Yalnız Mesajı Göster

'Allah' Ve 'Tanrı' Kelimeleri Arasındaki Fark..

Eski 02-26-2009   #1
meLankoLik_asaLet
Icon1861

'Allah' Ve 'Tanrı' Kelimeleri Arasındaki Fark..



Mehmet Paksu'nun köşe yazısını sizlerle paylaşmak istedim


Kafama takılan birtakım sorular var, izninizle onları sizinle paylaşayım, 1 Allah kelimesinin kökeni nedir? Hz Adem dünyaya ilk indirildiği sırada ağzından çıkan ilk söz ve’l-hamdü lillâhi Rabi’l-âlemîn olmuştur O sıralarda da “Allah” ismiyle mi hitap ediliyordu Yüce Yaratıcıya?

Eğer öyle ise, şimdi neden ehl-i kitap sahipleri Allah demiyor? Hristiyanlar, Museviler neden Allah diye hitap etmiyor? Ayrıca birçok rivayette diğer bütün peygamberlerin Allah sözünü kullandığı görülür” (Taha İpek) “Allah” lafzı özel isimdir, sadece Allah için söylenir ve Allah’a aittir Kutsal olarak inanılan ve tapınılan hiçbir puta ve batıl mabuda bu isim verilmez, verilmemiştir

Mesela, Tanrı, Huda, Rab, İlah birer cins isimdir, bunların Tanrılar, hudayan, erbab ve âlihe gibi çoğulları olur ama “Allah” lafzı için “Allahlar” gibi bir şey söylenmez ve söylenmemiştir Elmalılı Hamdi Yazır “Bismillah”ın tefsirinde “Allah” lafzı üzerinde sayfalar dolusu açıklamalarda bulunur “Yahudiler ve Hristiyanlar “lâha” derler, Arap bu lafzı alıp tasarruf ederek “Allah” demişler” naklini yapar

Bu arada Arapça dil bilginleri arasında çok farklı açıklamaları ve yorumları verir Daha sonra da başta Râzî olmak üzere meşhur ve muteber tefsir âlimlerinin, “Lâfza-i celal, Allah Teâlâ için bir alem isimdir, bir başka kelimeden türetilmiş değildir” hükmüne varır ve kendisi de bu kanaatini dile getirir

Allah’ın zatı bütün isimlerden ve sıfatlardan öncelikli olduğu gibi, ismi de öyledir “Allah, mabud olduğu için Allah değil, Allah olduğu için Allah’tır” cümlesinde, Allah ibadet edilen bir varlık olduğu için değil de, Allah olduğu için Allah olmuştur, hakikatine parmak basar Yani insanlar Allah’ı Mabud olarak, ibadete layık olan tek varlık olarak tanısın tanımasın Allah zatında Mabud’dur; O’na her şey ibadet ve kulluk yapmakla borçludur

Bu açıdan “Allah” lafzı başka bir dilden alınmış ve türetilmiş değildir; dil açısından ismi de zatı gibi ezeliyet perdesi/peçesi içindedir Allah’ın kendisi ezeli olduğu gibi ismi de ezelidir Yani Allah’ın varlığı hiçbir varlığın varlığına muhtaç olmadığı gibi, ismi de öyledir “Allah” lafzının Kur’ân inmeden önce de Araplar arasında var olduğu biliniyor ve bu husus bazı âyetlerde belirtiliyor Allah lafzı Hazret-i İsmail’den beri bilindiğine ve kullanıldığı gibi, ondan binlerce sene önce yaşamış olan Ad ve Semud kavimlerinde ve ilk peygamberler tarafından da biliniyordu

Sizin de soruda söz ettiğiniz gibi Tirmizi’de yer alan ve Ebu Hüreyre’nin rivayet ettiği bir hadiste Peygamberimizin “Allah Teala, Hz Adem (as)’i yarattığı ve ruh üflediği zaman, Adem hapşırdı ve elhamdülillah diyerek, izni ile Teala’ya hamd etti” buyurduğu haber verilir1

