Şengül Şirin
|
Cevap : Sivas Kongresi
Bütün bunların yanında Ali Galip olayı ayrı bir tehdit oluşturmuştur: Elazığ Valiliğine özel görevle atanan Kurmay Albay Ali Galip, 27 Haziran günü Sivas'a gelecek olan Mustafa Kemal Paşayı tutuklatmak için Sivas Valisi Reşit Paşayı baskı altına almıştır Ancak şehre gelen Mustafa Kemal Paşa tarafından, Kolordu binasında ayakta bekletilerek, ağır sözlerle karşı karşıya bırakılmıştır
Sivas Kongresi devam ederken, İstanbul Hükümeti Ali Galip'e Sivas Valiliği ile Üçüncü Kolordu Komutanlığını önerir Ali Galip, bu öneriye karşılık, askerlik kıdemine sekiz buçuk yıl eklenmesini, generalliğe terfi ettirilmesini ve bir miktar tazminat verilmesini ister 3 Eylül 1919 günü Harbiye Nazırı Süleyman Şefik Paşa ve Dahiliye Nazırı Adil Beyin imzalarıyla şartlarının kabul edildiği kendisine bildirilir
Bu yazışmalar milli mücadele istihbaratınca elde edilecek ve karşı harekete geçilecektir
Ali Galip, ayrılıkçı bir takım gruplardan asker toplayarak Sivas Kongresi'ni basma hazırlıkları yaparken, çevredeki askeri birliklerin baskınına uğrayacaklarını öğrenince kaçar
Bu gelişmeler karşısında durumu Padişaha iletmek isteyen Mustafa Kemal görüşmeye engel olunması üzerine İstanbul ile her türlü haberleşmeyi kestirir 15 gün süre ile soğuk harp başlar Sonuçta Damat Ferit Hükümeti istifa etmek zorunda kalır
Yeni kabineyi kuran Ali Rıza Paşa ile süren görüşmeler sonunda “Amasya Görüşmeleri” gerçekleşir Osmanlı Mebuslar Meclisinin açılışı sağlanır Bu mecliste “Misak-ı Millî” ilan edilerek hem ulusal sınırlar çizilir hem de tam bağımsızlık kararı yasal ve yetkili bir organ tarafından kararlaştırılmış olur Mebuslar Meclisi'nde alınan bu tarihi karara tepki olarak İstanbul işgal edilecek (16 Mart 1920) ve bazı Milletvekilleri tutuklanacaktır Bu gelişmeler ise TBMM'nin açılmasına ortam hazırlayacaktır
Sivas Kongresi, ulusal bir kongre olma özelliği ve Misak-ı Millî'ye alt yapı hazırlaması bakımından, TBMM'ye giden yolu açmış ve millet egemenliğine öncülük yapmıştır
İrade-i Milliye Gazetesi
Sivas Kongresi toplanmadan önceki günlerde gelen delegeler, millî ülkü ve hareketlerin geniş ve sürekli bir biçimde yayımlanması için bir gazetenin çıkarılması gereği üzerinde durmuşlardı İsmail Fazıl Paşanın önerisi ile çıkarılacak gazetenin adı İrade-i Milliye oldu
11 Eylül Perşembe günkü oturumda basın konusu ele alındı ve haftada iki gün olmak üzere “İrade-i Milliye” adıyla bir gazetenin çıkarılmasına karar verildi Gazete yönetiminin politik kuruluşla ilgisi bulunmayan birine verilmesi istendi Bu kişiyi bulma görevi ise Rasim (Başara) Beye verildi O da Sivas Lisesi'nin çalışkan öğrencilerinden biri olarak tanıdığı, yirmi iki yaşındaki Demircizade Selahattin'i (Ulusalerk) bu işe uygun gördü Selahattin, görevi sevinçle kabul etti Dilekçe ile Valiliğe başvurarak gazetenin çıkarma yetkisini aldı ve Sorumlu Müdürü oldu
Gazete İl Basımevinde basıldı İlk sayısı 14 Eylül günü çıkan gazetenin çıkış sebebi, yine bu sayıda “ Millî hareketin halka ve dünyaya duyurulması ” olarak belirtiliyordu
İrade-i Milliye Gazetesinin özellikle ilk beş sayısındaki yazılar, bizzat Mustafa Kemal Paşa tarafından kaleme alınmıştır Temsil Kurulu'nun Sivas'ta bulunduğu süre içinde 19 sayı yayımlandı
