle söyle der  "Sultan Meliksah Abbasi halifesinin tavassutu ve hatta israriyla Anadolu'yu 1073'te Kutalmis'in ogullarina tevcih etmistir   
 Burada dikkati çeken husus devlet kurma yetkisi kardeslerden sadece birine degil dördüne (Bizans kaynaklarina göre 5) birden verilmis ve kollektif bir hakimiyet sürme yetkisi kardeslere birakilmistir
  Bunda Selçuklu hanedaninin iki kolu arasindaki rekabetin önemli rol oynadigi söylenebilir  Zira Meliksah tek bir hükümdarin idaresi altindaki güçlü bir devlet yerine 4 kardesin (Mansur, Süleymansah, Alp Ilig, Devlet) ortaklasa hüküm sürecekleri daha zayif bir devleti tercih etmis olabilir  Ayni tarihlerde Anadolu'da Danismendliler, Mengücüklüler ve Saltuklular gibi vassal devletlerin hakimiyetlerine müsaade edilmesi de Türkiye Selçuklulari'ndan gelecek tehlikeye karsi bir tedbir olarak düsünülebilir  Bu Anadolu Selçuklu Devleti'nin birinci kurulusudur  
 Sultan Meliksah kendisine bagliligi ile dikkat çeken Süleymansah ile agabeyi Mansur arasinda çikan anlasmazlik üzerine emir Porsuk kumandasindaki bir orduyu Anadolu'ya göndererek Mansur'u bertaraf etmis, diger kardeslerini de merkeze alarak Süleymansah'in Anadolu'ya tek basina hakim olmasini saglamis ve yeni bir mensûr ile onu hükümdar ilân etmistir (1077)
  
 Süleymansah'in 1086'da öldürülmesi üzerine devletin basina bir hükümdar tayin edilmemesi yüzünden ikinci kurulus devri de sona ermis ve Devlet 1092'de Sultan Meliksah'in ölümünden sonra I
  Kiliç Arslan tarafindan üçüncü ve son defa olarak kurulmustur  
 Mükrimin Halil Yinanç da Türkiye Selçuklulari'nin 1077'de kuruldugunu ve devletin ilk baskentinin Konya oldugunu iddia ederek özetle söyle der:
 Bizans imparatoru Botaniates kendisine isyan ederek tahti ele geçirmek isteyen Bryennios'a karsi Anadolu'daki Türk beylerinden Süleymansah ile Mansur'dan yardim istedi
  O sirada Kütahya yakinlarinda karargâh kurmus olan Süleyman ile Mansur Istanbul'un karsisina kadar geldiler  
 Bu sirada iki kardes arasinda anlasmazlik çikti ve Süleymansah kardesini Sultan Meliksah'a sikayet etti
  Sultan Bizans imparatoruna elçi göndererek Mansur'un öldürülmesini istedi  Fakat bundan bir netice alamadi  Daha sonra Anadolu'ya dönen iki kardes tekrar birbirleriyle mücadeleye basladilar  Süleymansah da ikinci defa Sultan Meliksah'a elçi gönderip yardim istedi  Bunun üzerine Sultan Meliksah Emir Porsuk kumandasinda Anadolu'ya bir ordu gönderdi ve yapilan mübareze veya savasta Mansur öldürüldü  Böylece Anadolu'daki hükümdarlik mensûru Meliksah'a sadik kalan Süleymansah'a tevcih edildi  Abbasi halifesi de Süleymansah'a hilatlerle birlikte saltanat mensuru da göndermistir (1077)  
 Zeki Velidi Togan ise Türkmen beyleriyle birlikte bütün Anadolu'ya hakim olan Süleymansah'in 1080'de Iznik'i baskent yaparak Türkiye Selçuklu devletini kurdugunu söyler
  
 Fransiz müstesrik I
  Laurent de Süleymansah'in Anadolu'ya yayilmis olan bütün Türk kuvvetleri üzerinde nüfuz ve otorite sagladiktan sonra artik Meliksah'i metbu tanimadigini ve Abbasi halifesinin de muvafakatini almadan kendini sultan ilân ettigini ve 1081'de baskenti Iznik olan bir devlet kurdugunu söylemektedir  Osman Turan ayni konuyla ilgili olarak özetle söyle der:
 
