Yalnız Mesajı Göster

Noktalama İşaretleri

Eski 04-17-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Noktalama İşaretleri



NOKTALAMA İŞARETLERİ

Yazıda karışıklıkların önüne geçmek, yanlış okumayı önlemek, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, cümlenin yapısını ve duraklama yerlerini belirlemek, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek için kullanılan işaretlere noktalana işaretleri denir
Yazıdaki trafik işaretleri olarak da tanımlayabileceğimiz noktalama işaretleri şunlardır: 1 NOKTA ( )

  • Hüküm, yargı bildiren, tamamlanmış cümlelerin sonuna konur:
Türk�üm
Okul açıldı

�Artık ana dili büsbütün işitilmez olmuştu Hasan, köşeye büzüldü; bir şeyler soran olsa da susuyordu, yanakları pençe pençe, al al olarak susuyordu Portakal bahçelerine dalmış, göğsünde bir katılık, gırtlağında lokmasını yutamamış gibi bir sert düğüm, daima susuyordu� (Eskici; Refik Halit Karay)
  • Bazı kısaltmaların sonuna konur:
Prof, Doç, Dr, İst, s, vb, Cad, Sok, Alm, Ar, Far, Fr, İng
Nokta kullanılmayan kısaltmalar:
TBMM, TDK, D, B, K, G, KB, GB, KD, GD (sekizi de yön),
m, cm, g, kg, l, C, Fe
  • Sayılardan sonra sıra belirtmek için ��ncİ� ekinin yerine kullanılır:
50 yıl kutlamaları, Cumhuriyet�in 75 yılı, yılın 365 günü
IV, II Mehmet, XV yüzyıl
  • Üçlü gruplara ayrılan sayılar arasına konur[2]:
12584000, 325355254

  • Tarihlerde gün, ay ve yıl rakamlarının arasına konur
05021972, 119121996, 29X1923
Ay adları harfle yazılırsa nokta kullanılmaz:
29 Ekim 1923
  • Saat bildiren sayılarda saat ile dakika arasına konur:
0830, 1440, 2358, 0020[3]
  • Bir yazının maddelerini gösteren rakam ve harflerden sonra konur:
I II A B 1 2 a b i ii
  • Bibliyografyada her künyenin sonuna konur:
Agâh Sırrı Levent, Türk Dilinde Gelişme ve Sadeleşme Evreleri, Ankara 1960
Matematikte çarpı işareti yerine konur:45=20
2 VİRGÜL ( , )

  • Cümlede birbiri ardınca sıralanan, eş görevdeki kelime ve kelime grupları arasına konur:
Uzun boylu, sarışın, gözlüklü ve sevimli bir çocuktu (sıfatlar arasına)
Kalemini, defterini, çantasını ve hırkasını alıp gitti (nesneler arasına)
Ali, Veli, Selâmi! Kivi getirin! (hitap kelimeleri arasına)
Babası, annesi, dayısı ve halası onu sürekli şımartıyorlardı (özneler arasına)
Eve gelirken insanlara, arabalara, evlere, atlara, ağaçlara onları bir daha göremeyecekmiş gibi bakıyordu (dolaylı tümleçler arasına)

Sessiz dereler, solgun ağaçlar, sarı güller
Dillenmiş ağızlarda tutuk dilli gönüller (FNÇ)

  • Aralarında biçimce ve anlamca ilgi bulunan (sıralı) cümlelerin arasına konur:
Umduk, bekledik, düşündük
Cemal Bey çantasını kapattı, yerinden kalktı, mahcup bir şekilde oradan ayrıldı
Tozlu ve soluk kırmızı perdelerden yakıcı bir güneş taşıyor, bütün odayı dolduruyordu

  • Cümlede özel olarak vurgulanması gereken öğelerden sonra konur:
Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederiz (Atatürk)
  • Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için (özne ile yüklen arasına başka öğeler girmişse) özneden sonra kullanılır:
Çocuk, soğuk bir kış günü ayrıldığı ve uzun zaman haberini dahi alamadığı köyünü artık unutmuştu

