GöKKuŞaĞı
|
O’nu Anlatmak
Zaman bir başka zaman, dünya ‘Dünya’ değildi…
Zulmün önünde dallar yaprak döktü, eğildi
Gitgide çirkinleşen, kabalaşan duygular,
Her yanda cahiliye, her yanda kötülük var
Kapkara bir çağ içre, gerçeği görmeyen göz…
Küfür kokan bir mekân; cehennemden gelen köz
Gökyüzü yere küskün, put evi olmuş şehir…
Denize doğru değil, tersine akar nehir
Ve ruhlar kilitlenmiş, taşlaşmış, başkalaşmış…
İçlerde günah mührü, yüzlerde donuklaşmış
Gün sana hasret kaldı, hasret kaldı sana çağ…
“Gel” dedi yürek yürek, haber saldı sana çağ
Atılan taşlar seni, şerha şerha yaralar
Tutar beni elimden, derinden sana bağlar
Bilâller, Sümeyyeler, her yanımı dağlasın,
Cihat ırmaklarıyla, şelâleler çağlasın
Çile ve sabır ile, yeşerdi gün gün fidan,
Mekke’de gözyaşıyla aklandı kıpkızıl kan
Destanlaşır Bedirler, bir hüzün taşır Uhud
Döner gözyaşlarına, başındaki ak bulut
Çilelerle, sabırla, Sıddık’la sürer Hicret
Eyub’un evi nurdan, bir ev olur nihayet
Kanat kanat yükselip, göklerden güller derdi
Mekke’de açan çiçek, Medine’de renk verdi
Gül yüzünden gül saçtı, kızgın çöle sundu su
Öteleri getirdi, bülbüllerin “Ya hu!”su
Bu sesler, “Hû hû!” diye, beni sana bağlasın
Gül gül yeşeren bahçe, kokularla çağlasın
Gözlerim aydınlansın, ışıktan gözlerinden
Şu taşlaşan yüreğim, incelsin sözlerinden
Sözlerin ki mümine hayat verir, can verir
Şehadet iklimine; istek, heyecan verir
Işıktan bir yol çizer, ışıtır derin derin…
Ruha kapılar açar, o mübarek gözlerin
Güzel, seninle güzel; iyi, seninle iyi…
Gönül gönül taşısam, sana olan sevgiyi
Seninle güzelleşir, toprağımız açar gül,
O’nsuz hayat anlamsız, anlasana ey gönül!
Seni nasıl anlatsın; bu mısralar, bu kelâm…
Ey Allah’ın Resulü! Sana salât ve selâm!
Rıfkı Kaymaz
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK
GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|