| 
Şengül Şirin  | 
				  Noktalama İşaretleri 
 
                  NOKTALAMA İŞARETLERİ
 
   Yazıda karışıklıkların önüne geçmek, yanlış okumayı önlemek, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, cümlenin yapısını ve duraklama yerlerini belirlemek, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek için kullanılan işaretlere noktalana işaretleri denirYazıdaki trafik işaretleri olarak da tanımlayabileceğimiz  noktalama işaretleri şunlardır:             1 
  NOKTA (  ) 
 
 Türk�ümHüküm, yargı bildiren,  tamamlanmış cümlelerin sonuna konur:
  Okul  açıldı
  �Artık ana dili büsbütün işitilmez olmuştu
  Hasan, köşeye büzüldü; bir şeyler soran olsa da susuyordu, yanakları pençe pençe, al al olarak susuyordu  Portakal bahçelerine dalmış, göğsünde bir katılık, gırtlağında lokmasını yutamamış gibi bir sert düğüm, daima susuyordu  � (Eskici; Refik Halit Karay) 
 ProfBazı kısaltmaların sonuna  konur:
  ,  Doç  , Dr  , İst  , s  , vb  , Cad  , Sok  , Alm  , Ar  , Far  , Fr  , İng  Nokta kullanılmayan  kısaltmalar:
 TBMM,  TDK, D, B, K, G, KB, GB, KD, GD (sekizi de yön),
 m,  cm, g, kg, l, C, Fe
 
 50Sayılardan sonra sıra  belirtmek için ��ncİ� ekinin yerine kullanılır:
  yıl kutlamaları, Cumhuriyet�in 75  yılı, yılın 365  günü IV
  ,  II  Mehmet, XV  yüzyıl 
 12Üçlü gruplara ayrılan  sayılar arasına konur[2]:
  584  000,  325  355  254 
 
 05Tarihlerde  gün, ay ve yıl rakamlarının arasına konur 
  02  1972, 119  12  1996, 29  X  1923 Ay adları harfle  yazılırsa nokta kullanılmaz:
 29 Ekim 1923
 
 08Saat  bildiren sayılarda saat ile dakika arasına konur:
  30, 14  40, 23  58, 00  20[3] 
 IBir  yazının maddelerini gösteren rakam ve harflerden sonra konur:
  II  A  B  1  2  a  b  i  ii  
 Agâh Sırrı Levent, Türk Dilinde Gelişme ve Sadeleşme  Evreleri, Ankara 1960Bibliyografyada  her künyenin sonuna konur:
  Matematikte çarpı işareti yerine konur:4
  5=20 2
  VİRGÜL ( , ) 
 
 Uzun  boylu, sarışın, gözlüklü ve sevimli bir çocuktuCümlede birbiri ardınca  sıralanan, eş görevdeki kelime ve kelime grupları arasına konur:
  (sıfatlar arasına) Kalemini,  defterini, çantasını ve hırkasını alıp gitti
  (nesneler arasına) Ali,  Veli, Selâmi! Kivi getirin! (hitap kelimeleri arasına)
 Babası,  annesi, dayısı ve halası onu sürekli şımartıyorlardı
  (özneler arasına) Eve gelirken insanlara, arabalara, evlere, atlara, ağaçlara onları bir daha göremeyecekmiş gibi bakıyordu
  (dolaylı tümleçler arasına) Sessiz  dereler, solgun ağaçlar, sarı güller
 Dillenmiş  ağızlarda tutuk dilli gönüller          (FNÇ)
 
 
 Umduk,  bekledik, düşündükAralarında biçimce ve  anlamca ilgi bulunan (sıralı) cümlelerin arasına konur:
  Cemal  Bey çantasını kapattı, yerinden kalktı, mahcup bir şekilde oradan ayrıldı
   Tozlu  ve soluk kırmızı perdelerden yakıcı bir güneş taşıyor, bütün odayı  dolduruyordu
  
 Binaenaleyh,  biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederizCümlede özel olarak  vurgulanması gereken öğelerden sonra konur:
  (Atatürk) 
 Çocuk,  soğuk bir kış günü ayrıldığı ve uzun zaman haberini dahi alamadığı köyünü artık  unutmuştuUzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için (özne ile yüklen arasına başka öğeler girmişse) özneden sonra kullanılır:
  