İlk sayısının sürümü tahmin edilemedi Bin adet basıldı Aşırı talep üzerine baskı sayısı artırıldı Gazete basıldığı günlerde geçmiş baskıları yirmi kuruş yerine, iki yüz kuruşa dahi arayanlar vardı Özellikle İstanbul'dan büyük bir istek vardı
İrade-i Milliye, Mustafa Kemal Paşa tarafından Temsil Kurulu adına yayın yapmak için kurdurulan ilk Millî Mücadele gazetesidir
İngiliz ve Fransız Basınında Sivas Kongresi
The Times Gazetesi , 22 Eylül 1919 : “ Bir Anadolu Cumhuriyeti  asilerin başı: M Kemal  , Sultanın değiştirilmesinin başlıca gayelerinden biri olduğu bazı mahfillerde ileri sürülmektedir ”
Ranin Gazetesi , 11 Ekim 1919 : “ M Kemal Paşa Anadolu'da bir millî hareket meydana getirmeye çalışıyor Bu çocukça bir hayaldir! Bütün cihanın kuvvetine karşı  harpten ezilmiş olan zavallı Anadolu'nun kuvveti ile  kafa tutmasının ne hükmü olabilir? Anadolu'da ne kalmıştır, ne var ki direniş oluşturabilsin? ”
   
Le Temps Gazetesi , 10 Eylül 1919 : “ Sultanın hakimiyeti hâlâ İstanbul'da ise de ordusu başka yerde, Türk milliyetçilerinin gittikçe güçlendikleri Anadolu'dadır Sivas'tan, kongreleri Sultana telgrafla bir kararlar listesi bildirdi Birinci karar şimdiki hükümete güveni reddediyor; ikincisi ise hiçbir Türk toprağının elden çıkmamasını istiyor 
İster beğenin ister beğenmeyin bir Türk gücü yaşıyor İster beğenin ister beğenmeyin bu güç kendi şuuruna vardı ‘Hasta adam' ın gürbüz, hatta rahat durmaz çocukları var ve onun mirasını, hiç değilse bu mirastan hakları bulunan parçayı istiyorlar Müttefikler ne düşünür acaba? ”
Lyon Republicain , 23 Eylül 1919 : “ Sivil ve asker Türk vatanseverleri, iktidarsızlıkla suçladıkları hükümetlerine karşı ve Türkiye'yi paylaşmak istemelerinden kuşkulandıkları bazı müttefiklere karşı tam bir ayaklanma halindedirler ”
Lyon Republicain , 20 Ekim 1919 : “ Milliyetçi hareket iki büyük avantajdan yararlanıyor: Bir yandan, iklimi çok sert, ulaşım olanakları kıt olan dağlık bölgenin doğal durumu; öte yandan, millî topraklarını savundukları bilincini taşıyan ve müttefiklerin çelişen çıkarlarına karşı tek vücut halinde birleşen şeflerinin su götürmez vatanseverliği
Bütün güçlüklerine rağmen, Türkiye'nin bağımsızlığı politikası izlenmelidir ”
İstanbul'daki İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Robeck, Dışişleri Bakanı Lort Kürzon'a gönderdiği raporunda Sivas Kongresi ile ilgili olarak şöyle yazmıştır: (17 Eylül 1919 )
“ Türk milliyetçileri, Türkiye'nin Türklerde kalmasını istiyorlar, yabancı himayesini red ediyorlar Onlar imparatorluğun ölümünü değil, yeni bir hayat mukavelesini imza etmek azmindedirler ”
Sivas Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti
Sivas Kongresi sonrası, Mustafa Kemal'in henüz Sivas'ta bulunduğu bir sırada Sivaslı vatansever kadınlar bir araya gelerek Anadolu Kadınları Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adıyla bir dernek kurdular
28 Kasım günü Nümune Mektebinde yapılan bir toplantıdan sonra, valiliğe resmen başvuruda bulundular ve 9 Aralık 1919 tarihli valilik yazısıyla kuruluş onayını aldılar
AKMVC'nin kuruluşu Mustafa Kemal Paşaya bildirildiğinde : “ Maksat vatanı müdafaadır Bu teşebbüsün birinciliği şerefini kazandıkları için Sivaslı hanımefendileri tebrik ediyorum ” diyerek bu girişimden duyduğu mutluluğu dile getirmiştir
Türk kadınının Milli mücadeleye büyük kararlılıkla katılışı gösteren en önemli olay, merkezi Sivas'ta olmak üzere kurulan bu dernektir
