Equinox
|
Cevap : İslam'da Yemek Adabı
Toplu Olarak Yemek Yemenin Zorunlu Kıldığı HususlarBunlar yedi tanedir
1) Beraberinde, yaşlılığından veya faziletinden ötürü daha önce yemeye başlaması gereken birisi olduğu halde ondan önce yemeye başlamamalıdır Ancak âmir ve önder ise, o zaman yemek için bir araya gelmiş ve hazırlanmış cemaati fazla bekletmemesi gerekir
2) Yemek yerken sükût etmemelidir Çünkü bu şekilde davranmak Acemlerin âdetidir Fakat, iyiliklerden konuşmalıdırlar Salihlerin yemek ve başka şeyler hakkındaki hikâyelerini anlatmalıdır
3) Yemek zamanında arkadaşını düşünmeli ve arkadaşından daha fazla yemeyi asla düşünmemelidir Sofraya gelen yemeğin, sofrada bulunanların rızası olmadıkça fazla yenmesi haramdır Aksine arkadaşının fazla yemesine imkân vermek suretiyle arkadaşını kendine tercih etmelidir
İki hurmayı birden yememeli Ancak sofrada oturanların hepsi öyle yerlerse veya ona o şekilde yemesine izin verirlerse, o zaman o şekilde yiyebilir Eğer arkadaşı azar azar yerse onun iştahını açmaya gayret göstermeli ve yemeye teşvik etmeli ve arkadaşına 'ye' demelidir Bunu üç defadan fazla tekrar etmemelidir Zira üç defadan fazla 'ye' demek, fuzulî ve ifrat olur Hz Peygamber (s a), herhangi birşeye üç defa muhatap olduğu zaman, üç defadan fazla ısrar etmediği gibi, üç defadan fazla ısrar edenin sözüne de iltifat etmezdi 26
Hz Peygamber (s a), konuşmayı üç defa tekrar ederdi 27 O halde edepli kimse üçten fazla demeye meydan vermeyen kimsedir Israr edep dışı bir harekettir Arkadaşına yemek hususunda yemin verdirmek ise, dinen yasak ve çirkindir Hasan b Ali (r a) şöyle demiştir: 'Yemek için mü'mine, yemin teklif etmek gerekmez'
4) Arkadaşını kendisine 'ye' demeye mecbur etmemelidir Ediplerden biri şöyle demiştir: 'Yemek yiyenlerin en iyisi, arkadaşını bu hususta kendisini kontrol etmeye mecbur etmeyen ve arkadaşının 'ye' demesine meydan vermeyen kimsedir' Başkası kendisine bakıyor diye iştahı çektiği bir yemeği terk etmek, uygun bir hareket değildir Çünkü böyle yapmak, yapmacık bir harekettir Aksine âdeti üzerine devam etmeli ve tek başına olduğu zaman nasıl yerse, arkadaşlarla beraber olduğunda da öyle hareket etmelidir Ancak tek başına olduğu zaman, kendini güzel edebe alıştırmalıdır ki, cemiyet arasında yapmacık hareketlere muhtaç olmasın Evet eğer arkadaşlarını nefsine tercih ederek, onların ihtiyaçlarını dikkate alarak az yerse, bu takdirde az yemesi güzeldir Eğer sofradaki insanlara yardım niyetiyle ve onları yemeye teşvik etmek kastıyla fazla yerse, bunda sakınca yoktur Aksine böyle davranmak güzeldir
İbn Mübarek hurmaların en güzelini arkadaşlarına takdim ederek şöyle demiştir: 'Kim fazla yerse herbir çekirdeğe karşılık ona bir dirhem vereceğim' Yedikten sonra çekirdekleri sayar kimin çekirdekleri fazla ise, fazla olan her çekirdeğe karşılık bir dirhem verirdi İbn Mübarek'in böyle yapması iki sebebe dayanır:
a) Yemek hususundaki haya ve utangaçlığı kaldırmak, b) Arkadaşlarla sohbeti koyulaştırmaktır
Câfer b Muhammed (r a) şöyle demiştir: 'Bence arkadaşların en iyisi, (sofrada) en fazla yemeğimi yiyen ve lokmasını en büyük yapandır Bence arkadaşlardan derdi çekilmez ve en ağırı o arkadaştır ki, yemekte bile kendisini kontrole mecbur eder' Bütün bunlar normal âdet üzerinde yürümenin ve yapmacık hareketlerden kaçınmanın gerekliliğine işarettir
Yine İmam Câfer-i Sâdık şöyle demiştir: 'Kişinin arkadaşına karşı olan muhabbetinin tatlılığı, onun evinde güzelce yemesinden belli olur'
5) Leğende elin yıkanması mahzurlu değildir Eğer tek başına yerse, aynı leğende dişlerini ve ağzını yıkayıp çalkalayabilir Eğer başkasıyla beraber yerse ağzını yıkayıp leğene boşaltması uygun değildir Başkası kendisine ikram olsun diye leğeni önce kendisine takdim ederse kabul etmelidir
Enes b Mâlik ve tâbiînden Sâbit el-Bennânî (r a) bir sofrada bir araya geldiler Bu arada Enes b Mâlik leğeni Sabit'e takdim etti Sabit ise, edebinden ötürü Enes'ten önce yıkamayı kabul etmedi Bunun üzerine Enes (r a) şöyle dedi: 'Kardeşin sana ikram ettiği zaman onun ikramını kabul et, reddetme Zira o kimse gerçekte Allah Teâlâ'ya ikram ediyor'
Rivayet ediliyor ki, Hârun Reşid âma olan Ebu Muaviye Muhammed b Hâzım'ı davet etti Dâvet edilen zât leğende elini yıkarken Hârun Reşid eline su döktü Ebu Muaviye elini yıkadıktan sonra Hârun kendisine şöyle sordu:
- Ey Ebu Muaviye! Senin eline su dökenin kim olduğunu biliyormusun?
- Hayır
- O suyu emir'ul-mü'minîn döktü
- Ey emir'ul-mü'minîn! Sen böyle yapmakla ancak ilme ikram etmişsin ve onu yüceltmişsin İlim ve onun ehlini yücelttiğin gibi, Allah da seni yüceltsin 28
(Eğer leğen geniş ve ibrikler birkaç tane ise) aynı anda birkaç kişinin aynı leğende ellerini yıkamalarında hiçbir sakınca yoktur Aksine, böyle yapmak tevâzua daha yakın ve beklemekten de daha iyidir Hepsinin aynı anda yıkamayıp, ayrı ayrı yıkamaları halinde herbirinin suyunun dökülüp yeni leğenin getirilmesi uygun bir hareket değildir Kullanılmış su leğende biriktirilir ve bir defada dökülür
Çünkü Hz Peygamber (s a) şöyle demiştir:
Abdest suyunuzu bir araya toplayınız (Böyle yaptığınız takdirde; yani bir kapta yıkadığınız takdirde) Allah Teâlâ sizin aranızdaki ihtilâfı giderip birleşmenizi temin eder
Denildi ki: Bu hadîs-i şerifteki abdest suyundan gaye; toplu halde yiyenlerin bir kapta yıkamalarıdır Ömer b Abdülâziz, İslâm diyarlarına şöyle bir ferman göndermiştir:
El yıkanan leğen dolduğu zaman, toplu halde yiyenlerin arasından kaldırılıp dökülsün Sakın kendinizi Acemlere benzetmeyiniz
İbn Mes'ud (r a) şöyle demiştir: 'Ellerin yıkanmasını bir leğende yapın Sakın Acemlerin âdetine uymayın'