  • Cümlede isim olarak kullanılan adlaşmış sıfatlar, kendinden sonra gelen kelimenin sıfatı şeklinde anlaşılacaksa bu kelimelerden sonra virgül konur Yani bir kelimenin kendinden sonraki kelimeyle ilgisi olmadığını göstermek için kullanılır
Bu, tek gözlü, genç fakat ihtiyar görünen bir adamcağızdır
İhtiyar, bekçiye müdür beyin içeride olup olmadığını sordu

Bu cümlede ihtiyar kelimesinden sonra virgül olmasaydı bekçinin ihtiyar olduğu ve başka birinin bu ihtiyar bekçiye soru sorduğu anlaşılacaktı
  • Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına konur:
Akşam, yine akşam, yine akşam,
Göllerde bu den bir kamış olsam (AH)

  • Kendisinden sonraki cümleye bağlı olan �hayır, yok, yoo, evet, peki pekâlâ, tamam, olur, hayhay, baş üstüne, öyle, haydi, elbette� gibi kelimelerden sonra konur:
Evet, kırk seneden beri Türkçe merhale merhale Türkçeleşiyor
¦Yoo, güvercinlerime dokunmayın, dedi

  • Hitaplardan sonra kullanılır:
Muhterem Hocam,
Arkadaşlar, bu sorular yarına kadar çözülmeli!
Efendiler, bilirsiniz ki, hayat demek, mücadele, müsademe demektir

  • Arasözlerin ve ara cümlelerin (içe içe birleşik cümlelerde iç cümlenin) başında ve sonunda kullanılır:
Cihan yıkılsa, emin ol, bu cephe sarsılmaz
Bu söz, ister inanın ister inanmayın, doğrudur
Arka sıradakilerden biri, gözlüklü olanı, bir soru sordu
Dün Ali amcalara, eski komşumuza, gittik
D oğup, büyüdüğü yerleri, memleketini, çok özlemişti
Onu dün akşama doğru, saat beş gibi, Kızılay�da gördüm

  • Başkalarının sözlerinden yapılan veya yazanın kendine ait başka sözlerinden yaptığı alıntılar[7] tırnak içine alınmamışsa iki virgül arasında verilir, cümle alıntı bir sözle başlıyorsa bu alıntı cümlesinden sonra virgül konur:
Hepinizi çok iyi tanıyorum, dedi
Onlar da, eğitimi en yüksek seviyeye çıkaracağız, demişlerdi
Ben, buna ihtiyacım yok, dediysem de o dinlemedi

  • Yazışmalarda, başvurulan makamın adından sonra konur:
Türk Tarih Kurumu Başkanlığına,
  • Yazıların sonuna düşülen notlarda yer adıyla tarih arasına konur:
Kuşadası, 7 Şubat
  • Sayıların yazımında ondalık bölümleri ayırmak için kullanılır Nokta kullanılmaz:
22,4 2,5 125,255
  • Bibliyografik künyelerde yazar adı, eser adı, basım evi vb maddelerin arasına konur Basım yeri ile tarihi arasına virgül konmaz:
Falih Rıfkı Atay, Tuna Kıyıları, Remzi Kitap Evi, İstanbul 1938

  • Cümle içinde �ve, veya, yahut� bağlaçlarından önce ve sonra virgül kullanılmaz; başka noktalama işaretleri de kullanılmaz

3) NOKTALI VİRGÜL ( ; )

  • Aralarında şekil ve anlamca ilişki bulunan, birbirine bağlaçsız bağlanan ve aralarındaki duraklama kısa olan cümlelerin arasına konur:
At ölür, meydan kalır; yiğit ölür şan kalır (Bu cümlelerin arasına nokta konabilirdi, ama duraklama kısa olduğu için noktalı virgül konmuş)
Gitmemiz gerekiyor; bekleyenler var (çünkü)
Okumuş bir kadın değil, ama anlayışlı; çok genç değil, ama güzel (bununla birlikte)
Karşısında, bir şezlonga uzanmış esmer, güzel bir kız, siyah maroken kaplı bir kitap okuyor; pencereden, çiçek, kır kokuları; deniz, dalga fısıltıları getiren tatlı bir nisan rüzgârı giriyordu (Bahar ve Kelebekler; Ömer Seyfettin) (bu esnada; ve)

