Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Şeytanın Taktikleri...

Eski 03-10-2009   #5
meLankoLik_asaLet
Varsayılan

Cevap : Şeytanın Taktikleri...



Korku Vermesi
Müminlerin Allah'a olan yakınlıkları şeytana karşı manevi bir kalkan oluşturur Allah'a teslim olmak, O'nu zikretmek, yeryüzündeki her olayın O'nun kontrolünde olduğunu bilmek ve katıksızca O'na yönelmek, müminlere önemli bir manevi güç sağlar Şeytan her fırsatta müminlerin bu manevi güçlerini zayıflatacak yollar dener Bu yollardan biri de insana Allah korkusu dışında başka "korku"lar vermektir
Şeytanın bu silahı kullanmasının önemli bir nedeni vardır Korku, şuurun kapanmasına, Allah ile bağlantının kopmasına ve tevekkülün ortadan kalkmasına sebep olur İhlasını koruyan bir mümin için böyle bir durum söz konusu olmaz Şeytan ancak gaflet içinde olan, şuuru geçici olarak veya tümüyle kapanmış kimseleri etkiler Bir Kuran ayetinde asıl korkulması gereken gücün Allah olduğu şöyle hatırlatılmaktadır:

İşte bu şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur Siz onlardan korkmayın, eğer mü'minlerseniz, Ben'den korkun (Al-i İmran Suresi, 175)
Müminler için dünya, bir kadere bağlı olarak yaşadıkları geçici bir mekandır Korkacakları tek varlık da bu dünyanın ve kaderin yegane hakimi Allah'tır
Mümin olmayanlar ise dünyayı, birbirinden bağımsız olay ve insanların yer aldığı kontrolsüz bir mekan zannederler Şeytan herhangi bir vesile ile bu insanların kalplerine kolaylıkla korku sokar Artık karşılarına çıkan her olay onlara göre sonu belli olmayan bir bilinmeyendir Ölüm korkusuyla, fakirlik korkusuyla, gelecek korkusuyla Allah'a değil, sayısız putlarına sıkıca sarılırlar

Şeytanın "korku" telkini mümin topluluğu içinde bulunan, ancak kalplerinde hastalık bulunan kimseler üzerinde de etkili olur Allah yolunda bir güçlükle karşılaştıklarında kendilerini teslim alan bu korku, içinde bulundukları gafletin ortaya çıkmasını sağlar Örneğin sıcak savaş ortamında korkularına yenik düşen bir grup insanın durumu Kuran'da şöyle bildirilmiştir:

İman edenler, derler ki: "(Savaş izni için) Bir sure indirilmeli değil miydi?" Fakat, içinde savaş (kıtal) zikri geçen muhkem bir sure indirildiği zaman, kalplerinde hastalık olanların, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş olanların bakışı gibi sana baktıklarını gördün (Muhammed Suresi, 20)
Tevekküllü kimse kendisini tam olarak Allah'a ve kadere teslim eder Korkudan tamamen arınır ve Allah'a tam teslimiyetin verdiği cesaretle Allah dışında hiçbir güçten korkmaz
Yalnız burada unutulmaması gereken, müminlerin cesaretinin, şuursuz ve akılsız inkarcıların kendini bilmezliklerinden çok farklı bir özellik olduğudur Bu duygu kadere tam olarak iman etmenin, Allah'a teslimiyetin verdiği kendine güven duygusudur Samimi olarak iman etmeyenler tarafından asla taklit edilemez Müminlerin bu cesaretinin Kuran'da birçok örneği vardır

Örneğin Hz Musa ve beraberindekiler, deniz ile Firavun'un ordusu arasında sıkıştıklarında, aralarındaki imanı zayıf olan kimseler yakalandıkları zannıyla korkuya kapılırlar Oysa Hz Musa, "Hayır, Rabbim benimledir" (Şuara Suresi, 62) diyerek Allah'a teslimiyetini ve güvenini ifade eder Allah'a iman ettikleri için, Firavun tarafından kolları ve bacakları kesilmekle tehdit edilen büyücüler de aynı korkusuzluğu göstermişlerdir Ateşe atılan Hz İbrahim de aynı şekilde hiçbir korku duymamıştır Kuran'ın Ahzab Suresi'nde bahsi geçen müminlerin, düşman birlikleriyle karşılaştıkları zaman "imanları ve teslimiyetleri" artmıştır Çünkü şeytanın korku telkini tevekkül eden kimse üzerinde etkisizdir Allah'ın ayetinde de bildirdiği gibi, şeytanın "iman edenler ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde hiçbir zorlayıcı-gücü yoktur" (Nahl Suresi, 99)

Alıntı Yaparak Cevapla