Yalnız Mesajı Göster

Minik Bir Yüreğin Peygamber Sevgisi..

Eski 03-21-2009   #1
meLankoLik_asaLet
Icon1861

Minik Bir Yüreğin Peygamber Sevgisi..



(Medine de bir şirkette
elektrik teknisyeni olarak çalışan Allah dostu ve peygamber aşığı bir kardeşimiz işin son günü sabah mesaisinde kendisine verilen teknik görevi tamamlayıp ayrılmak üzere iken Rasulullahın Ravzasında elektrik çarpmasi sonucu vefat etti ve Cennetül Bakiye defnedildi Tabii ailesi mecburi istikamet Türkiye'ye döndü O zaman 7 yaşında olan oğlu bugün ortaokul öğrencisi Kompozisyon dersi ödevi olarak bir makale yazmış ve birincilik almış )

PEYGAMBER SEVGİSİ


Bir seni güneşim, bir babamı, bir de terliklerimi bırakmıştım geldiğim yerde
Bir ilkbahar gününde güller gibi kokan Medine'de dünyaya gözlerimi açmıştım
Doğduğum hastane senin Ravzanın hemen yanı başında olduğu için, duyduğum ilk koku senin bahçenin gül kokuları olmuş
Babam gelip de daha kulağıma ezan okumadan, kulaklarım senin mescidinin ezan sesleriyle şereflenmiş
40 günlük olduğumda ilk ziyaretimide senin Hane-i Saadetine yapmışım
İlk adımlarımı senin Ravzandaki mermerlerinde atmiş ve Rabbimle ilk buluşmami, ilk secdemi senin mescidinde yapmışım
Hemen hemen yaptığım her ilkte sen varsın Daha konuşmasını öğrenmeden seni sevmeyi öğrendim ben

Belki seni çok tanımazdım ama, sanki bana çok çok yakınmışsın gibi severdim seni Senin evini her ziyarete gelişimizde seni görmesek bile senin varlığını hisseder,
evinden her ayrılışımızda hüzünlenirdik Çocuklar evde sıkılınca babalari parka, eğlence yerlerine götürsün isterleriz Medine'de yaşadığımız sürece hiç babamızdan parka götürmesini istemedik Bizim canımız sıkılmaz mıydı acaba hiç?
Sanırım Medine'deki hiçbir çocugun canı sıkılmazdı Çünkü orada hiçbir yerde olmayan gül
bahçesi ve bahçenin biricik efendisi vardı
Bizim vaktimizin çoğu o bahcede geçerdi Senin bahçenin mermerlerine ayakkabı ile basamazdık
Yalınayak dolaşırdık mermerlerin üstünde Kim bilir, korkardık belki de bahçenin güllerine basıvermekten Yazın mermerler ayaklarımı yakardı Olsun bu da bizim hoşumuza giderdi Babama sormuştum bir seferinde
- Babacığım neden Medine bu kadar sıcak diye
Babam da
- Evladım Medine'de iki tane güneş var da ondan, derdi
- Nasıl olur babacığım, güneş bir tane değil mi? derdim
Babam gülerek
- Bak yavrum doğru, bütün dünyayı ısıtan bir güneş var ama bir de alemleri ısıtan ve aydınlatan güneş var O güneş de Medine'de olunca sıcaklık iki kat oluyor
Babamın bu cevabı hoşuma giderdi ve ısinırdım Gerçekten de ayaklarımızı mermerler ısitıyordu ama senin güneşin de, sıcaklığın da içimizi ısıtıyordu Medine'den
ayrıldığımızdan beri belki ayaklarımız ısınıyor ama içimiz bir türlü ısınamıyor
Çünkü güneşimizin en büyügünü orada bırakmıştık Ben güneşimi kaybetmiştim Onun evine, bahçesine gidemiyordum artık Gerçi ışığı ta buralarda bizi aydınlatıyordu ama
içimi ısıtması için onun Ravzasında yalınayak koşmam lazımdı
Evet, bahçende yürürken ezanlar okunurdu Öyle güzel okur ki Medine muezzini ezanı, sanki Bilali Habeşi okuyor sanırsınız Namaz kılmak için Mescide koştururduk, bilir
bilmez Babamın yanında namaz kılardık Büyük sutunların altından gelen soğuk havadan saçlarımızı savurturduk Zemzem bardaklarından güller yapardık