Ele su döken hizmetçinin ayakta olmasını, bazı âlimler kerih görerek, oturmasını daha uygun bulmuşlardır Çünkü hizmetçinin oturarak su dökmesi tevazûa daha yakındır
Bazı âlimler de hizmetçinin oturmasını kerih görerek şunu anlatmışlardır: 'Hizmetçi oturduğu halde birisinin eline su döktü Bu sırada eline su dökülen adam ayağa kalktı Ayağa kalkana 'Neden kalktın?' diye sorulduğu zaman şu cevabı verdi: 'Birimiz muhakkak ayakta olmalıdır'
Hizmetçinin ayakta olması daha evlâdır Çünkü ayakta olması hem suyu dökmeye ve hem de yıkamaya daha uygun düşer ve bir de suyu ayakta dökmek tevazûa daha yakındır Eğer hizmetçinin suyu ayakta dökmeye niyeti varsa, ona hizmet imkânını vermekte herhangi bir kibir yoktur; zira hizmetçinin suyu bu şekilde dökmesi normal bir âdettir
Geçmiş izahtan anlaşıldı ki, leğende el yıkamanın yedi âdabı vardır:
1 Leğene tükürmemek
2 Baş ve reis olan kimseye herkesten önce leğeni takdim etmek
3 Takdim etme ikrâmını kabul etmek
4 Sağdan başlayarak gezdirmek
5 Aynı leğende bütün cemaatin ellerini yıkaması
6 Kullanılan suyun tamamının aynı leğende toplanması
7 Yıkayanların eline su döken hizmetçinin ayakta olması Edeplerden biri de ağzından ve elinden suyu leğene yavaşça bırakmak-tır ki arkadaşlarına ve üzerinde oturduğu sergiye bıraktığı su sıçramasın Ev sahibi bizzat misafirin eline suyu dökmelidir
Çünkü İmam Mâlik (r a) kendisine misafir olarak gelen (ve henüz yirmi yaşından daha küçük olan) İmam Şâfiî'nin eline su dökmüştür Bu manzara karşısında mahcup olan İmam Şafiî'ye şöyle demiştir: 'Sakın benden gördüğün hareket seni utandırıp şaşırtmasın Zira misafire hizmet farzdır'
6) Arkadaşlarına yemek yerken bakmamalı ve utandıracak derecede yemelerini kontrol etmemelidir Aksine onların yemesiyle ilgilenmemeli ve kendi yemesiyle meşgul olmalıdır Eğer kendisinden sonra arkadaşları yemekten utanırlarsa, o zaman arkadaşlarından önce yemeği bırakmamalıdır Onlar doyasıya yeyinceye kadar o da yavaş yavaş yemekle kendini oyala-malıdır Eğer az yiyen bir kimse ise, yemeğin başlangıcında ağır ağır yemeli ve yemeği onlarla beraber bitirmelidir Çünkü ashab-ı kirâmın (r a) çoğu böyle yapmıştır Eğer herhangi bir sebepten yemiyorsa, misafirlerden özür dilemelidir ki, özür dilemekle onların mahcubiyetlerini kaldırmış olsun
7) Başkasını tiksindirecek bir harekette bulunmamalıdır Bu bakımdan elini yemek kabına silkmemelidir Lokmayı ağzına alırken başını yemek kabının üzerine eğmemelidir Ağzından
herhangi bir şeyi çıkardığı zaman yüzünü yemekten çevirerek o şeyi sol eliyle tutmalıdır Yağlı lokmayı sirkeye daldırmamalı, sirkeyi de yağlıya karıştırmamalıdır Çünkü başkasının bundan tiksinmesi mümkündür
Dişiyle kesip parçaladığı lokmayı (müşterek) çorbanın ve sirkenin içine sokmamalı ve tiksindirici şeyleri hatırlatan sözleri söy-lememelidir
26) İmam Ahmed
27) Buhârî, (Enes'ten)
28) Bu zat, dört yaşında iken gözlerini kaybetmiştir Kûfelidir Şâyân-ı itimad bir zattır H 123 senesinde doğup, H 194 senesinde vefat etmiştir
