KRDNZ
|
Cevap : Osmanlı'da Son Tartışmalar:İşgal Altındaki İstanbul Basını (1918-1922)
1919 Yılı Gazete Manşetleri/Yorumları
Hadisat(9 Şubat 1919/Süleyman Nazif'in "Kara Bir Gün"adlı makalesinden):
"Fransız generalinin dün şehrimize gelişi münasebetiyle bir kısım vatandaşlarımız tarafından icra olunan nümayiş,Türk'ün ve İslam'ın kalbinde ve tarihinde müebbeden kanayacak bir yara açtı Aradan asırlar geçip bugünkü hüzün ve talihsizliğimiz sevinç ve saadete dönüşse de yine bu acıyı hissedecek ve bu hüzün ve tesiri evlat ve ahfadımıza nesilden nesile ağlayacak bir miras olarak terk edeceğiz "
Hadisat(9 Şubat 1919/Faik Ati'nin "Yavuz Sultan Selim'in Türbesi'nde şiiri)
  Bak işte,en büyük evladı olduğun bu vatan,
Bu muhterem anavatan,ey büyük sultan,
Ne hale geldi  Felaket yatağında o,bak,
Nasıl kırık,nasıl hasta,hiç tanınmayacak
Kadar küçülmüş,ezilmiş,hemen hemen mürde(ölü)
Tevarüs eylediğin bol fesihinde(genişliğinde)
Geniş hududundan beş altı defa uzak
Mesafelerde dolaştırdığın büyük bayrak
Nasıl delik deşik olmuş,zavallı,boynu bükük  
Niçin bu günleri ya Rabbi biz niçin gördük?
  
Zaman(3 Mart 1919):"Amerikan iaşe müdürü Howard Heinz'in takip ettiği en belirli gaye,piyasaya fazla un getirmek suretiyle fiyatları düşürmek ve bu suretle halka ucuz ekmek temin etmektir Böylece ihtikarın önü alınacak Cins ve mezhep ayırmaksızın gösterdiği bu büyük insaniyet,bizim gibi asırlarca kin ve garez görmüş bir memlekette pek ulvi bir şükran hissi uyandırmıştır "
Tasvir(12 Mart 1919):"İlk gün 21 kuruştan satılan Amerikan ekmekleri,2 gün sonra 23 ve nihayet 24 kuruşa satılır oldu Bir ayda 3 kuruş artış,şüphe yarattı Üstelik fiyat artışlarına pek hassas olan ve her türlü suiistimale hazır bulunan piyasada bu artışın devam edeceği umudu uyanmıştır Oysa Amerikan iaşe şirketi ve dağıtıcı Vitol şirketi,fiyatların bir müddet sonra düşürüleceğini söylemişlerdi "
Tasvir-i Efkar(12 Mart 1919):"Bilhassa şu günlerde,Bostancı'daki soyguna benzer eylemlere giren Rumlar, cüreti artırdı İki gündür çok cinayet işledikleri haberleri geliyor Samandıra'da hücum ile birkaç evi yakıp bir köylünün masum kanını akıtanlar çok mal ve para götürdüler Diğer bir çete,Şile Yeniköy'ü karakoluna saldırmak cüretinde bulundu Karakolda tutuklu oln iki haydutun serbest bırakılmasını,aksi halde Şile'yi yakacakları tehdidini savurdular Kemerburgaz'da Panayor Çavuş adlı haydut ve adamları bir Müslüman'ın çiftliğine saldırıp binayı yaktılar "
18 Mayıs 1919(Şair Halil Nihat'ın İzmir'in işgali ile ilgili yazdığı
şiiri)
Yanık Halil'den Telgraf
Türk'ündür bu yerler,dünya işitsin
Çekmeli düşman burdan ayağı!
Ey büyük devletler iyi düşünün
Yunan'ın olamaz İzmir toprağı!
Sesime ses verir dağlar,dereler!
Başımda efelik rüzgarı eser!
Babamın adına Çakıcı derler!
Sanmayın oğlunu ondan aşağı!
Kalbimde çarpıyor vatan duygusu,
Oraya giremez ölüm korkusu,
Çakıcı oğlunun kaçtı uykusu
İzmir'in dağları olsun yatağı!