Namaz kılarken yanımıza usulca bir kedi sokulurdu Babam 'incitmeyin sakın, onlar
Ebu Hureyrenin kedileri' derdi, biz de inanırdık senin Mescidine kediler de girebilirdi Sen çok iyi bir ev sahibiydin çünkü
Çarsamba günleri hep Uhud'a giderdik Senin çok sevdigin amcanı ziyaret etmeye, o bizim de amcamızdı
ardeşlerimle Ayneyn tepesine çıkar oradan Uhud'da yatan şehide selam verirdik
Uhud dağına her baktığımızda sanki orada seni görür gibi olurduk Uhud'da senin Ravzanın kokusu gibi gül kokardı Orası da ayrı bir gül bahçesi idi sanki

İşte benim yedi senem ki en değerli en güzel yıllarım senin köyünde, senin gül bahçende, senin savastığın yerlerde sanki yanımda sen varmışsın gibi seninle dopdolu geçti Seni görmesem de seninle yaşamaya o kadar alışmıştım ki senin yanından ayrılırken sanki bir yanım, bir canım, bir param orada kalmıştı Buraları bana gurbet oluverdi
Elimde olsa hemen yanına koşar gelirim ama hep büyüyünce gidersin diyorlar Ben sırf senin yanına gelebilmek için büyümek istiyorum Senin yanına geldiğim zaman büyümüş bile olsam bahçendeki mermerlerde yalınayak dolaşacağım
Ta ki güneşin içimi ısıtana kadar

Senin hasretinden içim üşüyor Belki hasretin herkesi yakar, beni de ısitıyor işte Çünkü benim ruhum doğduğumdan beri senin sevginle ısınmaya alışkın
Senin sıcaklığına o kadar muhtacım ki Ne olur ben sana gelemesem bile sen beni hiç bırakma
Işiğınla gecelerimize nur ol
Sıcaklığınla bütün zerrelerimizi ısıtıver
Hani sana Medineyken komşuyduk ya, evlerimiz birbirine çok yakındı Senin varlığın bize güven verirdi hep Yine öyle ol, ara sıra da olsa evimizi şereflendiriver

Hem benim adım Nebi, aynen seninki gibi Bu ismi bana seni çok seven bir dostun koymuş Diğer adım da Muhammed, yine senin gibi Bu ismi de canım babacığım koymuş Buraya gelirken senin köyünde bıraktığımız babacığım
Sana benzeyen bir yanım daha var Ben de senin gibi babasız büyüyorum Ben çok şanslıyım, sen bize asla yetimliğimizi hissettirmedin
Medine'den ayrıldiığımızdan beri sanki sen hep yanı başımızdaymışsın gibi hissediyorum
Geceleri korkmadan güvenle uyuyorum hep Seni tanıdiğım ve seni sevdigim için Rabbime binlerce kez teşekkür ederim

Babam senin köyünde kalmıştı
Biz babamın cenazesini gömerken ağabeyimin terlikleri babamın kabrine düştü ve orada kaldı
Ben o terlikleri cok kıskandım
Çünkü abimin terlikleri hep babamla kalacaktı Babamı son ziyaret edişimizde bende kimse görmeden terliğimi babamın kabri üstüne gömüverdim
Işte şimdi benim terliğim de hep babamla kalacaktı
Evet demiştim ya bir guneşimi, bir babamş, bir de terliklerimi bırakmıştım geride Babam ve terliklerim hep oradaydı, gelemezlerdi Ama güneşim hep yanımızdaydı
Yetimlerin efendisi, yetimlerini hiç ışıksız bırakır mı? Dünyanın bir ucuna gitmiş olsaydık bizi bırakmayacağını biliyordum

Gözümüz gönlümüz seninle aydınlanır efendim Ruhumuz, içimiz sıcaklığınla ısınır
Bir gün sana gelişim geç bile olsa bana,
Gül bahçesinin mermerlerinde yalın ayak koşmak istiyorum
Ta ki aşkınla, sevginle bütün bedenim yanıp
kavrulsun
Terliklerimi bıraktığım o güzel mabed son durağım
olsun

Alıntı Yaparak Cevapla