 
 Bu,  tek gözlü, genç fakat ihtiyar görünen bir adamcağızdırCümlede isim olarak kullanılan adlaşmış sıfatlar, kendinden sonra gelen kelimenin sıfatı şeklinde anlaşılacaksa bu kelimelerden sonra virgül konur Yani bir kelimenin kendinden sonraki kelimeyle ilgisi olmadığını göstermek için kullanılır  
  İhtiyar,  bekçiye müdür beyin içeride olup olmadığını sordu
   Bu cümlede ihtiyar kelimesinden sonra virgül olmasaydı bekçinin ihtiyar olduğu ve başka birinin bu ihtiyar bekçiye soru sorduğu anlaşılacaktı
  
 Akşam,  yine akşam, yine akşam,Anlama güç kazandırmak için  tekrarlanan kelimeler arasına konur:
 Göllerde  bu den bir kamış olsam
  (AH) 
 Evet,  kırk seneden beri Türkçe merhale merhale TürkçeleşiyorKendisinden sonraki cümleye bağlı olan �hayır, yok, yoo, evet, peki pekâlâ, tamam, olur, hayhay, baş üstüne, öyle, haydi, elbette� gibi kelimelerden sonra konur:
   ¦Yoo,  güvercinlerime dokunmayın, dedi
  
 
 Muhterem  Hocam,Hitaplardan sonra  kullanılır:
 Arkadaşlar,  bu sorular yarına kadar çözülmeli!
 Efendiler,  bilirsiniz ki, hayat demek, mücadele, müsademe demektir
  
 Cihan  yıkılsa, emin ol, bu cephe sarsılmazArasözlerin ve ara  cümlelerin (içe içe birleşik cümlelerde iç cümlenin) başında ve sonunda  kullanılır:
  Bu  söz, ister inanın ister inanmayın, doğrudur
  Arka  sıradakilerden biri, gözlüklü olanı, bir soru sordu
   Dün  Ali amcalara, eski komşumuza, gittik
   D             oğup,  büyüdüğü yerleri, memleketini, çok özlemişti
  Onu  dün akşama doğru, saat beş gibi, Kızılay�da gördüm
   
 Hepinizi  çok iyi tanıyorum, dediBaşkalarının sözlerinden yapılan veya yazanın kendine ait başka sözlerinden yaptığı alıntılar[7] tırnak içine alınmamışsa iki virgül arasında verilir, cümle alıntı bir sözle başlıyorsa bu alıntı cümlesinden sonra virgül konur:
   Onlar  da, eğitimi en yüksek seviyeye çıkaracağız, demişlerdi
  Ben,  buna ihtiyacım yok, dediysem de o dinlemedi
   
 Türk  Tarih Kurumu Başkanlığına,Yazışmalarda, başvurulan  makamın adından sonra konur:
 
 Kuşadası,  7 ŞubatYazıların sonuna düşülen  notlarda yer adıyla tarih arasına konur:
 
 22,4     2,5        125,255Sayıların yazımında ondalık  bölümleri ayırmak için kullanılır Nokta kullanılmaz:
 
 Falih  Rıfkı Atay, Tuna Kıyıları, Remzi Kitap Evi, İstanbul 1938Bibliyografik künyelerde yazar adı, eser adı, basım evi vb maddelerin arasına konur  Basım yeri ile tarihi arasına virgül konmaz:
 
 
 Cümle içinde �ve, veya,  yahut� bağlaçlarından önce ve sonra virgül kullanılmaz; başka noktalama  işaretleri de kullanılmaz
 3) NOKTALI VİRGÜL ( ; )
 
 
 At ölür, meydan kalır; yiğit ölür şan kalırAralarında şekil ve anlamca ilişki bulunan, birbirine bağlaçsız bağlanan ve aralarındaki duraklama kısa olan cümlelerin arasına konur:
  (Bu cümlelerin arasına nokta konabilirdi, ama duraklama kısa olduğu için noktalı virgül konmuş  ) Gitmemiz  gerekiyor; bekleyenler var
  (çünkü) Okumuş  bir kadın değil, ama anlayışlı; çok genç değil, ama güzel
    (bununla birlikte) Karşısında, bir şezlonga uzanmış esmer, güzel bir kız, siyah maroken kaplı bir kitap okuyor; pencereden, çiçek, kır kokuları; deniz, dalga fısıltıları getiren tatlı bir nisan rüzgârı giriyordu
  (Bahar ve Kelebekler; Ömer Seyfettin) (bu esnada; ve) 
 