Babamın adına ant verdim bugün!
İzmir'in toprağı kana bürünsün!
Bu işin sonunu Wilson düşünsün,
Yanığın sesini duysun kulağı!
İleri(24 Mayıs 1919):"Muazzam Sultanahmet Mitingi,Müslümanlığa ve Türklüğe has bir vakar ve ciddiyetle dün icra edildi "
Ara Başlıklar:
"Sultanahmet'te Yüz Binlerce Müslüman"
"İzmir İçin Matem-i Umumi"
"Müslüman Ölmez,Öldürülemez"
"Türk'ün Siyah Bayrağı"
"Wilson Prensipleri'nin 12 Maddesi Siyah Çerçeve İçinde"
Sabah(23 Haziran 1919/Ali Kemal):" M Kemal Paşa büyük bir asker olmakla beraber,zamanın siyaseti konusunda yeterince bilgili olmadığı için,aşırı milli onur sahibi olmasına ve gayretine rağmen,yeni memuriyetinde asla başarılı olamadı İngiliz fevkalade mümessilinin talep ve ısrarıyla azledildi ve arkasından yaptıkları ve yazdıkları ile de bu kusurlarını daha ziyade meydana vurdu
Redd-i İlhak Cemiyetleri gibi Karesi ve Aydın havalisinde Müslüman ahaliyi haksız yere kırdırmaktan ve fakat bu vesileden istifade ile halkı haraca kesmekten başka bir iş görmeyen,emirsiz,saygısız ve gayrı kanuni teşkil eden bazı heyetler için öteden beri çektiği telgrafnamelerle de siyasi hatasını,idarecilik açısından da artırdı (  )Bu mühim ve vahim dakikalarda memur,ahali,her Osmanlı'ya düşen en büyük görev,Sulh Konferansınca mukadderatımıza dair karar verilirken ve beş senedir yaptığımız cinnetlerin hesabı görülürken,artık aklımızı başımıza devşirdiğimizi göstermektir "
Tasvir-i Efkar(21 Temmuz 1919   Paşa'nın Tamimi* )"Mukadderat-ı milleti tayin ve tespit etmek üzere şarkta münasip bir mahalde milli bir kongre içtimaından bahisle,murahhaslar çağrısı ile ilgili telgrafnameler mütalaa edildi (  )Paris Konferansı'nda bulunmam sebebiyle altı hafta devam eden yokluğumda,Anadolu'nun iktisap etmiş olduğu karışıklık ve kararsızlık son derece büyük teessüfe şayandır Hepimizin itaatle yükümlü olduğumuz Kanun-i Esasi hükmünce,İstanbul şehri payitaht-ı saltanat-ı seniye olduğundan,millet meclislerinin kutsal zat-ı hümayun tarafından açılması kayıtlı ve gereklidir (  )Sultanın arzu ve iradesine ve vatanın yüce çıkarlarına tamamıyla aykırı hareketler meşrutiyete karşı davranışlardır Bunların engellenmesi için,şiddetle müdahalede bulunmaları için,idari amirlere talimat verilmesi  
20 Temmuz 1919,Sadrazam Damat Ferid Paşa"
*Damat sözcüğü sansüre takılmış Bu bildirinin altında dokuz satırlık bir yorum yazısı,yine sansür tarafından çıkarılmıştır
Peyam(Sivas Kongresi'nin hemen sonrası) :"Millet parasının blöfü  Döndürülen dolaplar,hainler,ahlaksızlar,vatansızlar,alçakl ar,kabadayılar,eşkiyalar  
Ey dağ keçisi(M Kemal Paşa kasdediliyor)nedir bu halin?Anadolu'nun halim selim halkını ne için azdırdın?Ne yersiniz, adam eti mi?Ne içersiniz,insan kanı mı?