 "Bazi kaynaklar Süleymansah'in Alp Arslan tarafindan Anadolu'nun fethine memur edildigini ve kendisine ikta edilen bu ülkede hükümdarlik hakkinin verildigini de yazarlar
  Fakat bunun tarihi gerçeklerle hiçbir ilgisi yoktur  Süryani Mikhail daha da ileri giderek Süleymansah'in Malazgirt savasina katilarak büyük kahramanliklar gösterdigini ve bundan dolayi ona Anadolu'da saltanat hakkinin tevcih edildigini savunur  Halbuki Alp Arslan'in rakibi olan Kutalmisogullarina saltanat bahsetmesi mümkün olmadigi gibi kaynaklar o dönemde Anadolu'da faaliyette bulunan pek çok Türkmen beyi hakkinda bilgi verdikleri halde Kutalmis ogullarindan hiç bir sekilde bahsetmezler  
 
  
 
 Bunlarin Alp Arslan zamaninda Anadolu ve Suriye'de bulunmadiklarina dair en kuvvetli delillerden biri de Kutalmis'in isyanindan sonra Filistin'de bir Türk beyligi kurmak için çaba sarfeden Atsiz Bey'in kuracagi beyligin basina geçirecegi bir Selçuklu sehzadesi bulamamis olmasidir
  Zaten kaynaklarin büyük bir bölümü de Kutalmis ogullarinin Anadolu'ya ancak Meliksah zamaninda geldigini ifade ederler  Bununla beraber Meliksah'in Süleyman ile kardeslerini Anadolu'da bassiz dolasan Türkmenleri idareye memur ettigine dair kayitlar da hakikate aykiridir  O halde en makul görüs Süleymansah ile kardeslerinin Alp Arslan'in ölümü üzerine baslayan taht kavgalari sirasinda Anadolu'ya geldikleridir  
 Ibnü'l-Ezrak el-Farikî Süleymansah'in Malatya, Kayseri, Aksaray, Konya, Sivas ve bütün Anadolu'yu fethedip bölgeye hakim oldugunu söylerken herhangi bir tayin veya tevcihten bahsetmez
  Buna karsilik Bizans ve Süryani kaynaklari Süleymansah ile kardeslerinin isyan halinde Anadolu'ya sigindiklarini söyler ki bu gerçegi daha açik bir sekilde yansitmaktadir  Sibt Ibnü'l-Cevzî de 1073'de Filistin'de bir beylik kuran Atsiz'in baska bir Türkmen beyi olan Sökli ile bozustugunu ve Sökli'nin 1074'te Kutalmisogullarindan birine mektup yazarak onu Filistin'e davet ettigini ve hükümdar (Selçuklu) soyundan oldugu için kendisine itaat etmeyi seref kabul edecegini bildirmistir
  Bu davet üzerine Kutalmisoglu ile Sökli birleserek Taberiye'ye gittiler ve Fatimî halifesine itaat arzettiler  Fakat Atsiz Meliksah'in yardimiyla onlari maglup etti  Sökli öldürüldü, Kutalmisoglu da esir alindi  Ayni kaynaga göre bu olaylarin cereyan ettigi tarihte Kutalmis'in diger oglu Süleymansah da Mirdâsî Emîri Mahmûd'un ölümü üzerine Haleb'i muhasara ediyordu  
 Mir'atü'z-zaman'daki bu bilgiler Süleymansah ile kardeslerinin Alp Arslan veya Meliksah tarafindan Anadolu'nun fethi ve idaresiyle görevlendirildigine ve kendilerine Anadolu'da hakimiyet mensûru gönderildigine dair görüslerini çürütmektedir
  Suriyeli tarihçiler Anonim Selçuknâme'deki bilgilere uygun olarak Süleymansah'in 467 (1075)'de Iznik ve havalisini fethedip burayi kendine baskent yaptigini ve Türkiye Selçuklu devletini kurdugunu söylerler ki dogrusu budur
  Konya'nin ilk baskent olduguna dair bilgiler sadece tahminden ibarettir"  
 Ibrahim Kafesoglu ise bu konuda söyle der: "Anadolu Selçuklu devleti fiilen ve hukuken Süleymansah'tan sonra ve Sultan Meliksah'in 1092'de vuku bulan ölümünden sonra meydana gelen iktidar boslugundan yararlanan Süleymansah'in oglu I
  Kiliç Arslan tarafindan kurulmustur  Yani Anadolu Selçuklu melikligi Kiliç Arslan'in idaresinde bir devlet hüviyetini kazanmistir  Zira Bizansli tarihçi Anna Komnena bunu hiç bir tereddüde yer birakmayacak sekilde Büyük Süleymansah'in iki oglunun Horasan'dan süratle Iznik'e geldigini ve Kiliç Arslan'in sultan ilan edildigini söyler  O zamana kadar bir askeri üs olan Iznik de bu devletin bassehri oldu  " 