Yemek Esnasındaki Âdâb
Bunlar şöyle sıralanabilir:
1) Yemeğe besmele ile başlamalıdır
2) Sonunu elhamdülillah ile bitirmelidir Hatta her lokma ile beraber bismillah denmesi çok güzeldir ki, oburluk onu Allah'ın zikrinden alıkoymasın,
3) Birinci lokma ile beraber bismillah, ikinci ile beraber bismillahirrahman, üçüncü lokma ile beraber bismillahirrahmânirrahim demelidir
4) Besmeleyi, başkası da hatırlasın diye sesli söylemelidir
5) Sağ el ile yemelidir
6) Yemeğe tuz ile başlayıp, yemeği tuz ile bitirmelidir
7) Lokmasını küçük tutmalı ve güzelce çiğnemelidir
8) Bir lokmayı yutmadan diğer lokmaya elini uzatmamalıdır; zira boyle yapmak yemekte acelecilik yapmak demektir
9) Yenebilecek hiçbir şeyi hor görmemelidir
Hz Peygamber yemeklerin hiçbirisini hor görmezdi Eğer hoşuna giderse yerdi Aksi takdirde yemezdi 12
10) Önünden yemelidir Ancak meyvelerde istediği taraftan alabilir Nitekim Hz Peygamber (s a) şöyle demiştir:
Yemeğin senin tarafına düşen kısmından ye!13
Sonra Hz Peygamber (s a), ellerini meyveler üzerinde gezdirdi Kendisine 'Neden böyle yapıyorsunuz?' denildiğinde şöyle buyurdu: 'Meyveler bir çeşit değildir' 14
11) Yemeğin tepesinden ve ekmeğin ortasından yememelidir Aksine ekmeğin kenarlarından kesmek suretiyle yemelidir Ancak ekmek az olduğu zaman, ekmeği kopararak yemelidir
12) Ekmeği de pişmiş eti de bıçakla kesmemelidir
Çünkü Hz Peygamber böyle yapmayı yasaklayarak15 şöyle demiştir:
Eti, ön dişlerinizle parçalamak suretiyle yeyiniz 16
13) Çömlek veya başka bir kabı ekmeğin üzerine koymamalıdır Ancak ekmekle katık olarak yenen madde ekmek üzerine konabilir
Çünkü Hz Peygamber (s a) şöyle demiştir:
Ekmeğe hürmet ediniz Zira Allah ekmeği göğün bereketle-rinden indirmiştir 17
14) Elini ekmekle silmemelidir
Çünkü Hz Peygamber (s a)şöyle demiştir:
Herhangi birinizin lokması elinden düştüğü zaman, onu kaldırıp ona yapışan tozları sildikten sonra (yemelidir) Onu şeytana bırakmamalıdır Parmaklarını yalamadan önce, mendil ile silmemelidir Çünkü kişi bereketin hangi yemekte olduğunu bilemez 18
15) 'Sıcak yemeğe üflememelidir Çünkü böyle yapmak, yasaklanmıştır' 19 Sıcak yemek yenebilecek dereceye gelinceye kadar sabretmelidir
16) Hurmaları yedi, onbir veya yirmibir tane; yâni tek olarak yemelidir Yahut da mümkün olduğu kadar yediği hurmaları tek sayıda bitirmelidir
17) Hurmaların içinde bulunduğu kaba çekirdeğini atmamalıdır ve aynı zamanda çekirdekleri elinde de tutmamalıdır Hurma çekirdeğini ağzından elinin dışına koyup sonra atmalıdır
Çekirdeği ve tortusu olan her tane ve meyve de hurma hükmündedir
18) Yemeğin artıklarını yemek tabağına dökmemelidir Onları, tortular ve çöplerle beraber bir yere bırakmalıdır ki, başkası yanılıp onu yemesin