AKMVC'nin Melek Reşit Hanımın Başkanlığı altında 800 üyesi vardı O günkü illerin idari genişliğini dikkate alırsak, 14 merkezde şubelerinin olması bu kadın derneğinin önemini ortaya koymaktadır Genel merkezi Sivas olan AKMVC'nin şubeleri: Kangal, Viranşehir, Kayseri, Eskişehir, Kastamonu, Erzincan, Amasya, Pınarhisar, Burdur, Konya, Yozgat, Bolu, Aydın, Niğde
Savaş şartlarında kimsesiz kalmış olan kadın ve çocuklara maddi ve manevi destek veren bu vatan sever Sivaslı kadınlar, cephedeki askere kıyafet diktiler Aralarında para toplayarak maddi destelerde bulundular Yabancı devlet Başkanları ve eşlerine gönderdikleri yazılarla, işgaller karşısında kadın ve çocukların uğradığı zulümleri protesto ettiler Ayrıca Padişaha, İstanbul Hükümetine, bazı kuruluşlara, yabancı devlet temsilcilerine, (Ulusal haberlere uygulanan sansüre göz yuman) Osmanlı basın kuruluşlarına protesto telgrafları çektiler
Bütün faaliyetleri İrade-i Milliye ve Hakimiyeti Milliye gazetelerinde yer alan AKMVC, Milli Mücadele tarihimizde haklı ve onurlu bir yere sahip olmuştur
Sivas Kongresi İle ;
* Bütün ulusal cemiyetler Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ismi altında birleştirilerek bir merkezden yönetilmeye başlandı
• Manda düşüncesi reddedilerek, ulusal bağımsızlık benimsendi
• Ulus egemenliğinin ve bağımsızlık ruhunun sürekli kalplerde yaşayacağı ve Anadolu'nun her türlü direnişe hazır olduğu bütün dünyaya duyurulmuş oldu
• Osmanlı Mebuslar Meclisi'nin açılmasına zemin hazırladığı gibi, Misak-ı Millî kararlarına da öncülük etmiştir
• Kongre ile Türkiye'nin toprak bütünlüğü ve ulusal bağımsızlığının korunması istenmiş ve gerektiğinde işgal devletlerine karşı silahlı hareket öngörülmüştür
• Mustafa Kemal Paşanın Başkanlığında seçilen Temsil Kurulu, yürütülecek siyasi mücadelenin yöneticiliğini üslenerek TBMM'nin açılışına kadar bu görevi yürütmüştür
• Ulusal bir kongre olan Sivas Kongresi, TBMM iktidarına ve rejimine geçişin kurumu olmuştur
• Sivas Kongresi, birleştirici, yapıcı ve Türk millî mücadelesini ve Kurtuluş Savaşını bina edici temel bir kongredir
• Atatürk'ün deyişi ile “ Burada bir milletin kurtuluşunu hazırlayan kararlar verildi ”
• Kongrede alınan kararlar, usûl ve esas olarak demokratik ve millî bir devletin habercisidir Kongre ile Türk milleti kendi kaderine el koymuş, vatanın bölünmez bütünlüğü ve tam bağımsızlık hedefiyle Kurtuluş Savaşı'nın esaslarını ortaya koymuştur
• Yürekli bir şekilde alınan ve büyük bir azimle uygulanan bu kararlar sonucunda kesin bir zafer elde edilmiş ve demokratik, laik, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu gerçekleştirilmiştir
Sivas'ta Komutanlar Toplantısı
İstanbul Hükümetinin Mebuslar Meclisinin Anadolu toplanmasına razı olmadığı her halükarda İstanbul'da toplanacağı, Salih Paşa tarafından Sivas'a iletildi Bu durum Karşısında Temsil Kurulu ile durum değerlendirmesi yapan Mustafa Kemal, Sivas'ta bütün kolordu komutanlarının katılacağı bir toplantı yapılması kararını çıkarttı
16 –24 Kasım 1919 günleri arasında Sivas'ta gerçekleştirilen toplantıya başta 15 Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Paşa ve 20 Kolordu Komutanı Ali Fuat Paşa olmak üzere davetli diğer kolordu komutanları – biri hariç – katıldı Mustafa Kemal, Kazım Karabekir Paşaya kendi kaldığı odayı vererek kendisi başka bir odaya geçecektir