  • İki cümleyi birbirine bağlayan �ama, fakat, lâkin, yalnız, ancak, ne var ki, ne yazık ki, çünkü, yoksa, bundan dolayı, binaenaleyh, sonuç olarak, bununla birlikte, bununla birlikte� gibi bağlaçlardan önce konur:
Halis bir şiir fena okunabilir; lâkin sahte bir şiir iyi okunamaz (YKB)
Olanları anladım; ama iş işten geçmişti
Çok söylüyorum, fakat söz dinlemiyor
Bir aralık evden savuşmak da aklına geldi; ama, faydasız buldu
İnsan yalanı bilmeyerek okur; ama, yalan olduğunu bildikten sonra gene okumak ister mi?

*Sıralı cümleler arasına giren bu bağlaçlardan önce nokta, virgül ya da noktalı virgül koyup koymamak yazara göre değişebilen bir üslûp meselesidir
  • Virgüllerle ayrılmış tür veya takımları, farkı bölümleri ve örnekleri birbirinden ayırmada kullanılır:
Murat, Yavuz ve Kâzım bir grup; Ahmet, Metin ve Mehmet de bir grup olsunlar
Erkek çocuklarına Doğan, Tuğrul, Aslan; kız çocuklarına ise İnci, Çiçek, Gönül adlarını verirler

  • Virgülle ayrılmış örnekleri farklı örneklerden ayırmak için kullanılır:
kavun, karpuz, kelek; lâhana, pırasa, ıspanak; bisküvi, kraker, çikolata
  • Öğeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için bu sıralı cümleler konur
Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor; bağırmak, kahkahalar atmak, ağlamak istiyorum
Sabahtan beri bekliyorum; ne gelen var ne giden
İster inan, ister inanma; aynen dediğim gibi oldu
İş işten geçti; artık gelsen de olur, gelmesen de

  • İçerisinde birden fazla virgül kullanılmış cümlelerde öznenin kendinden hemen sonra gelen öğelere karışmamasını sağlamak için kullanılır:
Faruk; Kenan, Hulusi ve Mustafa ile yaşıt sayılır

  • Cümle içerisindeki açıklamalardan önce kullanılır:
Akşama dek hiç durmaksızın çalışmıştı; çok yorgundu
4 İKİ NOKTA ( : )

  • Açıklama yapılacak yerlerde kullanılır:
bestesiz:bestesi olmayan
sıfat: İsimlerden önce gelerek onların nitelik ve niceliklerini bildiren kelimeler
Kelimeler genel olarak ikiye ayrılır: İsimler ve fiiller
Bu işin en sağlam yolu şudur: Bildiğinden şaşmamak
Yeni harfler alındıktan sonra eski yazı ile bir tek kelime bile yazmayan iki kişi görmüşümdür: Atatürk ve İnönü
Kendimi takdim edeyim: Meclis kâtiplerinden Hayrullah

  • Bir cümleden sonra alıntı bir cümle geliyorsa veya bir söz naklediliyorsa iki nokta kullanılır:
Çocuk merakla sordu: �Bana ne getirdin?�
O, başarının sırrını tek kelimeyle açıklar: Azim

  • Kendisinden sonra örnek verilecek cümlelerin sonuna konur
Millî Edebiyat akımının temsilcilerinden bazıları şunlardır: Ömer Seyfettin, Halide Edip Adıvar, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul, Ali Canip Yöntem

  • Karşılıklı konuşmalarda kimin konuşacağı belirtildikten sonra iki nokta konur:
-Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda?
Ziraatçi sayar:

-Yulaf, pancar, nohut, mercimek

Bilge Kağan: Türklerim işitin!
Üstten gök çökmedikçe
alttan yer delinmedikçe
ülkenizi, törenizi kim bozabilir sizin?