Bütün meseleler salim bir siyaset ve irfan takibiyle başarılır Yoksa dağlardan yapılan tehditlerle,bilhassa Bolşeviklik hareketiyle hallolunmaz
Misak-ı Milli,ne çirkin,ne gayri milli bir kelime  Fırıldak,kaşkariko,dalavere  "
İleri(21 Eylül 1919’da şair Halil Nihat’ın gazetedeki yayınlanan şiiri):Aklım Ermiyor
Mana-i hadisata benim aklım ermiyor
Keyfiyet-i necata(işgalden kurtulmaya) benim aklım ermiyor
Karpoz ve zırtapoz diye her gün atıp tutan
Bir zat var(*),o zata da benim aklım ermiyor
(*)Yazar Ali Kemal kasdediliyor
İleri(4 Ekim 1919’da aynı şairin Damat Ferid’in ardından yazdığı şiir):Feridiye
Sadaretimde muradım ne ise verdi zaman
Hemen bir alamadığım intikam kalmıştır
Bütün memaliki düşmandan eyledim tathir(temizlik)
Alınamayan geri Beyt ül-Haram kalmıştır
Neler neler yapacaktım çekilmeseydim ah!
Ceride-i emelim natamam kalmıştır
Alemdar(4 Ekim 1919/Refi Cevad’ın sansürden geçmiş bir makalesi):
“  Karşı oldukları M Kemal Paşa’ya para ve özel yetkiler vererek Anadolu’ya gönderdikleri cihetle,M Kemal Paşa’nın Harekat-ı Milliye meselesinden dolayı Divan-ı Harp’e gönderilmesi gerekirse,sabık sadrazam hazretlerinin(Damat Ferid) de en önde yürümesi icap eder Mesaisi bu devlete telafisi güç zararlar verdi Bunu kendileri de takdir ettikleri halde,saygıdeğer arkadaşları Hoca Sabri Efendi Hazretleri’yle makamlarını terk etmemek için son derece kapalı davranışlarada bulunmaları fikren ve vücutça rahatsızlıklarına sebep olmuştu Sabık sadrazam hazretlerinin icraatında akıl ve mantığa temas eden bir nokta ne görülmüş ne de işitilmiştir!Belki tarih Tevfik ve İzzet paşaları mazur gösterebilir ama  “(Bundan sonraki sekiz satır sansür edilmiştir)
Vakit(5 Ekim 1919):”Anadolu’daki Harekat-ı Milliye’nin Esbabı/Sivas Kogresi’nin Mukadderatı:
-İstiklal-i millimizin temini
-İşgale karşıtlık
-Gayrimüslim unsurların haklarına riayet
*İrade-i milliyenin hakimiyeti
-Kongre istila emeli beslemeyen herhangi devletin fenni,sınai,iktisadi yardımını memnuniyetle karşılıyor ”
Vakit(5 Ekim 1919 Ahmed Emin’in makalesinden):”  Harekat-ı Milliye’nin de ilk hedefi,baş ile gövdenin bir an evvel birleşmesinden ve mesul ve muntazam bir hükümetin ortalığa hakim olmasından ibaret bulunmalıdır
Tekrar deriz ki,asıl milli gayeleri ihmal ederek teferruat ve tartışmalarla kaybedecek bir dakikamız bile yoktur Memleketin bütün kuvvetleri bir an evvel birleşmeli ve ahenk ve düzen içinde bir milli faaliyet başlamalıdır ”
Peyam-ı Sabah(Peyam ve Sabah gazeteleri birleşmiş ve bu adı almıştır 1 Aralık 1919/Ali Kemal’in Son Safha başlıklı makalesi):”Tanzimat semere vermediyse yapmamız gereken,Osmanlı toprağında yaşayan Müslüman ve gayrimüslim bütün insanları birbirine ısındırmak,barındırmak,hiç olmazsa bir topraktaş gibi muamele etmek için daha etkili çare aramaktı O çare bulunsaydı,bu devletin son zamanlarda uğradığı musibetler elbette vukua gelmezdi Bu mülkte o muhtelif unsurlar beraber yaşamaya mecburdurlar Çözüm yolu da Tanzimat’ın attığı temel üzerine daha geniş,daha hürriyetçi olmak suretiyle kurulabilir
Osmanlı ülkesi en son hududuna geldi İzmir ve saire gibi tecrübelerle anlaşıldı ki,bu huduttan ileriye taarruz elini uzatmak,600 yıldan beri bu yerlerde ululukla yaşamış büyük bir ırka,Türklüğe son verdirmektir ki,ne insaniyet,ne de medeniyet böyle bir vahşete boyun eğer ”
__________________
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar, 'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
|