03-27-2009
|
#1
|
KRDNZ
|
Beddua
I Dünya Harbi'nin artık Osmanlı Devleti aleyhine sonuçlanacağının anlaşıldığı günlerden bir gün Enver Paşa Talat Paşa ile birlikte Beylerbeyi'nde ikamet etmekte olan (aslında göz hapsinde olan) II Abdülhamit Han'ı ziyarete giderler Kendilerini karşılayan muhafız subayı, II Abdülhamit Han'a haber vermeksizin yol gösterdiği için, kapısının önüne kadar gelirler  Kapı yarı aralıktır ve II Abdülhamit Han, sırtı kapıya doğru dönük, namazını bitirmiş seccade üzerinde dua etmektedir Gelenleri görmüyor, gelenler de ona kendilerini göstermiyor Enver Paşa, önde, yarı açık kapıyı biraz daha aralamış, olduğu yerden tabloyu seyretmektedir II Abdülhamit, elleri hacet dergahına uzatılmış, gözyaşlarıyla nemli bir dua sesi çıkarmakta:
"Allah'ım: bana yapılanları helal etmiyorum! Şahsıma yapıldığı için değil, milletime yapıldığı için affetmiyorum! Milletime yapılan fenalıklardan, yarın senin huzurunda hesap gününde davacıyım!"
Enver Paşa bu duayı işitince, çarpılıp kalıyor, Hünkarın huzuruna çıkamıyor, geriye dönüyor, Talat Paşa'yı kolundan çekerek sürüklüyor, rıhtımda bekleyen istimbota götürüyor ve orada ağlaya ağlaya , Talat Paşa'ya şunları diyiyor:
"Başımıza ne geldiyse bu adama yaptıklarımızdan geldi ve daha ne gelecekse o yüzden gelecek! "
Kaynak: Ayşe Osmanoğlu "Babam Sultan Abdülhamid" s 232
__________________
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar, 'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
|
|
|