 Halis  bir şiir fena okunabilir; lâkin sahte bir şiir iyi okunamazİki cümleyi birbirine bağlayan �ama, fakat, lâkin, yalnız, ancak, ne var ki, ne yazık ki, çünkü, yoksa, bundan dolayı, binaenaleyh, sonuç olarak, bununla birlikte, bununla birlikte� gibi bağlaçlardan önce konur:
  (YKB) Olanları  anladım; ama iş işten geçmişti
  Çok  söylüyorum, fakat söz dinlemiyor
  Bir  aralık evden savuşmak da aklına geldi; ama, faydasız buldu
  İnsan  yalanı bilmeyerek okur; ama, yalan olduğunu bildikten sonra gene okumak ister  mi?
 *Sıralı cümleler arasına giren bu bağlaçlardan önce nokta, virgül ya da noktalı virgül koyup koymamak yazara göre değişebilen bir üslûp meselesidir
   
 Murat,  Yavuz ve Kâzım bir grup; Ahmet, Metin ve Mehmet de bir grup olsunlarVirgüllerle ayrılmış tür  veya takımları, farkı bölümleri ve örnekleri birbirinden ayırmada kullanılır:
  Erkek  çocuklarına Doğan, Tuğrul, Aslan; kız çocuklarına ise İnci, Çiçek, Gönül  adlarını verirler
  
 kavun,  karpuz, kelek; lâhana, pırasa, ıspanak; bisküvi, kraker, çikolataVirgülle ayrılmış örnekleri  farklı örneklerden ayırmak iç in kullanılır:
     
 Sevinçten,  heyecandan içim içime sığmıyor; bağırmak, kahkahalar atmak, ağlamak istiyorumÖğeleri arasında virgül  bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için bu sıralı cümleler konur 
  Sabahtan  beri bekliyorum; ne gelen var ne giden
  İster  inan, ister inanma; aynen dediğim gibi oldu
  İş  işten geçti; artık gelsen de olur, gelmesen de
    
 
 Faruk;  Kenan, Hulusi ve Mustafa ile yaşıt sayılırİçerisinde birden fazla virgül kullanılmış cümlelerde öznenin kendinden hemen sonra gelen öğelere karışmamasını sağlamak için kullanılır:
  
 
 Akşama  dek hiç durmaksızın çalışmıştı; çok yorgunduCümle içerisindeki  açıklamalardan önce kullanılır:
   4
  İKİ NOKTA ( : ) 
 
 bestesiz:bestesi  olmayanAçıklama yapılacak yerlerde  kullanılır:
  sıfat:  İsimlerden önce gelerek onların nitelik ve niceliklerini bildiren kelimeler
  Kelimeler  genel olarak ikiye ayrılır: İsimler ve fiiller
  Bu  işin en sağlam yolu şudur: Bildiğinden şaşmamak
  Yeni  harfler alındıktan sonra eski yazı ile bir tek kelime bile yazmayan iki kişi  görmüşümdür: Atatürk ve İnönü
  Kendimi  takdim edeyim: Meclis kâtiplerinden Hayrullah
  
 
 Çocuk  merakla sordu: �Bana ne getirdin?�Bir cümleden sonra alıntı  bir cümle geliyorsa veya bir söz naklediliyorsa iki nokta kullanılır:
 O,  başarının sırrını tek kelimeyle açıklar: Azim
 
 Millî Edebiyat akımının temsilcilerinden bazıları şunlardır: Ömer Seyfettin, Halide Edip Adıvar, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul, Ali Canip YöntemKendisinden sonra örnek  verilecek cümlelerin sonuna konur 
    
 
 -Buğdayla  arpadan başka ne biter bu topraklarda?Karşılıklı konuşmalarda  kimin konuşacağı belirtildikten sonra iki nokta konur:
 Ziraatçi  sayar:
 -Yulaf,  pancar, nohut, mercimek
    
 Bilge  Kağan:              Türklerim işitin!
 Üstten gök çökmedikçe
 alttan yer  delinmedikçe
 ülkenizi,  törenizi kim bozabilir sizin?
 Koro:   Göğe erer başımız               başınla  senin!
 