Koro: Göğe erer başımız başınla senin!
  • Kütüphanecilikte yazar ve eser adı arasına konur:
Yahya Kemal Beyatlı: Kendi Gök Kubbemiz

  • Ses biliminde uzun okunması gereken ünlüden sonra kullanılır:
a:ile, ceva:hir, di:nen, ka:til, i:cat
  • Matematikte bölme işareti yerine kullanılır:
45:3=15
Jİki noktadan sonra bağımsız bir cümle geliyorsa bu cümle büyük harfle başlar; art arda örnekler sıralanıyorsa ilk örnek küçük harfle başlar:
Tam kapıdan çıkmak üzereyken sordu: Akşam erken gelecek misin?
İnceleyeceğiniz kelimeler şunlar: gelmek, nakletmek, gidedurmak
İnsan üç şeye benzer: ağaca, suya ve rüzgâra

*İki nokta kullanılmış cümleler bazen aynı kelimeler kullanılarak ama iki nokta kullanılmadan da kurulabilir: Çocuk merakla sordu: �Bana ne getirdin?� �Çocuk merakla, bana ne getirdin, diye sordu vb
5 ÜÇ NOKTA ( )

  • Art arda örneklerin sıralandığı cümlelerde benzer örneklerin sürdürülebileceğini ifade etmek için cümle sonunda kullanılır Bu amaçla cümle sonunda kullanılabileceği gibi cümle içinde de kullanılabilir:
Fiillerin bazıları isimlerden türemiştir: başlamak, suçlamak, incelmek, çoğalmak
Güneşli fırtınalar, renk renk çiçekler ve başka insanlarla birlikte yeni bir hayata hazırlanıyordu
  • Bitmemiş veya bitirilmemiş cümlelerin sonun konur Bazılarında okuyucunun cümleyi zihninde tamamlaması beklenir:
Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı
Sana uğurlar olsun Ayrılıyor yolumuz!
Onu bir defacık görebilmek için nelere katlanmazdım ki
Kar, yılın ilk karı Belliydi yağacağı Kaç gündür neydi o soğuklar öyle!
El elin eşeğini elbette türkü söyleyerek arar Hele eşek zorla aranıyorsa Üstelik Subaşınınsa
Trenin pencerelerinde gülümseyen kadınlar, el sallayan çocuklar Keskin bir tren düdüğü Trenin birdenbire salıverdiği yoğun bir buhar her şey bir su katmanının altında yok oluverdi birden Sonra genzi yakan o bildik kömür kokusu

  • Söylenmek, belirtilmek istenmeyen ve kaba sayılan, söylenmesi ahlâken çirkin görülen kelimelerin yerine konur:
Olaya Bey�in oğlunun da adı karışmış
Haberi �dan dinledim
Toplantıya gelenler arasında var mıydı?
Kılavuzu karga olanın burnu btan çıkmaz
Yerden topladığı ları onun arkasından fırlattı
adam, yine her yeri dağıtmış
B, 7 Nisan (burada yer adı gizlenmiş)

  • Herhangi bir metinden alınan cümlenin öncesi ve sonrası olduğunu, aralarda da alınmayan kısımlar olduğunu belirtmek için kullanılır:
Annelerinin esvaplarını kızlar giyer, büyükannelerinin mücevherlerini torunlar takardı Sırmalı çedik pabuçlar, kırmızı feraceler Ah hele kırmızı feraceler Baharın yeşil çimenleri üzerinde, seyir yerlerinde kadınlar tıpkı birer gelincik çiçeği gibi parlarlardı� (Bahar ve Kelebekler; Ömer Seyfettin)
*Bu görevdeki üç nokta yay ayraç içerisinde de konabilir
  • Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur:
Gölgeler yaklaştılar Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar:
- Koca Ali Koca Ali, be� (Diyet)
  • Karşılıklı konuşmalarda yeterli olmayan, eksik bırakılan cevaplarda kullanılır:
-Yabancı yok!
-Kimsin!
-Ali
-Hangi Ali?
-

-Sen misin, Ali usta?
-Benim
-Ne arıyorsun bu vakit buralarda?
-Hiç
-Nasıl hiç? Suya çekicini mi düşürdün yoksa?
-! (Diyet)




Alıntı Yaparak Cevapla