03-14-2009
|
#1
|
yesimciwciw
|
Deneme-Can Acısı
"Sen bu çocuğa çizmeyi öğret  Resmetmeyi öğret Öğret ki neşeyi resmetsin, mutluluğu boyasın, hüznü karalasın  "
Böyle miydi? Can acısıydı en çok korktuğu  Yara bereden, ölümden bile daha çok korktuğu En çok ne acıtırdı ki canını? Ne acıtırdı en çok? Belki bildiğinden değildi can acısını, belki henüz bildiğinden değildi, bilmediği bu sorunun cevabı  
Sonra büyürken 
Bir resim görmüştü, denizi, güneşi, kuşları Hepsi aynıydı gerçeğiyle Ama o resimde bahar da görse bakan  Canı acımıştı birden 
Yanzlığa saklanıyordu, yapayalnızlığa  Yalnızlıkla kalınca başbaşa yalnızlık olmuyordu, konuşuyordu içindeki isyan  İsyan, yangın yeri, toz, duman  Canı acıdığında, hali böyleydi canının
Hani karalayacaktı hüzhü ve boyayacaktı sevinci  Boyuyordu hüznü, durmadan karadan maviye  İşte o zaman sevinç oluyordu  
Tek bir dileği vardı o da imkansızdı Ve masallarda vardı sadece bir sihirli değnek 
Sonra büyürken  
"Ah çocuk ah!
Eski bir sokakta alırdı soluğu
geçmiş bir zamanda  
Ne zaman dayanamasa
yalana
haksızlığa
can acısına  
Bir serçe konardı saçlarına,
saçları karmakarışık
çırpınırdı serçe, tutup azad ederdi
serçe yine saçlarında  
Eski evler gibiydi
iki odalı, taş duvar, toprak avlu  
Eski evler gibi sinmişti içine her anı  
Kim baksa görürdü, bir odada doğum sevinci
bir odada sabah güneşi
Biraz gece, biraz hiçlik, ve varlık ve yoksunluk
ve belki biraz karmaşık, biraz çamaşır ipinde yeni yıkanmış çamaşır kokusu  
Ya da eski bir sandıkta çeyiz Ya da taş plakta bir şarkı  
Anason kokusu yaz bahçesinde, biraz sarhoş, biraz hayal  
Kim baksa görürdü, bir odada ölüm acısı
bahçede kara kazan, usul usul kaynayan suyun sessizliği  
Ve gidenler hep içinde, gelenlere açık kapılar gibiydi  
Yağmurda ıslak
karda beyazdı
Elleri güneş kadar sıcak
gözleri bahardı  
tek dileği, hiç acımasındı canı 
__________________
|
|
|