 Yahya  Kemal Beyatlı: Kendi Gök KubbemizKütüphanecilikte yazar ve  eser adı arasına konur:
 
 
 a:ile,  ceva:hir, di:nen, ka:til, i:catSes biliminde uzun okunması  gereken ünlüden sonra kullanılır: 
    
 45:3=15Matematikte bölme işareti yerine  kullanılır:
 Jİki noktadan sonra bağımsız bir cümle geliyorsa bu cümle büyük harfle başlar; art arda örnekler sıralanıyorsa ilk örnek küçük harfle başlar:
 Tam  kapıdan çıkmak üzereyken sordu: Akşam erken gelecek misin?
 İnceleyeceğiniz  kelimeler şunlar: gelmek, nakletmek, gidedurmak
  İnsan  üç şeye benzer: ağaca, suya ve rüzgâra
 *İki nokta kullanılmış cümleler bazen aynı kelimeler kullanılarak ama  iki nokta kullanılmadan da kurulabilir: Çocuk merakla sordu: �Bana ne  getirdin?� �Çocuk merakla, bana ne getirdin, diye sordu vb
  5
  ÜÇ NOKTA (    ) 
 
 Fiillerin  bazıları isimlerden türemiştir: başlamak, suçlamak, incelmek, çoğalmakArt arda örneklerin sıralandığı cümlelerde benzer örneklerin sürdürülebileceğini ifade etmek için cümle sonunda kullanılır Bu amaçla cümle sonunda kullanılabileceği gibi cümle içinde de kullanılabilir:
    Güneşli  fırtınalar, renk renk çiçekler
    ve başka insanlarla birlikte yeni bir hayata  hazırlanıyordu  
 Gök  sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarıBitmemiş veya bitirilmemiş  cümlelerin sonun konur Bazılarında okuyucunun cümleyi zihninde tamamlaması  beklenir:
    Sana  uğurlar olsun
    Ayrılıyor yolumuz! Onu  bir defacık görebilmek için nelere katlanmazdım ki
    Kar,  yılın ilk karı
    Belliydi yağacağı  Kaç gündür neydi o soğuklar öyle! El  elin eşeğini elbette türkü söyleyerek arar
  Hele eşek zorla aranıyorsa  Üstelik  Subaşınınsa     Trenin pencerelerinde gülümseyen kadınlar, el sallayan çocuklar
    Keskin bir tren düdüğü    Trenin birdenbire salıverdiği yoğun bir buhar    her şey bir su katmanının altında yok oluverdi birden  Sonra genzi yakan o bildik kömür kokusu    
 OlayaSöylenmek, belirtilmek  istenmeyen ve kaba sayılan, söylenmesi ahlâken çirkin görülen kelimelerin  yerine konur:
    Bey�in oğlunun da adı karışmış  Haberi
    �dan dinledim  Toplantıya  gelenler arasında
    var mıydı? Kılavuzu  karga olanın burnu b
     tan çıkmaz  Yerden  topladığı
    ları onun arkasından fırlattı  
    adam, yine her yeri dağıtmış  B
      ,  7 Nisan              (burada yer adı  gizlenmiş) 
 �Herhangi bir metinden alınan cümlenin öncesi ve sonrası olduğunu, aralarda da alınmayan kısımlar olduğunu belirtmek için kullanılır:
    Annelerinin esvaplarını kızlar giyer, büyükannelerinin mücevherlerini torunlar takardı  Sırmalı çedik pabuçlar, kırmızı feraceler    Ah hele kırmızı feraceler    Baharın yeşil çimenleri üzerinde, seyir yerlerinde kadınlar tıpkı birer gelincik çiçeği gibi parlarlardı    � (Bahar ve Kelebekler; Ömer Seyfettin) *Bu görevdeki üç nokta yay ayraç içerisinde de konabilir
   
 Gölgeler  yaklaştılarÜnlem ve seslenmelerde  anlatımı pekiştirmek için konur:
  Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar: -  Koca Ali
    Koca Ali, be�    (Diyet) 
 -Yabancı  yok!Karşılıklı konuşmalarda  yeterli olmayan, eksik bırakılan cevaplarda kullanılır:
 -Kimsin!
 -Ali
    -Hangi  Ali?
 -
    -Sen  misin, Ali usta?
 -Benim
  -Ne  arıyorsun bu vakit buralarda?
 -Hiç
    -Nasıl  hiç? Suya çekicini mi düşürdün yoksa?
 -!
    (Diyet) 
 
 
 |