04-04-2009
|
#1
|
GöKKuŞaĞı
|
İnsanlar, Ağaçlar Ve Kendini Bilmek!
Bir ağaç gibi köklerine bağlı olmak gerek
Bir ağaç gibi çok güçlü ama en sert rüzgârlara dahi direnebilecek kadar esnek olmak gerek
Bütün mevsimlerle bir ağaç gibi yüzleşmeyi; yağmura kara aldırmamayı, gün gelip kupkuru dallardan yemyeşil filizler vermeyi becermek gerek
Hani uzunca beklemek, bekletilmek ve bekleye bekleye perişan olmak anlamında sokak dilinde " ağaç olmak " deniyor ya 
Oysa beklemek, direnmektir
Beklemek, sevmektir
Ve bu anlamda bile ağaca benzemek anlamlıdır
 
Ama bir dakika!
İnsanız biz
Gerektiğinde ve zaman zaman ağaç gibi olabiliriz fakat ağaç olamayız
İspanyol yazar Juan Goytisolo'nun çevirmeni Neyire Gül Işık yazarla kimlik duygusu, coğrafya ve tarihin kimlik duygumuz üzerindeki rolü hakkında sohbet ederken 
" Köklerimiz önemli  Kökler meselesi çok çetin mesele" diyecek olmuş
Sözünü kesmiş Goytisolo 
Ve " insan nihayetinde ağaç değildir; insan kalkar, yürür gider" demiş
 
Evet, insan kalkar, yürür gider
Öyle olur ki, köklerini koruması için bile gitmesi gerekir insanın
Tarihini, coğrafyasını, kimlik duygusunu koruması için 
Onurunu koruması için 
Hatta bazen çok sıradan, çok gündelik gözüken bir biçimde 
Sevmek ve sevilmek için 
" Yer "ini terk etmesi; alıp başını oradan gitmesi gerekir bazen
Aslına bakılırsa eğer toprağı, suyu, havası insanın kendi içinde değilse 
Vay haline!
 
O yüzden işte 
" Bilmek " eşsiz bir meziyettir
Ne zaman duracağını, ne zaman gideceğini bilmek 
Ne zaman ağaç gibi, ne zaman daldaki kuş gibi davranacağını bilmek 
Rüzgâr zorlasa bile ayakta kalabilmeyi 
Zamanı gelince rüzgârı beklemeden çekip gidebilmeyi bilmek 
Haşmet Babaoğlu
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK
GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|
|
|