19) Yemek esnasında fazla su içmemelidir Ancak boğazında lokma kalırsa veya normal olarak susamışsa, o zaman su içebilir Denildi ki, yemek esnasında su içmek, tıbben faydalıdır Çünkü (doktorlara göre), su midenin düzenleyicisidir
Su İçmek
Su içmenin edepleri şunlardır:
1) Testiyi sağ eline alıp bismillah deyip emmek suretiyle içmelidir
Nitekim Hz Peygamber (s a) şöyle demiştir:
Suyu emerek yavaş yavaş içiniz Onu, bolca nefes almadan içmeyiniz Zira ciğer hastalığı bu şekilde su içmekten meydana gelir 20
2) Ayakta veya uzanmış iken içmemelidir Çünkü Hz Peygamber (s a) ayakta su içmeyi yasaklamıştır 21
Buna rağmen Rasûlullah'ın ayakta su içtiği de rivayet edilmiştir O halde bu iki rivayetin arasındaki zıtlığın giderilmesi ve telif edilmesi şöyledir: Hz Peygamberin ayakta su içmesi, herhangi bir özürden dolayıdır 22
3) Suyu içerken testinin altından üzerine damlamamasına dikkat etmelidir
4) İçmeden önce, testiyi kontrol etmelidir
5) Ağzı testide iken nefes alıp vermemeli ve geğirmemelidir Hamdederek testiyi ağzından meyilli bir şekilde uzaklaştırma nefesini alıp geğirdikten sonra besmele ile ikinci bir defa testiyi ağzına götürmelidir
Zira Hz Peygamber (s a) içtikten sonra şöyle demiştir:
Hamd, suyu rahmetiyle tatlı ve zevkli yaratan Allah'a mahsustur O Allah ki, günahlarımızdan ötürü suyu acı ve tuzlu kılmamıştır 23
6) Gerek testi ve gerekse cemaatin arasında dolaştırılan diğer su kapları olsun,bütün bunlar, sağdan başlayarak dolaştırılmalıdır Çünkü Hz Peygamber (s a) süt içerken, Hz Ebubekir Sıddîk (r a) solunda, bir bedevî de sağında idi Hz Ömer de meclisin bir köşesinde bulunuyordu Rasûlullah'ın süt kabını
bedeviye uzattığını görünce, Hz Ömer (r a) 'Yâ Rasûlullah! Senin solunda duran Ebubekir'e versene' demesine rağmen Rasûlullah, Hz Ebubekir'e değil de göçebeye verdi ve şöyle buyurdu: 'Sağdan başlayınız, sağdan, sağdan ,'24
7) Üç nefeste suyu içmelidir
8) Başlangıcında besmele çekmeli, sonunda ise, Allah'a hamdetmelidir Birinci nefesin sonunda elhamdülillâh, ikinci nefesi sonunda rabb'il-âlemin, üçüncü nefesin sonunda da errahmânirrahîm demelidir
İşte yemek ve içmek hususunda söylediğimiz bu yirmiye yakın edeplerin varlığı rivayetlerle sabittir
12) Müslim ve Buhârî, (Ebu Hüreyre'den)
13) Müslim ve Buhârî, (Ömer b Ebî Seleme'den)
14) Tirmizî ve İbn Mâce
15) İbn Hibban,(Ebu Hüreyre'den zayıf bir senedle); Beyhakî, (Ümmü Seleme'den zayıf bir senedle)
16) Ebu Dâvud, (Hz Âişe'den)
17) Müslim, (Enes ve Câbir'den)
18) Müslim
19) Ahmed, (İbn Abbas'tan)
20) Deylemî, Müsned'il Firdevs
21) Müslim, (Enes, Ebu Said vc Ebu Hüreyre'den)
22) Müslim ve Buhârî, İbn Abbas'tan Hz Peygamber'in zemzem suyunu
ayakta içtiğini rivayet etmişlerdir
23) Taberânî, (Ebu Câfer Muhammed b Ali'den)
24) İmam Mâlik, İmam Ahmed, Müslim, Buhârî ve diğer sünen sahipleri, (Enes'ten)
__________________
CHP’siz Atatürkçü,MHP’siz milliyetçi,AKP’siz Müslümanım,Allah istismarcılardan korusun 
|