03-17-2009
|
#1
|
GöKKuŞaĞı
|
Sen İstanbul Olsaydın

Sen İstanbul olsaydın;
Ben, sende konacak bir dal bulamayan martı gibi çığlık çığlığa atardım kendimi denizlere!
Sen İstanbul olsaydın 
Sen İstanbul olsaydın, aşka doğru 
Bürünüp sevda rengine, dursaydın gurubun önünde akşam vakitlerinde
Ve ben  Bense bir güneş gibi yakmaya gelirken seni; saplansaydım kirpiklerine, tam kalbimden 
Düşseydim ufkuna, kan-revan içinde!
Sen İstanbul olsaydın ve sorsaydın halimi kanatsız güvercinlere!
Sen İstanbul olsaydın;
Ve zindânım olsaydın!
Sen İstanbul olsaydın;
Saçların, Ekim’in yirmialtısındaki çınar yaprakları tonunda  Ve gözlerin Marmara Denizi renginde olurdu, değil mi?
Ve sen İstanbul olsaydın;
Bir pembe ibrişim gibi akardın gönlüme doğru
Değil mi?
Sen İstanbul olsaydın;
Henüz gözden deryalar, güllerden kan damlamadan!
Ve bilip dağlardan kalyonlar geçireceğimi; önüme surlar dikmeden ve yoluma zincirler çekmeden 
O ilk  Altından güllem, düştüğünde tam kalbinin üstüne, açardın bana kapılarını, değil mi;
Sen İstanbul olsaydın?
Sen İstanbul olsaydın;
Bir beyaz güvercinin, şahbazdan korkuşu gibi ürkerdin benden 
Sen, İstanbul olsaydın 
Ama sorsaydın halimi de, kanatsız güvercinlerden!
Sen İstanbul olsaydın;
Ve zindânım olsaydın!
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK
GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|
|
|