 Bu konudaki görüsleri iki grupta toplamak mümkündür
  Bunlardan birincisine göre Kutalmis'in ölümünden sonra esir düsen kardesi Resul Tekin ve ogullari Süleyman ile Mansur Alp Arslan tarafindan öldürülmek istenmis ancak vezir Nizamü'l-Mülk hanedan azasini öldürmenin ugursuzluk getirecegini ve devletin bekasina tesir edecegini söyleyerek Sultan'i bundan vazgeçirmistir  Bu arada yeniden isyan etmelerini önlemek gayesi ile de onlari fetihlerle mesgul olmalari için Anadolu'ya göndermistir  
 Bu suretle ya cihad ederek devlete hizmet etmeleri veya din ve devlet ugrunda sehid olmalari hedef alinmistir
  Ikinci görüse göre ise Süleymansah ile agabeyi Mansur Malazgirt savasina katilmis ve bu savasta büyük yararliklar göstererek Sultan Alp Arslan'in güven ve sevgisini kazanmislardir
  Bundan dolayi da Alp Arslan Anadolu'yu onlara tahsis etmistir  Süleymansah'in Alp Arslan'in ölümünden sonra sultan Meliksah tarafindan Anadolu'yu idare etmek, burada basibos dolasan Türkmenleri ve birbirleriyle mücadele halinde olan emîrleri (bey) disiplin altina almak için gönderildigini iddia eden bazi tarihçileri de bu grup içinde mütalâa etmek mümkündür  Bu son iki görüsle Süleymansah ve kardeslerinin Anadolu'ya gelislerine bir nevi mesrûiyet taninmaktadir  
 Anadolu Selçuklu hanedani ile Büyük Selçuklu ailesi arasinda daha ilk yillarda ortaya çikan gerginlik birinci gruptaki rivayetin daha dogru oldugu kanaatini uyandirmaktadir
  Bu da Büyük Selçuklu sultanlarinin sünnî Islâm âleminin hâmîsi sifati ile müslüman tebeayi rahatsiz eden Türkmen gruplarini sinir boylarina sürmek seklinde beliren siyasetlerine uygun düsmektedir  Bizans kaynaklarinin Süleymansah ve kardeslerinin Sultan Alp Arslan'a isyan ederek kaçtiklarini belirten rivayetleri de mübalâgali olsa gerektir  Böyle bir hususun kabulü onlarin sikinti içinde yasadiklari Urfa bölgesinin Meliksah devrinde bile hâlâ Selçuklu hakimiyetine girmedigini düsünmeye sevkeder ki bu da dogru degildir  
 En güvenilir rivayetlere göre Süleymansah, agabeyi Mansur, kardesleri Alp Ilig (Yülüg) ve Devlet 1072 yilinda veya ertesi yil Urfa ve Birecik yakinlarina kaçmislar, yahut da sürülmüslerdir
  Bunlar o yörede basibos dolasan Yâvekiyye türkmenleri ile onlar tarafindan basbug olarak taninmislardir  Dört kardesten ikisi Alp Ilig ve Devlet daha sonra Suriye olaylarina karismislar ve burada kendi adina fetihlerde bulunan Türkmen emri Uvak oglu Atsiz'a baskaldiran Sökli (Söklü) adindaki baska bir Türkmen beyini desteklemislerdir  Ayrica Misir'daki sii Fatimî halifesi ile anlasip Büyük Selçuklularin bastan beri takip ettikleri sünnî siyasete yüz çevirmisler, fakat Atsiz tarafindan maglub edilerek Sultan Meliksah'in yanina gönderilmislerdir (1074)  
 Sultan Alp Arslan ile maglup imparator Romanos Diogenes arasinda kararlastirilan barisin Bizans hükümeti tarafindan taninmamasi üzerine muhtelif Türkmen kitleleri Sultan Alp Arslan'in emiri ile Anadolu'ya girmislerdir
  Bu Türkmen beyleri arasinda Saltuk, Danismend, Mengücük, Çavuldur ve Artuk beyleri sayabiliriz  Bu beylerin kendi adlari ile anilan küçük devletler kurduklari ve bazilarinin uzun yillar hakimiyetlerini sürdürdükleri tarihen sabittir  Ancak dikkatimizi çeken nokta Anadolu'nun ilk fâtihleri sayilan bu Türkmen reisleri arasinda Artuk Bey'den baskasinin faaliyetlerini tesbit etmenin mümkün olmayisidir   Artuk Bey disindakilerin sadece ogul ve torunlarinin faaliyetleri hakkinda az da olsa bir miktar bilgiye sahibiz
  
