02-21-2009
|
#1
|
GöKKuŞaĞı
|
Sevda Yolcuları
Ahşap radyolardan, saz semaisi dinlenirdi akşam saatlerinde
Eve yorgun gelen babalar böyle dinlenirdi
Ne komşuların dedikodusuna meraklıydı mahalle, ne tavuğuna  
Herkes kendi gurbetinde
"Şu uzun gecenin gecesi olsam  "
***
Hayatın büyüsü vardı rutubetli evlerde, yoksulluğun canı cennete
Küçük bir odun sobasıyla yürekler de ısınırdı Umutla kaynardı tencereler
Anneler gözü gibi bakardı, pencerelerin önündeki saksılara
Hüzünler, yağmurun sesine akardı
"Yağmurun sesine bak, aşka davet ediyor "
***
Sanki bir lunapark gibiydi evlerin içi
Çocukların bileceği bilmeceler sorulurdu, neşe içinde
Hayra yorulurdu, gece yarısı köpek ulumaları
Kardeşler, gaz lambalarının ışığında, mektup yazardı askerdeki abisine
Radyodaki şarkının eşliğinde, babanın sigarasının külü uzardı
"Biraz kül, biraz duman, o benim işte "
***
Duvardaki anılar sergisinde soluk resimler Bir tutam bile haram yoktu, dedelerin ak saçlarında
Maziden kalan yaraları varsa, ser verip sır vermezlerdi de, elde avuçta ne varsa torunlarına verirlerdi
Sanki şarkılar mesaj verirdi onlara
"Körfezdeki dalgın suya bir bak, göreceksin  "
***
Çeyiz sandıklarında ipek bohçalar
Gelin olmanın anlamı vardı, gündelik aşklar ne demek
Akşam mecnunlarının ıslıkları duyulurdu, gecenin bir yarısı
Aşkaydı bütün şarkılar
Herkeste medeni cesaret vardı ama geleneklere sadakat başkaydı
"Seni uzaktan sevmek, aşkların en güzeli  "
***
Bizlerin mahallelerinden böyle sevda yolcuları gelip geçmiştir
O yüzden, bizler hala eski şarkılara aşığız
Kirletilmiş bir geleceğin, kalabalık dünyasında  Yalnız kalmaya da alışığız
Hakkı Yalçın
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK
GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|
|
|