Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Haftanın Ayetleri

Eski 03-22-2009   #41
yesimciwciw
Icon47

Cevap : Haftanın Ayetleri




Nazar Ayeti

Kur’ân-ı Kerim’in Kalem Suresi’nin son iki ayeti: «nazar ayeti» olarak bilinmektedir Mealine baktığımızda özet olarak: “O küfre sapanlar Zikr’i işittiklerinde az kalsın Sen’i gözleriyle devireceklerdi Bir de: «İşte bu bir mecnundur!» diyorlardı Hâlbuki bu Zikir âlemler için bir öğütten başka bir şey değildir” şeklinde anlamlandırıldığını görmekteyiz Kendi atalarına ve benzeri toplumlara gönderilen kitaplardan hiç haberleri olmayan o kitapların sonuncusundan bir parça işittiklerinde onu okuyanı öldüresiye hedef tahtası yapan cahil bir toplum elinden gelen kötülüğü geriye koymadan neye gücü yeterse onu yapıyor
Bununla yetinmiyor karşısındaki peygamberi delilikle itham ediyor Hâlbuki bu kitap bir veya birkaç topluma değil bütün âlemlere bir öğüt bir hatırlatmadır buyruluyor

Burada Hazret-i Mevlana’yı ve onun Hazret-i Ebubekir ile Ebu Cehil’i birbirinden ayıran noktayı tespitini görmemiz gerekiyor:
“Ebu Cehil Hazret-i Ahmed’i görünce: «Hâşimoğulları’ndan çıkmış çirkin bir suret!» dedi
Hazret-i Peygamber ona buyurdu ki: «İşi azıtmakla beraber doğru söyledin»
Sıddîk-ı Ekber de O’nu görünce: «Ey güzeller güzeli! Ne doğudansın ne batıdan! Parlayışın kutlu olsun!» dedi
Peygamber Efendimiz ona da: «Ey şu kıymetsiz dünya etkisinden kurtulmuş sıddîkım doğru söyledin» buyurdu
Orada bulunanlar: «Ey Efendimiz! Birbirine zıt söyleyen ikisine de: ‘Doğru söyledin’ buyurdunuz Sebebini açıklar mısınız?» dediklerinde Efendimiz:
«Ben kudret eliyle cilâlanmış bir aynayım ki güzel-çirkin herkes Bana bakar kendini görür» buyurdu (Mesnevi 1/2370-75) Dolayısıyla bu konuda Ebu Cehil’in sözü de Ebûbekir’in sözü de doğru idi Her ikisi de O’na bakıp kendilerini olduğu gibi görüyorlardı Bu iki kutbu birbirinden ayıran nokta şu idi:

Ebu Cehil’de kendi yapamadığını yapan kendi ulaşamadığına ulaşan kabiliyete kopkoyu düşman olma duygusu hâkimdi Ebûbekir’de ise gerçek değere gerçek kıymete hayran olmak ve kendini O’nun uğrunda feda etme duygusu vardı Birbirine tamamen zıt bu iki duyguaynı toplum içinde yaşayan aynı kültürü almış aynı soydan gelen bu iki insanı birbirine tamamen zıt iki zirveye taşımış oldu
O’nu her gördükçe Ebu Cehil’in hasedi arttı bu feci duygu onu kemire kemire insanlıktan çıkardı kendini ve sürüklemek istediği toplumunu felâketlere götürdü Ebubekir ise o eşsiz güzelliği her gördükçe O’ndan aydınlana aydınlana nûr-i mücessem oldu O’na akrabasından daha yakın olma imkânını buldu peygamberlerden sonra en üstün insan olma ufkuna ulaştı
Hazret-i Ebûbekir’i zirveye ulaştıran bu güzellik şahikası O’na haset gözüyle bakanları çileden çıkardı çıldırttı O’nun bu satırları yazan naçiz bendesi de yıllardan beri «nazar ayeti»ni hep O’nun mübarek hilye-i saadeti muhtevasında gördü öyle kabullendi öyle inandı Yıllardan beri de Muallim Naci’nin şu natını evrad edindi:
Hüsn-i Kur’ân’ı görür insan olur hayran Sana
Dest-i kudretle yazılmış hilyedir Kur’ân Sana!

El-hak böyledir Nazar âyeti O’nun eşsiz güzelliğinin binlerce delilinden yalnızca bir tanesidir Buna böyle inanan insanlar dünya ve âhirette insanların tartışmasız en mutlularındandır
Ali Hüsrevoğlu

__________________





Alıntı Yaparak Cevapla