Yalnız Mesajı Göster

Yürek Tadında İhtiyar...

Eski 04-07-2009   #1
su perisi
icon110

Yürek Tadında İhtiyar...



Ne zaman seni düşünsem, hırsız bir Azrail çalar kapımı
Odamın duvarlarına kazınan ölüm resmi,
Senden daha güzel durur
Çünkü ölümdür, senden sonrası
Beni anlayacak paramparça ruhani bir evren
Tanrı' nın dalında, yıldızların tepesinde gezinen gözyaşlarım
Seni düşünmek, hiçliğe tuz katmak gibi
Acımasız bir tat gelir, yüreğinin kaynağına
Yanarsın acıdan, kıvrılırsın gün batımı gibi
Yattığın yere çömelirsin, sorgularının sonsuzluğunda
Günahların umutlarının arazisine düşer
Hektarlarda genişleyen bir zihin vardır, nokta gibi
Seni düşünmek, ölümle güzelliğini süpürmektir
Toplamak ve birikmek, kıyıya yanaşan dalgalar gibi
Sonrasında açılırsın, denizin tutkularına
Gözlerde yaşlanan küller vardır
İzci gibisindir, hayalet olmuşsundur, aşktan
Yokluğun masum hali, yılan gibi zehirler seni

Seni düşünmek, sebepsiz yere intihar etmektir
Avuçlarında birikir, ölümün kokusu
Dans edersin, sonsuzluk denen hastalıkta
Ruhun güneşinde, yakamozun kavuşması vardır
Yerle gök isyan ettikçe, birbirine sevdalanır
Ama biz, ayrı yerde, ayrı kutuplarda,
Bir nefret, bir sevgi içinde,
Farklı aldanışlarda, farklı bedenlerdeyiz

Seni düşünmek, umutların hiçliğe dadanmasıdır
Bir olta atmaktır, yapaylığa, sahteliğe, gerçek dışılığa
Sonrasında akvaryum kadar nemlenir, gözlerim
Yüreğim çöl kadar kavurucudur
Bu yüzden hiç bir kadına yanaşamam
Yakacağımdan değil, öldüreceğimden korkarım

Seni düşünmek, gözlerimi rüyada sulandırmak gibi
Bir anda gerçeğin dışına taşarsın
Aynı, suyun üzerinde seken taşlar gibi
Yüreğim duman gibi, suyun üzerinde dans eder
Tıpkı seninle olan ilk dansımız gibi

Bunca ayrılık, bunca sene, zavallı bir ihtiyar
Bastonu yarasına gömülmüş, şairliğin peşinde
Nasıl da topallıyor, umutları, hayalleri
Gönlü o kadar zengin ki,
Kadınları dilenme ihtiyacı duymuyor

İşte o ihtiyar benim
Gerçekte yaşlanmış
Aşkında çocuk kadar taze

__________________

Alıntı Yaparak Cevapla