Komutanlar toplantısına Temsil Kurulu üyeleri de katıldı Toplantı gündeminde üç konu ele alındı: Mebuslar Meclisinin toplanma yeri, Meclisin toplanmasından sonra Temsil Kurulu ve millî teşkilatın alacağı şekil ve çalışma yöntemi, Paris Barış Konferansının bizim için olumlu veya olumsuz bir karar vermesi halinde tutulacak yol
Bu konu başlıkları ile ilgili olarak 29 Kasım günü şu kararlar alındı:
Sakıncalarına rağmen Meclisin İstanbul'da açılmasına karşı çıkılmayacak Seçilen milletvekilleri İstanbul'a gitmeden önce Trabzon, Samsun, İnebolu, Eskişehir ve Edirne gibi şehirlerde toplanarak, kendilerine gerekli bilgiler verilecek Güvenlik önlemleri alınacak Mecliste güçlü bir grup kurulacak Komutanlar millî teşkilatın yayılmasına ve güçlendirilmesine hız verecek İstenen şartlar oluşuncaya kadar Temsil Kurulu görevine devam edecek Askeri önlemlere kesintiye uğramaksızın devam edilecek Paris Konferansı olumsuz karar verirse, milletin bu konudaki kararına göre hareket edilecektir
Kolordu Komutanlarının bir davetle Sivas'ta toplanması, millî teşkilatın gücünü göstermesi bakımından büyük önem taşımaktadır
Kuvâ-yi Milliyeyi Amil, Millî İradeyi Hakim Kılmak Esastır
Milli Mücadele döneminde yaklaşık 28 kongre toplanmıştır Bu kongreler içerisinde tek ulusal kongre Sivas Kongresi'dir Sivas Kongresi Erzurum Kongresi'nde seçilen Şarkî Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Temsil Kurulu üyeleri ve yeni seçilen diğer delegelerin katılımı ile toplanmıştır Dolayısıyla bütün yurdu ve milleti temsil eden delegelerin katılımı ile kongre toplanmıştır
Sivas Kongresi kararları arasında geçen “  Kuvâ-yı Milliyeyi Amil Millî İradeyi Hakim Kılmak Esastır ” (Millî güçleri etkili ve millî iradeyi egemen kılmak kesin ilkedir) ifadesi ile “millet egemenliği” Amasya Genelgesi ve Erzurum Kongresi'nden sonra ulusal bir kongre olan Sivas Kongresiyle hayata geçirilmiş oluyordu
Sivas Kongresi ve Temsil Kurulu milletten aldıkları temsil yetkisi ile bir hükümet gibi hareket ederek, yürütme görevini yerine getirmiştir
Sivas Kongresi kararı ile kurulan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, TBMM açıldıktan sonra da faaliyetine devam etmiş,siyasi bir grubun adı olmuş ve nihayet bu cemiyetin ismi değiştirilmek suretiyle yeni Türk devletinin ilk siyasi partisi olan “Halk Fırkası”nın kuruluşu sağlanmıştır
Bu gelişmelerle Sivas Kongresi, TBMM iktidarına ve Cumhuriyet rejimine geçişin kurumu olmuştur
“Cumhuriyetin Temelinin Sivas'ta atıldığı” ifadesinin tarihi kökleri de bu tarihi süreçten kaynaklanmaktadır
Ulu Önder Atatürk, 13 Kasım 1937 günü Sivas'ı son defa ziyaret ettiklerinde, Kongre salonunu gezerken yanındakilere dönerek, Sivas Kongresi'nin önemini en güzel şekilde ifade eden şu veciz sözü söylemişti:
“ Burada Bir Milletin
Kurtuluşunu Hazırlayan
Kararlar Verildi”
*********
Sivas, 108 Gün Millî Mücadele Merkezi Olmuştur
Mustafa Kemal Paşa ve Temsil Kurulu, 2 Eylül 1919 günü geldikleri Sivas'ta 108 gün kaldıktan sonra, 18 Aralık 1919 günü Ankara'ya hareket etmişlerdir
Bu 108 gün boyunca Sivas Millî Mücadele merkezi olmuş, Sivaslılar bütün içtenlikleri ile bu kutlu konuklara ev sahipliği yapmış ve önemli bir çok tarihî olay bu süreçte yaşanmıştır
|