Demek ki, Hz Adem’in ilk sözü “Elhamdülillah” olduğuna göre, Allah’a hamd henüz Cennette iken başlamış oluyor Bazı rivayetlerde Cennet’in kapısında “Lâ ilâhe illallah” cümlesinin yazıldığı yer aldığına göre, Allah lafzı insanlıktan önce de vardı ve mevcuttu

Yahudiler’in ve Hristiyanlar’ın “Allah” lafzını kullanmamalarının temelinde, onların birinci derecede tevhid inancından uzak düşmeleri; birisinin Allah’ı kendi milletlerinin özel bir mabudu olarak görmeleri, diğerinin de teslis/üçlü ilah inancına düşmeleri gibi etkenler sebep olmuştur Zaman içinde Tevrat ve İncil diğer dinlere tercüme edildiği, tarihi seyri itibariyle bir hayli tahrifat ve değiştirmelere tabi tutulunca “Allah” lafzı da bu arada ihmal edilmiş ve unutulmuş olsa gerektir Diğer sorularınızı da önümüzdeki günlerde cevaplamaya çalışalım

1 Tirmizî, Tefsir, Muavvizateyn (3365)

---------------------------------------------------------------------


"ALLAH" İLE "TANRI" KELİMESİ ARASINDAKİ FARK
Bizim atalarımız Müslüman olmadan önce yaratıcı bir zata inaniyorlardı Belki kendilerine göre değişik tanrılarıda vardı Ama onlar daha çok kendi lehçeleri ile ''tengri'' dedikleri zaman zat-i uluhiyeti kasdediyorlardı Bu kelime sonra biraz daha incelik kazandı "tanrı" şeklini aldı ki aslında "mabud" demektir ve arapçadaki "ilah"'ın fransızcadaki "diyo" 'nun farscadaki "huda" 'nın karşılığı olan bir kelimedir

Ama hiç bir zaman Cenab-ı Hakkin bütün Esma-i Hüsnasını cami, ism-i zat olan "Allah" kelimesinin karşılığı değildir

"Allah" dendiği an, bütün kainatta tecelli eden isimleriyle bir zat-i ecell-i A-la akla gelir "Allah" kelimesiyle anlaşılan budur Yani o Mabudu mutlak, Haliki mutlak, Maksud-u mutlak, Rezzak-i mutlak, Bari-i mutlak, Cemil-i mutlak'tır

Esma-ül Hüsnayı cami, "Allah" kelimesinde böyle umumi bir mana anlaşılır, ve bu itibarla da Allah celle celaluhu 'nun ism-i hassdir "Allah" dendiği an bu ma-budu mutlak anlaşılır, ve vacib-ül vücud akla gelir Ama "tanrı" dendigi zaman yunanlıların aklına zeus, mısırlının apis bogası, ve hintlinin aklına da kendi inekleri gelir "Tanri" kelimesiyle yerli yersiz ma-bud kelimesinin akla gelmesine karşılık, Lafz-i celale olan "Allah" kelimesi vacib-ül vucut' un ism-i hassı olarak sadece o Esma-i Hüsna sahibi Zati Zülcelali akla getirir Onun için bir insan "tanrı" demekle "Allah" yerinde kullanırsa maksadını anlatamaz ve hata etmiş olur

"Tanrı" ilah kelimesi yerinde, huda, diyo ve god yerinde kullanılabilir Fakat Allah yerinde değil
"Allah" Cenab-ı Hakkın Zatının has ismidir Onun için "LÂ iLAHE iLLALLAH" diyoruz Fakat" la Allaha illallah" demiyoruz Evvela ilahlar tanrılar ne varsa hepsi nehyediliyor, sonrada isbatla mabudu mutlak getiriliyor ve sadece ALLAH vardır deniliyor

Alıntı Yaparak Cevapla