02-24-2009
|
#1
|
cansel
|
Gökçek'in Formülü İflas Ediyor
Gökçek'in formülü iflas ediyor
Ankara'da artık MHP adayının da şansı olduğunu belirten Hürriyet yazarı Ahmet Hakan'a göre Melih Gökçek'in işi zor
Gökçek'in yıllardır 'sağ oylar bana, sol oylar CHP'ye' politikası uyguladığını savunan Hakan, bu kez MHP adayı Yavaş'ın sağ oyları toplayabileceğini yazdı
Acayip şeyler oluyor
SİZ Ankara’da yarışın hálá Melih Gökçek ile Murat Karayalçın arasında geçtiğini sananlardan mısınız?
O zaman fena halde yanılıyorsunuz  
Ankara’da birkaç haftadır Mansur Yavaş fırtınası esiyor 
Mansur Yavaş, MHP’nin adayı  
Ankara’da uzun zamandan beri muazzam bir "Melih Gökçek yorgunluğu" var  
Gökçek’ten bıkmış, fakat Karayalçın’a da gitmek istemeyen sağ kesim için Mansur Yavaş alternatif hale geldi  
"Mansur Yavaş çok iyi bir adammış" cümlesi, halk arasında parola mahiyetini almış durumda  
Yavaş’ın olgunluğu, iş bilir oluşu, Beypazarı belediye başkanı iken yaptığı çalışmalar ve efendiliği vatandaşı etkiliyor  
Hele Ankara’nın oy deposu Keçiören’de meydana gelen "Turgut Altınok vakası"ndan sonra Yavaş’ın şansı daha da artmış durumda  
Melih Gökçek’in yıllardır uyguladığı "sağ oylar bana / sol oylar CHP’ye" formülü bu kez işlemeyecek gibi  
Bu kez sağın adresi Mansur Yavaş olacakmış gibi görünüyor  
Anketler de bunu gösteriyor 
Gördüğüm son ankette Gökçek, Karayalçın ve Yavaş yarışı başa baş götürüyordu  
Bir "anket hastası" olan Gökçek de durumun farkında  
Gökçek’in "MHP’li kardeşlerim" edebiyatını bir tarafa bırakıp, doğrudan Mansur Yavaş’a çakmaya başlamasının nedeni budur  
* * *
İstanbul’da  
Kadir Topbaş yarışa hayli önde başladı  
Ve bu konumunu sürdürüyor 
Oyu yüzde 50’lerde  
Ama Kemal Kılıçdaroğlu’nun yarattığı heyecan fırtınası da artarak sürüyor  
Kadir Topbaş heyecansız esnaf ziyaretleriyle günlerini geçirirken, Kılıçdaroğlu gittiği her yerde "pop star" gibi karşılanıyor  
Yani trend Kılıçdaroğlu’dan yana  
Unutmayın:
Seçime daha bir aydan fazla zaman var  
Trend böyle giderse  
Kadir Topbaş zorlanabilir  
Kazansa bile sonuç "muazzam bir zafer" olmayacak  
* * *
İşler Tayyip Erdoğan’ın umduğu gibi gitmiyor  
"İstiyorum" dediği kentlerde direniş var  
İzmir’in teslim alınamayacağı anlaşıldı  
Diyarbakır  Çok zor  
Adana gitti  
Manisa’nın da gideceği söyleniyor  
Bütün bunların yanında  
Ankara’yı kaybederse büyük moral çöküntüsü yaşar  
İstanbul’u kaybetmek ise kesin mağlubiyet demektir  
* * *
Erdoğan’ın "çatışma"dan beslendiği artık herkesin malumu  
"Davos’taki fetih harekátı" iyi bir çıkıştı 
Fakat zamanlaması erkendi  Şimdiden unutuldu  Seçime kadar izi bile kalmaz  
"Din / iman / irtica / laiklik" bağlamında CHP ile girişilecek bir kavga, şu sıralar ilaç gibi gelirdi  
Ama "yolsuzluk" diye tutturan CHP, bu bağlama sıkışmadığı gibi "Kuran kursu / tarikat / çarşaf / türban" açılımları yaparak Erdoğan’ın avucundan kaçmayı başarıyor  
Bir taraftan da ekonomik kriz can yakıyor  
Yani ortada  
Çatışma ve gerginlikten beslenen bir politikacı için "kábus gibi bir durum" var  
Erdoğan bu kábustan kurtulmak için kendisine bir "düşman" arıyordu  
Buldu: Doğan Medya Grubu  
Maliye’den dost / düşman herkesi hayrete düşüren bir ceza geldi  
Ve Erdoğan şimdi istiyor ki  
Doğan Medya Grubu, bu cezayı öne çıkararak kendisiyle savaşsın  
Böyle bir savaş  
BİR: Erdoğan’ın taraftar saflarını sıkıştırıp toparlamasına yol açar  
İKİ: Erdoğan’a büyük medyayla kavgayı göze almış kahraman imajı verir  
ÜÇ: Doğan Grubu yayın organlarında AKP aleyhine çıkacak haberlerin etkisini kırar  
Erdoğan bu üç sonucu da gayet iyi hesaplamış durumda  
* * *
Bu oyunu bozmanın bir yolu var:
Doğan Grubu’na bağlı yayın organlarının, Maliye’den gelen cezaya hiç aldırmadan, yayın çizgilerini sürdürmeleri gerekiyor  
Yani "Maliye’den gelen ceza" meselesini hiç ama hiç abartmamaları şart  
"Tarafsız" ve "adil" bir yayın çizgisi korunarak yola devam edilmeli  
Yani  
AKP’nin de, CHP’nin de yolsuzluklarını hiç çekinmeden yazıp çizen bir yayın çizgisi  
Prim yapmak için kendisine bir "düşman" arayan Erdoğan’ın çatışmacı taktiği, ancak böyle boşa çıkarılabilir  
Faruk Hoca’dan özür
SEVGİLİ Faruk Beşer Hocam  
Sizden "Faruk Beşer adlı bir ilahiyat hocası" diye söz ettiğim için ayıp ettim, özür diliyorum  
Verdiğiniz fetvanın ayrıntılarına tam vakıf olmadan yorum yaptığım için de ayıp ettim, özür diliyorum  
Fakat  
Bu iki özür, İslam’ın yüzyıllardır "erkek egemen" bir okuma biçimine tabi tutulduğu gerçeğini de değiştirmez
Sizi bundan muaf tutabilmemiz için  
"Kocası tarafından aldatılan kadın sabretmelidir" şeklindeki fetvanızın yanına "Karısı tarafından aldatılan koca sabretmelidir" fetvasını da mutlaka eklemeniz gerekiyor  
Yani televizyona çıkıp, "Ey erkekler  Karınız sizi aldatıyorsa hemen boşamayın, sabredin" dediğiniz gün  
Sizi "İşte erkek egemen anlayışı yıkan fıkıhçı" diye alkışlayacağım 
__________________
worapsow adige
|
|
|