 Artuk Bey'in Anadolu'nun fethi ile ilgili icraatina gelince Romanos Diogenes'in yerine Bizans tahtina geçen Mikhail Dukas Isaak Komnenos ile kardesi Alexios Komnenos ve Malazgirt'te Romanos Diogenes'e ihanet etmis olan norman kumandani Urselius (Russel)'u Anadolu içlerine kadar ilerlemis olan Türklere karsi gönderdi
  Bizans tahtina göz dikmis olan Urselius Kayseri'de onlardan ayrilarak Sivas'a gitti  Kamnenos kardesler Kayseri yakinlarinda Artuk Bey tarafindan maglûp edildiler  Urselius da Artuk Bey'in önünden batiya dogru çekildi  Imparator Mikhail Dukas onun üzerine Johannes'i gönderdi ise de maglub oldu ve Urselius tarafindan zorla hükümdar ilan edildi  Mikhail Dukas bunun üzerine Artuk Bey ile görüsmelere basladi  
 Yapilan anlasma uyarinca Urselius ve Johannes üzerine yürüyen Artuk Bey Sapanca yakinlarinda her ikisini de maglub ve esir etti
  Ancak daha sonra karisinin gönderdigi fidye mukabilinde Urselius'u serbest birakti ve sadece Johannes'i imparatora teslim etti  Imparator Mikhail Dukas Urselius gailesinden kesin olarak kurtulmak için onun üzerine müstakbel imparator Alexios Komnenos'u gönderdi  Alexios Artuk Bey ile görüserek onu Urselius'u tevkif ve teslim etmeye ikna etti  
 Anadolu'nun bir plân dahilinde fethi bu olaylardan sonra baslamistir
  Yesilirmak ve Kelkit havzasi 1074 yilindan itibaren emîr Danismend Gazi tarafindan ele geçirildi  Daha doguda yer alan Sebinkarahisar, Erzincan ve Divrigi bölgesinin bu sirada Emir Mengücük Gazi tarafindan zaptedilmeye baslandigini görüyoruz  Anadolu'da vuku bulan bu olaylar sirasinda Kutalmisogullarinin herhangi bir icraatina rastlanmamaktadir  Onlar bu sirada Anadolu'nun güneyinde Birecik ve Urfa taraflarinda kendilerine yasama imkâni saglamaya çalisiyorlardi  Kutalmis'in ogullari Devlet ve Alp Ilig Suriye'de bazi olaylara karismis ve Atsiz tarafindan esir alinarak Meliksah'in yanina gönderilmislerdir
  Kutalmis'in diger iki oglu Mansur ve Süleymansah ise Anadolu'da faaliyet göstermeyi daha uygun bulmuslardir  Artuk Bey'in de Sultan Meliksah tarafindan Anadolu'dan geri çagrilmis olmasi soylarinin yüceligi bakimindan onlara Anadolu'daki Türkmen gruplari üzerinde mutlak bir hakimiyet kurma fikrini vermistir  
 Anadolu'da çok müsait bir ortam bulan Selçuklu ailesinin bu kolunun gayesi amcazedeleri gibi müstakil bir devlet kurmakti
  Bizans imparatorlugunun 1025 tarihinden beri devamli bir bocalama devresi içinde olmasi ve Bizans asillerinin devletlerinin istikbalini düsünmeden sürekli isyan etmeleri Kutalmisogullarina Anadolu'da büyük bir ümit kapisi açmakta idi  Süleymansah'in Anadolu'ya girdikten sonra nerelerde faaliyette bulundugu kesin olarak belli degildir
  Bazi kaynaklara göre Konya ve civarinda harekâtta bulunmus, Konya ile yakininda bulunan Gâvele kalesini almistir  Onlarin bu basarilarini hangi tarihlerde gerçeklestirdikleri de bilinmemektedir  Fakat Konya'nin yaklasik 1075 yilinda Selçuklularin eline geçtigini söyleyebiliriz  Kutalmisogullarinin eline geçen bu önemli sehrin onlar tarafindan karargâh ve merkez olarak kullanildigi kabul edilebilir   
			
			
			
			 | 
	|  |   |