Yalnız Mesajı Göster

Zahmet Buyurdunuz Ya Resulallah!

Eski 03-17-2009   #1
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Zahmet Buyurdunuz Ya Resulallah!



Gelibolu kara savaşlarının başladığı ilk günlerde yarımadanın güneyinde ileri hatlarda bulunan 26 Alayın taburları, kendilerinden dokuz misli kalabalık düşman askerine karşı kahramanca mücadele ediyorlardı
27 Nisan’da Morto Koyu civarından Fransız birlikleri Kerevizdere’ye doğru taarruza geçmişlerdi Buradaki birliklerimize acil takviye gerekiyordu Takviye birliklerden 5 Tümene bağlı 17 Piyade Alayı, deniz yoluyla Kilya’ya gelmişti Yarbay Hasan Bey de birliklerinin önünde atıyla ilerlemekteydi Hasan Bey, Kerevizdere’de Fransızlarla hemen her gün kanlı çatışmalara soyunacaktı

***
11 Temmuz günü de şiddetli siper çatışmaları yaşanmıştı Mehmetçik, Fransızların taarruzunu püskürtmeyi başarmış, üstelik karşı taarruza geçerek düşman birliklerini siperlerinden söküp atmaya muvaffak olmuştu Hasan Bey mıntıkada dolaşırken bir Fransız askeri dikkatini çekmiş ve kıpırdanmasından yaralı olduğunu düşünmüştü Yarbay Hasan, dininin verdiği yüce ahlak ve şefkat hissiyle, düşmanı bile olsa yerde yatan askere yardım etmek için yaklaştı Tam yarası olup olmadığını araştırmak için eğilmişken, ölü numarası yapan düşman askeri elindeki kasaturayı aniden Yarbay Hasan Bey’in göğsüne saplayıverdi Hasan Bey, göğsünden oluk oluk kan aktığı halde yere yığıldı Askerler müdahale etmiş, ancak geç kalmışlardı Hasan Bey’in gözleri buğulanmaya, güzel çehresi solmaya başlamıştı
O an birden silkindi ve gözleriyle ufku takip etmeye koyuldu Gözleri ötelerde seyran eder vaziyette iken, askerlere fısıltıyla;
-Beni ayağa kaldırınız! Dedi Bu son emre uydular ve koltuklarına girerek komutanlarını kaldırdılar Üstü başı kan içinde, son demlerini yaşamakta olan Yarbay Hasan Bey; “Lailahe illallah Muhammedün Resulullah” dedi ve yüzünde derin bir tatlı tebessüm belirdi Dudaklarından son olarak şu sözler döküldü:
-Niçin zahmet buyurdunuz ya Resulallah!
Ruhunu teslim ettiğinde, nur yüzünde ince bir huzur çiçeklendi Gözlerini mavi göğün sonsuzluklarına daldırmış, sükûn içinde bulunuyordu


***

Osmanlı’nın en talihsiz padişahlarından olan Sultan Vahdettin, büyük sıkıntı ve zorluklar içerisinde geçen acı kader çizgisinin âdeta finalini yaparak ömrünü tamamladığı İtalya’nın San Remo şehrinde, özellikle de tarihçilere hitap eden şu hazin vasiyette bulunmuştur:
-Ben, hanedan-ı Âli Osman’ı ve kendimi tarihe terk eyledim! Elbette namuslu tarihşinaslar (tarih sevenler) çıkacak ve kendilerini hiçbir vesaikten (belgeden) mahrum etmediğimi görerek hakkımda hükme varacaklardır

__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK





GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali
GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
Alıntı Yaparak Cevapla